Neden Susmayacağız
Başlık:
Neden Susmayacağız
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-08-29
Lokasyon:
Milli Kütüphane
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Neden susmayacağız
Prof. Bülent Nuri Esen, kimsenin kendisini savunmasına muhtaç değildir. O bunu gerekirse ve isterse herkesten iyi yapabilecek kudret ve kaabiliyettedir. Ama Bülent Nuri Esen meselesi bir memleket meselesidir. Biz de kendisinden, bir memleket meselesine konu tenkil ettiği içindir ki bugüne kadar iki yazımızda bahsettik, bundan sonra da, bu gazete yerinde, bu sütun bu gazede, bu kalem bu sütunda kaldıkça ve tabii bunların üstünde, kanunlar yazmamıza imkân bıraktıkça, daha çok bahsedeceğiz. Belki okuyanlara usanç gelecek, fakat biz usanmıyacağız.
Kalemimiz kırılıncaya, kâğıdımız alınıncaya kadar yazacağız.
Bütün suçu, bir iktidarın icraatını ve kanunlarını kendi bilim kolunun mehengine vurduğu zaman ne netice alırsa onu açıkça söylemek dürüstlüğü olan bir Profesör, mensup olduğu Üniversite Senatosunun kanaatine rağmen bir Millî Eğitim Bakanı tarafından sebep bile gösterilmeksizin azledilir de bir gazete yazarı bu azil karşısında susarsa, o yazarın kendi ellerini kendi isteğiyle diktatörlük zincir [...] olacağına inandığımız içindir ki susmıyacağız.
Ankara Üniversitesinin üstünde Atatürk’ün üniversitelere armağan ettiği bir söz yazılıdır. Bu yazı, hayatta en hakikî mürşidin ilim olduğunu söyler. Prof. Bülent Nuri Esen’in suçu, işte o mürşidin ardından gitmiş olmaktır. O mürşidin ardından gidenlerin sorgusuz sualsiz cezalandırılması karşısında susmakla, bir Atatürk çağı insanına yakışmıyacak şekilde hareket etmiş olacağımıza inandığımız içindir ki susmıyacağız.
Velhasıl, ilmin mürşitliğine inandığımız, hürriüete inandığımız, demokrasiye inandığımız, insan haklarına, insan haysiyetine saygı duyduğumuz içindir ki susmıyacağız.
Eğer Prof. Bülent Nuri Esen hakkında azil kararını verenler Türk efkârı umumiyesine en ufak bir saygı besleselerdi, Senatonun mütalâsına rağmen niçin böyle bir azil kararı verdiklerini olsun açıklamak mecburiyetini duyarlardı. Fakat bu azil kararını verenler, kendilerini öyle mecburiyetlerin üstünde görecek kadar demokratik zihniyetten uzaktırlar.
Bu azil kararı, şimdiye kadar susmamış aydınları da susturmak için bir tehdittir, bir baskı gösterisidir. Böyle tehditler ve baskı gösterileri karşısında üniversiteler susabilir, aydınlar susabilir. Fakat Üniversite ve aydın çevrelerinde susmıyanlar, bu tehditlere ve baskı gösterilerine pabuç bırakmıyanlar da olacaktır. Ve bir avuç bile olsalar onlar, memleketteki hürriyet ve demokrasi ateşini yanar tutmaya yeteceklerdir.
Onun için susmıyacağız.
Bülend ECEVİT
Neden susmayacağız
Prof. Bülent Nuri Esen, kimsenin kendisini savunmasına muhtaç değildir. O bunu gerekirse ve isterse herkesten iyi yapabilecek kudret ve kaabiliyettedir. Ama Bülent Nuri Esen meselesi bir memleket meselesidir. Biz de kendisinden, bir memleket meselesine konu tenkil ettiği içindir ki bugüne kadar iki yazımızda bahsettik, bundan sonra da, bu gazete yerinde, bu sütun bu gazede, bu kalem bu sütunda kaldıkça ve tabii bunların üstünde, kanunlar yazmamıza imkân bıraktıkça, daha çok bahsedeceğiz. Belki okuyanlara usanç gelecek, fakat biz usanmıyacağız.
Kalemimiz kırılıncaya, kâğıdımız alınıncaya kadar yazacağız.
Bütün suçu, bir iktidarın icraatını ve kanunlarını kendi bilim kolunun mehengine vurduğu zaman ne netice alırsa onu açıkça söylemek dürüstlüğü olan bir Profesör, mensup olduğu Üniversite Senatosunun kanaatine rağmen bir Millî Eğitim Bakanı tarafından sebep bile gösterilmeksizin azledilir de bir gazete yazarı bu azil karşısında susarsa, o yazarın kendi ellerini kendi isteğiyle diktatörlük zincir [...] olacağına inandığımız içindir ki susmıyacağız.
Ankara Üniversitesinin üstünde Atatürk’ün üniversitelere armağan ettiği bir söz yazılıdır. Bu yazı, hayatta en hakikî mürşidin ilim olduğunu söyler. Prof. Bülent Nuri Esen’in suçu, işte o mürşidin ardından gitmiş olmaktır. O mürşidin ardından gidenlerin sorgusuz sualsiz cezalandırılması karşısında susmakla, bir Atatürk çağı insanına yakışmıyacak şekilde hareket etmiş olacağımıza inandığımız içindir ki susmıyacağız.
Velhasıl, ilmin mürşitliğine inandığımız, hürriüete inandığımız, demokrasiye inandığımız, insan haklarına, insan haysiyetine saygı duyduğumuz içindir ki susmıyacağız.
Eğer Prof. Bülent Nuri Esen hakkında azil kararını verenler Türk efkârı umumiyesine en ufak bir saygı besleselerdi, Senatonun mütalâsına rağmen niçin böyle bir azil kararı verdiklerini olsun açıklamak mecburiyetini duyarlardı. Fakat bu azil kararını verenler, kendilerini öyle mecburiyetlerin üstünde görecek kadar demokratik zihniyetten uzaktırlar.
Bu azil kararı, şimdiye kadar susmamış aydınları da susturmak için bir tehdittir, bir baskı gösterisidir. Böyle tehditler ve baskı gösterileri karşısında üniversiteler susabilir, aydınlar susabilir. Fakat Üniversite ve aydın çevrelerinde susmıyanlar, bu tehditlere ve baskı gösterilerine pabuç bırakmıyanlar da olacaktır. Ve bir avuç bile olsalar onlar, memleketteki hürriyet ve demokrasi ateşini yanar tutmaya yeteceklerdir.
Onun için susmıyacağız.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Neden Susmayacağız,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/302 ulaşıldı.