Oy ve Erginlik
Title:
Oy ve Erginlik
Source:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Date:
1961-03-25
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi, "Günaydın Yazı Dizisi 1960-61"
Text:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
OY VE ERGİNLİK
İnsanların erken geliştiği bir bölgede yaşıyoruz. Ona rağmen geleneklerimiz, aile düzenimiz, insanlara karar verme ve teşebbüs serbestliği tanımakta, yeni yetişenlerin kişiliğine saygı göstermekte bizi çok geciktirir. Biraz varlıklı ailelerde, yeni yetişenler, oldukça ileri yaşlara kadar, eğlence paralarını bile büyüklerinden beklerler. O yüzden, uzun bir süre, birey olarak hürriyetlerine kavuşamaz, toplum içinde kendi kişiliklerini geliştiremezler. Fakat, yalnız öyleleri değil, pek küçük yaşta çalışmağa başlıyarak evlerine ekmek götürenlerden bir çoğu da, çoluk çocuğa karışabilecek yaşa geldikten sonra bile, analarının babalarının gözünde birer çocuk olmaktan güç kurtulurlar.
Bu durum, bizi çocukluğun pek ileri yaşlara kadar sürdüğü, kişisel bağımsızlığın ve sorumluluk duygusunun geç geliştiği bir toplum halinde tutmaktadır.
Seçmen yaşının 18'e indirilmesi, Türkiye'de, siyasal düzene olduğu kadar toplum düzenine de büyük değişiklikler getirecektir. Memleketin kaderi üzerinde oy sahibi olmak, 18 yaşında bir gence, toplum içinde, şimdiye kadar olduğundan daha üstün bir durum kazandıracaktır. İnsanlar daha erken yaşta, büyüklerinden ayrı olarak, önemli bir meselede kendi başlarına karar verme yetkisini elde etmiş bulunacaklardır. Çocukluk daha erken sona erebilecek, sorumluluk duygusu daha erken gelişebilecektir. İnsanlar, daha erken bir yaşta, topluma kendi kişiliklerinden bir şeyler katabilir hale geleceklerdir. Siyasette olsun, başka alanlarda olsun, toplum, gençliğin dinamizmini, idealizmini, uyanıklığını daha geniş ölçüde değerlendirebilecektir.
Bizimki gibi, hayat düzenini süratle değiştirmeğe çalışan devrimci bir toplum için bunun önemi büyüktür. Şimdi Türk toplumunda, devrimleri kolaylıkla benimseyebilecek yaş gruplarının etkisi, muhafazakâr yaş gruplarının etkisinden daha ağır basacaktır.
27 Mayıs İhtilâlinden önceki bir aylık devre, bize, devrimleri de hürriyeti de, insiyakî olarak uğrunda canlarını tehlikeye atabilecek kadar benimsemişolanların, büyük çoklukla, lise ve üniversite çağındaki yaş gruplarında bulnduklarını göstermişti. Şimdi, devrimleri ve hürriyeti onlarsız yaşıyamıyacak kadar benimseyen bu kuşak Türk siyasetinde daha geniş sayıda oy sahihi, Türk toplum hayatında eskisinden çok daha fazla söz sahibi olacaktır.
Ancak, bu imkânları sağlıyacak olan seçmen yaşını 18'e indirme kararının, başka bir tedbirle desteklenmesi ve başka bir kararla tamamlanması gerekir.
18'ine giren, öylece oy kullanma hakkını kazanan gençler arasında büyük çoğunluk köylüdür. Türkiye'de köylü ise, kendi köyünün dışındaki geniş dünyayı ancak askerliği sırasında tanıyabilmekte, memleketin kendi köyünü aşan meseleleriyle ilk defa arasında karşı karşıya gelmektedir.
Bundan böyle, Türk köylüsü, dünya görüşünde, memleket meselelerini kavrayışında çok önemli bir merhale olan bu askerlik hizmeti merhalesine varmadan önce, memleket meseleleri üzerinde oy kullanmağa başlıyabilecektir. Bu durumda, köylü eğitimini süratle geliştirmek, köylüye, askerliğinden önce de köyünün dışındaki dünyayı tanıtacak, köyünün ötesindeki memleket meselelerini öğretecek, yaygın bir halk eğitimi sistemi kurmak, Türk demokrasisinin esenliği için âcil bir zaruret haline gelmiş olmaktadır.
