Kendine Zarar
Başlık:
Kendine Zarar
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 12942, ss. 1, 5
Tarih:
1959-08-15
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
KENDİNE ZARAR
Bülent ECEVİT
CUMHURlYET Halk Partili Milletvekilleri, Uşak — İstanbul olaylarından sonra, İnönü’ye karşı tertipli suikast teşebbüslerinde bulunulduğu yolundaki iddialarını, ilkin, Biiyük Millet Meclisinde görüşmek istediler. Bunun için Anayasanın, İçtüzüğün sağladığı imkânlara baş vurdular. Fakat iktidar partisi, Meclis içindeki çoğunluğa güvenerek, Anayasayı da, İçtüzüğü de işlemez hale getirdi. Meselenin Mecliste görüşülmesini böylece önledi.
Bunun üzerine, Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri, köy, kent dolaşmağa çıktılar. Mecliste görüştürülmeyen soruşturma önergelerindeki tertipli suikast iddialarını, en küçük teferrüatına kadar halka anlatmağa başladılar. Toplantılardan bazısında Demokrat Partililer de vardı. Onlara,
— İthamlarımız ağırdır. Mesele Mecliste görüşülmedikçe, güven verici bir soruşturma açılmadıkça, bu ithamlar altında bütün Demokrat Parti ezilecektir, dediler.
Fakat Demokrat Parti teşkilâtı, kendini toparlayıp, Genel Merkezi ve Grupu, C.H.P. nin soruşturma önergesinin Mecliste görüşülmesi lüzumuna ikna edemedi. Belki gücü yetmedi, belki de, dışarıya karşı parti tesanüdünü koruma kaygısı yüzünden, fazla üstünde durmadı
Şimdi D.P. teşkilâtı bunun cezasını kendi içinde ödemektedir.
C.H.P. Genel Başkanı İnönü’ye ve başka C.H.P. lilere karşı girişilen ve takipsiz bırakılmak istenen teşebbüsler, hiç şüphesiz o teşebbüslere âlet edilmiş eller tarafından, şimdi Demokrat Partililerin kendi aralarında işlemektedir
C.H.P Milletvekilleri, gezip konuştukları yerlerde,
— Bu memleketi kurtarmış, bu devleti kurmuş insanlardan birinin şahsında can güvenliği ortadan kalkarsa, memlekette artık hiç kimse canına güvenemez, demişlerdi.
Bu sözün doğruluğunu, D. P. liler, şimdi kendi can güvensizliklerinde duymaktadırlar. Hem de kendi canlarına bu güvensizlik kendi partililerinden gelmekedir.
Kahvelerde, lokantalarda, D.P. li D.P. liyi kıstırıp dövmekte, D.P. li D.P. liye silâh çekmektedir. Bu vesile ile, gazeteler, D.P. içinde göz yıldırma görevini üzerlerine almış «kara kasteliler» den, İnönü’ye karşı suikast hazırlandığı belirtilen yerlerde boy göstermiş başka gayretlilerden bahsetmektedirler.
D.P. nin, suçluları — veya suçlu oldukları iddia edilenleri — kendi içinde saklayıp koruma inadından, C.H.P. ne hiç bir zarar gelmemiştir Tersine, halk şimdi, C.H.P. nin iktidara geri gelmesini, can güvenliğinin de şartı saydığı için, bu partiyi daha çok desteklemektedir.
Suçluları — veya suçluluk ithamı altında bulunanları — kendi içinde saklayıp koruma inadından en büyük zararı Demokrat Parti görmektedir ve görecektir. Can güvensizliğinin huzursuzluğunu, şimdi D.P. dışındaki yurttaşzlardan çok, D. P. liler duymaktadırlar.
Bu huzursuzluğun sorumluluğnu ancak kendi davranışlarında bulabilirler.
Bu huzursuzluktan ancak, parti tesanüdünün memleket menfaatlerine, yurttaş huzuruna dokunduğu noktada sona ermesi gerektiğini anlamakla, suçlulardan — veya suçluluk ithamı altında bulunanlardan — hesap sormanın bir içtimaî vazife, bir medeniyet icabı olduğunu idrak etmek ve davranışlarını ona göre değiştirmekle kurtulabilirler.
Yoksa, milletin sağlam bünyesinin geri ittiği, zararlı unsurlar, Demokrat Partinin kendi bünyesini kemirmeğe, içlerinde kalmış hırsların o bünyede tatmin etmeğe devam edeceklerdir.
