Yabancı Gölgesinde Rejim Değiştirme
Başlık:
Yabancı Gölgesinde Rejim Değiştirme
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 13187, ss. 1, 5
Tarih:
1960-04-18
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Yabancı gölgesinde rejim değiştirme
Bülent ECEVİT
Demokrat Parti Meclis Grupu adına verilen iki imzalı soruşturma önergesinin ve bu önergeyi yorumlayan Radyo Gazetesi yayınının en belirli ve müşterek bir vasfı, Türkiye'de rejim değiştirmeyi, demokrasiden bütün bütün kurtulup bir Totaliter düzen kurmayı gözeten karanlık plânın yabancı bölgesine sığınılarak sunuluşudur.
Franko İspanyasının bugüne kadar NATO'ya alınmamasına sebep olan dikta rejiminin bir benzerini, şimdi Demokrat Parti yöneticileri, Türkiye'de, hem de daha ağır olarak kurmağa kalkışıyorlar. Bu, NATO'ya bir NATO Üyesinden gelebilecek en büyük ihanettir. Türkiye'de böyle bir dikta rejimi kurma teşebbüsü gerçekleşme yoluna girerse, NATO Üyesi Hür Milletler topluluğunda şüphesiz derin tepkiler uyanacaktır. Buna karşı D.P. yöneticileri düşünüp taşınmış, sonunda, kendilerine pek parlak gelen şu çareyi bulmuşlardır: Alacakları «Tedbirler»i NATO adına aldıklarını, Türkiye için tasarladıkları Totaliter düzeni NATO menfaatleri uğrunda kuracaklarını Hür Dünyaya ilân etmek!..
Amerikan askerî ve iktisadî yardımının da başlıca amacı, dünyada demokrasinin üstünlüğünü sağlamaktır. Bu yolda Birleşik Amerika, Türkiye'ye büyük umutlar bağlamıştır. Çünkü Türkiye'de demokrasinin zaferi; iktisaden geri kalmış bütün Asya ve Afrika Milletlerine örnek olacak, yol gösterecektir. «Demokrasi ve cesaretin büyüklüğe ulaşmak için en iyi vasıtalar olduğu»nu Türkiye'de isbat edilmesine Amerikalılar tarafından verilen önemi, Başkan Eisenhower, yurdumuza son gelişinde açıkça söylemiştir.
Bu durumda Demokrat Parti yöneticileri, Türkiye'de demokrasiye son verirken Amerika'yı gücendirmemek, kendilerinden uzaklaştırmamak, hattâ demokrasiyi yıkma gayretleri için de Amerika'nın yardım ve desteğini sağlıyabilmek umudu ile, düşünüp taşınmış, ve gene kendilerine pek parlak gelen şu çareyi bulmuşlardır: Türkiye'de demokrasiye son verme ve bir Totaliter düzen kurma kararlarını, her şeyden önce Amerika'yı düşünerek Amerikan menfaatlarını ve Türk - Amerikan Dostluğunu gözeterek verdiklerini Amerika'ya ilân etmek!..
Bunlar yakışıksız, yakışıksız olduğu kadar da faydasız ve gülünç, ama gülünç olmakla beraber hafife alınamıyacak kadar da tehlikeli taktiklerdir.
Batı Avrupa'nın NATO Üyesi ülkelerinde birkaç gün geçirmek, o memleketlerin her birinde, Amerikan düşmanlığının epeyce yaygın olduğunu, NATO'ya karşı açıktan vaziyet almış siyasal partiler, dernekler, topluluklar bulunduğunu görmeğe yeter. Fakat, o memleketlerin hiç birinde iktidar partisi yöneticileri, bunu bahane ederek demokratik düzene son vermeyi akıllarının köşesinden geçirmezler. O memleketlerden herhangi birinde iktidar, öyle bir bahane ile böyle bir teşebbüsde bulunacak olsa, Amerikan düşmanlığı, NATO aleyhdarlığı, asıl o vakit, Amerika için de, NATO için de kaygı verici bir ağırlık kazanır.
