P.E.N. Ne Yapıyor?
Başlık:
P.E.N. Ne Yapıyor?
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-02-01
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA :
P. E. N. ne yapıyor?
Bu yazının muhatabı kimlerdir bilmiyorum! Çünkü Türkiye’de kimlerin P.E.N. üyesi olduklarından haberim yok. Aralarında tanıdığım, saydığım kimseler de olabilir.
Bilmeden eşi dostu kırmış olmıyayım diye, bu yazıyı yazmadan önce, Ankara’da rastladığım hemen bütün edebiyatçılara, P.E.N. üyesi bir Türk edebiyatçısı tanıyıp tanımadıklarını sordum. Hiçbiri tanımıyordu. Birinden bir ad öğrenebilseydim, belki de işi yazıya dökmek zorunda kalmazdım. Fakat sorumu kimse cevaplandıramadı. Cevaplandırmak şöyle dursun, bir çoğu,
- P.E.N. dediğin de nedir? diye sordular.
Bilmemekte haklıydılar. Kimse P.E.N.’i duymamış olmanın suçunu onlara yükliyemezdi.
Milletlerarası bir edebiyatçılar kurumunun adı olan P. E. N., İngilizce “Poets” (şairler), “Essayists” (denemeciler), “Novelists” (romancılar) kelimelerinin baş harflerini birleştirerek kurulmuş bir kısaltmadır. Bu kısaltma başlı başına bir kelime olarak okununca da "kalem" anlamına geliyor.
P.E.N., lâf olsun diye kurulmuş, bir işe yaramaz milletlerarası kurumlardan biri değildir. Öyle olsaydı üstünde durmaya değmezdi. P.E.N., birçok memleketlerin tanınmış ve tanınmamış değerli edebiyatçıları bir araya toplıyan, onlara biribirlerini, edebiyat görüşleri ve eserleriyle tanıtan, edebiyatın milletlerarası yakınlaşmada müsbet bir rol oynamasına yardım eden bir kurumdur. Birçok memleketlerin edebiyatını dünyaya tanıtmakta P.E N. kadar hizmeti geçmiş bir başka kurum bulunduğunu sanmıyorum.
İşte bu P.E.N. kurumunu 953 yılında Türkiye de üye oldu. Böyle bir kurumun varlığı bile yurdumuzda pek bilinmezken Türkiye’nin üyeliği için çalışanlar, bildiğim kadar, İngiltere’deki Türk dostu bazı yazarlar olmuştur. Onlardan başka, Londra’daki değerli Basın Ataşemiz Nejat Sönmez’in de bu uğurda ne kadar çalıştığını, belki Türkiye’deki P.E.N. üyeleri bilmezler ama, bilenler bilir.
P.E.N.’in Türkiye kolu kurulduğundan beri dört yıl geçti.
Bu dört yıl içinde ya üç ya dört defa milletlerarası P.E.N. kongresi yapılmış olmalıdır. P.E.N.’in Türkiye kolu kurucularına ve üyelerine de bu dört yıl içinde ve o milletlerarası kongrelerde herhalde birtakım görevler düşüyordu. P.E.N.’in Türkiye kolundan çağdaş Türk edebiyatına elçilik etmesi beklendiğine göre, bu görevlerini nasıl yapıldığı, yahut neden yapılmadığı herkesi ilgilendirir.
Fakat P.E.N.’in Türkiye kolunun dört yıl içindeki çalışmalarına dair şimdiye kadar hiç bir şey duymadık.
Onun için, adlarını bile bilmediğimiz P.E.N. üyelerinden, dört yıldır ne yaptıklarını, edebiyatımızıa nasıl elçilik ettiklerini sormamız, bunu bir dergi yahut gazete açıklamalarını istememiz çok görülmemelidir.
Birşey yapmamış olsalar bile, bu vesile ile dışarıya karşı edebiyatımızı temsil görevini omuzlarına yüklenmiş bulunan edebiyatçılarımızın adlarını öğrenmiş oluruz.
