Politika ve Ahlâk
Başlık:
Politika ve Ahlâk
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 12982, ss. 1, 5
Tarih:
1959-09-24
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
POLITİKA VE AHLÂK
Bülent ECEVİT
Demokrasinin henüz kökleşmediği bütün memleketlerde olduğu gibi Türkiye’de de «Politika» kirlenmiş bir kelimedir. Toplum içinde kaderini sorgusuz sualsiz başkalarına teslim etmeğe razı olmayan kendi kendine saygılı insanlar için. politikayla ilgilenmek başta gelen bir ödev olmakla beraber, kirli ellerde «Politika» adı öylesine kirlenmiştir ki, pek çok temiz ve dürüst insan, sırf kendi ahlâk bütünlüğünü koruyabilmek için, politikadan uzak durmağa çalışır.
Temiz ve dürüst insanların politikadan uzak durduğu bir çevrede ise demokrasi gelişip yaşayamaz.
İsmet İnönü’nün bu millete en büyük hizmetlerinden biri, politika hakkındaki yanlış sanılan, kötümser yargıları, kendi varlığı ile, kendi karakteri ve davranışı ile yıkmakta oluşudur.
Yalan söylemeden, demagojiye sapmadan, kendi inanç ve düşüncelerini çiğnemeden politika yapılamıyacağını sananlara karşı, İnönü bugün, politikada dürüstlüğün, doğruluğun, inançlardan taviz vermeyişin canlı zaferidir.
Büyük Devlet adamı vasıflarıyla boy ölçüşemeyeceklerini görüp de İnönü’nün karşısına yalanla, iftira ile, demagojinin en adî ve zararlı çeşitleriyle çıkanlar, gerçi bir süre, politika alanında üstünlük sağlar gibi olmuşlardır. Ama bugün politikada İnönü, o yalan ve demagoji ustalarının hepsini karanlıkta bırakmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisinin büyük talihi, demokrasi mücadelesinde kendine siyasal önder olarak seçtiği kimsenin, ayni zamanda, hem özel hayatı bem toplumsal davranışı ile bir ahlâk örneği oluşudur. İnönü’nün büyük talihi de, yalanın, demagojinin, ahlâksızlığın politikada geçer akça gibi göründüğü kara yıllarda bile kendisini hem önder hem örnek olarak benimsemiş bir partinin başında bulunuşudur.
Politikadan daha çetin bir ahlâk ve karakter testi olamaz. Sağlam karakterli, temiz ahlâklı, dürüst sanılan nice insan, politikanın mihenk taşında gerçek kimliklerini açığa vurmuş, toplumu hayal kırıklığına uğratmıştır!. Bunun sayısız örneklerini hepimiz çevremizden biliriz.
Demokrasi açıklık rejimidir. Demokraside politikaya atılanlar, hayatlarını, şahsiyetlerini, bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermek zorundadırlar. Politikada açıklıktan ürkenler, yani gerçeklerin yazılıp söylenmesinden ispat edilebilmesinden korkanlar, kendi hayatlarında, şahsiyet ve davranışlarında gözden saklanacak yönler olduğunu bilenlerdir.
Böyleleri demokrasi ile bağdaşamazlar; demokrasi için en büyük tehlikedirler.
Ancak hayatının hesabını virgülüne kadar verebileceğine güvenen bir insan, İnönü’nün yaptığını yapabilir, yıllarca başında bulunduğu tek partili rejimi kapayıp çok partili demokrasi çığırını açabilir, ve muhalefetleri sırasındak endisine karşı en ağır itham ve isnatları yöneltenlere, hiç çekinmeden, ürkmeden, kendi eliyle iktidarı teslim edebilirdi.
Bugün kutladığımız, yalnız, bir insanın 75 inci yıldönümü, «Plâtin yıldönümü» değildir. Bugün, İnönü’nün şahsında, İnönü’nün 75 yıllık hayatında, ahlâkın, doğruluğun, dürüstlüğün politikadaki zaferini de kutlamaktayız.
Bir mistiğin dağ başında inzivaya çekilip temiz kalabilmesi kolaydır.
Toplum hayatında ön safta bir politikacı olarak katılıp İnönü kadar temiz kalabilmek; politikanın, pek sık kullanılan bir deyimle «Çamur» undan geçip 75 inci yaşına plâtin gibi pâk ulaşabilmek: «Plâtin» sözünü en fazla hak eden yıldönümü işte böylesidir!
«Plâtin yıldönümü» nde İnönü’ye beslediği sevgi ve saygı ile bu millet, her şeyden önce, kendi temizliğinin, iyiliğinin, doğruluğunun, toplum olarak ahlâka verdiği değerin ölçüsünü ortaya vurmaktadır.
Dileriz ki İnönü’nün 75 inci yıldönümü, O’nun temiz ellerinden bu millete daha nice yıllar gelecek hizmetler için ancak bir yeni merhale olsun!
