Türkiye'de Sanatın Yabancı Ev Sahipleri
Başlık:
Türkiye'de Sanatın Yabancı Ev Sahipleri
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Tarih:
1961-03-06
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi, "Günaydın Yazı Dizisi 1960-61"
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Türkiyede sanatın yabancı ev sahipleri
Yazılanlara göre, genç ve değerli ressamlarımızdan Cemil Eren, Türk — Amerikan Derneği salonunda açtığı sergide tatsız bir durumla karşılaşmış. Dernek Müdürü, yakışıksız müdahalelerde bulunduktan sonra, ilân edilen süresi dolmadan sergiyi kapattırmış.
Yazılarda şiddetle hücum edilen Amerikalı Dernek Müdürünün kendini savunmak için bir diyeceği var mıdır, henüz bilmiyoruz... Öyle umulur ki yetkili Amerikan makamları ve Dernek Yönetim Kurulu soruşturma yaparak halkoyunu kısa zamanda aydınlatsınlar! Şimdiden bir onur meselesi haline gelen, «çirkin Amerikalı» gibi, «sömürgecilik» gibi sözlerin ortaya çıkmasına vesile veren bu olayın Türk halkoyunda bırakabileceği iz, ancak inandırıcı bir soruşturma ile silinebilir.
Fakat, Amerikalı Dernek Müdürü gerçekten haksızlık etmiş, yakışıksız bir harekette bulunmuş olsa bile, itiraf etmeliyiz ki suç, aslında bizimdir. Kendi yurdumuzda kendi ressamlarımız, eserlerini sergileyebilmek için yabancılara muhtaç bırakılmıştır. Uzun yıllar İstanbul'da başlıca sanat sergisi yeri, Beyoğlundaki Fransız Konsolosluğu idi. Şimdi, bildiğimiz kadar, orada da sergi açılamıyor; Belediye Galerisi de yetersiz ve sapa bulunduğu için, Beyoğlundaki Türk — Amerikan Derneği salonlarından yararlanılıyor. Ankara'da, Mithat Paşa Caddesindeki Türk — Amerikan Derneği salonlarından başka büyücek sergi açacak yer yok sayılır. Millî Kütüphanenin sergiler için bir süredir ayırdığı yer, bir odadan ibarettir. Kütüphane, o odayı da, zaten ihtiyacı karşılamağa yetmeyen okuma yerlerinden fedakârlık ederek ayırabilmektedir. Bir Sergievi yapılmıştı, Şimdi Operadır. Bir başka Sergievi yapıldı, hem yeri sapa hem içinde sanat sergilerinden başka her şey vardır. Dil ve Tarih _ Coğrafya Fakültesinin antresi, vestiyeri, pencerelerine ambalaj kâğıtları kaplanarak, sözde galeri diye kullanılırdı: şimdi bu antre ile vestiyer de Türk ressamına çok görülür olmuştur.
Böylece, Cumhuriyet Türkiyesinin başkentinde, Türk sanatçısı, eserlerini sergileyebilmek için, Türk — Amerikan Derneği salonuna muhtaç bırakılmıştır.
Türk - Amerikan Derneğinin Amerikalı Müdüründen önce kendi kendimize kızmalıyız. Türk sanatçısını Türkiye'de yabancı evlerine muhtaç bırakan tutuma, affedilmez kayıtsızlığa kızmalıyız.
Türk başkentinde Türk sanatçısının muhtaç kaldığı bu yabancı evinin — hiç değilse yarı yabancı evinin — galeri olarak bir özelliği, erişilmez bir üstünlüğü mü var?.. Hayır!.. Bu «galeri», bir apartman katında iki salondan ibarettir. Yeri de oldukça sapadır. Türk başkentinde Türk Devleti, kendi sanatçısına, eserlerini sergileyebilmesi için, bir sokak içinde bir apartman katı bile vermemiştir.
Devlet kendisi vermediği gibi, halkın verdiğini de kapatmıştır: Çağdaş sanat akımlarını tanıtmak için kurulan Helikon Derneğinin mütevazı bir galerisi vardı; eski iktidarın 6-7 Eylül olayları üzerine açtığı yapmacık soruşturmaya ilk kurban edilen derneklerden biri o olmuştur.
Böylece şimdi, Ankara ile İstanbul'da sanat sergileri açma hakkı, âdeta bir kapitülâsyon olarak yabancılara verilmiş gibi bir durum vardır. Bu durumda yabancılar da, Türk sanatçısına karşı kapitülâsyonlar çağını hatırlatır biçimde davranırlarsa kendimizden başka kimsede suç aramağa hakkımız olmaz.
ğu yerin parası ile, şimdiye kadar bu fuar yapısı çoktan Ankara'ya bir galeri olarak kurulabilirdi. Kurulmamıştır... Atatürk Bulvarında, Danıştay önündeki park ya da Sağlık Bakanlığı karşısındaki köse, sanki üzerlerine bir sanat galerisi kurulsun diye beklerken, o yerlerden birine galeri olarak kurulabilecek yapı, ambalâjı ile depolarda saklanmakta, ve Türk sanatçısı kendi yurdunda sanatın ev sahipleri olarak yabancıları bulmaktadır.
