Aydınların Zaferi
Başlık:
Aydınların Zaferi
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", s. 3
Tarih:
1955-12-29
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/29
Metin:
Günün IŞIĞINDA
Aydınların zaferi
Türkiye'de okur - yazar nisbetinin azlığı, çok partili demokratik hayata girişimizden beri, birçok politikacıları yanlış bir yolda sürüklemiştir. Bu politikacılar, tuttukları yolun eninde sonunda bir çıkmaza vardığını, ancak iş işten geçtikten sonra anlamağa başlamışlardır.
Birkaç ay önceye kadar bu politikacılar sanıyorlardı ki Türkiye'de okuma yazma bilmeyenler çoğunlukta olduğuna göre, doğrudan doğruya ve sadece bu çoğunluğa hitap edip onların gönlünü ve zihnini çelmek, aydın azınlığı ise hiçe saymak, başarıya ulaşmanın en kolay yoludur.
Belki gerçekten kolaydı bu yol ama, güvenilir bir yol değildi.
Böyle bir yoldan kazanılacak zaferin geçici olması, böyle bir yolla zafere ulaşanları ergeç bir yenilginin, hattâ yıkıntının beklemesi, bir millet için sıhhat belirtisidir.
Demokrat Partinin de, kendini en kudretli sandığı bir anda yıkılacak hâle gelmiş, daha iktidarda iken çözülme tehlikesile karşılaşmış olması, işte bu bakımdan sevindirici bir olaydır.
Çünkü Demokrat Partili politikacılar, daha hareket noktalarında. Türkiye'deki aydın azınlığı, bu azınlığın düşünce, istek ve ülkülerini hiçe saymağa kararlı idiler.
Bu arada unuttukları bir şey vardı: Aydınlar yalnız Türkiye'de değil, her memlekette nüfusunun yüzde yüzü okur-yazar olan memleketlerde bile azınlıktadırlar!.. Demagojiy geçer akça sanan politikacıların sözlerine, siyaseti bir memleket hizmeti olarak ciddiye alan politikacıların sözlerinde daha çok itibar edecek kimseler, o memleketlerde de çoğunluktadır. Ama tarih, hele demokrasi tarihi, halkoyunun yönlendirilmesinde gercek kuvvetin, ne kadar azınlıkta da olsalar, bir avuç insandan da ibaret bulunsalar, aydınlar olduğunu gösterir.
Zaten böyle olmasa idi, bütün Batı ülkelerinde demokrasinin ilerlemeyi hızlandırmış olması, izah edilemiyen bir hâdise olarak kalırdı.
Demokrat Partiyi bugün, varlığından bile kaygıya düşüren sarsıntı, aydınlar azınlığını hiçe saymış olmanın tabiî bir sonucundan başka bir şey değildir.
İktidardaki partiye ne kadar pahalıya mal olacağı artık anlaşılmış bulunan bu yeni gelişme, hiç şüphesiz bundan böyle, Türkiye'deki bütün siyasal partiler ve bütün siyaset adamları için çok hayırlı bir ders yerine geçecektir.
Çünkü o hiçe sayılan, o hesaba bile katılmayan, bir avuç aydının, şu günlerde iktidar partisine vermekte olduğu ders memleketimizde kurulmuş ve kurulacak bütün siyasal partiler için de, bir ihtar değerini taşımaktadır.
Bülent ECEVİT
Aydınların zaferi
Türkiye'de okur - yazar nisbetinin azlığı, çok partili demokratik hayata girişimizden beri, birçok politikacıları yanlış bir yolda sürüklemiştir. Bu politikacılar, tuttukları yolun eninde sonunda bir çıkmaza vardığını, ancak iş işten geçtikten sonra anlamağa başlamışlardır.
Birkaç ay önceye kadar bu politikacılar sanıyorlardı ki Türkiye'de okuma yazma bilmeyenler çoğunlukta olduğuna göre, doğrudan doğruya ve sadece bu çoğunluğa hitap edip onların gönlünü ve zihnini çelmek, aydın azınlığı ise hiçe saymak, başarıya ulaşmanın en kolay yoludur.
Belki gerçekten kolaydı bu yol ama, güvenilir bir yol değildi.
Böyle bir yoldan kazanılacak zaferin geçici olması, böyle bir yolla zafere ulaşanları ergeç bir yenilginin, hattâ yıkıntının beklemesi, bir millet için sıhhat belirtisidir.
Demokrat Partinin de, kendini en kudretli sandığı bir anda yıkılacak hâle gelmiş, daha iktidarda iken çözülme tehlikesile karşılaşmış olması, işte bu bakımdan sevindirici bir olaydır.
Çünkü Demokrat Partili politikacılar, daha hareket noktalarında. Türkiye'deki aydın azınlığı, bu azınlığın düşünce, istek ve ülkülerini hiçe saymağa kararlı idiler.
Bu arada unuttukları bir şey vardı: Aydınlar yalnız Türkiye'de değil, her memlekette nüfusunun yüzde yüzü okur-yazar olan memleketlerde bile azınlıktadırlar!.. Demagojiy geçer akça sanan politikacıların sözlerine, siyaseti bir memleket hizmeti olarak ciddiye alan politikacıların sözlerinde daha çok itibar edecek kimseler, o memleketlerde de çoğunluktadır. Ama tarih, hele demokrasi tarihi, halkoyunun yönlendirilmesinde gercek kuvvetin, ne kadar azınlıkta da olsalar, bir avuç insandan da ibaret bulunsalar, aydınlar olduğunu gösterir.
Zaten böyle olmasa idi, bütün Batı ülkelerinde demokrasinin ilerlemeyi hızlandırmış olması, izah edilemiyen bir hâdise olarak kalırdı.
Demokrat Partiyi bugün, varlığından bile kaygıya düşüren sarsıntı, aydınlar azınlığını hiçe saymış olmanın tabiî bir sonucundan başka bir şey değildir.
İktidardaki partiye ne kadar pahalıya mal olacağı artık anlaşılmış bulunan bu yeni gelişme, hiç şüphesiz bundan böyle, Türkiye'deki bütün siyasal partiler ve bütün siyaset adamları için çok hayırlı bir ders yerine geçecektir.
Çünkü o hiçe sayılan, o hesaba bile katılmayan, bir avuç aydının, şu günlerde iktidar partisine vermekte olduğu ders memleketimizde kurulmuş ve kurulacak bütün siyasal partiler için de, bir ihtar değerini taşımaktadır.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Aydınların Zaferi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/535 ulaşıldı.