CHP'nin Teklifi
Title:
CHP'nin Teklifi
Source:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 5
Date:
1960-07-10
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi
Text:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
C.H.P'nin teklifi
Millî Birlik Komitesi üyeleri, Devletin felâkete sürüklenmesi karşısında Ordunun müdahale mecburiyetini duyması yüzünden, yani isteyerek değil, olayların itişiyle, siyasal ihtiraslara kapılarak değil, iktidardaki menfaatçilerin ve suçluların ihtirasından memleketi kurtarma mecburiyeti ile, siyasete girmişlerdir. Onun için, normal bir demokratik düzeni sağlam temeller üzerinde yeniden işler duruma getirince siyaseti bırakmak istemek, haklarıdır. Hakları olduğu kadar da iyiniyetlerinin bir belirtisidir.
Fakat, memleketin kaderini değiştirirken kendi kaderlerini de değiştirmişlerdir. Artık, onlar siyaseti bırakmak isteseler de siyaset onları bırakmıyacaktır.
Bir ihtilâle önderlik edenler arasında bulunmuş, ihtilâlden sonra, Ordudaki rütbeleri ne olursa olsun, eşit yetkilerle, en çetin şartlar altında memleket yönetimi sorumluluğunu yüklenmiş kimselerin, hayatlarındaki bu birkaç aylık siyasal faaliyet ve sorumluluk devresini unutabilmeleri veya unutturabilmeleri, siyasetten ayrılıp, sanki hayatlarında öyle bir devre olmamış gibi, eski görevlerine dönebilmeleri kolay değildir.
Kaldı ki Osmanlı çağında yenilik hareketlerinin başlamasından bu yana Batı ile temasın en ön safında bulunan, askerlikten uzak sayılabilecek alanlarda bile kültürel gelişmemize, davranışlarımızın ve bir çok kurumlarımızın çağdaş ilerlemelere ayak uydurabilecek şekilde değişmesine, o arada, Cumhuriyet devrimlerinin yayılıp kökleşmesine öncülük eden Türk Ordusu, zaman zaman Türkiye'deki siyasal hayata da taze kan katan bir unsur olmuştur. Siyasal hayatımızda askerlikten gelenlerin oranı, devrimler toplum yapımıza yerleştikçe düşmüştü (x). Fakat 10 yıllık Demokrat Parti iktidarı süresince toplum yapımızın bir çok kesimlerinde gerici akımların hız kazanmış olması, bu 10 yıllık sürede bile devrimci karakterini koruyabilmiş Ordudan, siyasal hayatımızın şimdi bir defa daha taze kan alması ihtiyacını doğurmuştur. 27 Mayıs'daki Ordu hareketinin «İnkılâp» parolasiyle başlayışı, bir tesadüf değil, bu ihtiyacın dile gelmesidir.
İhtilâlin gerekli kıldığı kısa bir intikal devresinden sonra tekrar kurulacak sivil demokratik idarenin parlâmentosunda, olayların Ordudan siyaset alanına çektiği Ordu temsilcilerinin de yer almaları, bir yandan devrimci unsurlara destek, öbür yandan da bir siyasal denge unsuru olarak, parlâmentoda ve geniş anlamıyla siyasette kalmaları, 10 yıllık gerileme devresinden kurtuluş ve yeni bir inkılâp hamlesine geçiş eyleminin yarattığı bir zarurettir.
Bu zarureti, Millî Birlik Komitesi üyelerinin önümüzdeki seçimlerde partilerüstü bir rol oynama istekleriyle en iyi bağdaştıracak formülü, Cumhuriyet Halk Partisi, yeni Anayasayı hazırlamakta olan bilim komisyonuna sunmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi, gerek Millî Birlik Komitesi gerek geçici Hükümet üyelerinin, Cumhuriyet Türkiyesinde yeni kurulacak ve «Cumhuriyet Meclisi» adını taşıyacak Âyan Meclisinin ilk dönemine tabii üye olmalarını teklif etmektedir.
