Bırakın da Gülelim
Title:
Bırakın da Gülelim
Source:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Date:
1956-08-20
Location:
Atatürk Kitaplığı, 152/32
Text:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Bırakın da gülelim
Bu günlerde bazı kimselerden gazetelere,
«Gazetenizin falanca tarihli nüshasının filânca sayfasında çıkan karikatürüm hakikati aksettirmemekte, maksadı mahsusla tahrif edilen burnumu olduğundan büyük göstermek suretiyle muhterem halkımızı aldatmaktadır. Haddi zatında benim burnumun eni şu, boyu budur. İşbu tekzibin, hakiki burnumu aksettiren ilişikteki fotoğrafımla birlikte, ilk çıkacak nüshanızın aynı sayfa, aynı sütununda neşrini...» veya,
«Gazetenizin falanca tarihli nüshasının filânca sayfasında çıkan karikatür beni kadın kılığında göstermektedir. Halbuki ben erkeğim. Noterden tasdikli bir sureti ilişikte gönderilen nüfus cüzdanımdaki resmimden de bu husus açıkça görülebilir. Karikatürcünüzün bunu bilmemesine imkân verilemiyeceğine göre, hakikatı maksadı mahsusla tahrif etmiş olduğu aşikârdır. Hiç bir asıl ve esası olmayan bu yalan mahiyetteki karikatürün, aynı sayfa, aynı sütunda tekzibini...»
yollu tekzipler gelmeğe başlarsa hiç şaşmamak gerekir.
18 Ağustos tarihli Cumhuriyet gazetesini görmemiş okurlarım, belki benim de mübalâğa ettiğim, hakikati maksadı mahsusla tahrif ettiğimi düşünebilirler. Böyle bir yalnış düşünceyi önlemiş olmak için, İstanbul Belediyesinin Cumhuriyet gazetesine gönderdiği, ve 18 Ağustos günü bu gazetenin birinci sayfasındaki karikatür köşesinde çıkan bir tekzibi olduğu gibi aşağıya alıyorum:
«Gazetenizin 17.8.956 tarihli nüshasının birinci sahifesinde (ucuzluyor) lejandlı karikatürde, lokantalarda pirzola fiyatlarının ucuzlamasına mukabil mikdarlarının azaltıldığı gösterilmekte, dolayısı ile tarife fiat ve murakabe mevzularındaki Belediye çalışmaları umumî efkâr nazarında küçültülmektedir. Bu vesile ile şu noktayı tebarüz ettirmek isteriz ki bilumum lokanta ve gazinolara verilen tarifelerde yemek fiatlarile beraber gramajları da gösterilmiş ve 1944 yılından beri bu gramajlarda herhangi bir indirme yapılmamıştır Bu tarifeler, son koordinasyon kararlarına uyularak istisnasız gazino ve lokantalarda her masaya koydurulmuş ve ayrıca büyük ebatta bir kaçı da müşterinin görebilecekleri mahallere astırılmıştır.
«Murakıplar ve müfettişlerimiz gazino ve lokantalardaki teftişlerinde fiatlarla birlikte gramajları da tetkik etmekte, karikatürde gösterildiği şekilde evvelki gün 250, dün 200, bugün de 150 kuruşa satılan pirzolaların üç kemikten bire inmesi gibi bir durumla karşılaşmamışlardır. Fiatlara ve gramajlara riayet etmeyenler Millî Korunma Kanunu hükümleri çerçevesi içinde cezalandırılmaktadır. Bu bakımdan tarife fiat, gramaj, murakabe mevzuundaki Belediye çalışmaları karikatürde gösterildiği şekilde, gramajı indirmek suretiyle yapılan bir ucuzlatma olmayıp, hakiki maliyet esaslarına dayanan. etüt mahsulü ve gramaj tesbitleridir.»
