Milletvekili ve "Gaziantep Milletvekili"
Başlık:
Milletvekili ve "Gaziantep Milletvekili"
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 13097, ss. 1, 5
Tarih:
1960-01-17
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Milletvekili ve "Gaziantep Milletvekili,,
Bülent ECEVİT
Nazariyatta, Milletvekilliği bir türlüdür. Ama 1957 seçimlerinden beri Türkiye'de vatandaş vicdanı iki türlü Milletvekili tanır: «Milletvekili» ve «Gaziantep Milletvekili!..» Vatandaş vicdanı, 1957 seçimlerinden beri bu ikisini ayırmakta, birbirine karıştırmamaktadır.
Şimdi bir süredir, bu 1957 nin «Gaziantep Milletvekilleri» nden biri, iktidar sözcüsü Zafer Gazetesinde, İsmet İnönü'ye ve Cumhuriyet Halk Partisine, siyaset, dürüst mücadele ve siyasi meşruluk dersleri veriyor.
Uzun bir aile dostluğuna saygımdan ötürü kendisine acı söylemek, her şeye rağmen, içimden gelmez... Fakat şahsı bir yana, «Gaziantep Milletvekilliği» bir yana!.. Kendisinden mücerret «Gaziantep Milletvekili» olarak bahsediyorum.
Bir 1957 «Gaziantep Milletvekili» nin, siyaset, dürüst mücadele ve siyasi meşruluk dersleri vermesine tahammül edebilmek, Gaziantep'te 1957 seçimlerinin nasıl yapıldığını, Demokrat Parti adaylarının nasıl «seçildi» ğini yakından bilenler için, mümkün değildir.
Seçimlerin akşamından itibaren Gaziantep sokaklarını oy kullanmak hakkından yoksun bırakılan binlerce Gaziantepli doldurmuştu. Hepsi, demokratik düzene lâyık olabilmek için oyu namusla bir tutmak gerektiğini bilecek siyasi olgunluğa erişmiş insanlardı. Çağımızda ergin toplumlar için bağımsızlıkla hürriyetin eşit değer taşıdığını anlamışlardı. Kurtuluş Savaşında bağımsızlıklarını nasıl korudularsa şimdi hürriyetlerini ve hürriyetlerinin teminatı olan oylarını da öylesine korumağa kararlı idiler.
Oy kullandırılmamış binlerce Gaziantepli, o yüzden, seçim günü akşamından itibaren Gazıantep sokaklarında toplanmış, o yüzden «adalet» diye haykırmıştı.
Gazianteplinin bu mert ve demokratik davranışına karşı ise şehir üstünde alçaktan büyük gürültüyle cetler uçurulmuş, Gaziantep tanklarla, toplarla kuşatılmıştı. İnönü'nün diliyle, «bütün dünyaya gazi adlarını tanıtmış bir vatandaş kitlesine karsı kendi evlâtlarının tayyare ve silâhlarını kullanmak» istenmişti.
«Tayyare harb zamanında bile düşman halkı aleyhine kullanılmaz. Tayyare askerî hedef aleyhine kullanılır. Gaziantep halkının yedisinden yetmişine kadar askerî hedef sayılacak bir düşman muamelesi görmesi, her suretle haksız ve adaletsiz, bır çılgınca hükümdür», diyordu Inönü.
Son olarak da, gene İnönü'nün, Gaziantep'teki bir C.H.P. kongresine yolladığı mesajda,
«Gaziantep'te geçen seçimden sonra geniş bir vatandaş kitlesinin uğradığı iftiraların ve çektiği eziyetlerin mahzunluğunu bir türlü hazmetmedik ve hiç bir zaman unutmadık»,
demesine, Zafer'de yazan «Gaziantep Milletvekili» tün pek sinirlendiği anlaşılıyor.
Siz, «Gaziantep Milletvekili», bunlar unutulacak, hazmedilecek mi sanıyordunuz?
Hazmedilebilmesi, unutulabilmesi için ne yaptınız?.
Sizlere oy vermeğe niyetli bulunmadıkları besbelli, iki parti arasındaki açığı fazlasiyle kapatacak sayıda Gaziantep'linin, oyu namusla bir tutn o mert ve uyanık insanların, seçim günü esirgenen haklarını iade mi ettiniz?
Adana, Yozgat cezaevlerinde aylarca en ağır ithamlar altında boşu boşuna yatırılan Gaziantep'in şerefli evlâtlarından, masum oldukları tescil edilince, özür mü dilediniz?
Gazianteplilere hakaret etme cüretini bir Vali'nin nasıl bulabildiğini, ve o cüreti bulmuş bir Vali'nin nasıl ve niçin hâlâ Gaziantep'te tutulduğunu izah mı ettiniz?
Seçim ertesi hâdiselerde Demokrat Parti İl binasından atılan —karşıdaki dükkânların camekânlarında yukarıdan aşağıya doğru izlerini gözlerimizle gördüğümüz— kurşunların, ve o yerde kurşunla öldürülenlerin hesabını mı verdiniz
Gaziantep seçimlerinin nasıl yapıldığını, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grupunun 2 yıldır tekrarlanan israrları üzerine, Mecliste görüşmeğe razı olupta Millet vicdanında, Gaziantepli seçmenlerin vicdanında ibra mı edildiniz?
Gaziantep Adliyesinin seçimler ertesinde nasıl yandığını, o yangında seçim evrakınızın nasıl kül olduğunu mu anlattınız?
Hiç birini yapmadınız, yapamadınız, «Gaziantep Milletvekili!..» Siz sadece, seçim evrakınızın külleri arasından anka kuşları gibi var olup havalandınız ve gelip Meclis sıralarına oturdunuz.
