Bir Karakter Meselesi
Başlık:
Bir Karakter Meselesi
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-05-31
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/31
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Bir karakter meselesi
Bugün duygularıma yenilerek, bir siyasî yazıda kendi deöersiz hatıralarımdan bahsedeceğim, okurlarım hoş görsünler!
Birkaç ay önce, Demokrat Parti Meclis Grupu içinde umut verici bir uyanışın başladığı günlerdi.. «Parti tesanüdü»nü, daha doğrusu şefe bağlılığı, memleket menfaatlerinin kat kat üstünde tutan bir çoğunluğa karşı, birkaç kişi, gürültüden boğulan cılız sesleriyle de olsa, vatandaş haklarını, adaleti, hürriyeti savunmağa çalışıyorlardı.
İşte o gnülerde, bir Demokrat Parti Meclis Grupu toplantısına dair Ulus'ta çıkan bir haberde, tanıdığım bir milletvekilinin adı geçmişti. Bu, benim için baba dostu olan bir milletvekiliydi. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda iken, memurluk hayatında, medeni cesaretin, bir Batılı gibi düşünmenin çeşitli örneklerini vermişti. Görgülü ve kültürlü idi. Çocukluğumda sevdiğim, saydığım ve güvendiğim bir insandı. O yüzden, 1954'te kendi bölgesinde C.H.P. listesinin kazanamayacağını sezince DP. adayı oluvermesini, ve bir D.P. li miletvekili olarak bu partinin bütün günahlarına bile bile katılmasını hoş görmeğe çalışıyor, kendisinden halâ bir şeyler umuyordum.
Ulus'ta çıkan haberde, bu milletvekilinin, tenkitlerde bulunan bazı Grup arkadaşlarına karşı Menderes'i hararetle savunduğu bildirilmişti. Fakat ertesi gün kendisinden gazeteye bir tekzip mektubu geldi: Menderes'i savunduğunu yazdığımız için Ulus'a çok sert bir dille çatıyordu. O akşam, haberi yazan arkadaşımla bu milletvekili arasında bir telefon konuşması da geçti. Arkadaşıma tarizde bulunuyor ve şöyle diyordu:
— Siz benim böyle bir şey yapabileceğime nasıl ihtimal verirsiniz? Haydi diyelim siz beni tanımıyorsunuz; fakat Bülent tanır. Benim, Menderes'i destekliyecek karakterde bir insan olmadığımı bilmesi lâzım. O da mı ikaz etmedi sizi?
Arkadaşım, milletvekiliyle arasında geçen bu konuşmayı nakledince, kendisine beslediğim güvende aldanmamış olduğumu düşünerek o kadar duygulandım ki, hemen telefonu açıp, Ulusta çıkan haber için özür diledim.
O gece gazeteye, bu milletvekilinin «karlkter»i hakkında vermiş olabileceğimiz yanlış intibaı silecek bir düzeltme koyduk.
Fakat, son Demokrat Parti Meclis Grupu toplantısında, Menderes'in açıkladığı yeni baskı tedbirlerine muhalefet eden birkaç kişi arasında, o milletvekilinin adını boşuna aradım.
Şimdi, izin verirse, birkaç ay önceki özür dileğimi geri almak, ve, son 6 yılın getirdiği hayal kırıklıklarına bir yenisini ekleyen bu milletvekiline, birkaç ay önceki bir telefon konuşmasında kendi vermiş olduğu karakter ölçüsünü kullanarak, şu kadarını söylemek is terim:
— Siz, Menderes'i destekliyecek karakterde bir insansınız!
29 Mayıs 1956 Salı günü, siz ve Demokrat Parti Meclis Grupunun «kâhir ekseriyet»i, Menderes'i destekliyecek karakterde insanlar, Menderes'in iftihar edebileceği insanlar olduğunuzu, inananlara ve inanmayanlara karşı, bir kere daha ispat ettiniz.