Seçmen yaşının 18'e indirilmesi kararını, köylü eğitimini, köylerdeki halk eğitimini derhal hızlandırıp geliştirecek tedbirlerle desteklenmelidir!
Seçmen yaşını 18'e indirme kararını tamamlamak üzere alınması gerekli bir başka karara gelince, o da, seçilme yeterliği yaşının indirilmesidir.
Eskiden, milletvekili seçme yeterliğinin başladığı yaşla, milletvekili seçilme yeterliğinin başladığı yaş arasındaki fark 9'du. Şimdi, seçme yeterliğinin başladığı yaş 18'e indirilmekle, fark 12'ye çıkmış olmaktadır. Bu fark azaltılmalıdır. Bazı demokrasilerde, seçme yeterliği ile seçilme yeterliği yaşları arasında hiç fark yoktur.
Gerek devrimlerin, gerek demokrasinin yaşaması geniş ölçöde genç kuşakların koruyuculuğuna, sorumluluk duygusuna bağlı bulunan Türkiye gibi bir ülkede, seçilme yeterliği için 30 yaş, çok ileri bir yaştır. Bunun, hiç değilse 25'e indirilmesi gereklidir.
25 yaşın milletvekili olunabilir bir yaş olduğunu bilmek, bu yaşa varmış veya yaklaşmış genç insanların sorumluluk duygusunda, dolayısiyle topluma hizmet yeterliğinde büyük bir gelişme meydana getirecektir. Onları, yalnız siyasette değil, her alanda, yapıcı kuvvetler olarak topluma, 5 yıl daha erken kazandırmış olacaktır.
Üyeleri arasında, 30'una varmadıkları halde yerlerini şerefle ve başarı ile dolduran gençlerin de bulunduğu Temsilciler Meclisi, seçmen yaşını 18'e indirdiği gibi, seçilme yeterliği yaşını da 25'e indirme cesaretini göstermelidir!.
BÜLENT ECEVİT
OY VE ERGİNLİK
İnsanların erken geliştiği bir bölgede yaşıyoruz. Ona rağmen geleneklerimiz, aile düzenimiz, insanlara karar verme ve teşebbüs serbestliği tanımakta, yeni yetişenlerin kişiliğine saygı göstermekte bizi çok geciktirir. Biraz varlıklı ailelerde, yeni yetişenler, oldukça ileri yaşlara kadar, eğlence paralarını bile büyüklerinden beklerler. O yüzden, uzun bir süre, birey olarak hürriyetlerine kavuşamaz, toplum içinde kendi kişiliklerini geliştiremezler. Fakat, yalnız öyleleri değil, pek küçük yaşta çalışmağa başlıyarak evlerine ekmek götürenlerden bir çoğu da, çoluk çocuğa karışabilecek yaşa geldikten sonra bile, analarının babalarının gözünde birer çocuk olmaktan güç kurtulurlar.
Bu durum, bizi çocukluğun pek ileri yaşlara kadar sürdüğü, kişisel bağımsızlığın ve sorumluluk duygusunun geç geliştiği bir toplum halinde tutmaktadır.
Seçmen yaşının 18'e indirilmesi, Türkiye'de, siyasal düzene olduğu kadar toplum düzenine de büyük değişiklikler getirecektir. Memleketin kaderi üzerinde oy sahibi olmak, 18 yaşında bir gence, toplum içinde, şimdiye kadar olduğundan daha üstün bir durum kazandıracaktır. İnsanlar daha erken yaşta, büyüklerinden ayrı olarak, önemli bir meselede kendi başlarına karar verme yetkisini elde etmiş bulunacaklardır. Çocukluk daha erken sona erebilecek, sorumluluk duygusu daha erken gelişebilecektir. İnsanlar, daha erken bir yaşta, topluma kendi kişiliklerinden bir şeyler katabilir hale geleceklerdir. Siyasette olsun, başka alanlarda olsun, toplum, gençliğin dinamizmini, idealizmini, uyanıklığını daha geniş ölçüde değerlendirebilecektir.