Bari susunuz!
Milletvekili ve "Gaziantep Milletvekili,,
Bülent ECEVİT
Nazariyatta, Milletvekilliği bir türlüdür. Ama 1957 seçimlerinden beri Türkiye'de vatandaş vicdanı iki türlü Milletvekili tanır: «Milletvekili» ve «Gaziantep Milletvekili!..» Vatandaş vicdanı, 1957 seçimlerinden beri bu ikisini ayırmakta, birbirine karıştırmamaktadır.
Şimdi bir süredir, bu 1957 nin «Gaziantep Milletvekilleri» nden biri, iktidar sözcüsü Zafer Gazetesinde, İsmet İnönü'ye ve Cumhuriyet Halk Partisine, siyaset, dürüst mücadele ve siyasi meşruluk dersleri veriyor.
Uzun bir aile dostluğuna saygımdan ötürü kendisine acı söylemek, her şeye rağmen, içimden gelmez... Fakat şahsı bir yana, «Gaziantep Milletvekilliği» bir yana!.. Kendisinden mücerret «Gaziantep Milletvekili» olarak bahsediyorum.
Bir 1957 «Gaziantep Milletvekili» nin, siyaset, dürüst mücadele ve siyasi meşruluk dersleri vermesine tahammül edebilmek, Gaziantep'te 1957 seçimlerinin nasıl yapıldığını, Demokrat Parti adaylarının nasıl «seçildi» ğini yakından bilenler için, mümkün değildir.
Seçimlerin akşamından itibaren Gaziantep sokaklarını oy kullanmak hakkından yoksun bırakılan binlerce Gaziantepli doldurmuştu. Hepsi, demokratik düzene lâyık olabilmek için oyu namusla bir tutmak gerektiğini bilecek siyasi olgunluğa erişmiş insanlardı. Çağımızda ergin toplumlar için bağımsızlıkla hürriyetin eşit değer taşıdığını anlamışlardı. Kurtuluş Savaşında bağımsızlıklarını nasıl korudularsa şimdi hürriyetlerini ve hürriyetlerinin teminatı olan oylarını da öylesine korumağa kararlı idiler.
Oy kullandırılmamış binlerce Gaziantepli, o yüzden, seçim günü akşamından itibaren Gazıantep sokaklarında toplanmış, o yüzden «adalet» diye haykırmıştı.
Gazianteplinin bu mert ve demokratik davranışına karşı ise şehir üstünde alçaktan büyük gürültüyle cetler uçurulmuş, Gaziantep tanklarla, toplarla kuşatılmıştı. İnönü'nün diliyle, «bütün dünyaya gazi adlarını tanıtmış bir vatandaş kitlesine karsı kendi evlâtlarının tayyare ve silâhlarını kullanmak» istenmişti.
«Tayyare harb zamanında bile düşman halkı aleyhine kullanılmaz. Tayyare askerî hedef aleyhine kullanılır. Gaziantep halkının yedisinden yetmişine kadar askerî hedef sayılacak bir düşman muamelesi görmesi, her suretle haksız ve adaletsiz, bır çılgınca hükümdür», diyordu Inönü.
Son olarak da, gene İnönü'nün, Gaziantep'teki bir C.H.P. kongresine yolladığı mesajda,
«Gaziantep'te geçen seçimden sonra geniş bir vatandaş kitlesinin uğradığı iftiraların ve çektiği eziyetlerin mahzunluğunu bir türlü hazmetmedik ve hiç bir zaman unutmadık»,
demesine, Zafer'de yazan «Gaziantep Milletvekili» tün pek sinirlendiği anlaşılıyor.
Siz, «Gaziantep Milletvekili», bunlar unutulacak, hazmedilecek mi sanıyordunuz?
Hazmedilebilmesi, unutulabilmesi için ne yaptınız?.
Sizlere oy vermeğe niyetli bulunmadıkları besbelli, iki parti arasındaki açığı fazlasiyle kapatacak sayıda Gaziantep'linin, oyu namusla bir tutn o mert ve uyanık insanların, seçim günü esirgenen haklarını iade mi ettiniz?
Adana, Yozgat cezaevlerinde aylarca en ağır ithamlar altında boşu boşuna yatırılan Gaziantep'in şerefli evlâtlarından, masum oldukları tescil edilince, özür mü dilediniz?
Gazianteplilere hakaret etme cüretini bir Vali'nin nasıl bulabildiğini, ve o cüreti bulmuş bir Vali'nin nasıl ve niçin hâlâ Gaziantep'te tutulduğunu izah mı ettiniz?
Seçim ertesi hâdiselerde Demokrat Parti İl binasından atılan —karşıdaki dükkânların camekânlarında yukarıdan aşağıya doğru izlerini gözlerimizle gördüğümüz— kurşunların, ve o yerde kurşunla öldürülenlerin hesabını mı verdiniz
Gaziantep seçimlerinin nasıl yapıldığını, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grupunun 2 yıldır tekrarlanan israrları üzerine, Mecliste görüşmeğe razı olupta Millet vicdanında, Gaziantepli seçmenlerin vicdanında ibra mı edildiniz?
Gaziantep Adliyesinin seçimler ertesinde nasıl yandığını, o yangında seçim evrakınızın nasıl kül olduğunu mu anlattınız?
Hiç birini yapmadınız, yapamadınız, «Gaziantep Milletvekili!..» Siz sadece, seçim evrakınızın külleri arasından anka kuşları gibi var olup havalandınız ve gelip Meclis sıralarına oturdunuz.
Bari susunuz!
Koleksiyon
Alıntı
“Milletvekili ve "Gaziantep Milletvekili",” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1137 ulaşıldı.