Bazı Yiğitlerin Yoğurt Yiyişi
Başlık:
Bazı Yiğitlerin Yoğurt Yiyişi
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-07-06
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Bazı yiğitlerin yoğurt yiyişi
Bazı «tarafsız» ve «mutedil» başyazarlarımız var ki, ayda yılda bir kere tarafsızlık ve itidal sınırlarını aşıp iktidar partisini de tenkidetme cüretkârlığını gösterirler.
Fakat bu arada, «aşırı muhalif», «müfrit», «tezvirci» gibi, kendi yaydıkları sıfatları hak eder duruma düşmemek için bazı tedbirler almayı da ihmal etmezler.
Meselâ, yazıya, Başbakanı iktidarın bütün kusurlarından tenzih etmek ve insanların en kusursuzu en müstesnası olarak tasvir etmekle başlarlar. Sonra, ana muhalefet partisinin başındaki «gözü iktidar hırsı ile kararmış», «Moskof emellerine âlet olan», «müfrit» liderlere, aşağı yukarı birbirinin aynı sözlerle yüklenirler. Daha sonra, bu «müfrit» muhaliflerin insafsız hücumları yüzünden, iktidardakilerin haklı olarak sinirlerinin bozulduğunu ileri sürerler. Ve nihayet, iktidarın tutumu karşısında oturulup ağlanabileceğine de bir iki cümle ile temas ederek gene sözü tatlıya bağlar, ve Demokrat Parti iktidarına ,onun Genel Başkanına şükran ve saygı hislerini ifade edip yazılarını sona erdirirler.
Bu belki bazı kimselere garip bir tenkid usulü gibi görünebilir ama, hiçbir yiğidin yoğurt yiyişine karışmağa hakkımız yoktur. Efendice tenkid de zahir böyle olurmuş der geçeriz.
Yalnız şu sinir bozma iddiaları insanın biraz zihnini kurcalıyor. Hele geçenlerde bu başyazarlardan biri, hızını alamıyarak, muhalefetin iktidara «kan kusturdu» ğunu bile iddia etti.
Kanunun pek de geniş olmıyan sınırlarını bir defa olsun aşmamış bir muhalefet karşısında siniri bozulabilen, «kan kusabilen», ve daha da fenası, bir kere sinini bozuldu mu en sert tedbirlere bile başvurabilen kimselerin iktidarda sorumlu mevkiler işgal etmeleri, insanı ister istemez kaygıya düşürüyor.
Memleket menfaatlerini filân bir yana bırakın, evvelâ, mukadderatımızı ellerinde tutan o kimselerin sıhhati hesabına kaygı duyuyoruz. Sinirleri bu kadar zayıf kimselerin, siyasetten daha az sinir bozucu bir meslek seçmeleri, yahut, siyasetten vazgeçemiyorlarsa, bari her gün bir müsekkin ilâç almaları tavsiye edilemez mi? Sinirleri her bozulduğunda yeni bir kanun mu çıkaracak, demokrasimizin temelinden yeni bir taş mı sökecekler?
O «tarafsız» ve «mutedil» başyazarlarımız, keşke buna da bir çare düşünseler!
Bülend ECEVİT
Bazı yiğitlerin yoğurt yiyişi
Bazı «tarafsız» ve «mutedil» başyazarlarımız var ki, ayda yılda bir kere tarafsızlık ve itidal sınırlarını aşıp iktidar partisini de tenkidetme cüretkârlığını gösterirler.
Fakat bu arada, «aşırı muhalif», «müfrit», «tezvirci» gibi, kendi yaydıkları sıfatları hak eder duruma düşmemek için bazı tedbirler almayı da ihmal etmezler.
Meselâ, yazıya, Başbakanı iktidarın bütün kusurlarından tenzih etmek ve insanların en kusursuzu en müstesnası olarak tasvir etmekle başlarlar. Sonra, ana muhalefet partisinin başındaki «gözü iktidar hırsı ile kararmış», «Moskof emellerine âlet olan», «müfrit» liderlere, aşağı yukarı birbirinin aynı sözlerle yüklenirler. Daha sonra, bu «müfrit» muhaliflerin insafsız hücumları yüzünden, iktidardakilerin haklı olarak sinirlerinin bozulduğunu ileri sürerler. Ve nihayet, iktidarın tutumu karşısında oturulup ağlanabileceğine de bir iki cümle ile temas ederek gene sözü tatlıya bağlar, ve Demokrat Parti iktidarına ,onun Genel Başkanına şükran ve saygı hislerini ifade edip yazılarını sona erdirirler.
Bu belki bazı kimselere garip bir tenkid usulü gibi görünebilir ama, hiçbir yiğidin yoğurt yiyişine karışmağa hakkımız yoktur. Efendice tenkid de zahir böyle olurmuş der geçeriz.
Yalnız şu sinir bozma iddiaları insanın biraz zihnini kurcalıyor. Hele geçenlerde bu başyazarlardan biri, hızını alamıyarak, muhalefetin iktidara «kan kusturdu» ğunu bile iddia etti.
Kanunun pek de geniş olmıyan sınırlarını bir defa olsun aşmamış bir muhalefet karşısında siniri bozulabilen, «kan kusabilen», ve daha da fenası, bir kere sinini bozuldu mu en sert tedbirlere bile başvurabilen kimselerin iktidarda sorumlu mevkiler işgal etmeleri, insanı ister istemez kaygıya düşürüyor.
Memleket menfaatlerini filân bir yana bırakın, evvelâ, mukadderatımızı ellerinde tutan o kimselerin sıhhati hesabına kaygı duyuyoruz. Sinirleri bu kadar zayıf kimselerin, siyasetten daha az sinir bozucu bir meslek seçmeleri, yahut, siyasetten vazgeçemiyorlarsa, bari her gün bir müsekkin ilâç almaları tavsiye edilemez mi? Sinirleri her bozulduğunda yeni bir kanun mu çıkaracak, demokrasimizin temelinden yeni bir taş mı sökecekler?
O «tarafsız» ve «mutedil» başyazarlarımız, keşke buna da bir çare düşünseler!
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Bazı Yiğitlerin Yoğurt Yiyişi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/269 ulaşıldı.