Bülend ECEVİT
P. E. N. ne yapıyor?
Bu yazının muhatabı kimlerdir bilmiyorum! Çünkü Türkiye’de kimlerin P.E.N. üyesi olduklarından haberim yok. Aralarında tanıdığım, saydığım kimseler de olabilir.
Bilmeden eşi dostu kırmış olmıyayım diye, bu yazıyı yazmadan önce, Ankara’da rastladığım hemen bütün edebiyatçılara, P.E.N. üyesi bir Türk edebiyatçısı tanıyıp tanımadıklarını sordum. Hiçbiri tanımıyordu. Birinden bir ad öğrenebilseydim, belki de işi yazıya dökmek zorunda kalmazdım. Fakat sorumu kimse cevaplandıramadı. Cevaplandırmak şöyle dursun, bir çoğu,
- P.E.N. dediğin de nedir? diye sordular.
Bilmemekte haklıydılar. Kimse P.E.N.’i duymamış olmanın suçunu onlara yükliyemezdi.
Milletlerarası bir edebiyatçılar kurumunun adı olan P. E. N., İngilizce “Poets” (şairler), “Essayists” (denemeciler), “Novelists” (romancılar) kelimelerinin baş harflerini birleştirerek kurulmuş bir kısaltmadır. Bu kısaltma başlı başına bir kelime olarak okununca da "kalem" anlamına geliyor.
P.E.N., lâf olsun diye kurulmuş, bir işe yaramaz milletlerarası kurumlardan biri değildir. Öyle olsaydı üstünde durmaya değmezdi. P.E.N., birçok memleketlerin tanınmış ve tanınmamış değerli edebiyatçıları bir araya toplıyan, onlara biribirlerini, edebiyat görüşleri ve eserleriyle tanıtan, edebiyatın milletlerarası yakınlaşmada müsbet bir rol oynamasına yardım eden bir kurumdur. Birçok memleketlerin edebiyatını dünyaya tanıtmakta P.E N. kadar hizmeti geçmiş bir başka kurum bulunduğunu sanmıyorum.
İşte bu P.E.N. kurumunu 953 yılında Türkiye de üye oldu. Böyle bir kurumun varlığı bile yurdumuzda pek bilinmezken Türkiye’nin üyeliği için çalışanlar, bildiğim kadar, İngiltere’deki Türk dostu bazı yazarlar olmuştur. Onlardan başka, Londra’daki değerli Basın Ataşemiz Nejat Sönmez’in de bu uğurda ne kadar çalıştığını, belki Türkiye’deki P.E.N. üyeleri bilmezler ama, bilenler bilir.
P.E.N.’in Türkiye kolu kurulduğundan beri dört yıl geçti.
Bu dört yıl içinde ya üç ya dört defa milletlerarası P.E.N. kongresi yapılmış olmalıdır. P.E.N.’in Türkiye kolu kurucularına ve üyelerine de bu dört yıl içinde ve o milletlerarası kongrelerde herhalde birtakım görevler düşüyordu. P.E.N.’in Türkiye kolundan çağdaş Türk edebiyatına elçilik etmesi beklendiğine göre, bu görevlerini nasıl yapıldığı, yahut neden yapılmadığı herkesi ilgilendirir.
Fakat P.E.N.’in Türkiye kolunun dört yıl içindeki çalışmalarına dair şimdiye kadar hiç bir şey duymadık.
Onun için, adlarını bile bilmediğimiz P.E.N. üyelerinden, dört yıldır ne yaptıklarını, edebiyatımızıa nasıl elçilik ettiklerini sormamız, bunu bir dergi yahut gazete açıklamalarını istememiz çok görülmemelidir.
Birşey yapmamış olsalar bile, bu vesile ile dışarıya karşı edebiyatımızı temsil görevini omuzlarına yüklenmiş bulunan edebiyatçılarımızın adlarını öğrenmiş oluruz.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“P.E.N. Ne Yapıyor?,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/167 ulaşıldı.