Sevilmeyen Bir Vatan
Başlık:
Sevilmeyen Bir Vatan
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Uzaktan", s. 3
Tarih:
1954-12-23
Lokasyon:
Milli Kütüphane
Metin:
UZAKTAN:
SEVILMIYEN BlR VATAN
Şimdiye kadar bu «Uzaktan» sütununda iki tane mi, üç tane mi ne yazım çıktı. Belki dostlar, memlekete bağlı dostlar, bu yazıların azlığına bakarak, Türkiye’den kısa bir zaman için ayrılıp da mesut bir memlekete gidince Türkiye’yi, Türkiye'nin dertlerini unutmaya başladığımı düşünüyorlardır.
Bu yazıyı; o dostlar arasında böyle düşünenler varsa, onların gözünde kendimi temize çıkarabilmek, günahın bende olmadığını anlatabilmek için yazıyorum.
Günah bende değil: «Uzaktan» sütununa daha çok yazı yolladım ama yalnız iki - üç tanesi yayınlandı. Günah, bu sütun için yolladığım yazılardan çoğunu çöp sepetine atan gazete arkadaşlarımda da değil.
Öyleyse günah kimde?
Günahın kimde olduğunu yazsam, bu yazım da çöp sepetine atılır!
Belli ki Çetin Altan da artık yazıları atıla atıla çaresiz kalmış, gittikçe ufalan sütununda ağzı kapalı konuşuyor, elleri bağlı yazıyor. Kalemine görünmez mürekkep doldurabilse görünmez mürekkeple yazacak. Kelimeleri bırakıp neredeyse notayla yazacak. Ve bu notalar yüksek sesle okununca, yalnız bir dertli iç çekiş, en fazlası, en cesuranesi, bir hıçkırık duyulacak.
İşte artık belli ki üç-dört yıldır korkusunu çektiğimiz, kâbusunu gördüğümüz günler gelip çattı.
Sevdiğim bir insandan bir mektup aldım. Bana, «Uzaktan» sütununda, önden öne de «Günün Işığında» sütununda çıkan yazılarımın saçmalığını, lüzumsuzluğunu, yersizliğini anlatıp,
— İnsanlar sevmedikleri, sevmeyi düşünmedikleri şeye karşı alâka duymazlar, onun için önce onlara vatanlarını sevdir, sonra, «bak vatanına ne yapıyorlar,» de, ve o zamanı gör bak nasıl ilgilenirler, diyor.
Türkiye için bu sözlerden daha acı, ama bu sözlerden daha doğru sözler söylenmemiş olsa gerektir!
Bizler cephede vatanı için ölmesini bilmekle vatan borcunun ödenmiş olacağını sanar çünkü her işin olduğu gibi vatan sevgisinin de kolayına kaçan insanlarız. Nitekim ölmek yaşamaktan, hele bir şey uğrunda ölmek, bir şey uğrunda yaşamaktan daha kolaydır. Kendimiz için değil vatan için yaşamak lâzımdır.
Vatan uğrunda cephede ölmesini belki herkesten daha iyi bilen bizler, vatan uğrunda yaşamasını bilmiyen, daha acısı, fakat daha doğrusu, vatanı için yaşamak istemiyen insanlarız.
Vatan uğrunda ölmesini bilmekle vatan borcu ödenmiş olmaz. Vatanı uğrunda, vatanı için yaşamasını bilmiyen bir insan, o uğurda ne kadar kan dökerse döksün, vatanına gene borçlu kalacaktır.
Bizler yalnız kendimiz için yaşamak istiyen insanlarız. Ve bir insanın yalnız kendisi için yaşamasını mümkün sanacak kadar da gafil insanlarız.
Bugün Türkiye’de yaşadığımız hayat kötü ise, karanlıksa, bu, daha iyisine, daha aydınlığına lâyık olmadığımızdan, daha iyisini, daha aydınlığını kurmak uğrunda yaşama zahmetine katlanmadığımızdandır. Yani, kendimizi vatandan daha çok sevdiğimizdendir.
Ey dost: «Önce onlar.. vatanlarını sevdir,» diyorsun... Vatanların en güzelinde yaşıyan insanlara o vatan kendini sevdiremezse, başka kimin elinden ne gelir?
