Temsilciler Meclisi ve Hükumet
Başlık:
Temsilciler Meclisi ve Hükumet
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Tarih:
1961-02-15
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi, "Günaydın Yazı Dizisi 1960-61"
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Temsilciler Meclisi ve Hükümet
Temsilciler Meclisi tam yetkili normal bir yasama organı değildir. Kanun teklif etme veya değiştirme yetkisi de, Hükümeti denetleme gücü de sınırlıdır.
Buna rağmen, yurttaş çoğunluğu, Temsilciler Meclisine büyük umutlar bağlamıştır. Temsilciler Meclisinin asıl ve en önemli ödevi, Anayasayı ve seçim kanununu hazırlamak, ve Kurucu Meclis çatısı altında, Millî Birlik Komitesiyle birlikte, bunları kanunlaştırmaktır. Fakat halk, bu Meclisten, normal rejime geçildikten sonraki Meclis çalışmaları ve Meclis Hükümet münasebetleri için, kısa zamanda, sıhhatli, sağlam gelenekler yerleştirmesini de beklemektedir.
Öte yandan, Türk halkı, meselelerinin serbestçe ortaya dökülüp açıkta görüşülebildiği, tartışılabildiği bir Meclis olmaksızın rahat edemiyecek, huzur duyamıyacak bir seviyeye ulaşmıştır. Türkiye'de demokrasinin başlıca teminatı da, zaten, halkın bu seviyeye ulaşmış olmasıdır. Eğer Türk halkı bu aradığını, bir ölçü içinde olsun, Temsilciler Meclisinde bulamazsa, derin bir hayal kırıklığı, huzursuzluk ve Temsilciler Meclisine karşı güvensizlik duygusu içine düşebilir.
Bu gerçekler gözönünde tutularak, yetkileri aslında dar bulunsa ve Hükümeti düşürme gücü olmasa bile, Temsilciler Meclisinin itibarını korumak, onun, memleket meselelerini enine boyuna görüşme, eksiklik veya yanlışlık olarak gördüğü neler varsa bunlar üzerinde idareyi uyarma hakkına saygı göstermek gerekir.
Temsilciler Meclisinin itibarını korumak ve haklarını saymak hususunda, Millî Birlik Komitesi, şükranla belirtilmek gereken bir dikkat ve titizlik içindedir. Millî Birlik Komitesinin bu dikkat ve titizliği, hiç şüphesiz, Türk halkının parlamantersisteme bağlılığı karşısındaki saygısının da bir sonucudur.
Fakat ne yazık ki bazı Hükümet üyeleri, Temsilciler Meclisine karşı, bu Meclis üyelerinin, ve dolayısiyle, bu Meclise umut bağlayan, güven besleyen yurttaşların duygularını incitecek bir tavır takınmağa, bir üslûp edinmeğe yatkın görünmektedirler. Bazı konuları, bu Meclisde görüşülmesi caiz olmayan tabular olarak ilân etmeğe kalkışmakta, ve Meclis üyelerinin, haklı veya haksız önem verdikleri bu gibi konulara ilişmeleri karsısında tahammülsüzlük ve asabiyet göstermektedirler.
Belki bu tahammülsüzlük ve asabiyetleri, o konularda Millî Birlik Komitesinin hassas bulunduğunu düşünmelerinden ileri geliyordur. Fakat, Millî Birlik Komitesi üyeleri, bazı Bakanların Mecliste tabulaştırmağa kalkıştıkları bu gibi konularda basının en ileri tenkitlerini bile büyük bir olgunluk ve anlayışla karşılamaktadırlar. Demokratik davranışlarının güven ve huzur verici bir belirtisi olan bu anlayışı, Temsilciler Meclisine karşı haydi haydi gösterdiklerine ve göstereceklerine şüphe yoktur. Bundan şüphe etmek, Millî Birlik Komitesine karşı haksızlık olur.
Basında veya genel olarak yurttaşlar arasında açık açık görüşülüp tartışılabilen konulara, Temsilciler Meclisinde sadece ilişmenin bile yasak olduğu, uygunsuz olduğu yolunda bir hava yaymağa hiç bir Hükümet üyesinin hakkı bulunmasa gerektir.
Böyle tabulaştırılmak istenen konulardan biri Pazartesi günü Temsilciler Meclisinde görüşülürken ilgili Bakanın gösterdiği sinirlilik, tahammülsüzlük, onun için, üzücü olmuştur. Yedeksubay öğretmenlerle ilgili soruya cevabında, Bakanın,
«Eğer sual Milli Eğitim işlerinde emek vermiş bir doçent tarafından ortaya konulmamış olsa idi belki üzerinde fazla durulmazdı,» demesine karşılık, soruyu soran Temsilciler Meclisi üyesi Sayın Doçent İsmet Giritli, en yerinde cevabı vermiş,
«Bu mevzuları bir doçent olarak değil, 157 sayılı kanun hükümleri gereğince Türk milletinin mütevazı bir temsilcisi olarak konuşuyorum» demiştir.
