Tehlikeli Bir Savunma Yolu
Başlık:
Tehlikeli Bir Savunma Yolu
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Tarih:
1960-11-27
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Tehlikeli bir savunma yolu
Eskiden, siyasal [...] da, Demokrat Parti ileri gelenlerinin kanunsuz ve uygunsuz davranışlarından söz edildi mi, dinleyiciler arasında bulunan mahallî önder durumundaki D. P.'liler, hemen,
— İftira!.. Yalan!..
damgasını vururlardı.
Şimdi anlıyoruz ki, bir suç iddiası için, kanuna, ahlâka aykırı bir davranış iddiası için, bu iddianın doğruluğunu bilerek de olsa,
— İftira!.. Yalan!..
demekte bile bir fazilet varmış. Çünkü «iftira» diyenler, «yalan» diyenler, hiç değilse, önderlerine atfedilen uygunsuz davranışların uygunsuzluğunu kabul etmiş oluyorlardı. Önderleri için,
— Dediğiniz gibi yapmışlarsa iyi etmişler!,
demiyor, ancak,
— Onlar bu dediklerinizi yapacak kimseler değillerdir!,
anlamına gelecek yolda konuşuyorlardı.
Şimdi Yassıada'da, İhtilâlden önce açıklanabilenleri gölgede bırakan gerçekler açıklanıyor. Bunlardan bazısı inkâr edilemiyecek delillerle ortaya konuyor.
Eskiden, önderleri için söylenenleri,
— İftira!..
diye,
— Yalan!..
diye reddedenler, acaba bu deliller karşısında ne yapıyorlar?
Eskiden söylenenlerin yalan olduğuna gerçekten inanmış iyi niyetli bazı Demokrat Partililerin, bu deliller karşısında, yıllardır kendilerini kandırmış kimselere körükörüne bağlılıktan artık kurtuldukları veya kurtulacakları umulur.
Ama, eskiden söylenenler için, doğru olduğunu bile bile, «yalan» diyen, «yalan» demeleri kendi maddî çıkarlarının gereği olan bazı D.P.'liler de var ki, şimdi bunlar, çevrelerindeki D.P.'lileri kendilerine ve eski önderlerine bağlı tutabilmek için çok daha tehlikeli bir çare bulmuşlardır. Bu çare, delilleriyle ortaya konan, inkârı mümkün olmayan kanun veya ahlâk dışı davranışları küçümsemek, bu davranışların ahlâk dışı sayılamıyacağı iddiasını yaymaktır.
Yassıada'da suçları gözler önüne serilen D.P. iktidarını, D.P. ye aldanarak oy vermiş masum kimseler nazarında temize çıkarmayı kendilerine iş edinen bazı eski partizanlar, şimdi, âmme hizmetinde olsun, özel hayatta olsun, hiç bir medenî toplumun hoş göremiyeceği hareketleri, normal ve ahlâki hareketler gibi gösterme; her türlü yolsuzluğun iktidar mevkiindeki kimseler için bir hak olduğu telâkkisini yayma çabası içindedirler.
Yarın, eski D.P. önderlerinin suikast tertipleri isbat edilirse, devlet adamlarının rakiplerine suikast tertipleme hakkına sahip oldukları; Anayasa'yı çiğnedikleri isbat edilirse, iktidarlar için Anayasa'ya bağlılık şartı koşulamıyacağı tezlerinin bile yayılması beklenebilir.
Bu türlü tevil ve hoşgörme çabaları ile, hâlâ eski D.P. önderlerinin savunuculuğunu yapanlar, Türkiye'de büyük bir ahlâk buhranının tohumlarını ekmiş oluyorlar. Bu tohumlar tutunacak olursa, Türk toplumu da, Türk Devleti de temellerinden çürür.
Her yerde, her devirde, ağır suçlar işleyen Devlet adamları bulunabilir. Bu suçlardan ötürü yakalanıp hesap veren de, hesap vermekten kurtulan da olur. Bazı hareketlerin suç olduğunda, ahlâk dışı olduğunda; bu suçları işleyen, bu ahlâk dışı yollara sapan Devlet adamlarının cezalandırılmaları veya mevkilerinden indirilmeleri gerektiğinde toplum birleşiyorsa, ortada büyük bir tehlike yok demektir. Asıl tehlike, bu suçları işlemiş, ahlâk dışı davranışları huy haline, devlet yönetiminde usul haline getirmiş devlet adamlarını mazur gösterebilmek için, bu suçları, bu ahlâk dışı davranışları, olağan işler gibi, devlet yöneticiliğinin kaçınılmaz şartları gibi gösterip topluma hazmettirmeğe çalışmaktadır.
Buna çalışan dışardaki bazı D.P. savunucuları, Türk toplumu ve Türk Devleti için, Yassıada'daki D.P. sorumlularından çok daha zararlı olabilirler. Çünkü onlar bu çabalarında muvaffak olurlarsa, Yassıada'da tarihe gömüleceği umulan bazı kötülükler, bazı kötü huy ve alışkanlıklar, birer hastalık gibi toplum ve Devlet yapımıza yayılmış olacaktır.
