Barış Andı
Başlık:
Barış Andı
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-05-24
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/31
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
BARIŞ ANDI
1946 ile 1950 arasında, eşit şartlarla siyasî mücadelenin bütün şartlarını adım adım yerine getirmeğe şalışan, bu husustaki iyiniyetinin kesin delilini de 1950 seçimlerindeki tutumu ile veren Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına karşı, o zamanlar Demokrat Partinin yaptığı, bir «husumet andı» içmek olmuştu.
Demokrat Parti, iktidara geldikten sonra, memlekete huzur ve mutluluk verecek sözlerinden hiç birini yerine getiremedi ama, içmiş olduğu bu «husumet andı» nı gerçekten tuttu. Vatandaşı vatandaşa düşürmek, siyasî görüş ayrılıklarını bir düşmanlık hâline getirmek için elinden geleni esirgemedi.
6 yıllık muhalefet devresi boyunca, Demokrat Parti iktidarının her türlü «husumet»ine baskısına, kanunsuz muamelelerine uğramış; iktidarda iken muhalefete tanımış olduğu bütün eşit mücadele imkânları, kendisi muhalefete geçince bir bir elinden alınmış olan Cumhuriyet Halk Partisinin XII. Kurultayında ise, Genel Başkan İnönü, partisinin bütün üyelerini, içlerinden bir «barış andı» içmeğe çağırdı.
22 Mayıs Salı günü yaptığı konuşmada, «Hür vatandaş olarak haklarınızı arayacaksınız,» dedi. Fakat «bir çekişme devrinin yurtta düşmanlık yaratmasına katî olarak karşı koyacaksınız. Kurultay'dan, yurtta sulh fikrini bu tarzda aksettirmesini haklı olarak beklerim.
Bu sözleri söyleyen, «memlekette bir ihtilâl havası» estirmekle, «anarşi» yaratmağa çalışmakla, «vatandaşı vatandaşa düşürmek» ve «kan dâvası gütmek» le suçlandırılmak istenmiş bir muhalefetin lideri idi.
Bütün bu ithamlara karsı, İnönü'nün muhalefete verdiği öğüt şu oluyordu:
«Siyasi hayatımızda vatandaşlar arasında iyi geçinmek fikrinin yayılmasını temin edersek, büyük iş yapmış olacağız. Yurtta sulh cihanda sulh, her şeyden evvel vatandaşlar arasında sulh temin etmek demektir. Demokrat hayat birtakım hastalıklarla birlikte gelir. Bunu yenmenin başlıca şartı, siyaset münakaşalarının düşmanlık haline gelmesine mukavemet etmektir. Düşmanlığı siyasi mücadelesi için vasıta telâkki edenler mutlaka mağlûp olacaklardır.»
İktidar liderleri son zamanlarda, işledikleri hatalar, yaptıkları haksızlık, kötülük ve zulümler etrafında sunî bir birlik havası yaratabilmek için başvurabilecekleri tek çare olarak, muhalefetin intikam duygularıyla dolu olduğunu ,onun için, muhalefete iktidar yolunun kapanması gerektiğini çevrelerine yaymak çaresini görebiliyorlardı.
Nitekim bizzat Başbakan Menderes, Gaziantep'te, «Birtakım insanlar kalkarlar da biz iktidara geleceğiz, asacağız, keseceğiz derlerse, onların iktidara gelmesine set çekmek lâzımgeldiğini siz vatandaşlarım takdir edersiniz» diyordu.
Bir yanda, «onların iktidara gelmesine set çekmek lâzımdır» diyen iktidar liderinin, bir yanda da vatandaş hakkını arayacağız ; bu vazifeleri ifa ederken siyasi kanaat ayrılığından ötürü sulh havasının bozulmasına mani olacağız; aksi istikamet gösteren iktidar sahiplerine galebe çalacağız» diyen muhalefet liderinin zihniyeti!.. Bir yanda dünkü muhalefetin, iktidara geçtiği andan itibaren tutmağa bağladığı «husumet», bir yanda da bugünkü muhalefetin «barış» andı...
Vatandaş, iktidar liderinin baş vurmak istediği «takdir» hakkını işte bu iki zihniyet arasında kullanacaktır.
