Devrimlerin Sihirli Değneği II

Başlık: 
Devrimlerin Sihirli Değneği II 
Kaynak: 
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında", s. 3 
Tarih: 
1954-01-25 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA:

Devrimlerin sihirli değneği

II

Müziğin insan eğitimindeki rolünü Atatürk de Eflâtun kadar anlamıştı. Dünkü yazımızda Sokrates’in ağzından naklettiğimiz sözlerin benzerlerini Atatürk de söylemişti.

Devrim Gençliği Dergisinin Kasım 1953 sayısında Gültekin Oransay, Atatürk’ün, biri 1928 de biri de 1934'de yapılmış iki konuşmasından parçalar veriyor.

İşte Atatürk’ün 1928 deki sözleri:

“Benim Türk hissiyatım üzerinde artık bu musikî, bu basit musikî, Türkün çok münkeşif ruh ve hissini tatmine kâfi gelmez. Şimdi karşıda medenî dünyanın musikîsi de işitildi. Bu ana kadar şark musikisi denilen terennümler karşısında kansız gibi görünen halk, derhal harekete ve faaliyete geçti.”

1934 de Meclisi açış söylevinde de Atatürk şöyle demiş:

“Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Bugün acuna dinletmeğe yeltenilen musikî bizim değildir. Yüz ağartacak değerde olmaktan çok uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal, ince duyguları, düşünceleri anlatan yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce, genel son musikî kurallarına göre işlemek gerektir. Ancak bu güzeyde Türk ulusal musikisi yükselebilir, evrensel musikîde yerini alabilir.”

Biliyoruz ki Atatürk, dinliye dinliye büyüdüğü alaturka musikîden hoşlanırdı. Fakat o, milletinin iyiliği uğrunda kendi zevkinden fedakârlık edecek, hattâ kendi zevkini beğenmiyecek kadar olgun ve milletine bağlı insandı.

Geriliğin demagogları ne derlerse desinler, Atatürk’ün kendi sofrasında alaturka müzik dinlemesini ne kadar kalkan gibi kulllanmaya kalkarlarsa kalksınlar, herkesin bildiği bir gerçek vardır: Atatürk, devlet radyosundan alaturka müziği kaldırmış olan insandır.

O, alaturka müziğin, bu ağlayıp sızlanma, bu gevşeklik, bu tenbellik müğizinin, Türkiye’de yerleştirmeğe çalıştığı yeni ve dinamik hayat tarzı, devrimci hayat tarzı için ancak bir afyon olabileceğini herkesten iyi biliyordu. Devrimci ve dinamik olabilmek için bu milletin Batı müziği dinlemesi gerektiğini anlamış, Türkiye’de devrimleri en kısa yoldan tutunduracak sihirli değneğin, orkestra şefinin değneği olduğunu sezmişti.

Bu memlekette hâlâ alaturka müziği yaşatmak, Batı müziği zevkinin bir an önce yerleşmesini kösteklemek istiyenler, Atatürk devrimlerine bağlık iddiasında bulunamazlar.

Bülend ECEVİT 

Dosyalar

1954.01.25.RE_B.jpg
1954.01.25.RE_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Devrimlerin Sihirli Değneği II,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 19 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/160 ulaşıldı.