«Büyük ve ulvî maksatlarla çıkarılan Millî Korunma Kanunu ile bu mevzuda müstehlik lehine vaki Belediye faaliyetlerini hakiki veçhi ile akis ettirmeyen ve umumî efkâr nezdinde çalışmalarımızın küçümsenmesine sebep olan karikatür mahallinde işbu tavzihimizin ilk çıkacak nüsha da neşrini saygı ile rica ederim.
Belediye Reis Muavini
Ferruh İlter»
Bir memlekette sorumlu makamların karikatürleri bu derece ciddiye almaları, mizaha karşı bu kadar anlayışsız davranmaları, başlı başına dünya mizah tarihine geçecek bir garabet olsa gerektir.
Hangi dilde, hangi sözlüğü açarsanız açın, karikatürün aşağı yukarı şöyle tarif edildiğini görürsünüz:
«Bir kimsenin, bir şeyin veya bir olayın bazı özelllikleri insanı güldürecek şekilde mübalâğa edilerek yapılmış resmi».
İstanbul Belediyesi Millî Korunma Kanununa «ulvî» maksatlar atfediyor diye, bu kanunun tatbikatiyle ilgili karikatürler, yukarda verdiğimiz tarifin dışın da kalamaz.
Mübalâğasız karikatür yoktur. Bir anlamda karikatür, mübalağa ederek, hattâ bazan hâdise ve durumları tahrif ederek, hakikatı en kısa yoldan, en veciz şekilde anlatma sanatıdır.
Kaldı ki değerli karikatürcü Ali Ulvi'nin tekzip konusu olan «Ucuzluyor» lejandlı karikatüründe fazla mübalâğa olduğu da söylenemez.
Millî Korunma Kanunu çıkıncaya kadar, belirli bir tabldot ücreti karşılığında 3 kap yemek veren lokantalardan birçoğu ,şimdi tabldot fiyatı kâr bırakmayacak bir seviyeye indirilince, ya tabldot usûlünü kaldırmak, ya da tabldotta birer-ikişer çeşit yemek bırakmak zo runda kalmışlardır. Bunlar da lokantaya giden bir kimsenin en az arzulayacağı yemeklerdir. Böylelikle, evvelce tabldottan 350 kuruştan yenen 3 kap yemek, ayni lokantalarda bugün, tabldot dışı olarak ancak 450-500 kuruşa yenebilmektedir.
Öte yandan, pirzola gramajı gerçekten indirilmemiş, olsa bile, halk için pirzoladan çok daha önemli olan ekmeğin gramajı indirilmiş, ekmek fiyatı ancak o suretle eski seviyesinde tutulabilmiştir.
Bu durum, Ali Uivi'nin karikatüründe olduğundan daha veciz bir şekilde anlatılamazdı. Karikatürcünün belirtmek istediği sey, İstanbul Belediyesinin sandığı gibi pirzola gramajlarındaki azalma değildir. Karikatürcünün neyi belirtmek istediğini anlıyabilmek için, biraz biraz mizahtan anlamak gerektir. Karikatürleri tekzibe kalkışacak kadar mizahtan anlamaz hâle gelmiş insanların toplum hayatımızı düzenleyecek durumda bulunmaları ise çok acıdır.
Basın hürriyeti, söz ve toplantı hürriyeti istendiği kadar kısılabilir. İstenirse tek dereceli serbest seçimler bile kaldırılabilir. İnsanoğlu, bu hak ve hürriyetlerden hiç birinin bulunmadığı memleketlerde de yaşıyabilecek kadar tahammüllü olduğunu tarih boyunca göstermiştir.
Fakat insanlara gülmek yasak edilemez. Çünki gülmeyi unutan insanda yaşama gücü kalmaz. Pirzolanın istediği kadar fiyatı inip gramajı yükselsin, insanlar, ucuz ve yüksek gramajlı pirzola yiyerek değil, ancak gülerek mesut olabilirler.
Onu yapma,bunu yapma!... Hepsine pekiyi ama, bari bırakın da biraz gülelim!
