Yıllık İzin
Başlık:
Yıllık İzin
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-04-09
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/31
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Yıllık izin
Büyük Millet Meclisine sevkedilen yeni personel kanunu tasarısında yıllık izin 45 güne çıkarılmaktadır. Devlet memurlarına, dinlenmeleri eğlenmeleri ve kültürlerini genişletebilmeleri için verilecek boş vaktin mümkün olduğu kadar arttırılması şüphesiz yerinde olur. Gönül ister ki işçilerin ve ticarî müesseselerde çalışanların da yıllık izinleri aynı şekilde arttırılabilsin.
Medeniyetin bir gayesi de, gerek makinalaşma gerek daha iyi teşkilâtlanma yoluyla, fertlere düşen iş yükünü azaltıp onlara daha çok boş vakit kazandırabilmektir.
Ancak, hayatını emeği ile kazanmak zorunda bulunan fertlere sağlanacak boş vaktin ayarlanmasında bazı ihtiyaç ve şartların göz önünde tutulması da gereklidir.
Bugün, haftada ortalama 40 saat çalışan Amerika'lı, kaç yıl sonra çalışma saatlerinin haftada 36'ya, kaç yıl sonra 30'a inebileceğini, aşağı yukarı kesin olarak bilir. Bu bilgi, memleketin endüstrileşmesi ve çalışma hayatının adım adım rasyonelleşmesile ilgili bazı verilere dayanır.
Türkiye'de ise herhangi bir çalışma kolundaki haftalık iş saatlerile yıllık izin sürelerinin böyle belirli esaslara göre ayarlandığına inanmak zordur. Bugüne kadar memurlara niçin yılda 30 gün izin verildiğinin müspet bir izahı yapılamıyacağı gibi, bundan böyle yıllık izinlerin 45 güne çıkarılmasının da, verim hesaplarına dayanır bir izahı bulunduğu şüphelidir.
İzin sürelerinde esaslı bir değişiklik yürürlüğe konulmadan önce bu hesapları hazırlamak, devlet işlerinin aksamamasını sağlamak bakımından lüzumlu olsa gereklidir.
Boş vaktin arttırılması, ancak refahta artışla beraber gittiği zaman bir değer taşır. Yeni personel kanunu ise, memurun, bugün yılda 5 fazla maaşla sağlanan refahını hissedilir bir şekilde arttırmış olmıyacaktır. Kanun yürürlüğe girdiği gün küçük bir artış hissedilse bile, hayat pahalılığı da bir yandan artmakta devam edeceği için, memur gene sıkıntıdan kurtulmuş olmayacaktır.
Eğer bugünkü memur sayısı, yıllık izinlerin, devlet işlerini aksatmaksızın 30 günden 45 güne çıkarılmasına imkân verecek kadar fazla ise, izin süresini 30 günde tutup memur sayısını o nisbette kısmak, bu kısıntının sağlıyacağı tasarrufu da maaşlara ekliyerek memrun refah seviyesini yükseltmek, daha yerinde bir tedbir olabilir.
Zaten, yıllık izin süresini arttırmaksızın da memurlara bugünkünden daha çok dinlenme fırsatı sağlamak mümkündür. Bu imkândan başka bir yazımızda bahsedeceğiz.
Bülent ECEVİT
Yıllık izin
Büyük Millet Meclisine sevkedilen yeni personel kanunu tasarısında yıllık izin 45 güne çıkarılmaktadır. Devlet memurlarına, dinlenmeleri eğlenmeleri ve kültürlerini genişletebilmeleri için verilecek boş vaktin mümkün olduğu kadar arttırılması şüphesiz yerinde olur. Gönül ister ki işçilerin ve ticarî müesseselerde çalışanların da yıllık izinleri aynı şekilde arttırılabilsin.
Medeniyetin bir gayesi de, gerek makinalaşma gerek daha iyi teşkilâtlanma yoluyla, fertlere düşen iş yükünü azaltıp onlara daha çok boş vakit kazandırabilmektir.
Ancak, hayatını emeği ile kazanmak zorunda bulunan fertlere sağlanacak boş vaktin ayarlanmasında bazı ihtiyaç ve şartların göz önünde tutulması da gereklidir.
Bugün, haftada ortalama 40 saat çalışan Amerika'lı, kaç yıl sonra çalışma saatlerinin haftada 36'ya, kaç yıl sonra 30'a inebileceğini, aşağı yukarı kesin olarak bilir. Bu bilgi, memleketin endüstrileşmesi ve çalışma hayatının adım adım rasyonelleşmesile ilgili bazı verilere dayanır.
Türkiye'de ise herhangi bir çalışma kolundaki haftalık iş saatlerile yıllık izin sürelerinin böyle belirli esaslara göre ayarlandığına inanmak zordur. Bugüne kadar memurlara niçin yılda 30 gün izin verildiğinin müspet bir izahı yapılamıyacağı gibi, bundan böyle yıllık izinlerin 45 güne çıkarılmasının da, verim hesaplarına dayanır bir izahı bulunduğu şüphelidir.
İzin sürelerinde esaslı bir değişiklik yürürlüğe konulmadan önce bu hesapları hazırlamak, devlet işlerinin aksamamasını sağlamak bakımından lüzumlu olsa gereklidir.
Boş vaktin arttırılması, ancak refahta artışla beraber gittiği zaman bir değer taşır. Yeni personel kanunu ise, memurun, bugün yılda 5 fazla maaşla sağlanan refahını hissedilir bir şekilde arttırmış olmıyacaktır. Kanun yürürlüğe girdiği gün küçük bir artış hissedilse bile, hayat pahalılığı da bir yandan artmakta devam edeceği için, memur gene sıkıntıdan kurtulmuş olmayacaktır.
Eğer bugünkü memur sayısı, yıllık izinlerin, devlet işlerini aksatmaksızın 30 günden 45 güne çıkarılmasına imkân verecek kadar fazla ise, izin süresini 30 günde tutup memur sayısını o nisbette kısmak, bu kısıntının sağlıyacağı tasarrufu da maaşlara ekliyerek memrun refah seviyesini yükseltmek, daha yerinde bir tedbir olabilir.
Zaten, yıllık izin süresini arttırmaksızın da memurlara bugünkünden daha çok dinlenme fırsatı sağlamak mümkündür. Bu imkândan başka bir yazımızda bahsedeceğiz.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Yıllık İzin,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/585 ulaşıldı.