Muhalefet Neden Tatile Girmiyor
Başlık:
Muhalefet Neden Tatile Girmiyor
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11723, s. 1
Tarih:
1955-08-12
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/29
Metin:
GÜNÜN Işığında
Muhalefet neden tatile girmiyor
Daha genel seçimlere 3 yıl varken bir muhalefet partisi genel sekreterinin şimdiden şehir şehir, köy köy dolaşıp propaganda konuşmaları yapmasına lüzum var mıydı?
Eğer o muhalefet partisi genel sekreteri yirminci yüzyılın imkânları içinde çalışıyor olsa idi, böyle bir zahmete katlanmağa belki kendisi de lüzum görmezdi! Yerinden bile kıpırdamaksızın sesini memleketin bütün şehir ve köylerine bir haftada ulaştırıverirdi. Çünkü radyo denilen bir icat yirminci yüzyılda, hele bu yüzyılın ikinci yarısında, Türkiye'nin bütün şehir ve köylerine girmiş olacaktı.
Ama iktidar partisi radyonun bütün Türkiye'ye yayıldığı bir çağda hüküm sürdüğü ve muhalefete karşı hücumlarını bu çağın imkânlariyle yaptığı halde, muhalefet, büyük çoğunluğu okur - yazar olmadığı için gazete de okuyamıyan bir memlekette, radyo adındaki icattan faydalanmaksızın seçim mücadelesi yapmak, ve radyo ile bir anda yurdun her köşesinde birden işitilebilen hücum ve iddialara karşı kendini yaya savunmak zorundadır.
Türkiye'de, şehirlerle kasabalar bir yana, 40.000 köy vardır. Bir muhalefet partisi genel sekreteri bütün bu köylerin halkına hitabedebilmek için —ki bu onun görevidir—, ayağına çarığını geçirip bugün yola çıksa ve günde en çok 5 köye uğrayabilse, 3 yılda ancak 5475 köy eder. Geriye kalır daha 34.525 köy...
Onun için, yirminci yüzyılın ikinci yarısında radyo adındaki propaganda vasıtasından —bu vasıta milletin değil de kendi malıymış gibi— her gün faydalanan bir iktidara karşı, bir muhalefet partisi genel sekretleri, 1958 de yapılacak genel seçimler için propaganda gezisine çıkmakta geç bile kalmıştır.
Seçim kampanyası için ayrılan 40 günde radyonun ses ulaştırma hızına, değil yaya olarak, bazı düşünceli iktidar partisi üyelerinin kendisine armağan etmek inceliğini gösterdikleri eşekle bile yetişemezdi.
*
Muhalefetin denetleme görevini en yararlı ve etkili bir yolda yapabileceği yer Meclis'tir. Öyle olduğuna göre Meclis dışındaki bu arasız siyasi çalışmaya lüzum var mıydı?
Eğer çoğunluk partisinin milletvekilleri 6 ay sürecek bir ücretli tatile kendilerinde hak gördüler diye muhalefet partileri de kendi kendilerine bu kadar uzun bir tatil verebilecek kadar görevlerini umursamaz olsalardı, bu partilerin faal üyeleri yılın şu en sıcak aylarında Meclis çatısının altı yerine güneş altında çalışmağa belki de lüzum görmezlerdi!
Fakat Meclis'in tatil olmasına rağmen memleket işleri yürüyeceğine, ve hem memleket hem dünya ölçüsünde önemli meseleler ortaya çıkmakta devam edeceğine göre, muhalefet partileri, elbette, güneşin altında dao lsa görevlerine devam edeceklerdir.
*
Partiler arasındaki «yumuşak hava» sayesinde memlekette bir «demokrasi iklimi» yerleşmek üzere iken, ana muhalefet partisi liderinin, hem de tam Meclisin kapanacağı gün kürsüden bir konuşma yapıp bu «yumuşak hava» yı bozmasına lüzum var mıydı?
O «yumuşak hava» nın ne türlü bir hava, o «demokrasi iklimi» nin de ne türlü bir iklim olduğu bir yana eğer Meclis'teki çoğunluk partisi üyeleri yaz başında 6 aylık bir ücretli tatile girme kararını vermeselerdi, muhalefet lideri de tam eMclis'in kapanacağı gün kürsüye çıkıp o konuşmayı yapmağa herhalde lüzum görmezdi! Çünkü muhalefet lideri o konuşmayı, yapılacak o kadar iş varken Meclis'in kendi kendine bu kadar uzun bir tatil vermesine itiraz etmek için yapmıştı.
*
Kaldı ki Meclis açıkken bile, 5 yıldır muhalefet partilerine Meclis'te ne zaman gerçek bir denetleme imkânı verilmiş, hangi gensoru istekleri kabul edilmiş, hayati meselelerle ilgili sözlü sorularından kaçı zamanında cevaplandırılmıştır?
*
Görülüyor ki iktidar, şu günlerde muhalefete bulduğu bütün kusurların suçunu kendinde aramalıdır!
Eğer muhalefet sözcülerinin daha 3 yıl köy köy dolaşmalarını istemiyorsa, onlara da milletin radyosunda kendi kendine tanıdığı konuşma hakkını tanımalı, eğer memleket için hayati olan meselelerin Meclis dışında ele alınmasını istemiyorsa, Meclisin 6 ay sürecek ücretli tatilini hiç olmazsa 3 ayda kesip Meclis'i açmak, fakat Meclis'i açmakla da kalmayıp muhalefet partilerine Meclis'te söz hakkı, iktidarı denetleme hakkı tanımalıdır!