Bülent ECEVÎT
SEVILMIYEN BlR VATAN
Şimdiye kadar bu «Uzaktan» sütununda iki tane mi, üç tane mi ne yazım çıktı. Belki dostlar, memlekete bağlı dostlar, bu yazıların azlığına bakarak, Türkiye’den kısa bir zaman için ayrılıp da mesut bir memlekete gidince Türkiye’yi, Türkiye'nin dertlerini unutmaya başladığımı düşünüyorlardır.
Bu yazıyı; o dostlar arasında böyle düşünenler varsa, onların gözünde kendimi temize çıkarabilmek, günahın bende olmadığını anlatabilmek için yazıyorum.
Günah bende değil: «Uzaktan» sütununa daha çok yazı yolladım ama yalnız iki - üç tanesi yayınlandı. Günah, bu sütun için yolladığım yazılardan çoğunu çöp sepetine atan gazete arkadaşlarımda da değil.
Öyleyse günah kimde?
Günahın kimde olduğunu yazsam, bu yazım da çöp sepetine atılır!
Belli ki Çetin Altan da artık yazıları atıla atıla çaresiz kalmış, gittikçe ufalan sütununda ağzı kapalı konuşuyor, elleri bağlı yazıyor. Kalemine görünmez mürekkep doldurabilse görünmez mürekkeple yazacak. Kelimeleri bırakıp neredeyse notayla yazacak. Ve bu notalar yüksek sesle okununca, yalnız bir dertli iç çekiş, en fazlası, en cesuranesi, bir hıçkırık duyulacak.
İşte artık belli ki üç-dört yıldır korkusunu çektiğimiz, kâbusunu gördüğümüz günler gelip çattı.
Sevdiğim bir insandan bir mektup aldım. Bana, «Uzaktan» sütununda, önden öne de «Günün Işığında» sütununda çıkan yazılarımın saçmalığını, lüzumsuzluğunu, yersizliğini anlatıp,
— İnsanlar sevmedikleri, sevmeyi düşünmedikleri şeye karşı alâka duymazlar, onun için önce onlara vatanlarını sevdir, sonra, «bak vatanına ne yapıyorlar,» de, ve o zamanı gör bak nasıl ilgilenirler, diyor.
Türkiye için bu sözlerden daha acı, ama bu sözlerden daha doğru sözler söylenmemiş olsa gerektir!
Bizler cephede vatanı için ölmesini bilmekle vatan borcunun ödenmiş olacağını sanar çünkü her işin olduğu gibi vatan sevgisinin de kolayına kaçan insanlarız. Nitekim ölmek yaşamaktan, hele bir şey uğrunda ölmek, bir şey uğrunda yaşamaktan daha kolaydır. Kendimiz için değil vatan için yaşamak lâzımdır.
Vatan uğrunda cephede ölmesini belki herkesten daha iyi bilen bizler, vatan uğrunda yaşamasını bilmiyen, daha acısı, fakat daha doğrusu, vatanı için yaşamak istemiyen insanlarız.
Vatan uğrunda ölmesini bilmekle vatan borcu ödenmiş olmaz. Vatanı uğrunda, vatanı için yaşamasını bilmiyen bir insan, o uğurda ne kadar kan dökerse döksün, vatanına gene borçlu kalacaktır.
Bizler yalnız kendimiz için yaşamak istiyen insanlarız. Ve bir insanın yalnız kendisi için yaşamasını mümkün sanacak kadar da gafil insanlarız.
Bugün Türkiye’de yaşadığımız hayat kötü ise, karanlıksa, bu, daha iyisine, daha aydınlığına lâyık olmadığımızdan, daha iyisini, daha aydınlığını kurmak uğrunda yaşama zahmetine katlanmadığımızdandır. Yani, kendimizi vatandan daha çok sevdiğimizdendir.
Ey dost: «Önce onlar.. vatanlarını sevdir,» diyorsun... Vatanların en güzelinde yaşıyan insanlara o vatan kendini sevdiremezse, başka kimin elinden ne gelir?
Bülent ECEVÎT
Koleksiyon
Alıntı
“Sevilmeyen Bir Vatan,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/331 ulaşıldı.