Bülent ECEVİT
Bırakın da gülelim
Bu günlerde bazı kimselerden gazetelere,
«Gazetenizin falanca tarihli nüshasının filânca sayfasında çıkan karikatürüm hakikati aksettirmemekte, maksadı mahsusla tahrif edilen burnumu olduğundan büyük göstermek suretiyle muhterem halkımızı aldatmaktadır. Haddi zatında benim burnumun eni şu, boyu budur. İşbu tekzibin, hakiki burnumu aksettiren ilişikteki fotoğrafımla birlikte, ilk çıkacak nüshanızın aynı sayfa, aynı sütununda neşrini...» veya,
«Gazetenizin falanca tarihli nüshasının filânca sayfasında çıkan karikatür beni kadın kılığında göstermektedir. Halbuki ben erkeğim. Noterden tasdikli bir sureti ilişikte gönderilen nüfus cüzdanımdaki resmimden de bu husus açıkça görülebilir. Karikatürcünüzün bunu bilmemesine imkân verilemiyeceğine göre, hakikatı maksadı mahsusla tahrif etmiş olduğu aşikârdır. Hiç bir asıl ve esası olmayan bu yalan mahiyetteki karikatürün, aynı sayfa, aynı sütunda tekzibini...»
yollu tekzipler gelmeğe başlarsa hiç şaşmamak gerekir.
18 Ağustos tarihli Cumhuriyet gazetesini görmemiş okurlarım, belki benim de mübalâğa ettiğim, hakikati maksadı mahsusla tahrif ettiğimi düşünebilirler. Böyle bir yalnış düşünceyi önlemiş olmak için, İstanbul Belediyesinin Cumhuriyet gazetesine gönderdiği, ve 18 Ağustos günü bu gazetenin birinci sayfasındaki karikatür köşesinde çıkan bir tekzibi olduğu gibi aşağıya alıyorum:
«Gazetenizin 17.8.956 tarihli nüshasının birinci sahifesinde (ucuzluyor) lejandlı karikatürde, lokantalarda pirzola fiyatlarının ucuzlamasına mukabil mikdarlarının azaltıldığı gösterilmekte, dolayısı ile tarife fiat ve murakabe mevzularındaki Belediye çalışmaları umumî efkâr nazarında küçültülmektedir. Bu vesile ile şu noktayı tebarüz ettirmek isteriz ki bilumum lokanta ve gazinolara verilen tarifelerde yemek fiatlarile beraber gramajları da gösterilmiş ve 1944 yılından beri bu gramajlarda herhangi bir indirme yapılmamıştır Bu tarifeler, son koordinasyon kararlarına uyularak istisnasız gazino ve lokantalarda her masaya koydurulmuş ve ayrıca büyük ebatta bir kaçı da müşterinin görebilecekleri mahallere astırılmıştır.
«Murakıplar ve müfettişlerimiz gazino ve lokantalardaki teftişlerinde fiatlarla birlikte gramajları da tetkik etmekte, karikatürde gösterildiği şekilde evvelki gün 250, dün 200, bugün de 150 kuruşa satılan pirzolaların üç kemikten bire inmesi gibi bir durumla karşılaşmamışlardır. Fiatlara ve gramajlara riayet etmeyenler Millî Korunma Kanunu hükümleri çerçevesi içinde cezalandırılmaktadır. Bu bakımdan tarife fiat, gramaj, murakabe mevzuundaki Belediye çalışmaları karikatürde gösterildiği şekilde, gramajı indirmek suretiyle yapılan bir ucuzlatma olmayıp, hakiki maliyet esaslarına dayanan. etüt mahsulü ve gramaj tesbitleridir.»
«Büyük ve ulvî maksatlarla çıkarılan Millî Korunma Kanunu ile bu mevzuda müstehlik lehine vaki Belediye faaliyetlerini hakiki veçhi ile akis ettirmeyen ve umumî efkâr nezdinde çalışmalarımızın küçümsenmesine sebep olan karikatür mahallinde işbu tavzihimizin ilk çıkacak nüsha da neşrini saygı ile rica ederim.
