İktidar-Karaborsa Yarışı

Başlık: 
İktidar-Karaborsa Yarışı 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında", s. 3 
Tarih: 
1958-07-15 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı 
Metin: 

GÜNÜN IŞIĞINDA

BÜLENT ECEVİT

İktidar-karaborsa yarışı

«... Neyi kaç paraya bulursa üzerine saldıran kötü terbiyeli müstehlikin iştira gücü nereye kadar ulaşabilmektedir, karaborsa spekülatörü, elindeki rayic tâyin etme vasıtalariyle bunu araştırmak istiyor. Biliyor ki bu iştira gücünün ulaşamadığı noktada artık karaborsa fiyatı tutunamaz. Devlet de kendi mamûl fiyatları ile hizmet ücretlerini artırdığına göre, aradaki karaborsa marjı daralmış, masrafları karşılayamaz olmuş demektir. Ama işte, bu nokta, son anti-enflasyonist tedbirler yüzünden nerededir? işte bunu araştırmak için, karaborsa mekanizması, altın ve dolar rayicini yükseltmeye doğru yeniden bir harekete geçmiştir.»

Görüyor musunuz karaborsa ile mücadele nasıl olacakmış?.. Devlet bakmış ki karaborsayı ortadan kaldıramıyacak, kara borsacı ile yarışa çıkmış:

Karaborsacı fiyatları yükselttikçe devlet de kendi mamûl fiyatları ile hizmet ücretlerini artıracak, öylelikle marjı daralta daralta, nihayet, bu pahalılıkta bile bir çatı altında barınma, kainini doyurma, giyinme, ısınma, sabahları otobüsle işine yetişme çabasından vazgeçirilemeyen «kötü terbiyeli müstehlik»in iştira gücünün bütün bütün tükendiği noktaya kadar varacak ve karaborsacıyı bu zirve noktasında sıkıştırıp kıskıvrak bağlıyarak teslim alacakmış!

İşte, iktidar sözcüsü Zafer gazetlsinin 12 Temmuz günü çıkan başyazısında karaborsaya böyle meydan okunuyor.

C.H.P. Genel Sekreter Yardımcısı Kâmil Kırıkoğlu da zaten, 6 Temmuz günü Silivri'de yaptığı bir konuşmada şöyle demişti:

«İktisadî tedbirlerle normal yoldan kaldırılamayan karaborsayı nihayet yeni bir Kristof Kolomb buluşuyla Türk piyasasından kaldırmaya muvvaffak oldular. Yeni zamlarla fiyatlar o kadar yükseldi ki karaborsa fiyatları bu yeni zamlı fiyatlara yetişemez oldu.»

Şimdi iktidar sözcüsü gazete, Sayın Kırıkoğlu'nun bu sözlerinde hiç de mübalâğa payı olmadığını açığa vurmuş oluyor.

Bir muhalif Milletvekilinin iktisadî ve malî alanda düşülen çıkmazı belirtmek için yaptığı bir espriyi, iktidar sözcüsü gazete bir kaç gün sonra, hemen aynen tekrar ederek, hattâ belki daha da ileri götürerek, iktidarın karaborsa ile mücadele için dâhiyane bir buluşu olârak ilân ediyor:

Ayni iktidar sözcüsü gazete 10 Temmuz günü, Sayın İnönünün Kadıköy C.H.P. İlce Kongresindeki iktisadî ve malî konulara temas eden konuşmasını cevaplandırmak için yayınladığı bir başka başyazıda ise, o türe ve töre tanımayan üslûbuyla,

«İnönü'nün son beyanatı, marazî bir iktidar hırsının nasıl hem idrak hem de vicdan nahiyelerinde felc arazı yarattığının yeni bir delilinden başka bir şey değildir.»

diyordu.

Oysa görülüyor ki ortada muhalefet bakımından bir idrak noksanlığı yoktur: Tersine, muhalefet, iktidarın karaborsayı yenmek için sarıldığı yeni buluşu pekâlâ «idrak» etmiş, ve iktidar sözcülerinden bile daha önce dile getirmiştir.

«Vicdan meselesine gelince, olsa olsa, böyle bir «buluş»u marifet gibi ilân etmek, iktidarın öğünülecek bir başarısı olarak göstermek, iktidar gazetesinin ifadesiyle «vicdan nahiyelerinde felc arazı» na «delil» sayılabilir.

Çünkü, iktidarın karaborsacı ile giriştiği amansız fiyat yükseltme yarışı, iktidar sözcüsü gazetede belirtildiği gibi, «kötü terbiyeli müstehlik» in, yani zavallı yurttaşın, iştira gücü tükeninceye kadar sürüp gideceğine göre, arada yurttaş kaybetmiş, ezilmiş aç ve nefessiz kalmış olacaktır.

Böyle bir yarışı, bir iktidar karaborsa yarışını, ciddî bir mali ve iktisadî politika olarak ilân edebilmeğe ve öğünme konusu yapabilmeğe, ancak yurttaşın ıstırabı, çaresizliği karşısında «vicdan nahiyeleri» «felc» e uğramış kimselerin dili varabilir.

Cumhuriyet Halk Partisi ise, 13 Temmuz Pazar günü yayınlanan Parti Meclisi bildirisinde,

Geçim dertli vatandaşın derin ıstırabıdır; vatandaş her evde ve her sofrada çaresizlik ve bunalma içindedir; artık gösterişli iddiaları bir yana bırakıp vatandaşın geçim meselesini ele almak lâzımdır», demiş, ve «iktisadî meseleyi ele alıp meşgul olma» nın «ilk önce vatandaşın derdine temas etmek ve onun ıstırabını insaf ile kabul etmek» olduğunu belirtmiştir.

Eğer iktidara göre vicdanlılığın gereği böyle düşünmek değil de, iktidar olarak karaborsa ile yarışa çıkıp, fiyatları yurttaşın (Zafer'e göre «kötü terbiyeli müstehlik» in) iştira gücünün ulaşamıyacağı, karaborsanın bile «pes» diyeceği noktaya kadar yükseltmekse, vicdan anlayışlarımız arasında da derin bir uçurum açılmış demektir. 

Dosyalar

1958.07.15.jpg
1958.07.15_B.jpg
1958.07.15_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“İktidar-Karaborsa Yarışı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1002 ulaşıldı.