Gaziantep 8: Körler Okulu, Çocuk Yuvası, Kütüphaneler
Başlık:
Gaziantep 8: Körler Okulu, Çocuk Yuvası, Kütüphaneler
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-07-03
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/32
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
GAZİANTEP: 8
KÖRLER OKULU, ÇOCUK YUVASI, KÜTÜPHANELER
İlkokuldan yana pek yoksul olan Gaziantep, başka eğitim kurumları bakımından oldukça talihli: Bir erkek, bir kız lisesi, bir ticaret lisesi, bir erkek sanat enstitüsü, bir de kız enstitüsü var. Bunlardan başka, Türkiye'nin ikinci körler okulu da Gaziantep'te..
Ankara'daki Körler Okulu gibi Gaziantep'teki Körler Okulunun da kurulmasına Bay Mithat Enç önayak olmuş. Gözleri görmez olduktan sonra, Türkiye'deki körlerin hayatını aydınlatmağı kendine iş edinen ve dünyanın en ileri kör eğitimi metotlarını Türkiye'de uygulamağa çalışan Bay Mithat Enç Gazianteplidir. Kendisine bu yolda ilk yardım eden, dünkü yazımda sözünü ettiğim Amerika'lı Mr. Isely olmuş. Gaziantep'liler, Mr. Isely'nin memleketimize en büyük hizmetlerinden birinin bu olduğunu söylüyorlar.
Körler Okulunun şimdilik 39 öğrencisi var. Bu sayı yıldan yıla artacakmış. Henüz bu okulda eğitim başlıyalı 2 yıl olmasına rağmen, küçük öğrenciler şimdiden «braille» usûlü ile okuyup yazmasını, «braille» daktilosu kullanmasını, çeşitli el işleri ve hasır örgüler yapmasını, hattâ piyano çalmasını öğrenmişler.
Gaziantep Körler Okulunda kendimi, Türkiye'deki eğitim metotlarının 20-30 yıl ilerisinde, bir modern Amerikan okulunda sandım. Bütün çocuklara gözlerinden yoksun olmanın acısı unutturulmuştu.
Genel olarak Türk okullarında, ürkek olmayan, kendinden emin, neşeli çocuklar yetişmesi pek zordur. Okullarımızda disiplin, halâ, öğrencilerin kişiliğini daha küçük yaşta ezen bir mânevi baskı olarak anlaşılır. Gaziantep'in Körler Okulundaki öğrencilerse, üzerlerinde böyle bir mânevi baskının ağırlığını duymadan yetişiyorlar. Türkiye'nin en neş'eli en mes'ut görünüşlü, ve en rahat hareketli çocuklarını bu okulda gördüm. Bu okula girer girmez insan, körlere acıma duygusundan kurtuluyordu. Zaten okulun amacı da, körleri, toplum içinde acınacak insanlar olmaktan kurtarmaktı. Çocuklar, ellerinden bile tutulmaksızın, bütün işlerini kendileri gö rüyor, yataklarını, dolaplarını kendileri topluyorlardı.
Gözleri gören çocukların daha dürüst okuyun yazma bilmedekleri bir çağda, onlar mükemmel daktilo bile yazıyor; gözleri gören çocukların daha çizgi çizemediği çağda, onlar, elleriyle tanıdıkları modellerin heykellerini yapıyorlardı.
Güler yüzlü ve rahat davranışlı oldukları kadar, terbiyeli ve naziktiler de..
Genç ve değerli müdürleri Bay Yusuf Gündüz, onlarla, bizdeki öğretmen-öğrenci münasebetlerinin gerginliğini kırmış, örnek bir terbiyeci olarak ilgileniyordu. Bu okulda kör çocuklara uygulandığını gördüğüm eğitim anlayışı, gözleri gören çocuklarımıza da uygulanmağa başlasa, okullarımız topluma ne kadar daha faydalı olurlardı!