Evet, Temsilciler Meclisinin bir Bakan veya Hükümet düşürme yetkisi yoktur ama; bir Bakanın da, herhangi bir Temsilciler Meclisi üyesince bir meselenin ortaya atılışı karşısında böyle bir tavır takınma, mesele üzerinde durulmağa değip değmediğini tâyin yetkisi yoktur.
Temsilciler Meclisi, iktidar - muhalefet olarak bölünmemiştir. Temsilciler tarafından ortaya atılan meseleleri, bazı Hükümet üyelerinin, sanki bir iktidarı yıpratmak için ortaya atılmış sayar gibi bir asabiyetle karsılamaları, herhalde yersiz bir kuruntu belirtisidir.
Kaldı ki, yarın iktidar - muhalefet olarak bölünecek bir Millet Meclisinde, gerçekten iktidarı yıpratmak için yapılabilecek teşebbüsler karşısında bile, bir Bakanın bu kadar asabiyet göstermemesi beklenir.
Yarının Millet Meclisinin gelenekleri, geniş ölçüde, bu Temsilciler Meclisinde verilecek iyi veya kötü örnekler üzerine kurulacaktır.
Temsilciler Meclisi üyelerinin, şimdiye kadar, bu büyük sorumluluğu idrak ettiklerini gösterir tarzda davrandıklarından şüphe edilemese gerektir. İlk günlerde soruları cevaplandıran bazı Bakanlar da aynı anlayışla, ayın sorumluluk duygusuyla hareket etmişlerdir. Ama son günlerde, gerek Bütçe Encümeninde gerek Temsilciler Meclisi kürsüsünde bazı Bakanların davranışı ilk günlerin iyi örneklerini aratmıştır.
Temsilciler Meclisi üyeleriyle Hükümet üyelerinin sık sık karşılaşacakları Bütçe müzakerelerine ilk günlerdeki o iyi örneklerin yön vermesi yürekten dileğimizdir.
-------
DÜZELTME: Dün bu köşede çıkan yazının 2. sayfa 1. sütun 3. paragrafının 4. satırındaki «Komşulardan» kelimesi «Konuşmalardan» olacaktır.
BÜLENT ECEVİT
Temsilciler Meclisi ve Hükümet
Temsilciler Meclisi tam yetkili normal bir yasama organı değildir. Kanun teklif etme veya değiştirme yetkisi de, Hükümeti denetleme gücü de sınırlıdır.
Buna rağmen, yurttaş çoğunluğu, Temsilciler Meclisine büyük umutlar bağlamıştır. Temsilciler Meclisinin asıl ve en önemli ödevi, Anayasayı ve seçim kanununu hazırlamak, ve Kurucu Meclis çatısı altında, Millî Birlik Komitesiyle birlikte, bunları kanunlaştırmaktır. Fakat halk, bu Meclisten, normal rejime geçildikten sonraki Meclis çalışmaları ve Meclis Hükümet münasebetleri için, kısa zamanda, sıhhatli, sağlam gelenekler yerleştirmesini de beklemektedir.
Öte yandan, Türk halkı, meselelerinin serbestçe ortaya dökülüp açıkta görüşülebildiği, tartışılabildiği bir Meclis olmaksızın rahat edemiyecek, huzur duyamıyacak bir seviyeye ulaşmıştır. Türkiye'de demokrasinin başlıca teminatı da, zaten, halkın bu seviyeye ulaşmış olmasıdır. Eğer Türk halkı bu aradığını, bir ölçü içinde olsun, Temsilciler Meclisinde bulamazsa, derin bir hayal kırıklığı, huzursuzluk ve Temsilciler Meclisine karşı güvensizlik duygusu içine düşebilir.
Bu gerçekler gözönünde tutularak, yetkileri aslında dar bulunsa ve Hükümeti düşürme gücü olmasa bile, Temsilciler Meclisinin itibarını korumak, onun, memleket meselelerini enine boyuna görüşme, eksiklik veya yanlışlık olarak gördüğü neler varsa bunlar üzerinde idareyi uyarma hakkına saygı göstermek gerekir.
Temsilciler Meclisinin itibarını korumak ve haklarını saymak hususunda, Millî Birlik Komitesi, şükranla belirtilmek gereken bir dikkat ve titizlik içindedir. Millî Birlik Komitesinin bu dikkat ve titizliği, hiç şüphesiz, Türk halkının parlamantersisteme bağlılığı karşısındaki saygısının da bir sonucudur.
