Bir Jürinin Kopardığı Fırtına I
Başlık:
Bir Jürinin Kopardığı Fırtına I
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-09-16
Lokasyon:
Milli Kütüphane
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Bir jurinin kopardığı fırtına: 1
11 Eylül Cumartesi günü İstanbul’da, Spor ve Sergi Sarayında, Yapı ve Kredi Bankasının düzenlediği müsabakaya katılmış resim ve afişlerden mürekkep bir sergi açıldı. Açılış törenine İstanbul’da toplanan Beşinci Milletlerarası Sanat Tenkidçileri Kongresinin üyeleri de dâvetli idi. Banka, jüriyi bu üyeler arasından seçmişti. Jüride, Milletlerarası Sanat Tenkidcileri Birliği Başkanı Paul Fierens (Belçikalı), ve Başkan Yardımcıları Lionello Venturi (İtalyan) ile Sir Herbert Read (İngiliz) vardı. Öyle sanıyorum ki dünyada bundan üstün bir jüri kurulamazdı. Jüri üyelerinin üçü de çağımızın en ünlü sanat tarihçileri ve sanat yazarları arasındadırlar. Herbert Read aynı zamanda estet ve şairdir.
Serginin açılışında jürinin verdiği karar öğrenildiği zaman, salon birbirine girdi. O anda başlıyan kaynaşma, İstanbul'un sanat çevrelerinde hâlâ devam etmektedir.
Kimi, sanat tarihçi ve tenkidcilerinden mürekkep bir resim jürisinin olamayacağı resim jürisinin ancak ressamlardan kurulabileceği, bütün dünyada bunun böyle olduğu yolunda garip fikirler ortaya attı. Kimi, zaten jüri denen şeyin lüzumsuz olduğunu ileri sürdü. Kimi, bazı büyük ressamların jüriler tarafından takdir edilememiş olduklarını söyliyerek avundu. Kimi de, daha ileri giderek, Paul Fierens’in, Lionello Venturi'nin ve Sir Herbert Read'in sanattan anlamadıklarını, resim hakkında en ufak bir fikirleri olmadığını, hattâ tesir altında kaldıklarını iddia etti. Sergiye katılmış ressamlardan bazısı, jürinin anlayışlı ve kendi eserlerinin zayıf olabileceği ihtimalini aklına bile getirmedi, yahut getirmek istemedi. Kendilerinden o kadar emindiler. Fırçalarında sihirli bir kuvvet, değer hükümlerinde tam bir isabet olduğuna o kadar inanmışlardı!
Sanat bir müsbet ilim değildir ki sanatta güzeli, doğruyu, başarılıyı kesin olarak tayin edebilecek bir ölçü bulunsun!.. Böyle bir ölçü bulunmadığına göre, bir jürinin yanlış yahut doğru hüküm vermesi diye bir şey olamaz. Ancak, bir jürinin anlayış ve zevkine güvenip güvenmemek mevzuubahis olabilir.
Fierens, Venturi ve Read'den müteşekkil bir jürinin anlayış ve zevkine güvenmiyen bir ressam, kendini dünyada kurulabilecek bütün jürilerin üstünde görüyor demektir. Bu, şüphesiz ki bir ressamın hakkıdır. Fakat böyle bir ressama da, her önüne çıkan müsabakaya girmemek, eğer girerse jürinin kararı karşısında, kendi kendine verdiği paye ile mütenasip bir sükûnet ve olgunluk göstermek yaraşır.
Bugüne kadar bizde ressamlar, kendi girdikleri sergilerde jüri üyesi olurlar, kendi eserleri için oy kullanırlardı. Yapı ve kredi Bankasının kurduğu jüri ne kadar kötü olsa, bu usulden daha kötü olamazdı.
Fierens, Venturi ve Read'den müteşekkil jüri isabetsiz hükümler de vermiş olsa, Türk ressamlarının gitgide katılaşan değer ölçülerini, Türk resminin son zamanlarda durgunlaşan havasını sarsmaya muvaffak olmuştur.
Jürinin kararını duyan bir genç ressam, «demek bizim resim hakkında bütün öğrendiklerimiz yanlışmış!» diyordu.
Eğer resim hakkında bütün öğrendiklerinin doğru olması gerektiğini sanan tek bir Türk ressamının bile içine, resim hakkında öğrendiklerinin yanlış da olabileceği şüphesini sokabildi ise, yabancı uzmanlardan müteşekkil bu jüri, Türk resmine büyük bir hizmette bulunmuş demektir.
