Ankara'da Sanat Uyanışı
Title:
Ankara'da Sanat Uyanışı
Source:
Dünya, "Sanat Bahisleri"
Date:
1953-04-02
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi
Text:
Dünya
2 Nisan 1953
SANAT BAHİSLERİ
Ankara'da sanat uyanışı
Bülent Ecevit
Biz Ankaralılar yakın zamana kadar İstanbullunun denizini, ağacım kıskandığımız gibi, sanata uyanıklığını da kıskanırdık.
Ağaçlarımız daha büyümedi, denizden de oldum olası uzağız ama, bir sanat uyanışı şimdi bizde de başladı.
Konser biletlerinin satışa çıkmasiyle bitmesi bir oluyor. Operaların ilk gece biletleri ise, her nasıl oluyorsa, bazan satışa bile çıkmadan bitiyormuş. Bitiyormuş, diyorum, çünkü bu, operanın ilk gecesine meraklı olanlardan rivayet. Şimdi bizim operamızın ilk gecelerinde partere smokinsiz, tuvaletsiz insan alınmıyor. Operamızda ikide bir balolar da veriliyor. Kendimizi Onsekizinci yüzyıl Viyanasında sanıyoruz. Çünkü, bildiğimiz kadar, yirminci yüzyılın hiçbir büyük şehrinde böyle züppelikler kalmadı. Londra gibi en gelenekçi bir şehirde bile, operanın, tiyatronun ilk gecesinde, smokinlisi ile spor ceketlisi, her yerde yan yana otururlar.
Her ne ise, konumuz bu değil!
Müzikten, tiyatrodan sonra, Ankarada bu günlerde resme de büyük bir ilgi başladı. Her zaman en az üç - dört sergi bulunuyor. Dil ve Tarih - Soğrafya Fakültesinin iki galerisi ile, yeni kurulan Helikon Sanat Derneğinin Mithat Paşa (eski İsmet paşa)caddesindeki galerisi hiç boş kalmaz oldu. Ayrıca, çeşitli okullarda, dernek lokallerinde de sergiler açılıyor.
Eskiden, resim sergilerinin en vefalı müşterisi devletti.Şimdi, devlet koruyuculuğunun boş bıraktığı yeri, kişilerin gitgide artan ilgisi dolduruyor.
Hem, sergilerden resim alanların başında da aydın gençler geliyor. Dişinden, tırnağından arttırdığı parayı resme yatıran gençler duyulur derecede çoğaldı. Böylelikle Ankarada, çağdaş sanat anlayışına uygun resimler her zamankinden daha çok ilgi görmüş oluyor.
Çünkü resmî, yarı resmî kurullar olsun, resimden, başka bir şeye benzediği ölçüde hoşlanan çoğu zenginler olsun, alacakları resmin, akademik, kendi tâbirlerince, “klâsik,, olmasını isterler. Bu, birçok memleketlerde böyledir. Şimdi Ankarada resim alanların genç aydınlar arasından çıkması ise, resme, bütün memleketlerde en çok özlediği müşteriyi kazandırmış, böylece, modern sanat en sıhhatli yoldan desteklenmiş olmaktadır.
Hiç bir yardım görmeyen Helikon Derneğinin kurulup tutunabilmesi de Ankarada bir aydın topluluğu çıktığını gösterir. Başka Batı memleketlerinde, öncü (avant - garde) sanat hareketlerine yaşama imkânı veren bu çeşit derneklerdir.Helikon, sanırım, Ankarada böyle derneklerin ilki, hiç değilse, çalışma alanını en geniş tutmuş olanıdır.
Adı ilk önceleri pek garipsendi. Ama garipsendiği de iyi oldu, çünkü bir duyan bir daha unutmuyor.
Helikon,, Yunan mitolojisinde yer tutan bir dağın adı.. Evvel zamanda Müzler, kimi Parnassos kimi de Helikon dağında toplanırlarmış.
Dernek, en çok, günün ileri sanat hareketleri üzerinde duracak. Mithat paşa Caddesinde ki galerisi, büyük olmamakla [...] leridir. Ocak ortalarındanberi, Hasan Kaptan’ın 10’ lar Grupunun sergileri, arada da modern Fransız resminden 70 kadar örnek veren izahlı bir röprödüksiyon sergisi açıldı. Arif Kaptanla İhsan C. Karaburçak, modern resim konusunda birer konuşma yaptılar. Bunların dışında, tanınmış ressam ve heykeltraşlara ait filmler gösterilerek bu filmlerle ilgili konuşmalar yapılıyor. Galeride şimdi, Hakkı İzet’in seramik sergisi, ondan sonra da Eyüboğlu’ların bir sergisi açılacak.
