Değer'e Ceza

Başlık: 
Değer'e Ceza 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında" No 12922, ss. 1, 5 
Tarih: 
1959-07-26 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

DEĞER’E CEZA

Bülent ECEVİT

MEMLEKETE gerçekten yararlı olmak, hizmet edebilmek isteyen bir iktidar partisine, Erol Ünal, Yalçın Küçük gibi gençlerle memleket hesabına öğünmek yaraşır. Bugünkü iktidar partisi ise, Erol Ünal, Yalçın Küçük gibi düşünen ve davranan gençleri, yani Atatürk’ün Cumhuriyet eserlerini emanet edebilmek için aradığı vasıfta gençleri, cezalandırmaktan, toplum işlerinde faal olamaz duruma getirmekten fayda umuyor.

Onları devrimci oldukları için cezalandırıyor. Uyanık ve hür düşünceli oldukları, demokratik davranışı benimsedikleri için cezalandırıyor. Kanuna saygılı oldukları, en ağır tehditler altında bile haklarına sahip çıkacak kadar medenî ve cesur oldukları için eezalandırıyor. Kanunsuz emirlere boyun eğmedikleri, kaba kuvvet önünde yılmadıkları için cezalandırıyor. Maddî menfaat karşılığında ülkülerinden uzaklaşmayı, inandıkları ilkelerden ayrılmayı reddettikleri için cezalandırıyor.

Fakat kendi toplumumuzun değer ölçülerine göre en büyük meziyetler iktidar partisi tarafından «suç» sayılınca, o «suç» ları işleyenlere verilen cezalar da, toplum gözünde bu meziyetlerin tescili yerine geçmektedir.

Kendilerini yakından tanıyan dar bir çevre, Erol Ünal’la Yalçın Küçük’ün değerli gençler olduklarını önceden de bilirdi. İktidar partisinin onlara karşı davranışı görüldükten, polisin onları yaka paça karakola götürüşü, onlara dayak atışı. söğüşü duyulduktan sonra ise, Erol Ünal’la Yalçın Küçük’ün değerini şimdi bütün memleket öğrenmiştir. Onları öteden beri tanıyan çevre de, haklarında yanılmamış olduğunu anlamanın gururu içinde, onlarla daha çok öğünmektedir.

Bir memlekette ne kadar değerli, uyanık, dürüst, baskıya boyun eğmez, vicdanı ve oyu satın alınmaz insan varsa onları kendinden uzaklaştıran, kendinden uzaklaştırdıkça düşman gibi gören, düşman gibi gördükçe de cezalandırma çareleri arayan, onların memlekete hizmet imkânlarını daraltmağa çalışan bir iktidar partisi herhalde memlekete yararlı olamaz.

Yalnız gençlik kurulları karşısında değil, her alanda Demokrat Partinin durumu budur.

Siyaseti zorla öğrenci kurullarına da sokan Demokrat Parti, Türkiye Millî Talebe Federasyonu seçimlerinde, bir bakıma, istediği sonucu elde etmiştir. Yani, kendi isteklerine boyun eğmeyi kabul eden bazı gençleri bu Federasyonun başına güya seçtirmiştir. Ama gerçek bir kongrede seçtiremeyeceğini anladığı için, usulsüz bir kongrede, gerçek delegelere seçtiremeyeceğini gördüğü için, delegeliği şüpheli kimselere seçtirmişir. Bu tarzda «seçilen» yeni «başkan» Federasyondaki başkanlık koltuğuna, Federasyon üyelerinin sevgi ve güveniyle oturamadığı için, iktidar partisi onu o koltuğa polis gücüyle oturtmuştur.

Fakat iktidar partisi, Federasyon seçimlerini istediği gençlere kazandırmak için başvurduğu usullerle, hiç şüphesiz, Cumhuriyet gençliğini eskisinden daha geniş ölçüde kaybetmiştir.

Erol Ünal, Yalçın Küçük ve onlar gibi düşünüp davranan ve Samet Güldoğan’la arkadaşları karşısında genç Cumhuriyet kuşağının herhalde pek büyük bir çoğunluğunu teşkil eden gençleri, iktidar partisi, devlet hazinesinden en geniş maddî imkânlara sahip kıldığı «D.P. Gençlik Bürosu» nun bütün gayretlerine rağmen, kendine ısındıramıyorsa, bunun sebeplerini kendinde aramalıdır.

Bir Erol Ünal’ı, bir Yalçın Küküç’ü cezalandırmakla, döğdürmekle, bu sebepler ortadan kaldırılmamış, büsbütün kuvvetlenmiştir.

Artık Demokrat Parti iktidarı, ancak, T.M.T.F. başına seçtirdiği kimselerin toplayabileceği sevgi ve güven nispetinde gençliğin sevgi ve güvenine mazhar olursa, buna hiç şaşmamalıdır. 

Dosyalar

1959.07.26.jpg
1959.07.26_B1.jpg
1959.07.26_A.jpg
1959.07.26_B2.jpg
1959.07.26_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Değer'e Ceza,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 25 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1031 ulaşıldı.