Türkiye'de ise, NATO'ya aleyhdar, NATO'ya karşı açıktan veya üstü kapalı vaziyet almış hiç bir siyasal parti, dernek veya topluluk yoktur. Ana Muhalefet Partisi olan Cumhuriyet Halk Partisinin dış politikası NATO ittifakı üzerine kuruludur. Amerikalılar da, yardım ettikleri milletler arasında kendilerine karşı en küçük bir düşmanlık göstermeyen, yalnız dostluk duyguları besleyen tek milletin Türk Milleti olduğunu pek iyi bilmektedirler. Cumhuriyet Halk Partisi, milletten millete bu dostluğun Türkiye'deki kurucusu olmakla öğünür.
Türkiye'de Amerikalı Dostlarımızın bazan karşılaştıkları ufak tefek meseleler, ya Türkiye'de görevli on binlerce Amerikalı arasında, pek tabiî olarak, uygunsuz birkaç kişi de çıkmasından, ya iki milletin toplumsal davranışları arasındaki bazı ayrılıklardan, ya da Türk halkının, bizzat Amerika için bu bölgede en büyük kuvvet kaynağı olan millî hassasiyetinden doğmaktadır.
D.P. yöneticileri, şimdi, Türk halkının yarıdan çoğunu saflarında toplayan muhalefeti, bir takım yakışıksız iftiralarla NATO'ya ve Amerika'ya jurnal ederek ve böylece NATO'nun ve Amerika'nın gölgesine sığınarak, Türkiye'de demokrasiyi temelinden yıkmağa kalkışmakla, NATO'ya ve Türk - Amerikan Dostluğuna en büyük zararı kendilerinin verebileceklerini acaba bilmezler mi?.. Elbette bilirler!.. Fakat iktidar ve ikbal hırsından kararan gözleri artık ne NATO'yu ne Türk - Amerikan Dostluğunu görmektedir. Bu hırs yüzünden onlar, memleketin ve Hür Dünyanın en hayatî menfaatlerini çiğnemeyi göze almaktadırlar.
NATO'ya dönüp,
— Biz senin uğruna Türkiye'de demokrasiyi yıkarız!;
Amerika'ya dönüp,
— Senin uğruna Türk halkını köle gibi yaşatırız!, derken, Türk halkından sıkılmıyorlar, bari NATO müttefiklerimizden, bari Amerikalı dostlarımızdan sıkılsalar!..
Yabancı gölgesinde rejim değiştirme
Bülent ECEVİT
Demokrat Parti Meclis Grupu adına verilen iki imzalı soruşturma önergesinin ve bu önergeyi yorumlayan Radyo Gazetesi yayınının en belirli ve müşterek bir vasfı, Türkiye'de rejim değiştirmeyi, demokrasiden bütün bütün kurtulup bir Totaliter düzen kurmayı gözeten karanlık plânın yabancı bölgesine sığınılarak sunuluşudur.
Franko İspanyasının bugüne kadar NATO'ya alınmamasına sebep olan dikta rejiminin bir benzerini, şimdi Demokrat Parti yöneticileri, Türkiye'de, hem de daha ağır olarak kurmağa kalkışıyorlar. Bu, NATO'ya bir NATO Üyesinden gelebilecek en büyük ihanettir. Türkiye'de böyle bir dikta rejimi kurma teşebbüsü gerçekleşme yoluna girerse, NATO Üyesi Hür Milletler topluluğunda şüphesiz derin tepkiler uyanacaktır. Buna karşı D.P. yöneticileri düşünüp taşınmış, sonunda, kendilerine pek parlak gelen şu çareyi bulmuşlardır: Alacakları «Tedbirler»i NATO adına aldıklarını, Türkiye için tasarladıkları Totaliter düzeni NATO menfaatleri uğrunda kuracaklarını Hür Dünyaya ilân etmek!..
Amerikan askerî ve iktisadî yardımının da başlıca amacı, dünyada demokrasinin üstünlüğünü sağlamaktır. Bu yolda Birleşik Amerika, Türkiye'ye büyük umutlar bağlamıştır. Çünkü Türkiye'de demokrasinin zaferi; iktisaden geri kalmış bütün Asya ve Afrika Milletlerine örnek olacak, yol gösterecektir. «Demokrasi ve cesaretin büyüklüğe ulaşmak için en iyi vasıtalar olduğu»nu Türkiye'de isbat edilmesine Amerikalılar tarafından verilen önemi, Başkan Eisenhower, yurdumuza son gelişinde açıkça söylemiştir.