Belediye Reis Muavini
Ferruh İlter»
Bir memlekette sorumlu makamların karikatürleri bu derece ciddiye almaları, mizaha karşı bu kadar anlayışsız davranmaları, başlı başına dünya mizah tarihine geçecek bir garabet olsa gerektir.
Hangi dilde, hangi sözlüğü açarsanız açın, karikatürün aşağı yukarı şöyle tarif edildiğini görürsünüz:
«Bir kimsenin, bir şeyin veya bir olayın bazı özelllikleri insanı güldürecek şekilde mübalâğa edilerek yapılmış resmi».
İstanbul Belediyesi Millî Korunma Kanununa «ulvî» maksatlar atfediyor diye, bu kanunun tatbikatiyle ilgili karikatürler, yukarda verdiğimiz tarifin dışın da kalamaz.
Mübalâğasız karikatür yoktur. Bir anlamda karikatür, mübalağa ederek, hattâ bazan hâdise ve durumları tahrif ederek, hakikatı en kısa yoldan, en veciz şekilde anlatma sanatıdır.
Kaldı ki değerli karikatürcü Ali Ulvi'nin tekzip konusu olan «Ucuzluyor» lejandlı karikatüründe fazla mübalâğa olduğu da söylenemez.
Millî Korunma Kanunu çıkıncaya kadar, belirli bir tabldot ücreti karşılığında 3 kap yemek veren lokantalardan birçoğu ,şimdi tabldot fiyatı kâr bırakmayacak bir seviyeye indirilince, ya tabldot usûlünü kaldırmak, ya da tabldotta birer-ikişer çeşit yemek bırakmak zo runda kalmışlardır. Bunlar da lokantaya giden bir kimsenin en az arzulayacağı yemeklerdir. Böylelikle, evvelce tabldottan 350 kuruştan yenen 3 kap yemek, ayni lokantalarda bugün, tabldot dışı olarak ancak 450-500 kuruşa yenebilmektedir.
Öte yandan, pirzola gramajı gerçekten indirilmemiş, olsa bile, halk için pirzoladan çok daha önemli olan ekmeğin gramajı indirilmiş, ekmek fiyatı ancak o suretle eski seviyesinde tutulabilmiştir.
Bu durum, Ali Uivi'nin karikatüründe olduğundan daha veciz bir şekilde anlatılamazdı. Karikatürcünün belirtmek istediği sey, İstanbul Belediyesinin sandığı gibi pirzola gramajlarındaki azalma değildir. Karikatürcünün neyi belirtmek istediğini anlıyabilmek için, biraz biraz mizahtan anlamak gerektir. Karikatürleri tekzibe kalkışacak kadar mizahtan anlamaz hâle gelmiş insanların toplum hayatımızı düzenleyecek durumda bulunmaları ise çok acıdır.
Basın hürriyeti, söz ve toplantı hürriyeti istendiği kadar kısılabilir. İstenirse tek dereceli serbest seçimler bile kaldırılabilir. İnsanoğlu, bu hak ve hürriyetlerden hiç birinin bulunmadığı memleketlerde de yaşıyabilecek kadar tahammüllü olduğunu tarih boyunca göstermiştir.
Fakat insanlara gülmek yasak edilemez. Çünki gülmeyi unutan insanda yaşama gücü kalmaz. Pirzolanın istediği kadar fiyatı inip gramajı yükselsin, insanlar, ucuz ve yüksek gramajlı pirzola yiyerek değil, ancak gülerek mesut olabilirler.
Onu yapma,bunu yapma!... Hepsine pekiyi ama, bari bırakın da biraz gülelim!
Bülent ECEVİT
Collection
Citation
“Bırakın da Gülelim,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 22, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/672.