Meçhûl Vatandaş
Başlık:
Meçhûl Vatandaş
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-07-09
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Meçhûl vatandaş
Batı ülkelerinde meçhûl asker anıtı vardır. Bu anıt, düşmana karşı döğüşüp savaş alanında kimseden habersiz ölen adsız kahramanları anmak için dikilmiş bir anıttır.
Gönül ister ki bizde bir de meçhûl vatandaş anıtı olsun!
Suçsuz, günahsız, kimseden habersiz, karakollarda kendi yurdunun polisinden dayak yiyen, aylarca tevkifhanelerde yattıktan sonra suçsuzluğu anlaşılıp ta, bozulmuş, yıkılmış bir hayata, gönül alıcı bir söz bile işitmeksizin atılıveren, nasıl olsa bulamıyacağı hakkını aramaktan ürken, ezilen, susturulan, sindirilen, onbinlerce, yüzbinlerce, milyonlarca adsız insan... İşte yüzyıllardan beri bu vatanın ıstırap çeken, artık anıtı dikilmesi gereken meçhûl vatandaşı! Ne bir soranı vardır, ne hakkını arıyanı...
Savaş alanının adsız kahramanına, meçhûl askerine, Mehmetçik deriz.
Şimdi Başbakan, Ahmet beyler, Mehmet beyler diye, bu yurdun adsız insanını, meçhul vatandaşını da adlandırdı.
«Ahmet beyin, Mehmet beyin hakkı» na haktır diyenlere karşı, Başbakan, milletin, daha doğrusu, kendi sevdiği bir tabirle «ibadullah» ın hakkını çıkardı.
Kişinin hakkına hak denilmiyen, hür kişileri, «Ahmet beyler, Mehmet beyler» diye bir kalemde geçilip «ibadullahın hakkı» ndan söz edilebilen bir memlekette demokrasi olduğunu iddia edebilmek için, o memleketin ya Şarkta, koyu ve eski şarkta, ya da demirperde gerisinde bulunması gerekir.
Yeni kanunlar çıkarılıp, meçhûl vatandaşın çektiği ve çekeceği acılara şimdi yenileri de katıldı. Bu meçhûl vatandaş, Başbakanın kendisine verdiği adla bu Mehmet yahut Ahmet bey, şimdi sorgu sual edilmeksizin, hakkını aramasına izin verilmeksizin, bir âmirin dudakları arasından çıkacak bir çift sözle işinden de atılabilecek, ekmeğinden de edilebilecektir.
Günün birinde bu memlekette eğer gerçekten bir meçhûl vatandaş anıtı da dikilirse, demokrasimizin getirdiği bu yeni kanunlardan her biri için o anıta birer taş daha eklenmelidir!
Türkiye’nin meçhûl vatandaşı belli ki daha çilesini doldurmamıştır.
Bülend ECEVİT
Meçhûl vatandaş
Batı ülkelerinde meçhûl asker anıtı vardır. Bu anıt, düşmana karşı döğüşüp savaş alanında kimseden habersiz ölen adsız kahramanları anmak için dikilmiş bir anıttır.
Gönül ister ki bizde bir de meçhûl vatandaş anıtı olsun!
Suçsuz, günahsız, kimseden habersiz, karakollarda kendi yurdunun polisinden dayak yiyen, aylarca tevkifhanelerde yattıktan sonra suçsuzluğu anlaşılıp ta, bozulmuş, yıkılmış bir hayata, gönül alıcı bir söz bile işitmeksizin atılıveren, nasıl olsa bulamıyacağı hakkını aramaktan ürken, ezilen, susturulan, sindirilen, onbinlerce, yüzbinlerce, milyonlarca adsız insan... İşte yüzyıllardan beri bu vatanın ıstırap çeken, artık anıtı dikilmesi gereken meçhûl vatandaşı! Ne bir soranı vardır, ne hakkını arıyanı...
Savaş alanının adsız kahramanına, meçhûl askerine, Mehmetçik deriz.
Şimdi Başbakan, Ahmet beyler, Mehmet beyler diye, bu yurdun adsız insanını, meçhul vatandaşını da adlandırdı.
«Ahmet beyin, Mehmet beyin hakkı» na haktır diyenlere karşı, Başbakan, milletin, daha doğrusu, kendi sevdiği bir tabirle «ibadullah» ın hakkını çıkardı.
Kişinin hakkına hak denilmiyen, hür kişileri, «Ahmet beyler, Mehmet beyler» diye bir kalemde geçilip «ibadullahın hakkı» ndan söz edilebilen bir memlekette demokrasi olduğunu iddia edebilmek için, o memleketin ya Şarkta, koyu ve eski şarkta, ya da demirperde gerisinde bulunması gerekir.
Yeni kanunlar çıkarılıp, meçhûl vatandaşın çektiği ve çekeceği acılara şimdi yenileri de katıldı. Bu meçhûl vatandaş, Başbakanın kendisine verdiği adla bu Mehmet yahut Ahmet bey, şimdi sorgu sual edilmeksizin, hakkını aramasına izin verilmeksizin, bir âmirin dudakları arasından çıkacak bir çift sözle işinden de atılabilecek, ekmeğinden de edilebilecektir.
Günün birinde bu memlekette eğer gerçekten bir meçhûl vatandaş anıtı da dikilirse, demokrasimizin getirdiği bu yeni kanunlardan her biri için o anıta birer taş daha eklenmelidir!
Türkiye’nin meçhûl vatandaşı belli ki daha çilesini doldurmamıştır.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Meçhûl Vatandaş,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/271 ulaşıldı.