Dün Gördüğümüz Gençlik
Başlık:
Dün Gördüğümüz Gençlik
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" s. 1
Tarih:
1961-05-20
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi, "Günaydın Yazı Dizisi 1960-61"
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
DÜN GÖRDÜĞÜMÜZ GENÇLİK
Geçen yılın bugünlerinde sokak sokak «hürriyet» diye haykıran gençliği, dünkü 19 Mayıs töreninde, hürriyet savaşının muzaffer savaşçıları, hürriyetin ve devrimlerin hür ve zinde bekçileri olarak gördük. Bir yıl öncenin isyan halindeki o asık çehreli gençliği, dün, ancak hür insanların olabileceği kadar güler yüzlü, ancak ödevlerini yapmış olanların duyabileceği kadar huzurlu idi. Hareketlerindeki disiplin, gerekince hürriyet uğrunda isyan etmesini bilmiş insanların yenilmez iradesine dayanan disiplindi. Hareketlerindeki uyum. hür insanlar olarak toplum içinde birbirlerine ayak uydurabilenlerin uyumu...
Geçen yılın bugünlerinde, henüz 21 Mayıs yürüyüşüyle içlerini dökememiş, henüz 27 Mayıs sabahının güneşiyle yurda hürriyet müjdesini verememiş oldukları için sıkılan, kurşunlar altında devrilmiş kardeşleri için yürekleri kan ağlayan Harb Okulu öğrencilerini, dün, ödevlerini yapmış insanların huzuru ile şerefli mesleklerine kendilerini adamış gördük. Bir yıl önce bugünlerde, hürriyet uğruna, uluslarının şerefi ve esenliği uğruna sokağa dökülmüş, bir kanun dışı ve zalim iktidara baş kaldırmış olmaları, bu mert ve aydın subay adaylarında. askerlik sanatının gerekli kıldığı görev anlayışından ve disiplinden zerresini eksiltmemişti.
Geçen yılın Nisan ayı sonunda, okullarına hapsedilmiş Gazi Eğitim Enstitüsü öğrencilerinin, kızlı erkekli «hürriyet» haykırışlarını, Bahçelievler halkı, bir düş içinde uzaklardan gelen bir çağrı gibi dinlerdi. Gece yarılarına kadar dinmeyen, Ankara'nın bahar akşamları sessizliğini perde perde aşıp gelen bu ses, hürriyet özleyenlerin içine hüzünle karışık bir umut verirdi. Geçen yıl «hürriyet» haykırışları, hapsedildikleri okul duvarlarından taşıp Bahçelievler semtine umut dalgaları halinde dağılan o gençleri, dün, 19 Mayıs töreninde, hür bir ulusun güçlü eğitimcileri olarak gördük.
Ankara'nın 19 Mayıs Stadyumunda. 19 Mayıs töreni başlıyacağı sırada, dün, uzaktan, koltuk değneklerine dayanmış, güçlükle yürüyebilen bir kadın gördük. Geçen yılın o kutlanması yasak edilen 19 Mayısında, gençliğin «hürriyet» haykırışlarına kendi seslerini de kattıkları için, Atatürk'ün Anadolu'ya çıktığı günün yıldönümünde Atatürk'e şiirler okudukları için yakalanıp hapse atılan, hapisten ancak 27 Mayıs sabahı kurtarılabilen Türk kadınlarından biri idi o. Adlarını bile bilmedikleri hürriyet savaşçısı gençleri, sokaklarda, «O benim oğlumdur, götüremezsiniz» diye bağırlarına basıp zulmün elinden koparmağa çalışan Türk analarından biriydi: O günlerde çektiği eziyetlerin izini. Bayan Şefika Bayındır, şimdi sakatlanan ayaklarında taşıyordu. Geçen yılın 28 Nisanından 19 Mayısına kadar ancak zulme karşı savaşırken gördüğü, zulüm idaresinin elinden kurtarabilmek için çırpındığı Atatürk gençliğini, dün, topluca hür görebilmenin mutluluğu içindeydi. 19 Mayıs 1960 da Remziye Batırbaygil ve kızıyla ve Nesibe Sungur'la beraber tevkif edilmiş olan Şefika Bayındır, dün, bu mutluluğu doyasıya duyabilmek, karanlık günlerin erken yaşta vücudunda iz bırakan acılarını bütün bütün unutabilmek için. ayaklarını sürüyerek, gençliği Gençlik Bayramında hür görmeğe gelmişti.
Dün gördüğümüz gençlik, böyle anaların yetiştirdiği ve içinden böyle analar yetişecek gençlikti.. Kendi iradesiyle kendi kendini disipliyebilen; hareketlerine, hürriyete lâyık bir toplumun iç ahengini verebilen gençlikti.. Bekçiliğini yaptıkları devrimlerle aydınlıktı başları... Hürriyet savaşında erginleşmişlerdi.
Dün gördüğümüz gençlik, Atatürk'ün görmek istediği gençlikti. Atatürk'ün her şeyi emanet ettiği gençlik.. Hür ve zinde... Atatürk'ün izinde...