*
Çocuk Yuvası
Gaziantep'in haklı olarak öğündüğü eğitim kurumlarından biri de Çocuk Yuvası.. Bu Yuva, 1949'da inşasına başlanıp 1950 Aralığında tamamlanan 3 katlı, büyük ve modern binası, geniş çocuk bahçeleriyle, şimdi, 1.5 milyon liralık bir tesis. Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsünün genç ve müteşebbis müdürü Bay Mehmet Ali Demir, 1946'da Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı olup ta işe başladığında, Kurum Kasasında 36 lira 13 kuruş varmış. Bugünkü 1.5 milyon liralık tesis o 36 lira 13 kuruşluk temel üstüne kurulmuş.
Gaziantep halkının Yuvaya yardımı yılda 15.000 lirayı buluyormuş.
Bay Mehmet Ali Demir'in idare ettiği Erkek Sanat Enstitüsünde olduğu gibi, Çocuk Yuvasında da, birçok resmî kurumlarımızda görülmeyen bir temizlik ve düzen göze çarpıyor.
*
Kütüphaneler
Gaziantep'in 2 küçük kütüphanesi var. Biri şehirin en işlek yerinde.. Burasını Belediye işletiyor. İkincisi de, şehrin Şaraküstü (Şehre küstü) denilen kenar mahallesinde. Bunu da o mahallenin gençleri kurmuşlar. Bu gençler, güzel bir park içindeki iki katlı kütüphanenin bütün işlerini, fahri olarak, kendileri görüyorlar.
İki kütüphane de gece 10'a kadar açık. Birçok öğrenciler boş vakitlerini bu kütüphanelerde geçiriyorlar. Memleketimizin her köşesinde öğrencilerin ders çalışacak yer bulmakta karşılaştıkları güçlük yüzünden, Gaziantep'teki kütüphaneler de şimdilik daha çok bu işe yarıyor.
Şaraküstü'lü gençler, kurdukları ve çalıştırdıkları kütüphane ile, boş vakitlerini nasıl değerlendirebileceklerini bilmeyen gençlerimize iyi bir örnek olabilirler.
Onların Şaraküstü'de yaptıklarını, gönül ister ki, bütün şehirlerimizdeki gençler de yapsın...
Bülent ECEVİT
GAZİANTEP: 8
KÖRLER OKULU, ÇOCUK YUVASI, KÜTÜPHANELER
İlkokuldan yana pek yoksul olan Gaziantep, başka eğitim kurumları bakımından oldukça talihli: Bir erkek, bir kız lisesi, bir ticaret lisesi, bir erkek sanat enstitüsü, bir de kız enstitüsü var. Bunlardan başka, Türkiye'nin ikinci körler okulu da Gaziantep'te..
Ankara'daki Körler Okulu gibi Gaziantep'teki Körler Okulunun da kurulmasına Bay Mithat Enç önayak olmuş. Gözleri görmez olduktan sonra, Türkiye'deki körlerin hayatını aydınlatmağı kendine iş edinen ve dünyanın en ileri kör eğitimi metotlarını Türkiye'de uygulamağa çalışan Bay Mithat Enç Gazianteplidir. Kendisine bu yolda ilk yardım eden, dünkü yazımda sözünü ettiğim Amerika'lı Mr. Isely olmuş. Gaziantep'liler, Mr. Isely'nin memleketimize en büyük hizmetlerinden birinin bu olduğunu söylüyorlar.
Körler Okulunun şimdilik 39 öğrencisi var. Bu sayı yıldan yıla artacakmış. Henüz bu okulda eğitim başlıyalı 2 yıl olmasına rağmen, küçük öğrenciler şimdiden «braille» usûlü ile okuyup yazmasını, «braille» daktilosu kullanmasını, çeşitli el işleri ve hasır örgüler yapmasını, hattâ piyano çalmasını öğrenmişler.
Gaziantep Körler Okulunda kendimi, Türkiye'deki eğitim metotlarının 20-30 yıl ilerisinde, bir modern Amerikan okulunda sandım. Bütün çocuklara gözlerinden yoksun olmanın acısı unutturulmuştu.