Şüphesiz ki 27 Mayıs hareketini yapanlar, hattâ bu harekete önderlik edenler, Millî Birlik Komitesinin 38 üyesinden ibaret değillerdir. Fakat bu 38 idealist asker, Ordudaki görevleri basında kalan idealist arkadaşlarının, bir tarihî ödevle siyaset alanına gönderdikleri Ordu temsilcileridir. C.H.P. nin teklifi, onların şahsında, 27 Mayıs hareketiyle memleketi âdeta yeniden hayata kavuşturan bütün Türk Ordusuna Türk milletinin duyduğu saygı ve bu şükranın ve devrimci kurumdan siyaset hayatımız için bir kere daha duyulan taze kan ihtiyacının bir ifadesidir.
Böylece, şerefli Türk Ordusunun, bu devrim hareketinde ve intikal devresinde büyük sorumluluk yüklenmiş temsilcileri durumundaki Millî Birlik Komitesi üyeleri, kurtardıkları eserlerin korunmasına, yeniden kuracakları demokratik düzenin işlemesine ve bir intikal devresinde, bir askerî idare altında teşebbüs edilmesi kolay veya uygun olmayacak temelli değişikliklerin gerçekleştirilmesine normal siyasal hayat başladıktan sonra da hizmet edebilme imkânını bulmuş. Millî Birlik idaresi Hükümetinin üyeleri ise, kısa bir süre içinde başlatılması gerekebilecek bazı uzun vâdeli işlerin kesintisiz yürütülmesini kontrol edebilecekleri bir durumda kalmış olacaklardır.
---------
(x) — Türkiye Büyük Millet Meclisinde askerlikten gelenlerin oranı 1920 de 6 da birden, 1950 de 20 de bire kadar düşmüstür («World Politics» dergsinin Temmuz 1959 sayısında Dankwart A. Rustow, un «The Army and the founding of the Turkish Republic» — Ordu ve Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşu — başlıklı makalesinden).
BÜLENT ECEVİT
C.H.P'nin teklifi
Millî Birlik Komitesi üyeleri, Devletin felâkete sürüklenmesi karşısında Ordunun müdahale mecburiyetini duyması yüzünden, yani isteyerek değil, olayların itişiyle, siyasal ihtiraslara kapılarak değil, iktidardaki menfaatçilerin ve suçluların ihtirasından memleketi kurtarma mecburiyeti ile, siyasete girmişlerdir. Onun için, normal bir demokratik düzeni sağlam temeller üzerinde yeniden işler duruma getirince siyaseti bırakmak istemek, haklarıdır. Hakları olduğu kadar da iyiniyetlerinin bir belirtisidir.
Fakat, memleketin kaderini değiştirirken kendi kaderlerini de değiştirmişlerdir. Artık, onlar siyaseti bırakmak isteseler de siyaset onları bırakmıyacaktır.
Bir ihtilâle önderlik edenler arasında bulunmuş, ihtilâlden sonra, Ordudaki rütbeleri ne olursa olsun, eşit yetkilerle, en çetin şartlar altında memleket yönetimi sorumluluğunu yüklenmiş kimselerin, hayatlarındaki bu birkaç aylık siyasal faaliyet ve sorumluluk devresini unutabilmeleri veya unutturabilmeleri, siyasetten ayrılıp, sanki hayatlarında öyle bir devre olmamış gibi, eski görevlerine dönebilmeleri kolay değildir.