BÜLENT ECEVİT
Türkiyede sanatın yabancı ev sahipleri
Yazılanlara göre, genç ve değerli ressamlarımızdan Cemil Eren, Türk — Amerikan Derneği salonunda açtığı sergide tatsız bir durumla karşılaşmış. Dernek Müdürü, yakışıksız müdahalelerde bulunduktan sonra, ilân edilen süresi dolmadan sergiyi kapattırmış.
Yazılarda şiddetle hücum edilen Amerikalı Dernek Müdürünün kendini savunmak için bir diyeceği var mıdır, henüz bilmiyoruz... Öyle umulur ki yetkili Amerikan makamları ve Dernek Yönetim Kurulu soruşturma yaparak halkoyunu kısa zamanda aydınlatsınlar! Şimdiden bir onur meselesi haline gelen, «çirkin Amerikalı» gibi, «sömürgecilik» gibi sözlerin ortaya çıkmasına vesile veren bu olayın Türk halkoyunda bırakabileceği iz, ancak inandırıcı bir soruşturma ile silinebilir.
Fakat, Amerikalı Dernek Müdürü gerçekten haksızlık etmiş, yakışıksız bir harekette bulunmuş olsa bile, itiraf etmeliyiz ki suç, aslında bizimdir. Kendi yurdumuzda kendi ressamlarımız, eserlerini sergileyebilmek için yabancılara muhtaç bırakılmıştır. Uzun yıllar İstanbul'da başlıca sanat sergisi yeri, Beyoğlundaki Fransız Konsolosluğu idi. Şimdi, bildiğimiz kadar, orada da sergi açılamıyor; Belediye Galerisi de yetersiz ve sapa bulunduğu için, Beyoğlundaki Türk — Amerikan Derneği salonlarından yararlanılıyor. Ankara'da, Mithat Paşa Caddesindeki Türk — Amerikan Derneği salonlarından başka büyücek sergi açacak yer yok sayılır. Millî Kütüphanenin sergiler için bir süredir ayırdığı yer, bir odadan ibarettir. Kütüphane, o odayı da, zaten ihtiyacı karşılamağa yetmeyen okuma yerlerinden fedakârlık ederek ayırabilmektedir. Bir Sergievi yapılmıştı, Şimdi Operadır. Bir başka Sergievi yapıldı, hem yeri sapa hem içinde sanat sergilerinden başka her şey vardır. Dil ve Tarih _ Coğrafya Fakültesinin antresi, vestiyeri, pencerelerine ambalaj kâğıtları kaplanarak, sözde galeri diye kullanılırdı: şimdi bu antre ile vestiyer de Türk ressamına çok görülür olmuştur.
Böylece, Cumhuriyet Türkiyesinin başkentinde, Türk sanatçısı, eserlerini sergileyebilmek için, Türk — Amerikan Derneği salonuna muhtaç bırakılmıştır.
Türk - Amerikan Derneğinin Amerikalı Müdüründen önce kendi kendimize kızmalıyız. Türk sanatçısını Türkiye'de yabancı evlerine muhtaç bırakan tutuma, affedilmez kayıtsızlığa kızmalıyız.
Türk başkentinde Türk sanatçısının muhtaç kaldığı bu yabancı evinin — hiç değilse yarı yabancı evinin — galeri olarak bir özelliği, erişilmez bir üstünlüğü mü var?.. Hayır!.. Bu «galeri», bir apartman katında iki salondan ibarettir. Yeri de oldukça sapadır. Türk başkentinde Türk Devleti, kendi sanatçısına, eserlerini sergileyebilmesi için, bir sokak içinde bir apartman katı bile vermemiştir.
Devlet kendisi vermediği gibi, halkın verdiğini de kapatmıştır: Çağdaş sanat akımlarını tanıtmak için kurulan Helikon Derneğinin mütevazı bir galerisi vardı; eski iktidarın 6-7 Eylül olayları üzerine açtığı yapmacık soruşturmaya ilk kurban edilen derneklerden biri o olmuştur.
Böylece şimdi, Ankara ile İstanbul'da sanat sergileri açma hakkı, âdeta bir kapitülâsyon olarak yabancılara verilmiş gibi bir durum vardır. Bu durumda yabancılar da, Türk sanatçısına karşı kapitülâsyonlar çağını hatırlatır biçimde davranırlarsa kendimizden başka kimsede suç aramağa hakkımız olmaz.
ğu yerin parası ile, şimdiye kadar bu fuar yapısı çoktan Ankara'ya bir galeri olarak kurulabilirdi. Kurulmamıştır... Atatürk Bulvarında, Danıştay önündeki park ya da Sağlık Bakanlığı karşısındaki köse, sanki üzerlerine bir sanat galerisi kurulsun diye beklerken, o yerlerden birine galeri olarak kurulabilecek yapı, ambalâjı ile depolarda saklanmakta, ve Türk sanatçısı kendi yurdunda sanatın ev sahipleri olarak yabancıları bulmaktadır.
Koleksiyon
Alıntı
“Türkiye'de Sanatın Yabancı Ev Sahipleri,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 14 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1352 ulaşıldı.