Bir İftira ve CHP
Başlık:
Bir İftira ve CHP
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Tarih:
1961-02-17
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi, "Günaydın Yazı Dizisi 1960-61"
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Bir iftira ve C.H.P.
Güya, Yassıada dışındaki bir kısım Demokrat Partililerin her türlü siyasi faaliyetine engel olucu bir kanun hazırlanıyormuş! Bu kanuna göre. 1957
seçimlerinde kazanamıyan D.P. adaylarıyla, D.P. il, ilce, bucak, ocak başkanları 6 yıl siyasal haklardan yoksun bırakılacak-mış!
Gazete, bu haberi verdikten sonra, böyle bir kanun için «Temsilciler Meclisinde C.H.P. liler tarafından faaliyette bulunulduğu anlaşılmakta» dır diyor.
Şahsen bizim, Temsilciler Meclisinde bir C.H.P. li üye olarak, C.H.P. nin böyle bir hazırlığından haberimiz yoktu ve hâlâ da yoktur. Öyleyse, haberi
veren gazete böyle bir kanun için C.H.P. lilerin faaliyette bulunduğunu nereden anlamış dersiniz?.. Gazetenin bunu, askerlikte atış için mesafe
tahmininde kullanılan usullerden en iptidaisi olan «olsa olsa usûlü» ile anladığı, ayni haberdeki şu cümlede ortaya çıkıyor:
«Gerek İnsan Hakları Beyannamesi ve gerekse her Türk vatandaşına tanınmış olan (asıl olan masumiyettir) ana prensibinin ihlâli mahiyetindeki böyle bir
teklifin ancak C.H.P. kanallarından yapılabileceği kanaati umumidir.»
Gazeteye göre, «telkin edilmek istenen kanunun hakiki mahiyetini, Halk Partisini önümüzdeki seçimlerde rakipsiz bırakmak için düşünülen tertip ve
kurnazlıkların bir yenisi olarak mütalea etmek icab edermiş!
Bir kere haber, Cumhuriyet Halk Partisi yönünden, tamamiyle yalandır. Cumhuriyet Halk Partisi böyle bir teklif, böyle bir kanun maddesi düşünmemiştir.
Böyle bir teklif C.H.P. li olmayan bazı üyeler tarafından da getirilirse, kendi inancımız odur ki, Cumhuriyet Halk Partisinden en küçük itibar
görmeyecektir.
Öyleyse neden bu iftira?.. Bir gazete eğer, «böyle bir teklifin ancak C.H.P. kanallarından yapılabileceği kanaati» ni besleyecek kadar C.H.P. ye karşı
ön yargılarla doluysa, bunun nedenini aramağa ne hacet?..
Bu gazete zaten, yayına başladığından beri, «Geçmişte Bugün» adlı bir köşede, «1945 - 46 dan bu yana» «tarihî vesikalar» vermek bahanesiyle, hemen
yalnız 1945'le 1950 arasındaki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını kötülemeğe çalışır; 27 Mayıs İhtilâlinin sona erdirdiği 1950 - 60 arasındaki karanlık
devreden, Türk tarihinin yüzkarası olan 10 yıllık devreden ise, eski müfrit Demokrat Partililere yaranmak hevesi ile, «Geçmişte Bugün» sütununda hiç
bahsetmemeğe dikkat ettiği gibi, Yassıada duruşmalarını bile Yassıada'da yargılanan düşükleri suçsuz gösterecek bir üslûpla verir.
Kısacası, bu gazete, adını söylemesek bile artık tahmin edilebileceği gibi, «Kudret» gazetesidir.
Demokrat Partinin «husumet andı» nı diriltip yeniden siyaset piyasasına sürmeyi, çıktığı günden beri bu gazete kendine iş edinmiştir.
Türk toplumuna belli ki, kin ve husumet malzemesinden başka, iftiradan başka, gericilik eğilimlerine tavizden başka verebileceği şey yoktur. Onun için,
bütün dikkatlerin çetin meselelerle fakat büyük umutlarla dolu bir geleceğe çevrilmesi gereken şu devrede bile, sadece geçmişi eşelemektedir. Zaten
geleceğe yönelmesine gericiliği engeldir.