Bülent ECEVİT
BARIŞ ANDI
1946 ile 1950 arasında, eşit şartlarla siyasî mücadelenin bütün şartlarını adım adım yerine getirmeğe şalışan, bu husustaki iyiniyetinin kesin delilini de 1950 seçimlerindeki tutumu ile veren Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına karşı, o zamanlar Demokrat Partinin yaptığı, bir «husumet andı» içmek olmuştu.
Demokrat Parti, iktidara geldikten sonra, memlekete huzur ve mutluluk verecek sözlerinden hiç birini yerine getiremedi ama, içmiş olduğu bu «husumet andı» nı gerçekten tuttu. Vatandaşı vatandaşa düşürmek, siyasî görüş ayrılıklarını bir düşmanlık hâline getirmek için elinden geleni esirgemedi.
6 yıllık muhalefet devresi boyunca, Demokrat Parti iktidarının her türlü «husumet»ine baskısına, kanunsuz muamelelerine uğramış; iktidarda iken muhalefete tanımış olduğu bütün eşit mücadele imkânları, kendisi muhalefete geçince bir bir elinden alınmış olan Cumhuriyet Halk Partisinin XII. Kurultayında ise, Genel Başkan İnönü, partisinin bütün üyelerini, içlerinden bir «barış andı» içmeğe çağırdı.
22 Mayıs Salı günü yaptığı konuşmada, «Hür vatandaş olarak haklarınızı arayacaksınız,» dedi. Fakat «bir çekişme devrinin yurtta düşmanlık yaratmasına katî olarak karşı koyacaksınız. Kurultay'dan, yurtta sulh fikrini bu tarzda aksettirmesini haklı olarak beklerim.
Bu sözleri söyleyen, «memlekette bir ihtilâl havası» estirmekle, «anarşi» yaratmağa çalışmakla, «vatandaşı vatandaşa düşürmek» ve «kan dâvası gütmek» le suçlandırılmak istenmiş bir muhalefetin lideri idi.
Bütün bu ithamlara karsı, İnönü'nün muhalefete verdiği öğüt şu oluyordu:
«Siyasi hayatımızda vatandaşlar arasında iyi geçinmek fikrinin yayılmasını temin edersek, büyük iş yapmış olacağız. Yurtta sulh cihanda sulh, her şeyden evvel vatandaşlar arasında sulh temin etmek demektir. Demokrat hayat birtakım hastalıklarla birlikte gelir. Bunu yenmenin başlıca şartı, siyaset münakaşalarının düşmanlık haline gelmesine mukavemet etmektir. Düşmanlığı siyasi mücadelesi için vasıta telâkki edenler mutlaka mağlûp olacaklardır.»
İktidar liderleri son zamanlarda, işledikleri hatalar, yaptıkları haksızlık, kötülük ve zulümler etrafında sunî bir birlik havası yaratabilmek için başvurabilecekleri tek çare olarak, muhalefetin intikam duygularıyla dolu olduğunu ,onun için, muhalefete iktidar yolunun kapanması gerektiğini çevrelerine yaymak çaresini görebiliyorlardı.
Nitekim bizzat Başbakan Menderes, Gaziantep'te, «Birtakım insanlar kalkarlar da biz iktidara geleceğiz, asacağız, keseceğiz derlerse, onların iktidara gelmesine set çekmek lâzımgeldiğini siz vatandaşlarım takdir edersiniz» diyordu.
Bir yanda, «onların iktidara gelmesine set çekmek lâzımdır» diyen iktidar liderinin, bir yanda da vatandaş hakkını arayacağız ; bu vazifeleri ifa ederken siyasi kanaat ayrılığından ötürü sulh havasının bozulmasına mani olacağız; aksi istikamet gösteren iktidar sahiplerine galebe çalacağız» diyen muhalefet liderinin zihniyeti!.. Bir yanda dünkü muhalefetin, iktidara geçtiği andan itibaren tutmağa bağladığı «husumet», bir yanda da bugünkü muhalefetin «barış» andı...
Vatandaş, iktidar liderinin baş vurmak istediği «takdir» hakkını işte bu iki zihniyet arasında kullanacaktır.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Barış Andı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/619 ulaşıldı.