BÜLENT ECEVİT
DÜN GÖRDÜĞÜMÜZ GENÇLİK
Geçen yılın bugünlerinde sokak sokak «hürriyet» diye haykıran gençliği, dünkü 19 Mayıs töreninde, hürriyet savaşının muzaffer savaşçıları, hürriyetin ve devrimlerin hür ve zinde bekçileri olarak gördük. Bir yıl öncenin isyan halindeki o asık çehreli gençliği, dün, ancak hür insanların olabileceği kadar güler yüzlü, ancak ödevlerini yapmış olanların duyabileceği kadar huzurlu idi. Hareketlerindeki disiplin, gerekince hürriyet uğrunda isyan etmesini bilmiş insanların yenilmez iradesine dayanan disiplindi. Hareketlerindeki uyum. hür insanlar olarak toplum içinde birbirlerine ayak uydurabilenlerin uyumu...
Geçen yılın bugünlerinde, henüz 21 Mayıs yürüyüşüyle içlerini dökememiş, henüz 27 Mayıs sabahının güneşiyle yurda hürriyet müjdesini verememiş oldukları için sıkılan, kurşunlar altında devrilmiş kardeşleri için yürekleri kan ağlayan Harb Okulu öğrencilerini, dün, ödevlerini yapmış insanların huzuru ile şerefli mesleklerine kendilerini adamış gördük. Bir yıl önce bugünlerde, hürriyet uğruna, uluslarının şerefi ve esenliği uğruna sokağa dökülmüş, bir kanun dışı ve zalim iktidara baş kaldırmış olmaları, bu mert ve aydın subay adaylarında. askerlik sanatının gerekli kıldığı görev anlayışından ve disiplinden zerresini eksiltmemişti.
Geçen yılın Nisan ayı sonunda, okullarına hapsedilmiş Gazi Eğitim Enstitüsü öğrencilerinin, kızlı erkekli «hürriyet» haykırışlarını, Bahçelievler halkı, bir düş içinde uzaklardan gelen bir çağrı gibi dinlerdi. Gece yarılarına kadar dinmeyen, Ankara'nın bahar akşamları sessizliğini perde perde aşıp gelen bu ses, hürriyet özleyenlerin içine hüzünle karışık bir umut verirdi. Geçen yıl «hürriyet» haykırışları, hapsedildikleri okul duvarlarından taşıp Bahçelievler semtine umut dalgaları halinde dağılan o gençleri, dün, 19 Mayıs töreninde, hür bir ulusun güçlü eğitimcileri olarak gördük.
Ankara'nın 19 Mayıs Stadyumunda. 19 Mayıs töreni başlıyacağı sırada, dün, uzaktan, koltuk değneklerine dayanmış, güçlükle yürüyebilen bir kadın gördük. Geçen yılın o kutlanması yasak edilen 19 Mayısında, gençliğin «hürriyet» haykırışlarına kendi seslerini de kattıkları için, Atatürk'ün Anadolu'ya çıktığı günün yıldönümünde Atatürk'e şiirler okudukları için yakalanıp hapse atılan, hapisten ancak 27 Mayıs sabahı kurtarılabilen Türk kadınlarından biri idi o. Adlarını bile bilmedikleri hürriyet savaşçısı gençleri, sokaklarda, «O benim oğlumdur, götüremezsiniz» diye bağırlarına basıp zulmün elinden koparmağa çalışan Türk analarından biriydi: O günlerde çektiği eziyetlerin izini. Bayan Şefika Bayındır, şimdi sakatlanan ayaklarında taşıyordu. Geçen yılın 28 Nisanından 19 Mayısına kadar ancak zulme karşı savaşırken gördüğü, zulüm idaresinin elinden kurtarabilmek için çırpındığı Atatürk gençliğini, dün, topluca hür görebilmenin mutluluğu içindeydi. 19 Mayıs 1960 da Remziye Batırbaygil ve kızıyla ve Nesibe Sungur'la beraber tevkif edilmiş olan Şefika Bayındır, dün, bu mutluluğu doyasıya duyabilmek, karanlık günlerin erken yaşta vücudunda iz bırakan acılarını bütün bütün unutabilmek için. ayaklarını sürüyerek, gençliği Gençlik Bayramında hür görmeğe gelmişti.
Dün gördüğümüz gençlik, böyle anaların yetiştirdiği ve içinden böyle analar yetişecek gençlikti.. Kendi iradesiyle kendi kendini disipliyebilen; hareketlerine, hürriyete lâyık bir toplumun iç ahengini verebilen gençlikti.. Bekçiliğini yaptıkları devrimlerle aydınlıktı başları... Hürriyet savaşında erginleşmişlerdi.
Dün gördüğümüz gençlik, Atatürk'ün görmek istediği gençlikti. Atatürk'ün her şeyi emanet ettiği gençlik.. Hür ve zinde... Atatürk'ün izinde...
Koleksiyon
Alıntı
“Dün Gördüğümüz Gençlik,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 27 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1378 ulaşıldı.