BÜLENT ECEVİT
Tehlikeli bir savunma yolu
Eskiden, siyasal [...] da, Demokrat Parti ileri gelenlerinin kanunsuz ve uygunsuz davranışlarından söz edildi mi, dinleyiciler arasında bulunan mahallî önder durumundaki D. P.'liler, hemen,
— İftira!.. Yalan!..
damgasını vururlardı.
Şimdi anlıyoruz ki, bir suç iddiası için, kanuna, ahlâka aykırı bir davranış iddiası için, bu iddianın doğruluğunu bilerek de olsa,
— İftira!.. Yalan!..
demekte bile bir fazilet varmış. Çünkü «iftira» diyenler, «yalan» diyenler, hiç değilse, önderlerine atfedilen uygunsuz davranışların uygunsuzluğunu kabul etmiş oluyorlardı. Önderleri için,
— Dediğiniz gibi yapmışlarsa iyi etmişler!,
demiyor, ancak,
— Onlar bu dediklerinizi yapacak kimseler değillerdir!,
anlamına gelecek yolda konuşuyorlardı.
Şimdi Yassıada'da, İhtilâlden önce açıklanabilenleri gölgede bırakan gerçekler açıklanıyor. Bunlardan bazısı inkâr edilemiyecek delillerle ortaya konuyor.
Eskiden, önderleri için söylenenleri,
— İftira!..
diye,
— Yalan!..
diye reddedenler, acaba bu deliller karşısında ne yapıyorlar?
Eskiden söylenenlerin yalan olduğuna gerçekten inanmış iyi niyetli bazı Demokrat Partililerin, bu deliller karşısında, yıllardır kendilerini kandırmış kimselere körükörüne bağlılıktan artık kurtuldukları veya kurtulacakları umulur.
Ama, eskiden söylenenler için, doğru olduğunu bile bile, «yalan» diyen, «yalan» demeleri kendi maddî çıkarlarının gereği olan bazı D.P.'liler de var ki, şimdi bunlar, çevrelerindeki D.P.'lileri kendilerine ve eski önderlerine bağlı tutabilmek için çok daha tehlikeli bir çare bulmuşlardır. Bu çare, delilleriyle ortaya konan, inkârı mümkün olmayan kanun veya ahlâk dışı davranışları küçümsemek, bu davranışların ahlâk dışı sayılamıyacağı iddiasını yaymaktır.
Yassıada'da suçları gözler önüne serilen D.P. iktidarını, D.P. ye aldanarak oy vermiş masum kimseler nazarında temize çıkarmayı kendilerine iş edinen bazı eski partizanlar, şimdi, âmme hizmetinde olsun, özel hayatta olsun, hiç bir medenî toplumun hoş göremiyeceği hareketleri, normal ve ahlâki hareketler gibi gösterme; her türlü yolsuzluğun iktidar mevkiindeki kimseler için bir hak olduğu telâkkisini yayma çabası içindedirler.
Yarın, eski D.P. önderlerinin suikast tertipleri isbat edilirse, devlet adamlarının rakiplerine suikast tertipleme hakkına sahip oldukları; Anayasa'yı çiğnedikleri isbat edilirse, iktidarlar için Anayasa'ya bağlılık şartı koşulamıyacağı tezlerinin bile yayılması beklenebilir.
Bu türlü tevil ve hoşgörme çabaları ile, hâlâ eski D.P. önderlerinin savunuculuğunu yapanlar, Türkiye'de büyük bir ahlâk buhranının tohumlarını ekmiş oluyorlar. Bu tohumlar tutunacak olursa, Türk toplumu da, Türk Devleti de temellerinden çürür.
Her yerde, her devirde, ağır suçlar işleyen Devlet adamları bulunabilir. Bu suçlardan ötürü yakalanıp hesap veren de, hesap vermekten kurtulan da olur. Bazı hareketlerin suç olduğunda, ahlâk dışı olduğunda; bu suçları işleyen, bu ahlâk dışı yollara sapan Devlet adamlarının cezalandırılmaları veya mevkilerinden indirilmeleri gerektiğinde toplum birleşiyorsa, ortada büyük bir tehlike yok demektir. Asıl tehlike, bu suçları işlemiş, ahlâk dışı davranışları huy haline, devlet yönetiminde usul haline getirmiş devlet adamlarını mazur gösterebilmek için, bu suçları, bu ahlâk dışı davranışları, olağan işler gibi, devlet yöneticiliğinin kaçınılmaz şartları gibi gösterip topluma hazmettirmeğe çalışmaktadır.
Buna çalışan dışardaki bazı D.P. savunucuları, Türk toplumu ve Türk Devleti için, Yassıada'daki D.P. sorumlularından çok daha zararlı olabilirler. Çünkü onlar bu çabalarında muvaffak olurlarsa, Yassıada'da tarihe gömüleceği umulan bazı kötülükler, bazı kötü huy ve alışkanlıklar, birer hastalık gibi toplum ve Devlet yapımıza yayılmış olacaktır.
Koleksiyon
Alıntı
“Tehlikeli Bir Savunma Yolu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1287 ulaşıldı.