POLITİKA VE AHLÂK
Bülent ECEVİT
Demokrasinin henüz kökleşmediği bütün memleketlerde olduğu gibi Türkiye’de de «Politika» kirlenmiş bir kelimedir. Toplum içinde kaderini sorgusuz sualsiz başkalarına teslim etmeğe razı olmayan kendi kendine saygılı insanlar için. politikayla ilgilenmek başta gelen bir ödev olmakla beraber, kirli ellerde «Politika» adı öylesine kirlenmiştir ki, pek çok temiz ve dürüst insan, sırf kendi ahlâk bütünlüğünü koruyabilmek için, politikadan uzak durmağa çalışır.
Temiz ve dürüst insanların politikadan uzak durduğu bir çevrede ise demokrasi gelişip yaşayamaz.
İsmet İnönü’nün bu millete en büyük hizmetlerinden biri, politika hakkındaki yanlış sanılan, kötümser yargıları, kendi varlığı ile, kendi karakteri ve davranışı ile yıkmakta oluşudur.
Yalan söylemeden, demagojiye sapmadan, kendi inanç ve düşüncelerini çiğnemeden politika yapılamıyacağını sananlara karşı, İnönü bugün, politikada dürüstlüğün, doğruluğun, inançlardan taviz vermeyişin canlı zaferidir.
Büyük Devlet adamı vasıflarıyla boy ölçüşemeyeceklerini görüp de İnönü’nün karşısına yalanla, iftira ile, demagojinin en adî ve zararlı çeşitleriyle çıkanlar, gerçi bir süre, politika alanında üstünlük sağlar gibi olmuşlardır. Ama bugün politikada İnönü, o yalan ve demagoji ustalarının hepsini karanlıkta bırakmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisinin büyük talihi, demokrasi mücadelesinde kendine siyasal önder olarak seçtiği kimsenin, ayni zamanda, hem özel hayatı bem toplumsal davranışı ile bir ahlâk örneği oluşudur. İnönü’nün büyük talihi de, yalanın, demagojinin, ahlâksızlığın politikada geçer akça gibi göründüğü kara yıllarda bile kendisini hem önder hem örnek olarak benimsemiş bir partinin başında bulunuşudur.
Politikadan daha çetin bir ahlâk ve karakter testi olamaz. Sağlam karakterli, temiz ahlâklı, dürüst sanılan nice insan, politikanın mihenk taşında gerçek kimliklerini açığa vurmuş, toplumu hayal kırıklığına uğratmıştır!. Bunun sayısız örneklerini hepimiz çevremizden biliriz.
Demokrasi açıklık rejimidir. Demokraside politikaya atılanlar, hayatlarını, şahsiyetlerini, bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermek zorundadırlar. Politikada açıklıktan ürkenler, yani gerçeklerin yazılıp söylenmesinden ispat edilebilmesinden korkanlar, kendi hayatlarında, şahsiyet ve davranışlarında gözden saklanacak yönler olduğunu bilenlerdir.
Böyleleri demokrasi ile bağdaşamazlar; demokrasi için en büyük tehlikedirler.
Ancak hayatının hesabını virgülüne kadar verebileceğine güvenen bir insan, İnönü’nün yaptığını yapabilir, yıllarca başında bulunduğu tek partili rejimi kapayıp çok partili demokrasi çığırını açabilir, ve muhalefetleri sırasındak endisine karşı en ağır itham ve isnatları yöneltenlere, hiç çekinmeden, ürkmeden, kendi eliyle iktidarı teslim edebilirdi.
Bugün kutladığımız, yalnız, bir insanın 75 inci yıldönümü, «Plâtin yıldönümü» değildir. Bugün, İnönü’nün şahsında, İnönü’nün 75 yıllık hayatında, ahlâkın, doğruluğun, dürüstlüğün politikadaki zaferini de kutlamaktayız.
Bir mistiğin dağ başında inzivaya çekilip temiz kalabilmesi kolaydır.
Toplum hayatında ön safta bir politikacı olarak katılıp İnönü kadar temiz kalabilmek; politikanın, pek sık kullanılan bir deyimle «Çamur» undan geçip 75 inci yaşına plâtin gibi pâk ulaşabilmek: «Plâtin» sözünü en fazla hak eden yıldönümü işte böylesidir!
«Plâtin yıldönümü» nde İnönü’ye beslediği sevgi ve saygı ile bu millet, her şeyden önce, kendi temizliğinin, iyiliğinin, doğruluğunun, toplum olarak ahlâka verdiği değerin ölçüsünü ortaya vurmaktadır.
Dileriz ki İnönü’nün 75 inci yıldönümü, O’nun temiz ellerinden bu millete daha nice yıllar gelecek hizmetler için ancak bir yeni merhale olsun!
Koleksiyon
Alıntı
“Politika ve Ahlâk,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1069 ulaşıldı.