Devrimcilere Tecavüz Eden Milletvekili
Başlık:
Devrimcilere Tecavüz Eden Milletvekili
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-07-21
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Devrimcilere tecavüz eden milletvekili
«Hakikaten içinde bulunduğumuz ve istikbal için ciddiyetle üzerinde durmamız zarurî olan bir mâneviyat buhranı bahis mevzuu olmasa ve insana şeref ve cemiyete selâmet temin eden manevi kıymetleri midenin arzularına feda etmekten azap duymıyan imam zayıf ve köksüz münevverlerin sayısı mahdut bulunsaydı elbette ki millî mukadderatımızla ilgili bu gibi lâubalilikler meydana çıkma imkânını bulamıyacaktı.»
Bu satırlar, şimdi Demokrat Parti milletvekillerinden olan, genç sayılabilecek bir tarih profesörünün, Demokrat Parti sözcüsü gazetede dün yazdığı bir yazıdan alınmıştır.
Yazıda «parazit», «şarlatan», «mugalâtacı», «menfaatperest» olarak gösterilmek istenen, ve midecilik, karaktersizlik, şerefsizlik, lâubalilik, ahlâki kifayetsizlik ve muhakeme bozukluğu ile itham edilen kimselerse, Atatürk devrimlerine inanmış ve her çeşit baskıya rağmen inanmakta devam etmiş kimselerdir.
Birkaç gün önce Türk kanunlarının 20 yıl hapse mahkûm ettiği Hüseyin Üzmez adlı genç, Malatya’da sıktığı kurşunlarla da yargıç karşısında söylediği sözlerle de Atatürk’e ve O’nun izinde olanlara bu kadar ağır bir tevacüzde bulunmuş değildi.
Devrimcilere ettiği hakaretleri, kendi kullandığı sözler kadar ağır sözlerle, bu Demokrat Partili milletvekili tarih profesörüne iade etmek içimizden gelmez değil! Fakat bu milletvekili, lâubali dediği, ahlâksız dediği, imansız ve köksüz dediği devrimci aydınlar arasında, bir kafa düşmanının karşısına küfürle çıkacak kadar alçalanını bulamıyacaktır.
Yaptığı hakaretlerden hepsinin asıl hedefi, hiç züphesiz, Atatürk'tür. Bir yabancı Türkoloğun ağzından kaptığı «ciddiyetsizlik» ve «şarlatanlık» sözlerile hücûm ettiği dil devrimi, şüphesiz, Atatürk’ün başlattığı, ve ölümünden sonra bile Atatürk’ün, bu ileriyi herkesten iyi görmüş insanın yaşattığı dil devrimidir. Atatürk’ün Dil Kurumuna bıraktığı gelir kaynağı olmasaydı, bütün başka devrimlerin Demokrat Parti idaresinden yediği silleyi, hiç şüphesiz, dil devrimi de çoktan yemiş olacak; tehlikeyi, bir Anayasa dili değişikliğile atlatmıyacaktı. Demokrat Parti idaresi, bir gün sabrı tükenip, Türk Dil Kurumumu bu maddî dayanağından da yoksun bırakma yolunu bulursa, şaşılmaz. Türkiye'de artık hiçbir şeye şaşılmaz.
Bir Ustaoğlu Demokrat Partiden atılırken ondan daha mütecaviz bir Atatürk düşmanının Demokrat Partiye alınmasına da, bir Hüseyin Üzmez hapse girerken ondan daha tehlikeli bir devrim aleyhtarının Meclise girmesine de şaşılmaz.
Bülend ECEVİT
Devrimcilere tecavüz eden milletvekili
«Hakikaten içinde bulunduğumuz ve istikbal için ciddiyetle üzerinde durmamız zarurî olan bir mâneviyat buhranı bahis mevzuu olmasa ve insana şeref ve cemiyete selâmet temin eden manevi kıymetleri midenin arzularına feda etmekten azap duymıyan imam zayıf ve köksüz münevverlerin sayısı mahdut bulunsaydı elbette ki millî mukadderatımızla ilgili bu gibi lâubalilikler meydana çıkma imkânını bulamıyacaktı.»
Bu satırlar, şimdi Demokrat Parti milletvekillerinden olan, genç sayılabilecek bir tarih profesörünün, Demokrat Parti sözcüsü gazetede dün yazdığı bir yazıdan alınmıştır.
Yazıda «parazit», «şarlatan», «mugalâtacı», «menfaatperest» olarak gösterilmek istenen, ve midecilik, karaktersizlik, şerefsizlik, lâubalilik, ahlâki kifayetsizlik ve muhakeme bozukluğu ile itham edilen kimselerse, Atatürk devrimlerine inanmış ve her çeşit baskıya rağmen inanmakta devam etmiş kimselerdir.
Birkaç gün önce Türk kanunlarının 20 yıl hapse mahkûm ettiği Hüseyin Üzmez adlı genç, Malatya’da sıktığı kurşunlarla da yargıç karşısında söylediği sözlerle de Atatürk’e ve O’nun izinde olanlara bu kadar ağır bir tevacüzde bulunmuş değildi.
Devrimcilere ettiği hakaretleri, kendi kullandığı sözler kadar ağır sözlerle, bu Demokrat Partili milletvekili tarih profesörüne iade etmek içimizden gelmez değil! Fakat bu milletvekili, lâubali dediği, ahlâksız dediği, imansız ve köksüz dediği devrimci aydınlar arasında, bir kafa düşmanının karşısına küfürle çıkacak kadar alçalanını bulamıyacaktır.
Yaptığı hakaretlerden hepsinin asıl hedefi, hiç züphesiz, Atatürk'tür. Bir yabancı Türkoloğun ağzından kaptığı «ciddiyetsizlik» ve «şarlatanlık» sözlerile hücûm ettiği dil devrimi, şüphesiz, Atatürk’ün başlattığı, ve ölümünden sonra bile Atatürk’ün, bu ileriyi herkesten iyi görmüş insanın yaşattığı dil devrimidir. Atatürk’ün Dil Kurumuna bıraktığı gelir kaynağı olmasaydı, bütün başka devrimlerin Demokrat Parti idaresinden yediği silleyi, hiç şüphesiz, dil devrimi de çoktan yemiş olacak; tehlikeyi, bir Anayasa dili değişikliğile atlatmıyacaktı. Demokrat Parti idaresi, bir gün sabrı tükenip, Türk Dil Kurumumu bu maddî dayanağından da yoksun bırakma yolunu bulursa, şaşılmaz. Türkiye'de artık hiçbir şeye şaşılmaz.
Bir Ustaoğlu Demokrat Partiden atılırken ondan daha mütecaviz bir Atatürk düşmanının Demokrat Partiye alınmasına da, bir Hüseyin Üzmez hapse girerken ondan daha tehlikeli bir devrim aleyhtarının Meclise girmesine de şaşılmaz.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Devrimcilere Tecavüz Eden Milletvekili,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/277 ulaşıldı.