Rektörlerin Öğüdü ve İktidarın Tutumu

Başlık: 
Rektörlerin Öğüdü ve İktidarın Tutumu 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında" No 13024, ss. 1, 5 
Tarih: 
1959-11-05 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

Rektörlerin öğüdü ve iktidarın tutumu

Bülent ECEVİT

Ankara ve İstanbul Üniversitelerinin açılış törenlerinde iki Üniversitenin de değerli Rektörleri ilgi çekici birer konuşma yaparak, üniversitenin toplum içindeki yerini, ödevlerini, üniversiteliye yaraşan davranışı ve üniversitelerimizin ihtiyaçlarını belirttiler.

Gerek İstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, gerek Ankara Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Suut Kemal Yetkin, Üniversiteliye yaraşan davranış konusunda, anlamca biribirine eş sözler söyleyerek, maddeciliğin tehlikelerine karşı üniversite gençliğini değerli öğütlerle uyardılar.

«Bilgiyi faziletle birleştirmek» gerektiğini hatırlatan Sayın Yetkin,

«Hangi sahaya iktisap ederseniz ediniz maddecilikten sakınınız. Yükselişin ve yaratışın ancak idealizmle mümkün olabileceğini bir an olsun unutmayınız», dedi..

Sayın Onar da bu konuda aydın gençliğe şunları söyledi:

«Hayatta para ve para kazanmak bir vasıtadır. Asıl gaye yaratmak, millete, insanlığa yarayacak bir eser meydana getirmektir. Gayenizi adî ve süflî kazançlara değil, kabiliyetinizi yükselterek milletinize ve insanlığa lâyık eserler yaratmağa tevcih etmenizi ve her gün yeni bir iyilik ve fazilet nümunesi vermekle zevk duymanızı ve iftihar etmenizi istiyor ve bekliyoruz».

Bu sözler tam zamanında söylenmiştir. Büyük çoğunluğuyla zaten bu sözlere uygun davranacak yaradılışda ve anlayışda olduklarına inandığımız üniversiteli gençlerden çok, onları maddiyatçı, menfaatçi, küçük hesapçı yollara sürüklemeğe çalışan bazı siyaset adamlarının, bu değerli sözlerden almaları gerekli ibret dersleri vardır.

Gazetelerde Sayın Ord. Prof. Onar’la Sayın Ord. Prof. Yetkin’in bu sözlerini okuduğumuz şu günlerde, bazı Demokrat Partili Milletvekillerinin üniversite çevrelerindeki zararlı ve yakışıksız faaliyetlerine dair de haberler yayınlanmaktadır. Rektörlük mevkiindeki dürüst bilim adamlarımız, üniversite gençliğini «adî ve süflî kazançlar» a değer vermenin, maddeciliğe kapılmanın tehlikelerine karşı uyara dursunlar, iktidar partisinden bazı milletvekilleri tertemiz, aydın üniversiteli gençleri, bazı D.P. liderlerinin isteği üzere, «adî ve süflî kazançlar», bir takım küçük maddî menfaatler uğrunda, ilkelerinden, doğru bildikleri yoldan dürüstlükten, yani bilim adamlığının başlıca mânevi şartlarından ayırmak için ellerinden geleni yapmakta, bu uğurda Devlet parasını, kimseye hesap vermek mecburiyetini duymaksızın, su gibi harcamaktadırlar.

Türkiye Millî Talebe Federasyonu seçimlerinde gençleri böyle usûllerle ifsada çalışıp muvaffak olamadıkları, iktidarın isteğine uygun bir seçim yaptırabilmek için, sonunda, kanunları çiğnemekten, kanunî haklarını arayan üniversiteli gençleri karakollarda dövdürtmekten başka çare bulamadıkları hâlde, şimdi ayni «maddeci» usûlleri Millî Türk Talebe Birliği seçimlerinde de denemektedirler. Bu çirkin usûller, elbette M. T. T. B. topluluğunun da «bilgiyi faziletle bir» tutan davranışı karşısında etkisiz kalacak, ve o zaman, «D.P. Gençlik Kolları» na önderlik eden bazı «genç» milletvekilleri, iktidar partisi önderlerinin kendilerinden beklediği sonucu elde etmenin çaresini belki gene kaba kuvvette arayacaklardır.

Bir yandan üniversitelerin başındaki değerli bilim adamları, aydın gençliğe, «bilgiyi faziletle birleştir» menin, «adî ve süflî kazançlara» itibar etmenin bir insanlık ve memleket borcu olduğu düşüncesini tellâlı ederlerken, öte yanda, memleket idaresi sorumluluğunu yüklenmiş bazı kimselerin, kendi siyasî menfaatlerini, «adî ve süflî kazançlar» a her türlü ilkenin ve ülkünün üstünde yer verecek bir üniversite gençliği yetiştirmekte görmeleri, en hafif bir deyimle, hüzün vericidir.

Ankara ve İstanbul Üniversiteleri Rektörleri, konuşmalarında, üniversite gençliğinin nasil maddî imkânsızlıklar içinde bulunduğunu, yurtların her bakımdan yetersiz, sınıfların aşırı ölçüde kalabalık olduğunu da açıklamışlardır.

Memlekete ve gençliğe karşı asgarî sorumluluk duygusu besleyen iktidar sahiplerine, Devlet parasını, «adî ve süflî kazanırlar» a her şeyin üstünde değer verecek bir gençlik yetiştirmek gibi yakışıksız - ve neyse ki Türk toplumu gibi sağlam ahlâklı bir toplumda gerçekleşmesi zaten imkânsız - bir gaye uğrunda değil, yüksek öğrenim çağına gelmiş gençleri, daha verimli öğrenim, daha rahat çalışma imkânlarına kavuşturmak için sarfetmek yaraşırdı. 

Dosyalar

1959.11.05.jpg
1959.11.05_B1.jpg
1959.11.05_A.jpg
1959.11.05_B2.jpg
1959.11.05_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Rektörlerin Öğüdü ve İktidarın Tutumu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1093 ulaşıldı.