Pasifik Güvenlik Paktı
Başlık:
Pasifik Güvenlik Paktı
Kaynak:
Son Havadis, "Dünya Politikası"
Tarih:
1952-02-09
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
Dünya Politikası
Pasifik Güvenlik Paktı
Yazan: Bülent ECEVİT
Amerika'nın Uzak Doğuda takibe hazırlandığı yeni siyaset, 1 Eylûl 1951 de, San Fransisco’da imzalanmış olan Pasifik Güvenlik Paktına yeni bir mana kazandırabilir.
Henüz, Formoza hakkındaki son kararların ışığı altında Pasifik Güvenlik Paktı konusuna temas edilmemiş olmakla beraber, İngiliz Hükümetinin Formoza kararlarını kaygı ile karşılamasında bu Paktın da kısmen âmil olduğu düşünülebilir.
Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Amerika arasında böyle bir Pakt imzalanması fikri, Japonya barış andlaşmasının hazırlandığı günlerde, Avustralya ve Yeni Zelanda tarafından ileri sürülmüştü.
Amerika’nın bu fikri iyi karşılamasında, o sırada Demokrat Hükümeti tarafından Japon Barış Andlaşmasının hazırlığına dair işlerle görevlendirilmiş bulunan Foster Dulles de âmil olmuştu. Onun için, şimdi Dışişleri Bakanı olan Dulles bu Paktla yakından ilgili bir kimsedir.
Avustralya ile Yeni Zelanda’nın böyle bir istekte bulanmaklarına sebep, Barış andlaşması imzalandıktan sonra yeniden kuvvetlenebilecek bir Japonya'nın ilerdeki muhtemel bir tehdidine karşı Amerikan garantiscini sağlamış olmaktı.
Avustralya da Yeni Zelanda da Britanya Milletler Topluluğunun birer üyesi oldukları hâlde, İngiltere’nin Pasifik Güvenlik Paktına davet edilmemesi, o zaman iktidar da bulunan İşçi Hükümeti tarafından yadırganmamıştı. Dışişleri Bakanı Morrison, Pasifik bölgesindeki Milletler Topluluğu menfaatlerinin o bölgede bulunan Avustralya ve Yeni Zelanda tarafından temsil edilmiş olacağını belirtmiş, buna karşılık, muhalefet adına konuşan Eden, Malaya’daki İngiliz menfaatleri dolayısı ile İngiltere’nin böyle bir pakla bizzat ilişiği bulunması gerektiğini öne sürmüştü.
12 Temmuz 1951 de Washington’da açıklanan Pakt metninin 4 üncü maddesine göre, taraflardan her biri, Pasifik bölgesinde içlerinden her hangi birine karşı vuku bulacak bir silâhlı tecavüzü kendi barış ve güvenliği bakımından tehlikeli saymakta, ve müşterek tehlikeye karşı koymak üzere harekete geçeceğini beyan etmektedir.
Bu maddeyi açıklayan 5 inci maddede ise, üç memleketten "herhangi birine karşı bir silâhlı tecavüz" tabiri ile, “taraflardan herhangi birinin esas topraklarına, yahut Pasifikte, idaresi altındaki adalara, yahut ta gene Pasifik teki silâhlı kuvvet, gemi ve uçaklarına karşı girisilecek bir tecavüz” kastedildiği belirtilmektedir.
Pakt gereğince kurulan Pasifik Konseyinin askerî temsilcileri ilk toplantılarını, 22 — 26 Eylül 1952 de Honolulu'da yapmışlardır. Bu toplantıda olduğu gibi, bildiğimiz kadar hâlen de, Konseydekı Amerikan askerî temsilcisi, Pasifikteki Amerikan Deniz Kuvvetleri Baskomutanı Amiral Radford’dur.
Honolulu toplantısında, ANSUZ Andlaşması teşkilâtının askerî mekanizmasına ait teferrüat tesbit edilmiştir.
Bu toplantıda da açıklandığına göre, İngiltere, son zamanlarda, Pasifik Konseyine hiç değilse müşahit gönderebilmek için tazyike başlamışdır. İngiltere’nin bu yoldaki isteklerinin kabûl edilmemesi, İngiliz Parlamentosunda olduğu kadar, Avustralya ve Yeni Zelanda Parlamentolarında da tenkidlere yol açmıştır.
Bu arada, Avustralya Temsilciler Meclisinin İşçi üyelerinden Ward tarafından ileri sürülen bir nokta dikkate değer. Ward, Avustralya yahut Yeni Zelanda bir tecavüze maruz kalırsa, Milletler Topluluğu bağları gereğince, İngiltere’nin, hâli ile kendisini harbe katılmış sayacağını belirtmiş, ve bu durumda, İngiltere’nin ANZUS Devletleri kararlarına katılamamasının manâsızlığına işaret etmiştir.
