Dış Politikamız III
Başlık:
Dış Politikamız III
Kaynak:
Son Havadis, "Dünya Politikası"
Tarih:
1953-03-02
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
Dünya Politikası
2/3/1953
DIŞ POLİTİKAMIZ : III
Yazan: Bülent ECEVİT
4. Bütçe görüşmeleri münasebetile Büyük Millet Meclisinde verdiği demeçte, Dışişleri Bakanı, Türkiye - Yunanistan - Yugoslavya arasındaki yakınlaşmaya geniş yer ayırmış, üç memleket arasında hazırlanan anlaşmanın dünya barışına da bir hizmet olduğunu belirtmiştir. Bakanın konuşmasında, Balkan Andlaşması ile Atlantik Paktının ne şekilde uzlaştırılacağı, açık bir dille anlatılmamıştır. Bu konuya, Andlaşma hakkında yazacağımız bir yazı ile ayrıca döneceğiz.
5. Dışişleri Bakanının Orta Doğu ile ilğili sözleri, bizim için hayatî önemi bilinen bu bölgedeki siyasetimizi tereddüde yer bırakmayacak bir dille anlatmaktadır.
Bakan, Türkiye'nin Orta Doğu memleketlerinin bu maksatla şimdiden fikir teatilerine başlamalarını temenni ettiğini belirtmiş, hükümetimizin bu uğurda her gayreti sarfedeceğini söylemiştir.
O arada Mısır'a da temas eden, ve General Necib rejimini öğen Dışişleri Bakanı, “General Necib’in, memleketinin meşru emellerini tahakkuk ettirmek... yolundaki sebatkâr gayretlerini ferahlıkla ve memnunlukla müşahede ediyoruz,” demiştir.
Mısır’ın emellerinden biri, Sudan meselesini tatmin edici bir sonuca bağlamak, ikincisi de, Süveyş’den İngiliz kuvvetlerinin çekilmesini sağlamaktı. Bu emellerden birincisi Mısır ve İngiltere arasında 12 şubat 1953 günü imzalanan Sudan anlaşması ile gerçekleştirilmiştir.
Buna göre, Dıişleri Bakanımızın demecinde sözü geçen “meşru emel”, Mısır’ın Süveyş konusundaki emeli olsa gerektir.
Eğer öyle ise, yukarıya aldığımız sözlerden hükümetimizin Süveş konusunda Mısır’ı desteklediği manâsı çıkmış olur.
Mısır, bir müşterek Orta Doğu savunmasına, ancak Süveyş meselesinin kendi lehinde hâlli üzerine katılmaya razı olacağını kesin bir şekilde belirtmiş bulunuyor. Bu durumda, bir Orta Doğu Savunma Teşkilâtının bir an önce kurulmasını isteyen Türkiye’nin, Süveşy hususunda Mısır’ı desteklemesini, makûl bir hareket saymak gerekir.
Son günlerde Ortaya çıkan emareler, İngiltere’nin de, Süveyş konusunda Mısır’a istediği tavizi vermeye hazırlandığını görtermektedir. Onun için, Dışişleri Bakanının yukarıdaki sözlerinden, Mısır’ı desteklemekle, İngiliz görüşünü tasvib etmediği manâsını çıkarmaya yer yoktur. Hattâ, Köprülü’nün sözlerini, İngiltere’nin Süveyş siyasetinde bir yumuşama olduğuna yeni bir delil saymak da mümkündür.
Son zamanlarda, Orta Doğu’da kurulması düşünülen müşterek savunma sistemine İran ve Pakistan’ın da katılmaları ihtimâli belirmişti. Hattâ, bu ihtimâl üzerinde Hindistan’la Pakistan arasında çıkan münakaşalar hâlâ devam etmektedir. Pakistan’la Mısır arasındaki temaslar da, kurulacak bir Orta Doğu savunma sistemine Pakistan’ın katılması meselesini ,iki memleketin ciddiyetle ele aldıkları intibaını desteklemiştir.
Dışişleri Bakanının demecinde ise, Türkiye’nin bu konuda ne düşündüğünü gösterecek bir cümle yoktur.
Bakan, anlaşmazlıkların giderilmesinden sonra İsrail’in müşterek bir savunma sistemine katılması imkânları üzerinde de herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Demecin bu hususları karanlık bırakmasından, Hükümetimizin, Orta Doğu savunmasını teşkilâtlandırma meselesini şimdilik dar bir çerçeve icinde ele almaya tarafdar olduğu neticesi çıkarılabilir.