Kaldı ki Osmanlı çağında yenilik hareketlerinin başlamasından bu yana Batı ile temasın en ön safında bulunan, askerlikten uzak sayılabilecek alanlarda bile kültürel gelişmemize, davranışlarımızın ve bir çok kurumlarımızın çağdaş ilerlemelere ayak uydurabilecek şekilde değişmesine, o arada, Cumhuriyet devrimlerinin yayılıp kökleşmesine öncülük eden Türk Ordusu, zaman zaman Türkiye'deki siyasal hayata da taze kan katan bir unsur olmuştur. Siyasal hayatımızda askerlikten gelenlerin oranı, devrimler toplum yapımıza yerleştikçe düşmüştü (x). Fakat 10 yıllık Demokrat Parti iktidarı süresince toplum yapımızın bir çok kesimlerinde gerici akımların hız kazanmış olması, bu 10 yıllık sürede bile devrimci karakterini koruyabilmiş Ordudan, siyasal hayatımızın şimdi bir defa daha taze kan alması ihtiyacını doğurmuştur. 27 Mayıs'daki Ordu hareketinin «İnkılâp» parolasiyle başlayışı, bir tesadüf değil, bu ihtiyacın dile gelmesidir.
İhtilâlin gerekli kıldığı kısa bir intikal devresinden sonra tekrar kurulacak sivil demokratik idarenin parlâmentosunda, olayların Ordudan siyaset alanına çektiği Ordu temsilcilerinin de yer almaları, bir yandan devrimci unsurlara destek, öbür yandan da bir siyasal denge unsuru olarak, parlâmentoda ve geniş anlamıyla siyasette kalmaları, 10 yıllık gerileme devresinden kurtuluş ve yeni bir inkılâp hamlesine geçiş eyleminin yarattığı bir zarurettir.
Bu zarureti, Millî Birlik Komitesi üyelerinin önümüzdeki seçimlerde partilerüstü bir rol oynama istekleriyle en iyi bağdaştıracak formülü, Cumhuriyet Halk Partisi, yeni Anayasayı hazırlamakta olan bilim komisyonuna sunmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi, gerek Millî Birlik Komitesi gerek geçici Hükümet üyelerinin, Cumhuriyet Türkiyesinde yeni kurulacak ve «Cumhuriyet Meclisi» adını taşıyacak Âyan Meclisinin ilk dönemine tabii üye olmalarını teklif etmektedir.
Şüphesiz ki 27 Mayıs hareketini yapanlar, hattâ bu harekete önderlik edenler, Millî Birlik Komitesinin 38 üyesinden ibaret değillerdir. Fakat bu 38 idealist asker, Ordudaki görevleri basında kalan idealist arkadaşlarının, bir tarihî ödevle siyaset alanına gönderdikleri Ordu temsilcileridir. C.H.P. nin teklifi, onların şahsında, 27 Mayıs hareketiyle memleketi âdeta yeniden hayata kavuşturan bütün Türk Ordusuna Türk milletinin duyduğu saygı ve bu şükranın ve devrimci kurumdan siyaset hayatımız için bir kere daha duyulan taze kan ihtiyacının bir ifadesidir.
Böylece, şerefli Türk Ordusunun, bu devrim hareketinde ve intikal devresinde büyük sorumluluk yüklenmiş temsilcileri durumundaki Millî Birlik Komitesi üyeleri, kurtardıkları eserlerin korunmasına, yeniden kuracakları demokratik düzenin işlemesine ve bir intikal devresinde, bir askerî idare altında teşebbüs edilmesi kolay veya uygun olmayacak temelli değişikliklerin gerçekleştirilmesine normal siyasal hayat başladıktan sonra da hizmet edebilme imkânını bulmuş. Millî Birlik idaresi Hükümetinin üyeleri ise, kısa bir süre içinde başlatılması gerekebilecek bazı uzun vâdeli işlerin kesintisiz yürütülmesini kontrol edebilecekleri bir durumda kalmış olacaklardır.
---------
(x) — Türkiye Büyük Millet Meclisinde askerlikten gelenlerin oranı 1920 de 6 da birden, 1950 de 20 de bire kadar düşmüstür («World Politics» dergsinin Temmuz 1959 sayısında Dankwart A. Rustow, un «The Army and the founding of the Turkish Republic» — Ordu ve Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşu — başlıklı makalesinden).
Collection
Citation
“CHP'nin Teklifi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 22, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1201.