Kafatasındaki Demirperde
Başlık:
Kafatasındaki Demirperde
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-01-17
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/28
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Kafatasındaki Demirperde
Çağımızın büyük yazarlarından Arthur Koestler'in «Encounter» adlı İngiliz dergisinde «Siyasi Nevroz» konulu bir yazısı çıktı. Freud'un psikanaliz metodlarını cinsiyet yerine siyaset konusuna uygunlıyan, böylelikle, Freud'un cinsiyet teorilerine siyaset konusunda paraleller bulan bu yazıda, nörotik insan şöyle tarif ediliyor:
«Nörotik insan, gerçekle teması hatalı olan; yargıları, vakıalara değil, kendi istek ve korkularına dayanan insandır. Hastanın bu istek ve korkular âlemini tedirgin edebilecek vakıalar şuura kabul edilmez; sansür edilip, bastırılmış kompleksler hâline gelirler.»
Bu tarifi siyasi hayatın çeşitli yönlerine uygulamakla Koestler, şaşılacak derecede isabetli sonuçlara varıyor.
Koestler'e göre, siyasi nörotik tipi, kendi kafatasında bir demirperde taşır.
Hazmedilmesi kendisine güç gelen vakıalar, bu siyasi nörotiğin iç sansürü tarafından reddedilip, kafatasındaki demirperde gerisine itilir, ve orada bunlar, kompleksleri meydana getirirler.
Sansür ettiği bu vakıalardan eğer siyasi nörotiğin huzurunda bahsedecek olursanız, içine işlemiş tereddütlere ve lâşuuri korkuya karşı kendini savunma mekanizmasının çalışma tarzına göre, o, ya şiddet yahut üstünlük taslıyan bir tebessümle, ya da hakaret yahut yalanla mukabele eder. Öyle yapmasa, içinde yaşadığı rüya âleminin iğreti dengesi bozulup onu çıplak gerçekler dünyasında müdafaasız bırakıverir.
Gene Koestler'e göre, siyasi nörotikler, bağlı oldukları toplumda ne kadar iyi işler başarılmışsa, bu işlerde kendilerinin hiçbir rolü bulunmasa bile, onları kendi eserleri gibi görmeğe başlarlar; ve gene o toplumda yapılmış kötü işlerde kendi rolleri ne kadar büyük olursa olsun, bunu kabule asla yanaşmazlar.
Meselâ, bir siyasi nörotik, yıllar önce verilmiş ve sonra zararları görülmüş bir karara hücum ederken, bu kurarda kendisinin de oyu bulunduğu hatırlatılacak olursa, bir muhafazakâr hanımefendiye herkesin içinde dobra dobra seksüel gerçeklerden bahsedilmiş gibi, hemen suratı asılıverir. (Bu teşbih de Koestler'indir.)
Kafatasında bir demirperde taşıyan, kendi geçmesinin ve hâlinin hoşa gitmiyecek taraflarını bu demirperde gerisine itip tanımazlıktan gelen siyasi nörotikler, geçmişten ders de alamazlar. Onun için bunlara, kötü sonuçlar vermiş birtakım hareketleri tekrarlamamalarını ihtar etmekte hiçbir fayda yoktur.
Koestler'e göre, kafataslarındaki demirperde yıkılmadıkça, bu siyasi nörotiklerden hayır gelmez. O demirperdeyi yıkmaksa, kendileri için pek ıstıraplı olur.
Böyle siyasi nörotikler eline düşmüş memleketlere Tanrı acısın!.
Bülend ECEVİT
Kafatasındaki Demirperde
Çağımızın büyük yazarlarından Arthur Koestler'in «Encounter» adlı İngiliz dergisinde «Siyasi Nevroz» konulu bir yazısı çıktı. Freud'un psikanaliz metodlarını cinsiyet yerine siyaset konusuna uygunlıyan, böylelikle, Freud'un cinsiyet teorilerine siyaset konusunda paraleller bulan bu yazıda, nörotik insan şöyle tarif ediliyor:
«Nörotik insan, gerçekle teması hatalı olan; yargıları, vakıalara değil, kendi istek ve korkularına dayanan insandır. Hastanın bu istek ve korkular âlemini tedirgin edebilecek vakıalar şuura kabul edilmez; sansür edilip, bastırılmış kompleksler hâline gelirler.»
Bu tarifi siyasi hayatın çeşitli yönlerine uygulamakla Koestler, şaşılacak derecede isabetli sonuçlara varıyor.
Koestler'e göre, siyasi nörotik tipi, kendi kafatasında bir demirperde taşır.
Hazmedilmesi kendisine güç gelen vakıalar, bu siyasi nörotiğin iç sansürü tarafından reddedilip, kafatasındaki demirperde gerisine itilir, ve orada bunlar, kompleksleri meydana getirirler.
Sansür ettiği bu vakıalardan eğer siyasi nörotiğin huzurunda bahsedecek olursanız, içine işlemiş tereddütlere ve lâşuuri korkuya karşı kendini savunma mekanizmasının çalışma tarzına göre, o, ya şiddet yahut üstünlük taslıyan bir tebessümle, ya da hakaret yahut yalanla mukabele eder. Öyle yapmasa, içinde yaşadığı rüya âleminin iğreti dengesi bozulup onu çıplak gerçekler dünyasında müdafaasız bırakıverir.
Gene Koestler'e göre, siyasi nörotikler, bağlı oldukları toplumda ne kadar iyi işler başarılmışsa, bu işlerde kendilerinin hiçbir rolü bulunmasa bile, onları kendi eserleri gibi görmeğe başlarlar; ve gene o toplumda yapılmış kötü işlerde kendi rolleri ne kadar büyük olursa olsun, bunu kabule asla yanaşmazlar.
Meselâ, bir siyasi nörotik, yıllar önce verilmiş ve sonra zararları görülmüş bir karara hücum ederken, bu kurarda kendisinin de oyu bulunduğu hatırlatılacak olursa, bir muhafazakâr hanımefendiye herkesin içinde dobra dobra seksüel gerçeklerden bahsedilmiş gibi, hemen suratı asılıverir. (Bu teşbih de Koestler'indir.)
Kafatasında bir demirperde taşıyan, kendi geçmesinin ve hâlinin hoşa gitmiyecek taraflarını bu demirperde gerisine itip tanımazlıktan gelen siyasi nörotikler, geçmişten ders de alamazlar. Onun için bunlara, kötü sonuçlar vermiş birtakım hareketleri tekrarlamamalarını ihtar etmekte hiçbir fayda yoktur.
Koestler'e göre, kafataslarındaki demirperde yıkılmadıkça, bu siyasi nörotiklerden hayır gelmez. O demirperdeyi yıkmaksa, kendileri için pek ıstıraplı olur.
Böyle siyasi nörotikler eline düşmüş memleketlere Tanrı acısın!.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Kafatasındaki Demirperde,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/152 ulaşıldı.