Bu durumda Demokrat Parti yöneticileri, Türkiye'de demokrasiye son verirken Amerika'yı gücendirmemek, kendilerinden uzaklaştırmamak, hattâ demokrasiyi yıkma gayretleri için de Amerika'nın yardım ve desteğini sağlıyabilmek umudu ile, düşünüp taşınmış, ve gene kendilerine pek parlak gelen şu çareyi bulmuşlardır: Türkiye'de demokrasiye son verme ve bir Totaliter düzen kurma kararlarını, her şeyden önce Amerika'yı düşünerek Amerikan menfaatlarını ve Türk - Amerikan Dostluğunu gözeterek verdiklerini Amerika'ya ilân etmek!..
Bunlar yakışıksız, yakışıksız olduğu kadar da faydasız ve gülünç, ama gülünç olmakla beraber hafife alınamıyacak kadar da tehlikeli taktiklerdir.
Batı Avrupa'nın NATO Üyesi ülkelerinde birkaç gün geçirmek, o memleketlerin her birinde, Amerikan düşmanlığının epeyce yaygın olduğunu, NATO'ya karşı açıktan vaziyet almış siyasal partiler, dernekler, topluluklar bulunduğunu görmeğe yeter. Fakat, o memleketlerin hiç birinde iktidar partisi yöneticileri, bunu bahane ederek demokratik düzene son vermeyi akıllarının köşesinden geçirmezler. O memleketlerden herhangi birinde iktidar, öyle bir bahane ile böyle bir teşebbüsde bulunacak olsa, Amerikan düşmanlığı, NATO aleyhdarlığı, asıl o vakit, Amerika için de, NATO için de kaygı verici bir ağırlık kazanır.
Türkiye'de ise, NATO'ya aleyhdar, NATO'ya karşı açıktan veya üstü kapalı vaziyet almış hiç bir siyasal parti, dernek veya topluluk yoktur. Ana Muhalefet Partisi olan Cumhuriyet Halk Partisinin dış politikası NATO ittifakı üzerine kuruludur. Amerikalılar da, yardım ettikleri milletler arasında kendilerine karşı en küçük bir düşmanlık göstermeyen, yalnız dostluk duyguları besleyen tek milletin Türk Milleti olduğunu pek iyi bilmektedirler. Cumhuriyet Halk Partisi, milletten millete bu dostluğun Türkiye'deki kurucusu olmakla öğünür.
Türkiye'de Amerikalı Dostlarımızın bazan karşılaştıkları ufak tefek meseleler, ya Türkiye'de görevli on binlerce Amerikalı arasında, pek tabiî olarak, uygunsuz birkaç kişi de çıkmasından, ya iki milletin toplumsal davranışları arasındaki bazı ayrılıklardan, ya da Türk halkının, bizzat Amerika için bu bölgede en büyük kuvvet kaynağı olan millî hassasiyetinden doğmaktadır.
D.P. yöneticileri, şimdi, Türk halkının yarıdan çoğunu saflarında toplayan muhalefeti, bir takım yakışıksız iftiralarla NATO'ya ve Amerika'ya jurnal ederek ve böylece NATO'nun ve Amerika'nın gölgesine sığınarak, Türkiye'de demokrasiyi temelinden yıkmağa kalkışmakla, NATO'ya ve Türk - Amerikan Dostluğuna en büyük zararı kendilerinin verebileceklerini acaba bilmezler mi?.. Elbette bilirler!.. Fakat iktidar ve ikbal hırsından kararan gözleri artık ne NATO'yu ne Türk - Amerikan Dostluğunu görmektedir. Bu hırs yüzünden onlar, memleketin ve Hür Dünyanın en hayatî menfaatlerini çiğnemeyi göze almaktadırlar.
NATO'ya dönüp,
— Biz senin uğruna Türkiye'de demokrasiyi yıkarız!;
Amerika'ya dönüp,
— Senin uğruna Türk halkını köle gibi yaşatırız!, derken, Türk halkından sıkılmıyorlar, bari NATO müttefiklerimizden, bari Amerikalı dostlarımızdan sıkılsalar!..
Koleksiyon
Alıntı
“Yabancı Gölgesinde Rejim Değiştirme,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1170 ulaşıldı.