Bizimki gibi, hayat düzenini süratle değiştirmeğe çalışan devrimci bir toplum için bunun önemi büyüktür. Şimdi Türk toplumunda, devrimleri kolaylıkla benimseyebilecek yaş gruplarının etkisi, muhafazakâr yaş gruplarının etkisinden daha ağır basacaktır.
27 Mayıs İhtilâlinden önceki bir aylık devre, bize, devrimleri de hürriyeti de, insiyakî olarak uğrunda canlarını tehlikeye atabilecek kadar benimsemişolanların, büyük çoklukla, lise ve üniversite çağındaki yaş gruplarında bulnduklarını göstermişti. Şimdi, devrimleri ve hürriyeti onlarsız yaşıyamıyacak kadar benimseyen bu kuşak Türk siyasetinde daha geniş sayıda oy sahihi, Türk toplum hayatında eskisinden çok daha fazla söz sahibi olacaktır.
Ancak, bu imkânları sağlıyacak olan seçmen yaşını 18'e indirme kararının, başka bir tedbirle desteklenmesi ve başka bir kararla tamamlanması gerekir.
18'ine giren, öylece oy kullanma hakkını kazanan gençler arasında büyük çoğunluk köylüdür. Türkiye'de köylü ise, kendi köyünün dışındaki geniş dünyayı ancak askerliği sırasında tanıyabilmekte, memleketin kendi köyünü aşan meseleleriyle ilk defa arasında karşı karşıya gelmektedir.
Bundan böyle, Türk köylüsü, dünya görüşünde, memleket meselelerini kavrayışında çok önemli bir merhale olan bu askerlik hizmeti merhalesine varmadan önce, memleket meseleleri üzerinde oy kullanmağa başlıyabilecektir. Bu durumda, köylü eğitimini süratle geliştirmek, köylüye, askerliğinden önce de köyünün dışındaki dünyayı tanıtacak, köyünün ötesindeki memleket meselelerini öğretecek, yaygın bir halk eğitimi sistemi kurmak, Türk demokrasisinin esenliği için âcil bir zaruret haline gelmiş olmaktadır.
Seçmen yaşının 18'e indirilmesi kararını, köylü eğitimini, köylerdeki halk eğitimini derhal hızlandırıp geliştirecek tedbirlerle desteklenmelidir!
Seçmen yaşını 18'e indirme kararını tamamlamak üzere alınması gerekli bir başka karara gelince, o da, seçilme yeterliği yaşının indirilmesidir.
Eskiden, milletvekili seçme yeterliğinin başladığı yaşla, milletvekili seçilme yeterliğinin başladığı yaş arasındaki fark 9'du. Şimdi, seçme yeterliğinin başladığı yaş 18'e indirilmekle, fark 12'ye çıkmış olmaktadır. Bu fark azaltılmalıdır. Bazı demokrasilerde, seçme yeterliği ile seçilme yeterliği yaşları arasında hiç fark yoktur.
Gerek devrimlerin, gerek demokrasinin yaşaması geniş ölçöde genç kuşakların koruyuculuğuna, sorumluluk duygusuna bağlı bulunan Türkiye gibi bir ülkede, seçilme yeterliği için 30 yaş, çok ileri bir yaştır. Bunun, hiç değilse 25'e indirilmesi gereklidir.
25 yaşın milletvekili olunabilir bir yaş olduğunu bilmek, bu yaşa varmış veya yaklaşmış genç insanların sorumluluk duygusunda, dolayısiyle topluma hizmet yeterliğinde büyük bir gelişme meydana getirecektir. Onları, yalnız siyasette değil, her alanda, yapıcı kuvvetler olarak topluma, 5 yıl daha erken kazandırmış olacaktır.
Üyeleri arasında, 30'una varmadıkları halde yerlerini şerefle ve başarı ile dolduran gençlerin de bulunduğu Temsilciler Meclisi, seçmen yaşını 18'e indirdiği gibi, seçilme yeterliği yaşını da 25'e indirme cesaretini göstermelidir!.
Collection
Citation
“Oy ve Erginlik,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 24, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1356.