Bülent ECEVİT
Muhalefet neden tatile girmiyor
Daha genel seçimlere 3 yıl varken bir muhalefet partisi genel sekreterinin şimdiden şehir şehir, köy köy dolaşıp propaganda konuşmaları yapmasına lüzum var mıydı?
Eğer o muhalefet partisi genel sekreteri yirminci yüzyılın imkânları içinde çalışıyor olsa idi, böyle bir zahmete katlanmağa belki kendisi de lüzum görmezdi! Yerinden bile kıpırdamaksızın sesini memleketin bütün şehir ve köylerine bir haftada ulaştırıverirdi. Çünkü radyo denilen bir icat yirminci yüzyılda, hele bu yüzyılın ikinci yarısında, Türkiye'nin bütün şehir ve köylerine girmiş olacaktı.
Ama iktidar partisi radyonun bütün Türkiye'ye yayıldığı bir çağda hüküm sürdüğü ve muhalefete karşı hücumlarını bu çağın imkânlariyle yaptığı halde, muhalefet, büyük çoğunluğu okur - yazar olmadığı için gazete de okuyamıyan bir memlekette, radyo adındaki icattan faydalanmaksızın seçim mücadelesi yapmak, ve radyo ile bir anda yurdun her köşesinde birden işitilebilen hücum ve iddialara karşı kendini yaya savunmak zorundadır.
Türkiye'de, şehirlerle kasabalar bir yana, 40.000 köy vardır. Bir muhalefet partisi genel sekreteri bütün bu köylerin halkına hitabedebilmek için —ki bu onun görevidir—, ayağına çarığını geçirip bugün yola çıksa ve günde en çok 5 köye uğrayabilse, 3 yılda ancak 5475 köy eder. Geriye kalır daha 34.525 köy...
Onun için, yirminci yüzyılın ikinci yarısında radyo adındaki propaganda vasıtasından —bu vasıta milletin değil de kendi malıymış gibi— her gün faydalanan bir iktidara karşı, bir muhalefet partisi genel sekretleri, 1958 de yapılacak genel seçimler için propaganda gezisine çıkmakta geç bile kalmıştır.
Seçim kampanyası için ayrılan 40 günde radyonun ses ulaştırma hızına, değil yaya olarak, bazı düşünceli iktidar partisi üyelerinin kendisine armağan etmek inceliğini gösterdikleri eşekle bile yetişemezdi.
*
Muhalefetin denetleme görevini en yararlı ve etkili bir yolda yapabileceği yer Meclis'tir. Öyle olduğuna göre Meclis dışındaki bu arasız siyasi çalışmaya lüzum var mıydı?
Eğer çoğunluk partisinin milletvekilleri 6 ay sürecek bir ücretli tatile kendilerinde hak gördüler diye muhalefet partileri de kendi kendilerine bu kadar uzun bir tatil verebilecek kadar görevlerini umursamaz olsalardı, bu partilerin faal üyeleri yılın şu en sıcak aylarında Meclis çatısının altı yerine güneş altında çalışmağa belki de lüzum görmezlerdi!
Fakat Meclis'in tatil olmasına rağmen memleket işleri yürüyeceğine, ve hem memleket hem dünya ölçüsünde önemli meseleler ortaya çıkmakta devam edeceğine göre, muhalefet partileri, elbette, güneşin altında dao lsa görevlerine devam edeceklerdir.
*
Partiler arasındaki «yumuşak hava» sayesinde memlekette bir «demokrasi iklimi» yerleşmek üzere iken, ana muhalefet partisi liderinin, hem de tam Meclisin kapanacağı gün kürsüden bir konuşma yapıp bu «yumuşak hava» yı bozmasına lüzum var mıydı?
O «yumuşak hava» nın ne türlü bir hava, o «demokrasi iklimi» nin de ne türlü bir iklim olduğu bir yana eğer Meclis'teki çoğunluk partisi üyeleri yaz başında 6 aylık bir ücretli tatile girme kararını vermeselerdi, muhalefet lideri de tam eMclis'in kapanacağı gün kürsüye çıkıp o konuşmayı yapmağa herhalde lüzum görmezdi! Çünkü muhalefet lideri o konuşmayı, yapılacak o kadar iş varken Meclis'in kendi kendine bu kadar uzun bir tatil vermesine itiraz etmek için yapmıştı.
*
Kaldı ki Meclis açıkken bile, 5 yıldır muhalefet partilerine Meclis'te ne zaman gerçek bir denetleme imkânı verilmiş, hangi gensoru istekleri kabul edilmiş, hayati meselelerle ilgili sözlü sorularından kaçı zamanında cevaplandırılmıştır?
*
Görülüyor ki iktidar, şu günlerde muhalefete bulduğu bütün kusurların suçunu kendinde aramalıdır!
Eğer muhalefet sözcülerinin daha 3 yıl köy köy dolaşmalarını istemiyorsa, onlara da milletin radyosunda kendi kendine tanıdığı konuşma hakkını tanımalı, eğer memleket için hayati olan meselelerin Meclis dışında ele alınmasını istemiyorsa, Meclisin 6 ay sürecek ücretli tatilini hiç olmazsa 3 ayda kesip Meclis'i açmak, fakat Meclis'i açmakla da kalmayıp muhalefet partilerine Meclis'te söz hakkı, iktidarı denetleme hakkı tanımalıdır!
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Muhalefet Neden Tatile Girmiyor,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 25 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/442 ulaşıldı.