Neden Halkçı?
Başlık:
Neden Halkçı?
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-05-23
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Neden halkçı?..
Atatürk’ün, altı okta topladığı ilkelerden, üzerinde en az durulanı «halkçılık» tır. Bu, halkçılığın 6 ilke içinde en az önem taşımasından değil, tersine, geri kalan 5 ilkeyi kavrıyacak ve özetliyecek kadar önemli ve geniş anlamlı olmasından ileri gelir. Geri kalan 5 ilke, halkçılığın bir açıklamasıdır. Kurduğu Partinin adında bu ilkeyi belirtmekle, Atatürk de ona ne kadar üstün bir değer ve geniş bir mâna verdiğini göstermiştir.
Halkçılık, halk eğemenliğini ifade ettiği için Cumhuriyetçiliği, toplum işlerinde insan-üstü faktörlerin rol oynamasını önlediği için lâikliği, fertlerin ruhi gelişmesini köstekliyen müesseseleri yıktığı İçin devrimciliği, toplum menfaatlerini şahıs ve zümre menfaatlerine bağlı olmaktan kurtardığı için devletçiliği, ve, bağımsızlık ruhunu uyanık tuttuğu, kendine güveni desteklediği için de milliyetçiliği, bir araya toplamış bir kavramdır.
Türk tarihinde, bütün toplumu, bütün toplum faaliyetini kavrıyan bir hümanizma, ilk olarak, halkçılık ilkesinin benimsenmesiyle doğmuştur.
Anadolu Türkleri arasında, bu ilke benimseninceye kadar, ne toplum ne de ferdiyet şuuru vardı. Toprağımıza toplum ve ferdiyet şuurunun çekirdekleri, halkçılık ilkesi ile ve biribirini öldürmiyecek bir nisbette eksilmiştir. Öyle ki, Türkiye’de kök salan bu ilke, ne totaliter bir idareye ne de anarşiye yol açabilir.
Onun için, memleketimizde totaliter bir rejim kurmak hevesine kapılanlar, karşılarında en büyük kuvvet olarak halkçılığı bulacak ve her şeyden önce onu yıkmak zorunluluğunu duyacaklardır.
Şimdi bu hevese kapılmış görünen birkaç şahıs, kendilerinde her şeye kaadir oldukları hissini uyandıran kuvveti, halktan almaktadırlar. Fakat halk bu kuvvetin kendisine karşı kullanılmak istendiğini idrak ettiği gün, memleketimizde halkçılık ruhu şahlanacaktır. İçimizde bu ruhu yaşatmak, boynumuzun borcudur!
Bülend ECEVİT
Neden halkçı?..
Atatürk’ün, altı okta topladığı ilkelerden, üzerinde en az durulanı «halkçılık» tır. Bu, halkçılığın 6 ilke içinde en az önem taşımasından değil, tersine, geri kalan 5 ilkeyi kavrıyacak ve özetliyecek kadar önemli ve geniş anlamlı olmasından ileri gelir. Geri kalan 5 ilke, halkçılığın bir açıklamasıdır. Kurduğu Partinin adında bu ilkeyi belirtmekle, Atatürk de ona ne kadar üstün bir değer ve geniş bir mâna verdiğini göstermiştir.
Halkçılık, halk eğemenliğini ifade ettiği için Cumhuriyetçiliği, toplum işlerinde insan-üstü faktörlerin rol oynamasını önlediği için lâikliği, fertlerin ruhi gelişmesini köstekliyen müesseseleri yıktığı İçin devrimciliği, toplum menfaatlerini şahıs ve zümre menfaatlerine bağlı olmaktan kurtardığı için devletçiliği, ve, bağımsızlık ruhunu uyanık tuttuğu, kendine güveni desteklediği için de milliyetçiliği, bir araya toplamış bir kavramdır.
Türk tarihinde, bütün toplumu, bütün toplum faaliyetini kavrıyan bir hümanizma, ilk olarak, halkçılık ilkesinin benimsenmesiyle doğmuştur.
Anadolu Türkleri arasında, bu ilke benimseninceye kadar, ne toplum ne de ferdiyet şuuru vardı. Toprağımıza toplum ve ferdiyet şuurunun çekirdekleri, halkçılık ilkesi ile ve biribirini öldürmiyecek bir nisbette eksilmiştir. Öyle ki, Türkiye’de kök salan bu ilke, ne totaliter bir idareye ne de anarşiye yol açabilir.
Onun için, memleketimizde totaliter bir rejim kurmak hevesine kapılanlar, karşılarında en büyük kuvvet olarak halkçılığı bulacak ve her şeyden önce onu yıkmak zorunluluğunu duyacaklardır.
Şimdi bu hevese kapılmış görünen birkaç şahıs, kendilerinde her şeye kaadir oldukları hissini uyandıran kuvveti, halktan almaktadırlar. Fakat halk bu kuvvetin kendisine karşı kullanılmak istendiğini idrak ettiği gün, memleketimizde halkçılık ruhu şahlanacaktır. İçimizde bu ruhu yaşatmak, boynumuzun borcudur!
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Neden Halkçı?,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/237 ulaşıldı.