İngiliz Avam Kamarasında da, İsçi Partisi milletvekilleri, Churchill’e, İngiltere’nin bu güvenlik sistemine katılmasını sağlayamadığı için hücum etmişlerdir. Churchill ise, yerinde olarak. İngiltere’nin ANZUS Andlaşması dışında kalmasını, eski İşçi İktidarının kabûl etmiş olduğunu hatırlatmıştır.
Her ne kadar ANZUS Andlaşması, başlangıçta, muhtemel bir Japon tehlikesine karşı düşünülmüş bir tedbir idi ise de, Andlaşma hükümlerinin yalnız Japonlara karşı tatbik edileceğine dair, metinde hiç bir sarahat yoktur. Herhangi bir devletin silâhlı kuvvetleri tarafından yapılacak bir tecavüz, bu Andlaşma hükümlerinin tatbikini gerektirecektir.
Şimdi, Milliyetçi Çin’in Komünist Çin’e taarruz etmesine imkân veren son Amerikan kararlarından sonra, böyle bir taarruzu, Pasifik Konseyinde de temsilci olan Amiral Radford komutasındaki 7 inci Amerikan Filosu herhangi bir, şekilde desteklerse, yahut 7 inci Filo böyle bir destekleme hareketine teşebbüs etmediği hâlde. Komünist Çinliler, Pasifikteki Amerikan "silâhlı kuvvet, gemi ve uçaklarına karşı" bir tecavüze girişecek olursa. ANZUS Andlasmasının yukarıda zikrettiğimiz 4 üncü ve 5 inci maddeleri gereğince, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın "müşterek tehlikeye karşı harekete gecmeleri” gerekmez mi? Bu güne kadar bövle bir soru ortaya atılmamıstır ama, ortaya atılmış olsa da olmasa da akla gelen bu sorunun cevabı herhâlde müsbet olmalıdır. O zaman, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da üye bulunduğu Milletler Topluluğunun başında olan İngiltere’nin durumu ne olacaktır?
Görünüse göre, Amerika'nın Pasifik bölgesinde maruz kalacağı herhangi bir tecavüz. ANZUS Andlaşması gereğince Avustralya ve Yeni Zelanda’yı harekte gecirirse, Avustralyalı millet vekilinin isaret etmiş olduğu gibi. İngiltere’nin. kendisini de harbe katılmış sayması gerekecektir.
Böylelikle. İngiltere. kendi dahil olmadığı ANZUS Andlaşması dolayısile, Amerika’nın Uzak Doğuda girişeceği hemen bütün riskli hareketlere ister istemez bağlanmış olmaktadır.
Pasifik Güvenlik Paktı
Yazan: Bülent ECEVİT
Amerika'nın Uzak Doğuda takibe hazırlandığı yeni siyaset, 1 Eylûl 1951 de, San Fransisco’da imzalanmış olan Pasifik Güvenlik Paktına yeni bir mana kazandırabilir.
Henüz, Formoza hakkındaki son kararların ışığı altında Pasifik Güvenlik Paktı konusuna temas edilmemiş olmakla beraber, İngiliz Hükümetinin Formoza kararlarını kaygı ile karşılamasında bu Paktın da kısmen âmil olduğu düşünülebilir.
Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Amerika arasında böyle bir Pakt imzalanması fikri, Japonya barış andlaşmasının hazırlandığı günlerde, Avustralya ve Yeni Zelanda tarafından ileri sürülmüştü.
Amerika’nın bu fikri iyi karşılamasında, o sırada Demokrat Hükümeti tarafından Japon Barış Andlaşmasının hazırlığına dair işlerle görevlendirilmiş bulunan Foster Dulles de âmil olmuştu. Onun için, şimdi Dışişleri Bakanı olan Dulles bu Paktla yakından ilgili bir kimsedir.
Avustralya ile Yeni Zelanda’nın böyle bir istekte bulanmaklarına sebep, Barış andlaşması imzalandıktan sonra yeniden kuvvetlenebilecek bir Japonya'nın ilerdeki muhtemel bir tehdidine karşı Amerikan garantiscini sağlamış olmaktı.
Avustralya da Yeni Zelanda da Britanya Milletler Topluluğunun birer üyesi oldukları hâlde, İngiltere’nin Pasifik Güvenlik Paktına davet edilmemesi, o zaman iktidar da bulunan İşçi Hükümeti tarafından yadırganmamıştı. Dışişleri Bakanı Morrison, Pasifik bölgesindeki Milletler Topluluğu menfaatlerinin o bölgede bulunan Avustralya ve Yeni Zelanda tarafından temsil edilmiş olacağını belirtmiş, buna karşılık, muhalefet adına konuşan Eden, Malaya’daki İngiliz menfaatleri dolayısı ile İngiltere’nin böyle bir pakla bizzat ilişiği bulunması gerektiğini öne sürmüştü.