Derneğin müzik kolu, memleketimizde pek az bilinen çağdaş müzik hareketlerini, o arada 12 ton müziğini tanıtmaya çalışıyor. Bunun için, plâkla izahlı müzik programları, şan ve oda musikisi resitalleri hazırlanıyor. Genç neslin değerli kompozitörlerinden İlhan Usmanbaş, geçenlerde Dernek lokalinde iki gece süren izahlı bir Vozzeck programı tertipledi.
30 Mart akşamı Büyük Tiyatro fuayesinde Leylâ Gençer, Mithat Fenmen, Fethi Kopuz ve Enver Kakıcı’nın iştirakile tertiplenen bir konser programında da, gene genç ve değerl i kompozitörlerimizden Bülent Arel’in 12 ton tekniğile bestelediği şarkılar vardı.
Derneğin sinema kolu, sinemacılarımızın, herhalde büyük şehirlerimizdeki kültür seviyesini bile küçümsedikleri için getirtmekten kaçırsadıkları filmleri temine çalışacak. Bunun gereği gibi yapılabilmesi, elbette, paraya, o da zamana ve talihe bağlı. Onun için şimdilik Elçiliklerin Dernek için elde edebildiği sanat filmlerile yetiniliyor.
Dört ay kadar önce kurulan Ankara Hukuk Mensupları Fikir Kulübü de şehrimizdeki sanat hayatına şimdiden epeyce hareket kattı. Kulüp, Ankarada sahneye konan her yeni piyes için, yazar, rejisör ve aktörlerin iştirakile tartışmalı toplantılar, şiir geceleri, sanat konuşmaları, mimarî gezileri, ve resim sergilerine toplu geziler tertipliyor.
Bazı çalışmalarından zaten herkesin faydalanabildiği bu Kulüp, duyduğumuza göre, yakında, Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinden olmayanları da üyeliğe almak üzere sahasını genişletecekmiş.
Ankaradaki yeni sanat uyanışının belki en iyi tarfı, bunun, devlet koruyuculuğuna bağlı olmıyan bir uyanış oluşudur. Ankaradaki aydın topluluğu artık, gölge edilmemesinden başka ihsan istemiyecek kadar genişleyip olgunlaşmıştır.
2 Nisan 1953
SANAT BAHİSLERİ
Ankara'da sanat uyanışı
Bülent Ecevit
Biz Ankaralılar yakın zamana kadar İstanbullunun denizini, ağacım kıskandığımız gibi, sanata uyanıklığını da kıskanırdık.
Ağaçlarımız daha büyümedi, denizden de oldum olası uzağız ama, bir sanat uyanışı şimdi bizde de başladı.
Konser biletlerinin satışa çıkmasiyle bitmesi bir oluyor. Operaların ilk gece biletleri ise, her nasıl oluyorsa, bazan satışa bile çıkmadan bitiyormuş. Bitiyormuş, diyorum, çünkü bu, operanın ilk gecesine meraklı olanlardan rivayet. Şimdi bizim operamızın ilk gecelerinde partere smokinsiz, tuvaletsiz insan alınmıyor. Operamızda ikide bir balolar da veriliyor. Kendimizi Onsekizinci yüzyıl Viyanasında sanıyoruz. Çünkü, bildiğimiz kadar, yirminci yüzyılın hiçbir büyük şehrinde böyle züppelikler kalmadı. Londra gibi en gelenekçi bir şehirde bile, operanın, tiyatronun ilk gecesinde, smokinlisi ile spor ceketlisi, her yerde yan yana otururlar.
Her ne ise, konumuz bu değil!
Müzikten, tiyatrodan sonra, Ankarada bu günlerde resme de büyük bir ilgi başladı. Her zaman en az üç - dört sergi bulunuyor. Dil ve Tarih - Soğrafya Fakültesinin iki galerisi ile, yeni kurulan Helikon Sanat Derneğinin Mithat Paşa (eski İsmet paşa)caddesindeki galerisi hiç boş kalmaz oldu. Ayrıca, çeşitli okullarda, dernek lokallerinde de sergiler açılıyor.
Eskiden, resim sergilerinin en vefalı müşterisi devletti.Şimdi, devlet koruyuculuğunun boş bıraktığı yeri, kişilerin gitgide artan ilgisi dolduruyor.
