Saat Yeniden İşlemeye Başladı mı?
Başlık:
Saat Yeniden İşlemeye Başladı mı?
Kaynak:
Halkçı, "Günün Işığında", s. 3
Tarih:
1955-03-29
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA :
Saat yeniden işlemeye başladı mı ?
Bülend ECEVİT
Hüseyin Cahit Yalçın, evinin önünden geçen Hürriyeti Ebediye Tepesi yolunda, şimdi hür bir insan olarak yürüyebiliyor. Fakat bir yazar olarak o, henüz hapishanedekinden daha hür değildir. Basın yoluyla yapılacak tenkid ve murakabeyi memleket selâmeti için gerekli sayanların gözünde, Başyazar Hüseyin Cahit Yalçın hâlâ mahpustur.
Ancak, sahsı için gösterilen hoşgörürlüğü, basına karşı kanunlarla desteklenen bir geniş görüşlülük de takip ettiği zaman o, özlediği hürriyete kavuşmuş olacaktır.
Memleketimizde demokrasinin yerleşmesini güçleştiren engellerin kalkması için muhalefet, kendinden istenenleri şimdi belki fazlasiyle yapıyor. Fakat iktidar. son zamanlarda göstermekte olduğu iyiniyet belirtilerinin müsbet eserlerini de ortaya çıkarmadıkça, muhalefetin bu yumuşaklığı, demokrasiye yaklaşma ümidinin değil, demokrasiden ümit kesmiş olmanın bir ifadesi şeklini alabilir.
Türk halkının demokrasiye 14 Mayıs 1950 öncesinden daha az hazırlıklı olduğunu iddia etmek, o tarihte serbest seçimlerle iş başına gelmiş kimseler için kolay olmasa gerektir. Çünkü böyle bir iddiada bulunmak, arada geçen 5 yılın demokratik zihniyet bakımından Türk halkında bir gerileme meydana getirdiğini itiraf etmek olur.
Eğer böyle bir itirafa yer yoksa, Türk basınının saflarında yer aldığımız medenî memleketlerdekine yakın bir hürriyet ve güvenliğe kavuşmasını beklemek, hakkımızdır.
Basın hürriyeti, bir memleket idaresini omuzlarına yüklenmiş kimseler için bazan bunaltıcı ve can sıkıcı olsa bile, faydalarının bu gibi mahzurları fazlasiyle telâfi ettiği, artık Batı dünyasında münakaşa edilmiyen bir gerçektir.
Başbakan, Aydın C.H.P.’lilerine yaptığı konuşmada,
— Bu memlekette bir hürriyet nizamı kurmak dâvasiyle ortaya çıkan iktidarın bunu inkâr etmesi kendini inkâr etmesi demek olur. Biz kendini inkâr edecek insanlar değiliz. Başlangıç prensibimizi tahakkuk ettirmek istiyen insanlarız. Muvaffakiyetimiz ancak bu suretle tahakkuk edebilir, dedi.
Biz, bu ümit verici sözlerde, durmuş bir saatin yeniden işlemeye başladığını duyar gibi olduk.
Başbakanın vaadettiği «hürriyet nizamı» nı her gün biraz daha yakınlaştırabilecek bu saatin, çok geçmeden bizi, Hüseyin Cahit Yalçın’la beraber, onun hür kalemine de kavuşturacağını umuyoruz.
Ömrünü «bu memlekette bir hürriyet nizamı kurmak dâvası» yolunda geçirmiş bir yaşlı başyazarın şahsına gösterilen hoşgörürlükten duyduğumuz sevinç, ancak o zaman, memleket hesabına da duyulan bir sevince kalbolabilecektir.
Saat yeniden işlemeye başladı mı ?
Bülend ECEVİT
Hüseyin Cahit Yalçın, evinin önünden geçen Hürriyeti Ebediye Tepesi yolunda, şimdi hür bir insan olarak yürüyebiliyor. Fakat bir yazar olarak o, henüz hapishanedekinden daha hür değildir. Basın yoluyla yapılacak tenkid ve murakabeyi memleket selâmeti için gerekli sayanların gözünde, Başyazar Hüseyin Cahit Yalçın hâlâ mahpustur.
Ancak, sahsı için gösterilen hoşgörürlüğü, basına karşı kanunlarla desteklenen bir geniş görüşlülük de takip ettiği zaman o, özlediği hürriyete kavuşmuş olacaktır.
Memleketimizde demokrasinin yerleşmesini güçleştiren engellerin kalkması için muhalefet, kendinden istenenleri şimdi belki fazlasiyle yapıyor. Fakat iktidar. son zamanlarda göstermekte olduğu iyiniyet belirtilerinin müsbet eserlerini de ortaya çıkarmadıkça, muhalefetin bu yumuşaklığı, demokrasiye yaklaşma ümidinin değil, demokrasiden ümit kesmiş olmanın bir ifadesi şeklini alabilir.
Türk halkının demokrasiye 14 Mayıs 1950 öncesinden daha az hazırlıklı olduğunu iddia etmek, o tarihte serbest seçimlerle iş başına gelmiş kimseler için kolay olmasa gerektir. Çünkü böyle bir iddiada bulunmak, arada geçen 5 yılın demokratik zihniyet bakımından Türk halkında bir gerileme meydana getirdiğini itiraf etmek olur.
Eğer böyle bir itirafa yer yoksa, Türk basınının saflarında yer aldığımız medenî memleketlerdekine yakın bir hürriyet ve güvenliğe kavuşmasını beklemek, hakkımızdır.
Basın hürriyeti, bir memleket idaresini omuzlarına yüklenmiş kimseler için bazan bunaltıcı ve can sıkıcı olsa bile, faydalarının bu gibi mahzurları fazlasiyle telâfi ettiği, artık Batı dünyasında münakaşa edilmiyen bir gerçektir.
Başbakan, Aydın C.H.P.’lilerine yaptığı konuşmada,
— Bu memlekette bir hürriyet nizamı kurmak dâvasiyle ortaya çıkan iktidarın bunu inkâr etmesi kendini inkâr etmesi demek olur. Biz kendini inkâr edecek insanlar değiliz. Başlangıç prensibimizi tahakkuk ettirmek istiyen insanlarız. Muvaffakiyetimiz ancak bu suretle tahakkuk edebilir, dedi.
Biz, bu ümit verici sözlerde, durmuş bir saatin yeniden işlemeye başladığını duyar gibi olduk.
Başbakanın vaadettiği «hürriyet nizamı» nı her gün biraz daha yakınlaştırabilecek bu saatin, çok geçmeden bizi, Hüseyin Cahit Yalçın’la beraber, onun hür kalemine de kavuşturacağını umuyoruz.
Ömrünü «bu memlekette bir hürriyet nizamı kurmak dâvası» yolunda geçirmiş bir yaşlı başyazarın şahsına gösterilen hoşgörürlükten duyduğumuz sevinç, ancak o zaman, memleket hesabına da duyulan bir sevince kalbolabilecektir.
Koleksiyon
Alıntı
“Saat Yeniden İşlemeye Başladı mı?,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 24 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/20 ulaşıldı.