Bülend ECEVİT
Bir jurinin kopardığı fırtına: 1
11 Eylül Cumartesi günü İstanbul’da, Spor ve Sergi Sarayında, Yapı ve Kredi Bankasının düzenlediği müsabakaya katılmış resim ve afişlerden mürekkep bir sergi açıldı. Açılış törenine İstanbul’da toplanan Beşinci Milletlerarası Sanat Tenkidçileri Kongresinin üyeleri de dâvetli idi. Banka, jüriyi bu üyeler arasından seçmişti. Jüride, Milletlerarası Sanat Tenkidcileri Birliği Başkanı Paul Fierens (Belçikalı), ve Başkan Yardımcıları Lionello Venturi (İtalyan) ile Sir Herbert Read (İngiliz) vardı. Öyle sanıyorum ki dünyada bundan üstün bir jüri kurulamazdı. Jüri üyelerinin üçü de çağımızın en ünlü sanat tarihçileri ve sanat yazarları arasındadırlar. Herbert Read aynı zamanda estet ve şairdir.
Serginin açılışında jürinin verdiği karar öğrenildiği zaman, salon birbirine girdi. O anda başlıyan kaynaşma, İstanbul'un sanat çevrelerinde hâlâ devam etmektedir.
Kimi, sanat tarihçi ve tenkidcilerinden mürekkep bir resim jürisinin olamayacağı resim jürisinin ancak ressamlardan kurulabileceği, bütün dünyada bunun böyle olduğu yolunda garip fikirler ortaya attı. Kimi, zaten jüri denen şeyin lüzumsuz olduğunu ileri sürdü. Kimi, bazı büyük ressamların jüriler tarafından takdir edilememiş olduklarını söyliyerek avundu. Kimi de, daha ileri giderek, Paul Fierens’in, Lionello Venturi'nin ve Sir Herbert Read'in sanattan anlamadıklarını, resim hakkında en ufak bir fikirleri olmadığını, hattâ tesir altında kaldıklarını iddia etti. Sergiye katılmış ressamlardan bazısı, jürinin anlayışlı ve kendi eserlerinin zayıf olabileceği ihtimalini aklına bile getirmedi, yahut getirmek istemedi. Kendilerinden o kadar emindiler. Fırçalarında sihirli bir kuvvet, değer hükümlerinde tam bir isabet olduğuna o kadar inanmışlardı!
Sanat bir müsbet ilim değildir ki sanatta güzeli, doğruyu, başarılıyı kesin olarak tayin edebilecek bir ölçü bulunsun!.. Böyle bir ölçü bulunmadığına göre, bir jürinin yanlış yahut doğru hüküm vermesi diye bir şey olamaz. Ancak, bir jürinin anlayış ve zevkine güvenip güvenmemek mevzuubahis olabilir.
Fierens, Venturi ve Read'den müteşekkil bir jürinin anlayış ve zevkine güvenmiyen bir ressam, kendini dünyada kurulabilecek bütün jürilerin üstünde görüyor demektir. Bu, şüphesiz ki bir ressamın hakkıdır. Fakat böyle bir ressama da, her önüne çıkan müsabakaya girmemek, eğer girerse jürinin kararı karşısında, kendi kendine verdiği paye ile mütenasip bir sükûnet ve olgunluk göstermek yaraşır.
Bugüne kadar bizde ressamlar, kendi girdikleri sergilerde jüri üyesi olurlar, kendi eserleri için oy kullanırlardı. Yapı ve kredi Bankasının kurduğu jüri ne kadar kötü olsa, bu usulden daha kötü olamazdı.
Fierens, Venturi ve Read'den müteşekkil jüri isabetsiz hükümler de vermiş olsa, Türk ressamlarının gitgide katılaşan değer ölçülerini, Türk resminin son zamanlarda durgunlaşan havasını sarsmaya muvaffak olmuştur.
Jürinin kararını duyan bir genç ressam, «demek bizim resim hakkında bütün öğrendiklerimiz yanlışmış!» diyordu.
Eğer resim hakkında bütün öğrendiklerinin doğru olması gerektiğini sanan tek bir Türk ressamının bile içine, resim hakkında öğrendiklerinin yanlış da olabileceği şüphesini sokabildi ise, yabancı uzmanlardan müteşekkil bu jüri, Türk resmine büyük bir hizmette bulunmuş demektir.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Bir Jürinin Kopardığı Fırtına I,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 7 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/309 ulaşıldı.