Türk Milleti

Başlık:

Türk Milleti

Kaynak:

Ulus, "Günün Işığında", s. 3

Tarih:

1955-12-25

Lokasyon:

Atatürk Kitaplığı, 152/29

Metin:

Günün IŞIĞINDA

TURK MILLETI

Biz zaman zaman kendimizi kavgacı, gürültücü bir millet sanırız ama, dışardan gelen bir yabancıya sorsanız, Türk halkı, dikkati çekecek kadar sessiz, yumuşak ve sıkılgan tavırlıdır.

Bu sessizliği, bu sıkılgan ve yumuşak tavırlılığı yanlış yorumluyanlar, kolayca ezilebilir, baskı altında tutulabilir, istenen yöne çekilebilir bir millet olmanın belirtisi sayanlar, içerde ve dışarda pek çok olmuştur.

Ama kim böyle düşündüyse, yanıldığını, aldandığını, eninde sonunda anlamıştır.

İşte bu sefer de öyle oldu. Bu milleti idare edecek mevkilere milletin oyu ile gelenler, onu ezdikçe ezebileceklerini, istedikleri yolda arkalarından sürükleyebileceklerini sandılar.

Sandılar ki Türk halkı henüz hür bir hayat yaşıyabilecek olgunluğa erişmemiştir... Sandılar ki kendileri bu millete vasilik edebilecek, ona «siyasi ahlâk» dersleri, öğütler, gerekirse cezalar verebilecek kadar ergin ve yüce kişilerdir.

Daha birkaç ay, hatta belki de birkaç hafta önceye kadar inanıyorlardı ki bu memlekette, kendi durumlarını sarsabilecek hiçbir kuvvet kalmamış, halkın iradesi, parmaklarının ucunda istendiği gibi yöneltilebilecek kadar uysallaşmıştır.

Demokrat Parti iktidarının başında bulunan bir avuç siyaset adamı kadar durumları sağlam görünüşlü kimselerin, zora başvurmayı aklından bile geçirmeyen bir millet iradesi karşısında, bu milletin mânevi mukavemeti karşısında, bu kadar kısa bir zaman içinde böylesine sarsıldıkları, tarihte ya pek az görülmüş ya da hiç görülmemiş olmalıdır.

Demokrat Parti liderlerinin şimdi geçirmekte olduktan acı tecrübe, Türk halkının demokratik bir düzen içinde hür yaşamağa başka hiçbir milletten daha az lâyık olmadığını, artık şüpheye yer bırakmayacak bir şeklide göstermektedir.

Başta Atatürk olmak üzere, bu millete kim inandıysa, kim umut bağladıysa, zaman onu haklı çıkarmış, bu milleti kim küçümsediyse, kim hor gördüyse, zaman onu hüsrana uğratmış, bütün dünya önünde küçük düşürmüştür.

Otobüste, yolda giderken yüz yüze geldiğim, omuz omuza durduğum, yanından geçtiğim, sessiz, yumuşak ve sıkılgan tavırlı insanlara, bu milletin insanlarına, şimdi, onlara inanmış olmanın mutluluğu, onlardan biri olmanın sonsuz gururu ile bakıyorum.

Bu sessiz, bu yumuşak ve sıkılgan tavırlı halk, bir silkinişte, başka birçok milletlerin yüzyıllarca süren sınavından başarıyla geçmiş, erginliğinden, olgunluğundan şüphe edenleri, bir kere daha küçük düşürüp dize getirmiştir.

Bülent ECEVİT