Fakat ne yazık ki bazı Hükümet üyeleri, Temsilciler Meclisine karşı, bu Meclis üyelerinin, ve dolayısiyle, bu Meclise umut bağlayan, güven besleyen yurttaşların duygularını incitecek bir tavır takınmağa, bir üslûp edinmeğe yatkın görünmektedirler. Bazı konuları, bu Meclisde görüşülmesi caiz olmayan tabular olarak ilân etmeğe kalkışmakta, ve Meclis üyelerinin, haklı veya haksız önem verdikleri bu gibi konulara ilişmeleri karsısında tahammülsüzlük ve asabiyet göstermektedirler.
Belki bu tahammülsüzlük ve asabiyetleri, o konularda Millî Birlik Komitesinin hassas bulunduğunu düşünmelerinden ileri geliyordur. Fakat, Millî Birlik Komitesi üyeleri, bazı Bakanların Mecliste tabulaştırmağa kalkıştıkları bu gibi konularda basının en ileri tenkitlerini bile büyük bir olgunluk ve anlayışla karşılamaktadırlar. Demokratik davranışlarının güven ve huzur verici bir belirtisi olan bu anlayışı, Temsilciler Meclisine karşı haydi haydi gösterdiklerine ve göstereceklerine şüphe yoktur. Bundan şüphe etmek, Millî Birlik Komitesine karşı haksızlık olur.
Basında veya genel olarak yurttaşlar arasında açık açık görüşülüp tartışılabilen konulara, Temsilciler Meclisinde sadece ilişmenin bile yasak olduğu, uygunsuz olduğu yolunda bir hava yaymağa hiç bir Hükümet üyesinin hakkı bulunmasa gerektir.
Böyle tabulaştırılmak istenen konulardan biri Pazartesi günü Temsilciler Meclisinde görüşülürken ilgili Bakanın gösterdiği sinirlilik, tahammülsüzlük, onun için, üzücü olmuştur. Yedeksubay öğretmenlerle ilgili soruya cevabında, Bakanın,
«Eğer sual Milli Eğitim işlerinde emek vermiş bir doçent tarafından ortaya konulmamış olsa idi belki üzerinde fazla durulmazdı,» demesine karşılık, soruyu soran Temsilciler Meclisi üyesi Sayın Doçent İsmet Giritli, en yerinde cevabı vermiş,
«Bu mevzuları bir doçent olarak değil, 157 sayılı kanun hükümleri gereğince Türk milletinin mütevazı bir temsilcisi olarak konuşuyorum» demiştir.
Evet, Temsilciler Meclisinin bir Bakan veya Hükümet düşürme yetkisi yoktur ama; bir Bakanın da, herhangi bir Temsilciler Meclisi üyesince bir meselenin ortaya atılışı karşısında böyle bir tavır takınma, mesele üzerinde durulmağa değip değmediğini tâyin yetkisi yoktur.
Temsilciler Meclisi, iktidar - muhalefet olarak bölünmemiştir. Temsilciler tarafından ortaya atılan meseleleri, bazı Hükümet üyelerinin, sanki bir iktidarı yıpratmak için ortaya atılmış sayar gibi bir asabiyetle karsılamaları, herhalde yersiz bir kuruntu belirtisidir.
Kaldı ki, yarın iktidar - muhalefet olarak bölünecek bir Millet Meclisinde, gerçekten iktidarı yıpratmak için yapılabilecek teşebbüsler karşısında bile, bir Bakanın bu kadar asabiyet göstermemesi beklenir.
Yarının Millet Meclisinin gelenekleri, geniş ölçüde, bu Temsilciler Meclisinde verilecek iyi veya kötü örnekler üzerine kurulacaktır.
Temsilciler Meclisi üyelerinin, şimdiye kadar, bu büyük sorumluluğu idrak ettiklerini gösterir tarzda davrandıklarından şüphe edilemese gerektir. İlk günlerde soruları cevaplandıran bazı Bakanlar da aynı anlayışla, ayın sorumluluk duygusuyla hareket etmişlerdir. Ama son günlerde, gerek Bütçe Encümeninde gerek Temsilciler Meclisi kürsüsünde bazı Bakanların davranışı ilk günlerin iyi örneklerini aratmıştır.
Temsilciler Meclisi üyeleriyle Hükümet üyelerinin sık sık karşılaşacakları Bütçe müzakerelerine ilk günlerdeki o iyi örneklerin yön vermesi yürekten dileğimizdir.
-------
DÜZELTME: Dün bu köşede çıkan yazının 2. sayfa 1. sütun 3. paragrafının 4. satırındaki «Komşulardan» kelimesi «Konuşmalardan» olacaktır.
Koleksiyon
Alıntı
“Temsilciler Meclisi ve Hükumet,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1341 ulaşıldı.