Küçük Kitap Salgını
Title:
Küçük Kitap Salgını
Source:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Date:
1954-07-11
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi
Text:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Küçük kitap salgını
Yurdumuzda kitaba olan ilgisizlik, yayınevlerimizi, verimsiz, hattâ zararlı bir uzlaşma yoluna sürükledi.
Türk okur - yazarının uzun okumaktan yorulma, ciddî eser okumaktan sıkılma ve kitap için kesesinin ağzını sıkı tutma huyları karşısında ne yapacağını şaşıran yayınevleri, kurtuluş çaresini, Amerikalıların cep kitaplarını taklit etmekte buldular.
Fakat birçok taklitlerimiz gibi bu da, biraz maddî imkânsızlık biraz da anlayışsızlık yüzünden, yarım yamalak oldu ve fayda getireceği yerde zarar getirdi.
Ingiltere'de olsun Amerika'da olsun, pek kötü ve hafif eserlerden başka bütün eserler, genel olarak, önce pahalı bir baskı ile piyasaya çıkarlar. Ancak aradan zaman geçtikten sonra, bunlar arasında tutunanların cep kitabı serilerinde ucuz baskıları yapılır. Kaldı ki cep kitabı serilerinde baskılar on binler, yüz binlerle yapıldığı için, bu serilerde bile kitabın ucuzluğu satışın fazlalığı ile karşılanmış olur.
Bizde ise, kitabı doğrudan doğruya bir cep kitapları serisinde ucuz fiyatla çıkan yazarın eline, satış nasıl olsa az olacağı için, gülünç denilecek kadar az bir para geçer.
Böylelikle bizde, yazarın kesesinden önce okurun kesesi düşünülmüş olmaktadır. Oysa ki, bir memlekette kitap çıkabilmesi için, okurdan önce yazar bulunması, okurun ucuz kitap alabilmesinden önce yazarın çok para kazanabilmesi gereklidir.
Gene Amerika ve İngilterede, cep kitaplarının büyüklüğüne göre fiyatları değişir. Değişmese bile, az sayfalı kitapların bıraktığı kârla çok sayfalı kitapların zararı kapatılır.
Fakat bizdeki cep kitabı serilerinde, kitapların kalınlığı 150-200 sayfa civarında, fiyatı da 1 lirada tutulmaktadır.
Bu yüzden yazarlarımız yalnız küçük boy kitap yazmıya, çevirmenlerimiz yalnız küçük boy kitapları dilimize çevirmiye zorlaşmaktadırlar.
Eğer Türk okuyucusu, 150 sayfadan uzun kitap okuyamıyacak kadar nazlı, kitaba sinema ücretinden fazla para veremiyecek kadar kadir bilmez ise, bu memlekette ne kitap yazmıya değer ne de kitap basmıya...
Yazar ve çevirmenlere ancak 50-100 lira ücret getiren standard boyda kitaplar basarak kendimizi aldatmanın mânası yoktur. Memleketimizde cep kitapları hiçbir kültür meselesini hâlledebilmiş değildir. 10-15 yıl önceye kıyasla bugün yayın hayatımız utanılacak bir seviyededir. Erskine Caldwell ve benzerlerinin külliyatı dilimize çevrilip yayınlanmakla memleket kültürüne hiçbir hizmette bulunulmuş olmamaktadır.
Bülend ECEVİT
Küçük kitap salgını
Yurdumuzda kitaba olan ilgisizlik, yayınevlerimizi, verimsiz, hattâ zararlı bir uzlaşma yoluna sürükledi.
Türk okur - yazarının uzun okumaktan yorulma, ciddî eser okumaktan sıkılma ve kitap için kesesinin ağzını sıkı tutma huyları karşısında ne yapacağını şaşıran yayınevleri, kurtuluş çaresini, Amerikalıların cep kitaplarını taklit etmekte buldular.
Fakat birçok taklitlerimiz gibi bu da, biraz maddî imkânsızlık biraz da anlayışsızlık yüzünden, yarım yamalak oldu ve fayda getireceği yerde zarar getirdi.
Ingiltere'de olsun Amerika'da olsun, pek kötü ve hafif eserlerden başka bütün eserler, genel olarak, önce pahalı bir baskı ile piyasaya çıkarlar. Ancak aradan zaman geçtikten sonra, bunlar arasında tutunanların cep kitabı serilerinde ucuz baskıları yapılır. Kaldı ki cep kitabı serilerinde baskılar on binler, yüz binlerle yapıldığı için, bu serilerde bile kitabın ucuzluğu satışın fazlalığı ile karşılanmış olur.
Bizde ise, kitabı doğrudan doğruya bir cep kitapları serisinde ucuz fiyatla çıkan yazarın eline, satış nasıl olsa az olacağı için, gülünç denilecek kadar az bir para geçer.
Böylelikle bizde, yazarın kesesinden önce okurun kesesi düşünülmüş olmaktadır. Oysa ki, bir memlekette kitap çıkabilmesi için, okurdan önce yazar bulunması, okurun ucuz kitap alabilmesinden önce yazarın çok para kazanabilmesi gereklidir.
Gene Amerika ve İngilterede, cep kitaplarının büyüklüğüne göre fiyatları değişir. Değişmese bile, az sayfalı kitapların bıraktığı kârla çok sayfalı kitapların zararı kapatılır.
Fakat bizdeki cep kitabı serilerinde, kitapların kalınlığı 150-200 sayfa civarında, fiyatı da 1 lirada tutulmaktadır.
Bu yüzden yazarlarımız yalnız küçük boy kitap yazmıya, çevirmenlerimiz yalnız küçük boy kitapları dilimize çevirmiye zorlaşmaktadırlar.
Eğer Türk okuyucusu, 150 sayfadan uzun kitap okuyamıyacak kadar nazlı, kitaba sinema ücretinden fazla para veremiyecek kadar kadir bilmez ise, bu memlekette ne kitap yazmıya değer ne de kitap basmıya...
Yazar ve çevirmenlere ancak 50-100 lira ücret getiren standard boyda kitaplar basarak kendimizi aldatmanın mânası yoktur. Memleketimizde cep kitapları hiçbir kültür meselesini hâlledebilmiş değildir. 10-15 yıl önceye kıyasla bugün yayın hayatımız utanılacak bir seviyededir. Erskine Caldwell ve benzerlerinin külliyatı dilimize çevrilip yayınlanmakla memleket kültürüne hiçbir hizmette bulunulmuş olmamaktadır.
Bülend ECEVİT
Collection
Citation
“Küçük Kitap Salgını,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 22, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/272.