İşte bu gazete; Demokrat Parti iktidarının toplumda bıraktığı kötü mirasların , ruhlarda bıraktığı izlerin temizlenmesine çalışılan şu devrede, eski
Demokrat Partililerin itibarını açık arttırmaya çıkarmayı marifet sanan; bu açık arttırmanın semeresini toplamak umudu ile çıkılan bir gezinin siyasal
faaliyet olarak yorumlanmasını önlemek için, bunun sadece «Hazreti Mevlânayı ziyaret» gezisi olduğunu yazarak bir taşla iki kuş vurmağa kalkışmayı
büyük bir siyaset kurnazlığı sayan bu gazete, şimdi, C.H.P. nin kurnazlığından söz ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi, ne Yassıada dışında kalan veya mahkemelerden beraat karan alan eski Demokrat Partilileri siyasal haklarından yoksun bırakacak
bir «tertip»; fakat ne de, 27 Mayısa kadar Bayar - Menderes politikasını destekleyenlerin «itibar» larını siyaset alanında açık arttırmaya çıkarmak
gibi, 27 Mayıs Devrimini de, Türk Ulusunun esenliğini de hiçe sayan bir «kurnazlık» peşindedir.
Cumhuriyet Halk Partisi, geçmişin kırgınlıklarıyla, kavgalarıyla vakit harcayamayacak kadar günün ve geleceğin meseleleri üzerine eğilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisine göre Demokrat Parti kapanmıştır; Demokrat Partinin adını taşıyan bedbaht ve karanlık devre sona ermiştir; ve artık Türkiye'de
«Demokrat Partili», «eski Demokrat Partili», «temiz» veya temiz olmayan «Demokrat Partili» yok, sadece yurttaş vardır, ve bütün yurttaşlar haklarında
ve hürriyetlerinde eşittirler ve eşit kalacaklardır.
Cumhuriyet Halk Partisi, ancak 40 - 50 bin eski Demokrat Partilinin siyasal hakları kaldırılmak pahasına iktidara gelebilecekse hiç gelmemeyi tercih
edecek kadar da kendi kendine saygılı ve demokrasiye bağlıdır. Demokrasiye bağlı olduğu, Türk ulusunun hürriyet ve mutluluğunu her şeyin üstünde
tuttuğu içindir ki, Cumhuriyet Halk Partisi, başarı şanslarını kin ve garez üstüne. düşmanlık üstüne, geçmişin çöküntüleri üstüne, yalan ve iftira
üstüne kurmak isteyenlerin karşısında bile değil, ötesindedir. Hem de, uygarlık ve demokrasi ölçüleriyle birkaç yüzyıl ötesinde...
BÜLENT ECEVİT
Bir iftira ve C.H.P.
Güya, Yassıada dışındaki bir kısım Demokrat Partililerin her türlü siyasi faaliyetine engel olucu bir kanun hazırlanıyormuş! Bu kanuna göre. 1957
seçimlerinde kazanamıyan D.P. adaylarıyla, D.P. il, ilce, bucak, ocak başkanları 6 yıl siyasal haklardan yoksun bırakılacak-mış!
Gazete, bu haberi verdikten sonra, böyle bir kanun için «Temsilciler Meclisinde C.H.P. liler tarafından faaliyette bulunulduğu anlaşılmakta» dır diyor.
Şahsen bizim, Temsilciler Meclisinde bir C.H.P. li üye olarak, C.H.P. nin böyle bir hazırlığından haberimiz yoktu ve hâlâ da yoktur. Öyleyse, haberi
veren gazete böyle bir kanun için C.H.P. lilerin faaliyette bulunduğunu nereden anlamış dersiniz?.. Gazetenin bunu, askerlikte atış için mesafe
tahmininde kullanılan usullerden en iptidaisi olan «olsa olsa usûlü» ile anladığı, ayni haberdeki şu cümlede ortaya çıkıyor:
«Gerek İnsan Hakları Beyannamesi ve gerekse her Türk vatandaşına tanınmış olan (asıl olan masumiyettir) ana prensibinin ihlâli mahiyetindeki böyle bir
teklifin ancak C.H.P. kanallarından yapılabileceği kanaati umumidir.»
Gazeteye göre, «telkin edilmek istenen kanunun hakiki mahiyetini, Halk Partisini önümüzdeki seçimlerde rakipsiz bırakmak için düşünülen tertip ve
kurnazlıkların bir yenisi olarak mütalea etmek icab edermiş!
Bir kere haber, Cumhuriyet Halk Partisi yönünden, tamamiyle yalandır. Cumhuriyet Halk Partisi böyle bir teklif, böyle bir kanun maddesi düşünmemiştir.
Böyle bir teklif C.H.P. li olmayan bazı üyeler tarafından da getirilirse, kendi inancımız odur ki, Cumhuriyet Halk Partisinden en küçük itibar
görmeyecektir.