Bülent ECEVİT
Bir karakter meselesi
Bugün duygularıma yenilerek, bir siyasî yazıda kendi deöersiz hatıralarımdan bahsedeceğim, okurlarım hoş görsünler!
Birkaç ay önce, Demokrat Parti Meclis Grupu içinde umut verici bir uyanışın başladığı günlerdi.. «Parti tesanüdü»nü, daha doğrusu şefe bağlılığı, memleket menfaatlerinin kat kat üstünde tutan bir çoğunluğa karşı, birkaç kişi, gürültüden boğulan cılız sesleriyle de olsa, vatandaş haklarını, adaleti, hürriyeti savunmağa çalışıyorlardı.
İşte o gnülerde, bir Demokrat Parti Meclis Grupu toplantısına dair Ulus'ta çıkan bir haberde, tanıdığım bir milletvekilinin adı geçmişti. Bu, benim için baba dostu olan bir milletvekiliydi. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda iken, memurluk hayatında, medeni cesaretin, bir Batılı gibi düşünmenin çeşitli örneklerini vermişti. Görgülü ve kültürlü idi. Çocukluğumda sevdiğim, saydığım ve güvendiğim bir insandı. O yüzden, 1954'te kendi bölgesinde C.H.P. listesinin kazanamayacağını sezince DP. adayı oluvermesini, ve bir D.P. li miletvekili olarak bu partinin bütün günahlarına bile bile katılmasını hoş görmeğe çalışıyor, kendisinden halâ bir şeyler umuyordum.
Ulus'ta çıkan haberde, bu milletvekilinin, tenkitlerde bulunan bazı Grup arkadaşlarına karşı Menderes'i hararetle savunduğu bildirilmişti. Fakat ertesi gün kendisinden gazeteye bir tekzip mektubu geldi: Menderes'i savunduğunu yazdığımız için Ulus'a çok sert bir dille çatıyordu. O akşam, haberi yazan arkadaşımla bu milletvekili arasında bir telefon konuşması da geçti. Arkadaşıma tarizde bulunuyor ve şöyle diyordu:
— Siz benim böyle bir şey yapabileceğime nasıl ihtimal verirsiniz? Haydi diyelim siz beni tanımıyorsunuz; fakat Bülent tanır. Benim, Menderes'i destekliyecek karakterde bir insan olmadığımı bilmesi lâzım. O da mı ikaz etmedi sizi?
Arkadaşım, milletvekiliyle arasında geçen bu konuşmayı nakledince, kendisine beslediğim güvende aldanmamış olduğumu düşünerek o kadar duygulandım ki, hemen telefonu açıp, Ulusta çıkan haber için özür diledim.
O gece gazeteye, bu milletvekilinin «karlkter»i hakkında vermiş olabileceğimiz yanlış intibaı silecek bir düzeltme koyduk.
Fakat, son Demokrat Parti Meclis Grupu toplantısında, Menderes'in açıkladığı yeni baskı tedbirlerine muhalefet eden birkaç kişi arasında, o milletvekilinin adını boşuna aradım.
Şimdi, izin verirse, birkaç ay önceki özür dileğimi geri almak, ve, son 6 yılın getirdiği hayal kırıklıklarına bir yenisini ekleyen bu milletvekiline, birkaç ay önceki bir telefon konuşmasında kendi vermiş olduğu karakter ölçüsünü kullanarak, şu kadarını söylemek is terim:
— Siz, Menderes'i destekliyecek karakterde bir insansınız!
29 Mayıs 1956 Salı günü, siz ve Demokrat Parti Meclis Grupunun «kâhir ekseriyet»i, Menderes'i destekliyecek karakterde insanlar, Menderes'in iftihar edebileceği insanlar olduğunuzu, inananlara ve inanmayanlara karşı, bir kere daha ispat ettiniz.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Bir Karakter Meselesi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 26 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/626 ulaşıldı.