KENDİNE ZARAR
Bülent ECEVİT
CUMHURlYET Halk Partili Milletvekilleri, Uşak — İstanbul olaylarından sonra, İnönü’ye karşı tertipli suikast teşebbüslerinde bulunulduğu yolundaki iddialarını, ilkin, Biiyük Millet Meclisinde görüşmek istediler. Bunun için Anayasanın, İçtüzüğün sağladığı imkânlara baş vurdular. Fakat iktidar partisi, Meclis içindeki çoğunluğa güvenerek, Anayasayı da, İçtüzüğü de işlemez hale getirdi. Meselenin Mecliste görüşülmesini böylece önledi.
Bunun üzerine, Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri, köy, kent dolaşmağa çıktılar. Mecliste görüştürülmeyen soruşturma önergelerindeki tertipli suikast iddialarını, en küçük teferrüatına kadar halka anlatmağa başladılar. Toplantılardan bazısında Demokrat Partililer de vardı. Onlara,
— İthamlarımız ağırdır. Mesele Mecliste görüşülmedikçe, güven verici bir soruşturma açılmadıkça, bu ithamlar altında bütün Demokrat Parti ezilecektir, dediler.
Fakat Demokrat Parti teşkilâtı, kendini toparlayıp, Genel Merkezi ve Grupu, C.H.P. nin soruşturma önergesinin Mecliste görüşülmesi lüzumuna ikna edemedi. Belki gücü yetmedi, belki de, dışarıya karşı parti tesanüdünü koruma kaygısı yüzünden, fazla üstünde durmadı
Şimdi D.P. teşkilâtı bunun cezasını kendi içinde ödemektedir.
C.H.P. Genel Başkanı İnönü’ye ve başka C.H.P. lilere karşı girişilen ve takipsiz bırakılmak istenen teşebbüsler, hiç şüphesiz o teşebbüslere âlet edilmiş eller tarafından, şimdi Demokrat Partililerin kendi aralarında işlemektedir
C.H.P Milletvekilleri, gezip konuştukları yerlerde,
— Bu memleketi kurtarmış, bu devleti kurmuş insanlardan birinin şahsında can güvenliği ortadan kalkarsa, memlekette artık hiç kimse canına güvenemez, demişlerdi.
Bu sözün doğruluğunu, D. P. liler, şimdi kendi can güvensizliklerinde duymaktadırlar. Hem de kendi canlarına bu güvensizlik kendi partililerinden gelmekedir.
Kahvelerde, lokantalarda, D.P. li D.P. liyi kıstırıp dövmekte, D.P. li D.P. liye silâh çekmektedir. Bu vesile ile, gazeteler, D.P. içinde göz yıldırma görevini üzerlerine almış «kara kasteliler» den, İnönü’ye karşı suikast hazırlandığı belirtilen yerlerde boy göstermiş başka gayretlilerden bahsetmektedirler.
D.P. nin, suçluları — veya suçlu oldukları iddia edilenleri — kendi içinde saklayıp koruma inadından, C.H.P. ne hiç bir zarar gelmemiştir Tersine, halk şimdi, C.H.P. nin iktidara geri gelmesini, can güvenliğinin de şartı saydığı için, bu partiyi daha çok desteklemektedir.
Suçluları — veya suçluluk ithamı altında bulunanları — kendi içinde saklayıp koruma inadından en büyük zararı Demokrat Parti görmektedir ve görecektir. Can güvensizliğinin huzursuzluğunu, şimdi D.P. dışındaki yurttaşzlardan çok, D. P. liler duymaktadırlar.
Bu huzursuzluğun sorumluluğnu ancak kendi davranışlarında bulabilirler.
Bu huzursuzluktan ancak, parti tesanüdünün memleket menfaatlerine, yurttaş huzuruna dokunduğu noktada sona ermesi gerektiğini anlamakla, suçlulardan — veya suçluluk ithamı altında bulunanlardan — hesap sormanın bir içtimaî vazife, bir medeniyet icabı olduğunu idrak etmek ve davranışlarını ona göre değiştirmekle kurtulabilirler.
Yoksa, milletin sağlam bünyesinin geri ittiği, zararlı unsurlar, Demokrat Partinin kendi bünyesini kemirmeğe, içlerinde kalmış hırsların o bünyede tatmin etmeğe devam edeceklerdir.
Koleksiyon
Alıntı
“Kendine Zarar,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1048 ulaşıldı.