Hem, sergilerden resim alanların başında da aydın gençler geliyor. Dişinden, tırnağından arttırdığı parayı resme yatıran gençler duyulur derecede çoğaldı. Böylelikle Ankarada, çağdaş sanat anlayışına uygun resimler her zamankinden daha çok ilgi görmüş oluyor.
Çünkü resmî, yarı resmî kurullar olsun, resimden, başka bir şeye benzediği ölçüde hoşlanan çoğu zenginler olsun, alacakları resmin, akademik, kendi tâbirlerince, “klâsik,, olmasını isterler. Bu, birçok memleketlerde böyledir. Şimdi Ankarada resim alanların genç aydınlar arasından çıkması ise, resme, bütün memleketlerde en çok özlediği müşteriyi kazandırmış, böylece, modern sanat en sıhhatli yoldan desteklenmiş olmaktadır.
Hiç bir yardım görmeyen Helikon Derneğinin kurulup tutunabilmesi de Ankarada bir aydın topluluğu çıktığını gösterir. Başka Batı memleketlerinde, öncü (avant - garde) sanat hareketlerine yaşama imkânı veren bu çeşit derneklerdir.Helikon, sanırım, Ankarada böyle derneklerin ilki, hiç değilse, çalışma alanını en geniş tutmuş olanıdır.
Adı ilk önceleri pek garipsendi. Ama garipsendiği de iyi oldu, çünkü bir duyan bir daha unutmuyor.
Helikon,, Yunan mitolojisinde yer tutan bir dağın adı.. Evvel zamanda Müzler, kimi Parnassos kimi de Helikon dağında toplanırlarmış.
Dernek, en çok, günün ileri sanat hareketleri üzerinde duracak. Mithat paşa Caddesinde ki galerisi, büyük olmamakla [...] leridir. Ocak ortalarındanberi, Hasan Kaptan’ın 10’ lar Grupunun sergileri, arada da modern Fransız resminden 70 kadar örnek veren izahlı bir röprödüksiyon sergisi açıldı. Arif Kaptanla İhsan C. Karaburçak, modern resim konusunda birer konuşma yaptılar. Bunların dışında, tanınmış ressam ve heykeltraşlara ait filmler gösterilerek bu filmlerle ilgili konuşmalar yapılıyor. Galeride şimdi, Hakkı İzet’in seramik sergisi, ondan sonra da Eyüboğlu’ların bir sergisi açılacak.
Derneğin müzik kolu, memleketimizde pek az bilinen çağdaş müzik hareketlerini, o arada 12 ton müziğini tanıtmaya çalışıyor. Bunun için, plâkla izahlı müzik programları, şan ve oda musikisi resitalleri hazırlanıyor. Genç neslin değerli kompozitörlerinden İlhan Usmanbaş, geçenlerde Dernek lokalinde iki gece süren izahlı bir Vozzeck programı tertipledi.
30 Mart akşamı Büyük Tiyatro fuayesinde Leylâ Gençer, Mithat Fenmen, Fethi Kopuz ve Enver Kakıcı’nın iştirakile tertiplenen bir konser programında da, gene genç ve değerl i kompozitörlerimizden Bülent Arel’in 12 ton tekniğile bestelediği şarkılar vardı.
Derneğin sinema kolu, sinemacılarımızın, herhalde büyük şehirlerimizdeki kültür seviyesini bile küçümsedikleri için getirtmekten kaçırsadıkları filmleri temine çalışacak. Bunun gereği gibi yapılabilmesi, elbette, paraya, o da zamana ve talihe bağlı. Onun için şimdilik Elçiliklerin Dernek için elde edebildiği sanat filmlerile yetiniliyor.
Dört ay kadar önce kurulan Ankara Hukuk Mensupları Fikir Kulübü de şehrimizdeki sanat hayatına şimdiden epeyce hareket kattı. Kulüp, Ankarada sahneye konan her yeni piyes için, yazar, rejisör ve aktörlerin iştirakile tartışmalı toplantılar, şiir geceleri, sanat konuşmaları, mimarî gezileri, ve resim sergilerine toplu geziler tertipliyor.
Bazı çalışmalarından zaten herkesin faydalanabildiği bu Kulüp, duyduğumuza göre, yakında, Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinden olmayanları da üyeliğe almak üzere sahasını genişletecekmiş.
Ankaradaki yeni sanat uyanışının belki en iyi tarfı, bunun, devlet koruyuculuğuna bağlı olmıyan bir uyanış oluşudur. Ankaradaki aydın topluluğu artık, gölge edilmemesinden başka ihsan istemiyecek kadar genişleyip olgunlaşmıştır.
Collection
Citation
“Ankara'da Sanat Uyanışı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 21, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/2.