Genel olarak Türk okullarında, ürkek olmayan, kendinden emin, neşeli çocuklar yetişmesi pek zordur. Okullarımızda disiplin, halâ, öğrencilerin kişiliğini daha küçük yaşta ezen bir mânevi baskı olarak anlaşılır. Gaziantep'in Körler Okulundaki öğrencilerse, üzerlerinde böyle bir mânevi baskının ağırlığını duymadan yetişiyorlar. Türkiye'nin en neş'eli en mes'ut görünüşlü, ve en rahat hareketli çocuklarını bu okulda gördüm. Bu okula girer girmez insan, körlere acıma duygusundan kurtuluyordu. Zaten okulun amacı da, körleri, toplum içinde acınacak insanlar olmaktan kurtarmaktı. Çocuklar, ellerinden bile tutulmaksızın, bütün işlerini kendileri gö rüyor, yataklarını, dolaplarını kendileri topluyorlardı.
Gözleri gören çocukların daha dürüst okuyun yazma bilmedekleri bir çağda, onlar mükemmel daktilo bile yazıyor; gözleri gören çocukların daha çizgi çizemediği çağda, onlar, elleriyle tanıdıkları modellerin heykellerini yapıyorlardı.
Güler yüzlü ve rahat davranışlı oldukları kadar, terbiyeli ve naziktiler de..
Genç ve değerli müdürleri Bay Yusuf Gündüz, onlarla, bizdeki öğretmen-öğrenci münasebetlerinin gerginliğini kırmış, örnek bir terbiyeci olarak ilgileniyordu. Bu okulda kör çocuklara uygulandığını gördüğüm eğitim anlayışı, gözleri gören çocuklarımıza da uygulanmağa başlasa, okullarımız topluma ne kadar daha faydalı olurlardı!
*
Çocuk Yuvası
Gaziantep'in haklı olarak öğündüğü eğitim kurumlarından biri de Çocuk Yuvası.. Bu Yuva, 1949'da inşasına başlanıp 1950 Aralığında tamamlanan 3 katlı, büyük ve modern binası, geniş çocuk bahçeleriyle, şimdi, 1.5 milyon liralık bir tesis. Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsünün genç ve müteşebbis müdürü Bay Mehmet Ali Demir, 1946'da Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı olup ta işe başladığında, Kurum Kasasında 36 lira 13 kuruş varmış. Bugünkü 1.5 milyon liralık tesis o 36 lira 13 kuruşluk temel üstüne kurulmuş.
Gaziantep halkının Yuvaya yardımı yılda 15.000 lirayı buluyormuş.
Bay Mehmet Ali Demir'in idare ettiği Erkek Sanat Enstitüsünde olduğu gibi, Çocuk Yuvasında da, birçok resmî kurumlarımızda görülmeyen bir temizlik ve düzen göze çarpıyor.
*
Kütüphaneler
Gaziantep'in 2 küçük kütüphanesi var. Biri şehirin en işlek yerinde.. Burasını Belediye işletiyor. İkincisi de, şehrin Şaraküstü (Şehre küstü) denilen kenar mahallesinde. Bunu da o mahallenin gençleri kurmuşlar. Bu gençler, güzel bir park içindeki iki katlı kütüphanenin bütün işlerini, fahri olarak, kendileri görüyorlar.
İki kütüphane de gece 10'a kadar açık. Birçok öğrenciler boş vakitlerini bu kütüphanelerde geçiriyorlar. Memleketimizin her köşesinde öğrencilerin ders çalışacak yer bulmakta karşılaştıkları güçlük yüzünden, Gaziantep'teki kütüphaneler de şimdilik daha çok bu işe yarıyor.
Şaraküstü'lü gençler, kurdukları ve çalıştırdıkları kütüphane ile, boş vakitlerini nasıl değerlendirebileceklerini bilmeyen gençlerimize iyi bir örnek olabilirler.
Onların Şaraküstü'de yaptıklarını, gönül ister ki, bütün şehirlerimizdeki gençler de yapsın...
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Gaziantep 8: Körler Okulu, Çocuk Yuvası, Kütüphaneler,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/646 ulaşıldı.