Bayan Nuriye Pınar'ın Durumu Ne Olacak
Title:
Bayan Nuriye Pınar'ın Durumu Ne Olacak
Source:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Date:
1956-06-23
Location:
Atatürk Kitaplığı, 152/31
Text:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Bayan Nuriye Pınarın durumu ne olacak ?
Bir devletin dışardaki itibar ve nüfuzu, yalnız idarecileri ve politikacıları hakkında «asılsız, mübalâğalı veya maksadı mahsusa müstenit haber, havadis veya malûmat» neşrettirmekle kırılmaz. Çünkü «devlet», idarecilerden ve politikacılardan ibaret değildir. Yabancı memleketlerde bir gazetecinin «Türk milletvekilleri kültürsüz, tahsilsiz, sorumsuz çocuklardır» diye, bir haber neşrettirmesi ne kadar itibar ve nüfuz kırıcı olursa, bir milletvekilinin de «Türk gazetecileri kültürsüz, tahsilsiz, sorumsuz çocuklardır» diye bir haber neşrettirmesi o kadar itibar venüfuz kırıcıdır.
Eğer bir gazetecinin yabancı memleketlerde milletvekillerimize dair böyle bir haber neşrettirmesi, yeni çıkarılan 6732 sayılı kanunun 3 üncü maddesine göre suç sayılacaksa, bir milletvekilinin de gazetecilerimiz hakkında böyle bir haber neşrettirmesi aynı şekilde suç sayılmak gerekir.
Hele neşriyat Birleşik Amerika'da yaptırılmışsa, bunda tereddüt bile edilemez. Çünkü Amerika'da gazetecilere verilen değer, idarecilere ve politikacılara, verilen değerden az değildir. Nitekim Amerika'daki itibarımızın bugünkü seviyede tutulmasında, Türk gazetecilerinin uyandırdıkları takdir duyguları büyük rol oynamıştır. Şüphe mi ediyorsunuz? 10 Mayıs tarihli New York Times'ın başyazısına, Time dergisinin yeni çıkarılan kanunlar hakkındaki yazısına bakınız: Her ikisinde de Türk basını bir umut ışığı olarak görülmektedir.
Fakat şimdi, Demokrat Partinin izmir Milletvekili Bayan Nuriye Pınar, Amerika'ya gidiyor, ve Amerikalıların memleketimiz için bir umut ışığı olarak gördükleri Türk basınına en ağır hakaretlerde bulunarak, «Türk gazetecileri kültürsüz, tahsilsiz, sorumsuz çocuklardır» diyor. İktidar partisine mensup milletvekillerinden biri, Amerikalı dostlarımızın Türkiye'de gördükleri umut ışıklarından birini de böylece karartmağa çalışıyor.
Bayan Nuriye Pınar'ın, kendisine atfedilen bu demeci tekzip veya tavzih edeceğini umarak bugüne kadar bekledik. Umudumuz boşa çıktı. Bu durumda Bayan Nuriye Pınar'ın, dışarıda itibarımızı kıracak mahiyette bir demeç vermiş olduğuna inanmak zorundayız. Böyle bir demecin büyük bir ajans vasıtasiyle neşrine sebep olmaksa 6732 sayılı kanunun 3 üncü maddesinin ihlâli demektir.
Gene Bayan Nuriye Pınar'ın bu demecinde, Türk gazetecilerine «itibar kıracak, şöhret ve mesleğe zarar verebilecek» hususlar isnat edildiğine göre, 6732 sayılı kanunun 1 inci maddesinin 2 inci fıkrası da ihlâl edilmiş olmaktadır.
Her iki hükmün de ihlâli, 3 yıla kadar ağır hapis ve 10.000 liradan başlayan ağır para cezaları ile cezalandırılmk gerekir.
Bu durumda adalet makamları ne yapacaklardır? Bayan Nuriye Pınar hakkında dâva açılması için teşebbüse geçecekler midir? Yoksa, Türk basınının «namus, şeref, itibar ve haysiyet» lere tecavüzünü önlemek gerekçesiyle basın hürriyeti kısılırken, basın mesleği mensuplarının «namus, şeref, itibar ve haysiyet» leri her türlü tecavüze açık mı bulundurulacaktır?
Çıkarılan kanunlar ne kadar hoşumuza gitmese de onlara saygı borcumuzdur. Fakat en az bizim kadar, bu kanunları çıkaranlardan da onlara saygı beklenir. Kanun çıkaranların ondan bu saygıyı esirgemeleri, vatandaşlar üzerinde hiç te hoş bir tesir bırakmıyacaktır.
