MBK - Hükümet Münasebetleri
Başlık:
MBK - Hükümet Münasebetleri
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 5
Tarih:
1960-08-27
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
M.B.K. - Hükümet münasebetleri
Pek çabuk ve kolaylıkla gerçekleştirilen 27 Mayıs Devriminin inceden inceye hazırlanmış sağlam bir plâna dayandığı belli İdi. Fakat gizliliği çok iyi korunan o çetin hazırlık devresinde, Devrimden sonrası için de öyle teferruatlı ve kesin bir plân yapılmış, iş başına gelince kimlerle ve ne yönde çalışılacağının önceden kararlaştırılmış olması beklenemezdi.
O yüzden, Devrim ertesinde alınıp açıklanan kararlardan bazısını zamanla değiştirmek zorunda kalınmıştır.
Bu arada, Devrimin hemen ertesi günü, 28 Mayıs'da kurulan, ve üyelerinden çoğunu siviller teşkil eden Geçici Hükümetin de aceleye gelmiş olması tabiîdir. Devrim önderlerinin Hükümeti kurmakta bu kadar acele etmiş olmaları, Devlet yönetimini bir an önce sivillerle paylaşma isteklerindeki samimiliğe yorulmalıdır.
Millî Birlik Komitesi üyeleri, Hükümetteki sivil üyeleri yakından tanımak düşüncelerini anlamak fırsatını, ancak, Devrimden bu yana geçen 3 aylık beraber çalışma devresinde bulabilmişlerdir. Onun için, bu 3 aylık devre sonunda kabinede değişiklik yapmak ihtiyacını duymalarına şaşılamaz. Değişiklik zaten her gün bekleniyor, yalnız bu kadar geniş tutulacağı sanılmıyordu.
25 Ağustos Perşembe gecesi açıklanan kararla, sivil Bakanlardan 10'u, yani kabine üyelerinin yarıdan çoğu, görevlerinden affedilmişlerdir.
Kabineden çıkarılan Bakanların bazısı kendi alanlarında çok yeterli, Bakanlık yerini doldurabilir kimseler olarak tanınmışlardı. Hepsinin yetersizliklerine hükmedilerek görevlerinden affedildikleri düşünülemez. Hele daha çok bir uzmanlar kabinesi olarak görülen bir kurulda, şimdi görevlerinden affedilmis Bakanların bazısından, intikal devresi süresince yararlanılması beklenebilirdi. Ancak, son zamanlarda, Millî Birlik Komitesi, intikal devresinde yapacağı işlere başlangıçta çizmiş olduğu sınırı genişleterek, gelecek iktidarları bağlayıcı uzun vadeli bazı teşebbüslere de geçmek eğilimini göstermeğe başlamıştı. Bu eğilimin sonucu olarak, Millî Birlik Komitesi, bir intikal devresi için uygun sayılabilecek bir uzmanlar kabinesi ile yetinemez duruma gelmiş, belirli bir görüş açısını gerek Komite ile gerek kendi aralarında paylaşan, belirli bir yönde uzun vadeli bir politikayı benimseyip uygulamağa razı olacak kimselerden kurulu bir kabineye ihtiyaç duymuş bulunabilir.
Fakat, değişikliğin ve değişikliği bu kadar geniş tutmanın sebebi veya sebepleri ne olursa olsun, ve bu sebepler makbul sayılsın veya sayılmasın, Millî Birlik Komitesi ile Hükümet münasebetleri konusunda, geride bıraktığımız 3 aylık devreden, ilerisi için çıkarılacak bazı dersler, vardır. Öyle görünüyor ki iki kurul arasında münesabetlerin 3 aylık şekli ve akışı, Hükümetin tam verimle çalışmasına elverişli olmamıştır. Genel olarak Bakanlara, verimli çalışabilmelerinin şartı ve Bakanlık mevkiinin hakkı sayılacak ölçüde yetki tanınmamasıdır. Bakanlar daha çok birer müsteşar gözüyle görülmüşlerdir. Uygulanması kendilerinden beklenecek bazı önemli kararların alınışında kendilerinin gereği kadar söz söyleme imkânı bulamadıkları; hatta bu kararların bazısından - tıpkı Bakanlıktan affedilmelerinde olduğu gibi— ancak halkoyu ile beraber haberdar oldukları, bu yüzden de zor durumlarda kaldıkları anlaşılmaktadır.
Kısacası, bugüne kadar geçen 3 aylık devrede, yasama ve yürütme organları arasında sıhhatli bir münasebet, verimli bir işbirliği zemini kurulamamıştır.
Bu zemin kurulamadıkça, bulunabilecek en yeterli kişilerden meydana gelecek bir Hükümet bile, kendinden beklenen başarıyı göstermekte çok güçlük çekebilir.
