Bir "Haysiyet Divanı"

Başlık: 
Bir "Haysiyet Divanı" 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında" s. 3 
Tarih: 
1956-04-29 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/31 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

Bir "Haysiyet Divanı,,

Demokrat Parti Haysiyet Divanı, Partiden ihracına karar verdiği bir milletvekilinin nüfuz ticareti yaptığını ileri sürmüştü. İddiaya göre, aynı zamanda avukat olan milletvekili, bundan birkaç yıl önce bir milletvekilinin Millî Savunma Bakanlığındaki işini hâllederek "menfaat temini" için nüfuzunu kötüye kullanmıştı.

Haysiyet Divanının kararı açıklandığından beri hemen her hafta, AKİS dergisi, durumun aydınlatılmasını isteyen yazılar yayınladı: Eğer partiden ihracına karar verilen milletvekili gerçekten böyle bir nüfuz ticareti yapmışsa, buna imkân veren eski Bakan hakkında nasıl bir muamele düşünülüyordu?

Haftalarca ne D. P. Haysiyet Divanından ne de eski Millî Savunma Bakanından ses çıktı. Nihayet dün, eski Millî Savunma Bakanının sesi işitilebildi.

Şimdi de D. P. Meclis Grupunda bulunan eski Bakan, bu dergiye yolladığı mektupta, Haysiyet Divanı kararındaki yolsuzluk iddiasının gerçeğe uymadığını, ihrac edilen milletvekilinin, kendisine ancak, "kanuna ve usule mugayereti" olmayan bir iş için, bir meşru hak istihsali için başvurmuş olduğunu açıklamaktadır.

Şimdi Akis, haklı olarak soruyor: Eski Millî Savunma Bakanı, Haysiyet Divanı kararındaki iddianın asılsız olduğunu bile bile, bugüne kadar niçin susmuş. Haysiyet Divanı kararına niçin itiraz etmemiş, böyle asılsız bir iddiaya dayanılarak bir milletvekilinin şerefine tecavüz edilmesini ve partiden atılmasını niçin önlemeğe teşebbüs etmemiştir?

Tabiî bu, herkesin aklına gelen sorulardan ancak biridir. Ayrıca şu sorular da cevap beklemektedir:

1. D. P. Haysiyet Divanı, Partiden ihracına karar verdiği bir milletvekili hakkındaki şeref kırıcı ithamlarının doğruluğunu tahkik etmiş midir?

2. Tahkikat yapılıp öyle karar verilmişse, en önce eski Millî Savunma Bakanının bilgisine baş vurulmuş olmalıdır. Eğer, bilgisine baş vurulduğu zaman, eski Millî Savunma Bakanı, partiden ihracı istenilen milletvekilinin nüfusunu kötüye kullandığını doğrulamışsa, niçin kendisi hakkında da suç ortağı olarak bir muamele yapılmamıştır? Yalanlanmışsa bu yalanlaması niçin dikkate alınmamıştır?

3. Tahkikat yapılmadan karar verilmişse, D. P. Haysiyet Divanı, iftiracı durumuna düşmeyi göze almış demektir. İktidarda bulunan bir partinin haysiyet divanı, vatandaşlara iftiralarda bulunarak onların haysiyet ve şereflerile oynamağa yetkili midir?

Bunlar ve daha böyle birçok sorular cevap bekleye dursun, şimdi durum şudur: Eski bir bakan olan D. P. li bir milletvekilinin bağımsız bir dergide çıkan mektubundan anlaşıldığına göre ,iktidar partisinin Haysiyet Divanı, parti liderlerini tenkide kalkışacak milletvekilleri hakkında haysiyet kırıcı iftiralarda bulunmaktan çekinmeyen bir teşekküldür.

Bu durum ortada iken, muhalefeti susturmak için alınacak en şiddetli baskı tedbirleri bile, Demokrat Parti iktidarının vatandaş gözünde itibardan düşmesini önliyemez.

Bu, Demokrat Parti için bir «aile meselesi» değildir. Kenki safları içinde adaletten bu kadar uzaklaşabildiği, şeref ve haysiyetleri bu derece hiçe sayabildiği görülen bir partiye bir memleketin idaresi, bir milletin şeref ve haysiyeti emanet edilemezdir. Kendi safları içinde ağer iktidarda bulunmanın sorumluluğunu bilen kimseler varsa, partilerini bir an önce böyle bir haysiyet divanından ve böyle bir haysiyet divanını destekleyen liderlerden temizlemelidirler. Memlekette vatandaşların huzura kavuşmasını ancak ondan sonra bekliyebilirler. Bunu yapmayıp da, vatandaş kalbine huzuru kanun zoruyla, baskı tedbirleriyle sokmağa çalışmak, boş bir emek olur.

Bülent ECEVİT 

Dosyalar

1956.04.29.jpg
1956.04.29_B.jpg
1956.04.29_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Bir "Haysiyet Divanı",” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 29 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/601 ulaşıldı.