Bülent ECEVİT
Bayan Nuriye Pınarın durumu ne olacak ?
Bir devletin dışardaki itibar ve nüfuzu, yalnız idarecileri ve politikacıları hakkında «asılsız, mübalâğalı veya maksadı mahsusa müstenit haber, havadis veya malûmat» neşrettirmekle kırılmaz. Çünkü «devlet», idarecilerden ve politikacılardan ibaret değildir. Yabancı memleketlerde bir gazetecinin «Türk milletvekilleri kültürsüz, tahsilsiz, sorumsuz çocuklardır» diye, bir haber neşrettirmesi ne kadar itibar ve nüfuz kırıcı olursa, bir milletvekilinin de «Türk gazetecileri kültürsüz, tahsilsiz, sorumsuz çocuklardır» diye bir haber neşrettirmesi o kadar itibar venüfuz kırıcıdır.
Eğer bir gazetecinin yabancı memleketlerde milletvekillerimize dair böyle bir haber neşrettirmesi, yeni çıkarılan 6732 sayılı kanunun 3 üncü maddesine göre suç sayılacaksa, bir milletvekilinin de gazetecilerimiz hakkında böyle bir haber neşrettirmesi aynı şekilde suç sayılmak gerekir.
Hele neşriyat Birleşik Amerika'da yaptırılmışsa, bunda tereddüt bile edilemez. Çünkü Amerika'da gazetecilere verilen değer, idarecilere ve politikacılara, verilen değerden az değildir. Nitekim Amerika'daki itibarımızın bugünkü seviyede tutulmasında, Türk gazetecilerinin uyandırdıkları takdir duyguları büyük rol oynamıştır. Şüphe mi ediyorsunuz? 10 Mayıs tarihli New York Times'ın başyazısına, Time dergisinin yeni çıkarılan kanunlar hakkındaki yazısına bakınız: Her ikisinde de Türk basını bir umut ışığı olarak görülmektedir.
Fakat şimdi, Demokrat Partinin izmir Milletvekili Bayan Nuriye Pınar, Amerika'ya gidiyor, ve Amerikalıların memleketimiz için bir umut ışığı olarak gördükleri Türk basınına en ağır hakaretlerde bulunarak, «Türk gazetecileri kültürsüz, tahsilsiz, sorumsuz çocuklardır» diyor. İktidar partisine mensup milletvekillerinden biri, Amerikalı dostlarımızın Türkiye'de gördükleri umut ışıklarından birini de böylece karartmağa çalışıyor.
Bayan Nuriye Pınar'ın, kendisine atfedilen bu demeci tekzip veya tavzih edeceğini umarak bugüne kadar bekledik. Umudumuz boşa çıktı. Bu durumda Bayan Nuriye Pınar'ın, dışarıda itibarımızı kıracak mahiyette bir demeç vermiş olduğuna inanmak zorundayız. Böyle bir demecin büyük bir ajans vasıtasiyle neşrine sebep olmaksa 6732 sayılı kanunun 3 üncü maddesinin ihlâli demektir.
Gene Bayan Nuriye Pınar'ın bu demecinde, Türk gazetecilerine «itibar kıracak, şöhret ve mesleğe zarar verebilecek» hususlar isnat edildiğine göre, 6732 sayılı kanunun 1 inci maddesinin 2 inci fıkrası da ihlâl edilmiş olmaktadır.
Her iki hükmün de ihlâli, 3 yıla kadar ağır hapis ve 10.000 liradan başlayan ağır para cezaları ile cezalandırılmk gerekir.
Bu durumda adalet makamları ne yapacaklardır? Bayan Nuriye Pınar hakkında dâva açılması için teşebbüse geçecekler midir? Yoksa, Türk basınının «namus, şeref, itibar ve haysiyet» lere tecavüzünü önlemek gerekçesiyle basın hürriyeti kısılırken, basın mesleği mensuplarının «namus, şeref, itibar ve haysiyet» leri her türlü tecavüze açık mı bulundurulacaktır?
Çıkarılan kanunlar ne kadar hoşumuza gitmese de onlara saygı borcumuzdur. Fakat en az bizim kadar, bu kanunları çıkaranlardan da onlara saygı beklenir. Kanun çıkaranların ondan bu saygıyı esirgemeleri, vatandaşlar üzerinde hiç te hoş bir tesir bırakmıyacaktır.
Bülent ECEVİT
Files
Collection
Citation
“Bayan Nuriye Pınar'ın Durumu Ne Olacak,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 23, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/637.