Öyleyse neden bu iftira?.. Bir gazete eğer, «böyle bir teklifin ancak C.H.P. kanallarından yapılabileceği kanaati» ni besleyecek kadar C.H.P. ye karşı
ön yargılarla doluysa, bunun nedenini aramağa ne hacet?..
Bu gazete zaten, yayına başladığından beri, «Geçmişte Bugün» adlı bir köşede, «1945 - 46 dan bu yana» «tarihî vesikalar» vermek bahanesiyle, hemen
yalnız 1945'le 1950 arasındaki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını kötülemeğe çalışır; 27 Mayıs İhtilâlinin sona erdirdiği 1950 - 60 arasındaki karanlık
devreden, Türk tarihinin yüzkarası olan 10 yıllık devreden ise, eski müfrit Demokrat Partililere yaranmak hevesi ile, «Geçmişte Bugün» sütununda hiç
bahsetmemeğe dikkat ettiği gibi, Yassıada duruşmalarını bile Yassıada'da yargılanan düşükleri suçsuz gösterecek bir üslûpla verir.
Kısacası, bu gazete, adını söylemesek bile artık tahmin edilebileceği gibi, «Kudret» gazetesidir.
Demokrat Partinin «husumet andı» nı diriltip yeniden siyaset piyasasına sürmeyi, çıktığı günden beri bu gazete kendine iş edinmiştir.
Türk toplumuna belli ki, kin ve husumet malzemesinden başka, iftiradan başka, gericilik eğilimlerine tavizden başka verebileceği şey yoktur. Onun için,
bütün dikkatlerin çetin meselelerle fakat büyük umutlarla dolu bir geleceğe çevrilmesi gereken şu devrede bile, sadece geçmişi eşelemektedir. Zaten
geleceğe yönelmesine gericiliği engeldir.
İşte bu gazete; Demokrat Parti iktidarının toplumda bıraktığı kötü mirasların , ruhlarda bıraktığı izlerin temizlenmesine çalışılan şu devrede, eski
Demokrat Partililerin itibarını açık arttırmaya çıkarmayı marifet sanan; bu açık arttırmanın semeresini toplamak umudu ile çıkılan bir gezinin siyasal
faaliyet olarak yorumlanmasını önlemek için, bunun sadece «Hazreti Mevlânayı ziyaret» gezisi olduğunu yazarak bir taşla iki kuş vurmağa kalkışmayı
büyük bir siyaset kurnazlığı sayan bu gazete, şimdi, C.H.P. nin kurnazlığından söz ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi, ne Yassıada dışında kalan veya mahkemelerden beraat karan alan eski Demokrat Partilileri siyasal haklarından yoksun bırakacak
bir «tertip»; fakat ne de, 27 Mayısa kadar Bayar - Menderes politikasını destekleyenlerin «itibar» larını siyaset alanında açık arttırmaya çıkarmak
gibi, 27 Mayıs Devrimini de, Türk Ulusunun esenliğini de hiçe sayan bir «kurnazlık» peşindedir.
Cumhuriyet Halk Partisi, geçmişin kırgınlıklarıyla, kavgalarıyla vakit harcayamayacak kadar günün ve geleceğin meseleleri üzerine eğilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisine göre Demokrat Parti kapanmıştır; Demokrat Partinin adını taşıyan bedbaht ve karanlık devre sona ermiştir; ve artık Türkiye'de
«Demokrat Partili», «eski Demokrat Partili», «temiz» veya temiz olmayan «Demokrat Partili» yok, sadece yurttaş vardır, ve bütün yurttaşlar haklarında
ve hürriyetlerinde eşittirler ve eşit kalacaklardır.
Cumhuriyet Halk Partisi, ancak 40 - 50 bin eski Demokrat Partilinin siyasal hakları kaldırılmak pahasına iktidara gelebilecekse hiç gelmemeyi tercih
edecek kadar da kendi kendine saygılı ve demokrasiye bağlıdır. Demokrasiye bağlı olduğu, Türk ulusunun hürriyet ve mutluluğunu her şeyin üstünde
tuttuğu içindir ki, Cumhuriyet Halk Partisi, başarı şanslarını kin ve garez üstüne. düşmanlık üstüne, geçmişin çöküntüleri üstüne, yalan ve iftira
üstüne kurmak isteyenlerin karşısında bile değil, ötesindedir. Hem de, uygarlık ve demokrasi ölçüleriyle birkaç yüzyıl ötesinde...
Koleksiyon
Alıntı
“Bir İftira ve CHP,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1343 ulaşıldı.