BÜLENT ECEVİT
M.B.K. - Hükümet münasebetleri
Pek çabuk ve kolaylıkla gerçekleştirilen 27 Mayıs Devriminin inceden inceye hazırlanmış sağlam bir plâna dayandığı belli İdi. Fakat gizliliği çok iyi korunan o çetin hazırlık devresinde, Devrimden sonrası için de öyle teferruatlı ve kesin bir plân yapılmış, iş başına gelince kimlerle ve ne yönde çalışılacağının önceden kararlaştırılmış olması beklenemezdi.
O yüzden, Devrim ertesinde alınıp açıklanan kararlardan bazısını zamanla değiştirmek zorunda kalınmıştır.
Bu arada, Devrimin hemen ertesi günü, 28 Mayıs'da kurulan, ve üyelerinden çoğunu siviller teşkil eden Geçici Hükümetin de aceleye gelmiş olması tabiîdir. Devrim önderlerinin Hükümeti kurmakta bu kadar acele etmiş olmaları, Devlet yönetimini bir an önce sivillerle paylaşma isteklerindeki samimiliğe yorulmalıdır.
Millî Birlik Komitesi üyeleri, Hükümetteki sivil üyeleri yakından tanımak düşüncelerini anlamak fırsatını, ancak, Devrimden bu yana geçen 3 aylık beraber çalışma devresinde bulabilmişlerdir. Onun için, bu 3 aylık devre sonunda kabinede değişiklik yapmak ihtiyacını duymalarına şaşılamaz. Değişiklik zaten her gün bekleniyor, yalnız bu kadar geniş tutulacağı sanılmıyordu.
25 Ağustos Perşembe gecesi açıklanan kararla, sivil Bakanlardan 10'u, yani kabine üyelerinin yarıdan çoğu, görevlerinden affedilmişlerdir.
Kabineden çıkarılan Bakanların bazısı kendi alanlarında çok yeterli, Bakanlık yerini doldurabilir kimseler olarak tanınmışlardı. Hepsinin yetersizliklerine hükmedilerek görevlerinden affedildikleri düşünülemez. Hele daha çok bir uzmanlar kabinesi olarak görülen bir kurulda, şimdi görevlerinden affedilmis Bakanların bazısından, intikal devresi süresince yararlanılması beklenebilirdi. Ancak, son zamanlarda, Millî Birlik Komitesi, intikal devresinde yapacağı işlere başlangıçta çizmiş olduğu sınırı genişleterek, gelecek iktidarları bağlayıcı uzun vadeli bazı teşebbüslere de geçmek eğilimini göstermeğe başlamıştı. Bu eğilimin sonucu olarak, Millî Birlik Komitesi, bir intikal devresi için uygun sayılabilecek bir uzmanlar kabinesi ile yetinemez duruma gelmiş, belirli bir görüş açısını gerek Komite ile gerek kendi aralarında paylaşan, belirli bir yönde uzun vadeli bir politikayı benimseyip uygulamağa razı olacak kimselerden kurulu bir kabineye ihtiyaç duymuş bulunabilir.
Fakat, değişikliğin ve değişikliği bu kadar geniş tutmanın sebebi veya sebepleri ne olursa olsun, ve bu sebepler makbul sayılsın veya sayılmasın, Millî Birlik Komitesi ile Hükümet münasebetleri konusunda, geride bıraktığımız 3 aylık devreden, ilerisi için çıkarılacak bazı dersler, vardır. Öyle görünüyor ki iki kurul arasında münesabetlerin 3 aylık şekli ve akışı, Hükümetin tam verimle çalışmasına elverişli olmamıştır. Genel olarak Bakanlara, verimli çalışabilmelerinin şartı ve Bakanlık mevkiinin hakkı sayılacak ölçüde yetki tanınmamasıdır. Bakanlar daha çok birer müsteşar gözüyle görülmüşlerdir. Uygulanması kendilerinden beklenecek bazı önemli kararların alınışında kendilerinin gereği kadar söz söyleme imkânı bulamadıkları; hatta bu kararların bazısından - tıpkı Bakanlıktan affedilmelerinde olduğu gibi— ancak halkoyu ile beraber haberdar oldukları, bu yüzden de zor durumlarda kaldıkları anlaşılmaktadır.
Kısacası, bugüne kadar geçen 3 aylık devrede, yasama ve yürütme organları arasında sıhhatli bir münasebet, verimli bir işbirliği zemini kurulamamıştır.
Bu zemin kurulamadıkça, bulunabilecek en yeterli kişilerden meydana gelecek bir Hükümet bile, kendinden beklenen başarıyı göstermekte çok güçlük çekebilir.
Koleksiyon
Alıntı
“MBK - Hükümet Münasebetleri,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 26 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1227 ulaşıldı.