2/3/1953
DIŞ POLİTİKAMIZ : III
Yazan: Bülent ECEVİT
4. Bütçe görüşmeleri münasebetile Büyük Millet Meclisinde verdiği demeçte, Dışişleri Bakanı, Türkiye - Yunanistan - Yugoslavya arasındaki yakınlaşmaya geniş yer ayırmış, üç memleket arasında hazırlanan anlaşmanın dünya barışına da bir hizmet olduğunu belirtmiştir. Bakanın konuşmasında, Balkan Andlaşması ile Atlantik Paktının ne şekilde uzlaştırılacağı, açık bir dille anlatılmamıştır. Bu konuya, Andlaşma hakkında yazacağımız bir yazı ile ayrıca döneceğiz.
5. Dışişleri Bakanının Orta Doğu ile ilğili sözleri, bizim için hayatî önemi bilinen bu bölgedeki siyasetimizi tereddüde yer bırakmayacak bir dille anlatmaktadır.
Bakan, Türkiye'nin Orta Doğu memleketlerinin bu maksatla şimdiden fikir teatilerine başlamalarını temenni ettiğini belirtmiş, hükümetimizin bu uğurda her gayreti sarfedeceğini söylemiştir.
O arada Mısır'a da temas eden, ve General Necib rejimini öğen Dışişleri Bakanı, “General Necib’in, memleketinin meşru emellerini tahakkuk ettirmek... yolundaki sebatkâr gayretlerini ferahlıkla ve memnunlukla müşahede ediyoruz,” demiştir.
Mısır’ın emellerinden biri, Sudan meselesini tatmin edici bir sonuca bağlamak, ikincisi de, Süveyş’den İngiliz kuvvetlerinin çekilmesini sağlamaktı. Bu emellerden birincisi Mısır ve İngiltere arasında 12 şubat 1953 günü imzalanan Sudan anlaşması ile gerçekleştirilmiştir.
Buna göre, Dıişleri Bakanımızın demecinde sözü geçen “meşru emel”, Mısır’ın Süveyş konusundaki emeli olsa gerektir.
Eğer öyle ise, yukarıya aldığımız sözlerden hükümetimizin Süveş konusunda Mısır’ı desteklediği manâsı çıkmış olur.
Mısır, bir müşterek Orta Doğu savunmasına, ancak Süveyş meselesinin kendi lehinde hâlli üzerine katılmaya razı olacağını kesin bir şekilde belirtmiş bulunuyor. Bu durumda, bir Orta Doğu Savunma Teşkilâtının bir an önce kurulmasını isteyen Türkiye’nin, Süveşy hususunda Mısır’ı desteklemesini, makûl bir hareket saymak gerekir.
Son günlerde Ortaya çıkan emareler, İngiltere’nin de, Süveyş konusunda Mısır’a istediği tavizi vermeye hazırlandığını görtermektedir. Onun için, Dışişleri Bakanının yukarıdaki sözlerinden, Mısır’ı desteklemekle, İngiliz görüşünü tasvib etmediği manâsını çıkarmaya yer yoktur. Hattâ, Köprülü’nün sözlerini, İngiltere’nin Süveyş siyasetinde bir yumuşama olduğuna yeni bir delil saymak da mümkündür.
Son zamanlarda, Orta Doğu’da kurulması düşünülen müşterek savunma sistemine İran ve Pakistan’ın da katılmaları ihtimâli belirmişti. Hattâ, bu ihtimâl üzerinde Hindistan’la Pakistan arasında çıkan münakaşalar hâlâ devam etmektedir. Pakistan’la Mısır arasındaki temaslar da, kurulacak bir Orta Doğu savunma sistemine Pakistan’ın katılması meselesini ,iki memleketin ciddiyetle ele aldıkları intibaını desteklemiştir.
Dışişleri Bakanının demecinde ise, Türkiye’nin bu konuda ne düşündüğünü gösterecek bir cümle yoktur.
Bakan, anlaşmazlıkların giderilmesinden sonra İsrail’in müşterek bir savunma sistemine katılması imkânları üzerinde de herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Demecin bu hususları karanlık bırakmasından, Hükümetimizin, Orta Doğu savunmasını teşkilâtlandırma meselesini şimdilik dar bir çerçeve icinde ele almaya tarafdar olduğu neticesi çıkarılabilir.
Koleksiyon
Alıntı
“Dış Politikamız III,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 9 Ekim 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/108 ulaşıldı.