12 Temmuz 1951 de Washington’da açıklanan Pakt metninin 4 üncü maddesine göre, taraflardan her biri, Pasifik bölgesinde içlerinden her hangi birine karşı vuku bulacak bir silâhlı tecavüzü kendi barış ve güvenliği bakımından tehlikeli saymakta, ve müşterek tehlikeye karşı koymak üzere harekete geçeceğini beyan etmektedir.
Bu maddeyi açıklayan 5 inci maddede ise, üç memleketten "herhangi birine karşı bir silâhlı tecavüz" tabiri ile, “taraflardan herhangi birinin esas topraklarına, yahut Pasifikte, idaresi altındaki adalara, yahut ta gene Pasifik teki silâhlı kuvvet, gemi ve uçaklarına karşı girisilecek bir tecavüz” kastedildiği belirtilmektedir.
Pakt gereğince kurulan Pasifik Konseyinin askerî temsilcileri ilk toplantılarını, 22 — 26 Eylül 1952 de Honolulu'da yapmışlardır. Bu toplantıda olduğu gibi, bildiğimiz kadar hâlen de, Konseydekı Amerikan askerî temsilcisi, Pasifikteki Amerikan Deniz Kuvvetleri Baskomutanı Amiral Radford’dur.
Honolulu toplantısında, ANSUZ Andlaşması teşkilâtının askerî mekanizmasına ait teferrüat tesbit edilmiştir.
Bu toplantıda da açıklandığına göre, İngiltere, son zamanlarda, Pasifik Konseyine hiç değilse müşahit gönderebilmek için tazyike başlamışdır. İngiltere’nin bu yoldaki isteklerinin kabûl edilmemesi, İngiliz Parlamentosunda olduğu kadar, Avustralya ve Yeni Zelanda Parlamentolarında da tenkidlere yol açmıştır.
Bu arada, Avustralya Temsilciler Meclisinin İşçi üyelerinden Ward tarafından ileri sürülen bir nokta dikkate değer. Ward, Avustralya yahut Yeni Zelanda bir tecavüze maruz kalırsa, Milletler Topluluğu bağları gereğince, İngiltere’nin, hâli ile kendisini harbe katılmış sayacağını belirtmiş, ve bu durumda, İngiltere’nin ANZUS Devletleri kararlarına katılamamasının manâsızlığına işaret etmiştir.
İngiliz Avam Kamarasında da, İsçi Partisi milletvekilleri, Churchill’e, İngiltere’nin bu güvenlik sistemine katılmasını sağlayamadığı için hücum etmişlerdir. Churchill ise, yerinde olarak. İngiltere’nin ANZUS Andlaşması dışında kalmasını, eski İşçi İktidarının kabûl etmiş olduğunu hatırlatmıştır.
Her ne kadar ANZUS Andlaşması, başlangıçta, muhtemel bir Japon tehlikesine karşı düşünülmüş bir tedbir idi ise de, Andlaşma hükümlerinin yalnız Japonlara karşı tatbik edileceğine dair, metinde hiç bir sarahat yoktur. Herhangi bir devletin silâhlı kuvvetleri tarafından yapılacak bir tecavüz, bu Andlaşma hükümlerinin tatbikini gerektirecektir.
Şimdi, Milliyetçi Çin’in Komünist Çin’e taarruz etmesine imkân veren son Amerikan kararlarından sonra, böyle bir taarruzu, Pasifik Konseyinde de temsilci olan Amiral Radford komutasındaki 7 inci Amerikan Filosu herhangi bir, şekilde desteklerse, yahut 7 inci Filo böyle bir destekleme hareketine teşebbüs etmediği hâlde. Komünist Çinliler, Pasifikteki Amerikan "silâhlı kuvvet, gemi ve uçaklarına karşı" bir tecavüze girişecek olursa. ANZUS Andlasmasının yukarıda zikrettiğimiz 4 üncü ve 5 inci maddeleri gereğince, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın "müşterek tehlikeye karşı harekete gecmeleri” gerekmez mi? Bu güne kadar bövle bir soru ortaya atılmamıstır ama, ortaya atılmış olsa da olmasa da akla gelen bu sorunun cevabı herhâlde müsbet olmalıdır. O zaman, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da üye bulunduğu Milletler Topluluğunun başında olan İngiltere’nin durumu ne olacaktır?
Görünüse göre, Amerika'nın Pasifik bölgesinde maruz kalacağı herhangi bir tecavüz. ANZUS Andlaşması gereğince Avustralya ve Yeni Zelanda’yı harekte gecirirse, Avustralyalı millet vekilinin isaret etmiş olduğu gibi. İngiltere’nin. kendisini de harbe katılmış sayması gerekecektir.
Böylelikle. İngiltere. kendi dahil olmadığı ANZUS Andlaşması dolayısile, Amerika’nın Uzak Doğuda girişeceği hemen bütün riskli hareketlere ister istemez bağlanmış olmaktadır.
Koleksiyon
Alıntı
“Pasifik Güvenlik Paktı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 26 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/60 ulaşıldı.