Majestenin Muhalefetine Rüçhan Hakkı mı?
Başlık:
Majestenin Muhalefetine Rüçhan Hakkı mı?
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", s. 3
Tarih:
1958-01-06
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/38
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Majestenin muhalefetine rüçhan hakkı mı?
Bülent ECEVİT
Mr. Brown'un Türkiye'ye gelişine hiç bir diyeceğimiz yok, Hoş geldi, sefa geldi! İşallah mutlu günlerimizde gene kelip bir acı kahvemizi de içebilir.
Yalnız bu gelişiyle Mr. Brown, elinde olmadan bize derin bir acı verdi.
Bu acı, İngiltere'deki muhalefetin Kıbrıs konusunda görüşünü öğrenmemizden doğmuş değil! Onu nasıl olsa biliyorduk.
Mr. Brown'un gelişiyle biz, İngiliz muhalefetinin Türk hükümeti nezdinde Türk muhalefetinden kat kat üstün itibarı bulunduğunu öğrenmiş olduk. Acımız ondan doğmaktadır.
Bir bağımsız İstanbul gazetesi, yeni Meclis açıldıktan sonra, Cumhuriyet Halk Partisinin İngiltere'dekine benzer bir «bölge kabine» kurduğuna dair bir haber ortaya atınca, Demokrat Parti iktidarı ne gürültüler koparmış, C.H.P. yi âdeta gayrı meşru yollardan iktidarı ele geçirmek isteğiyle suçlandırmıştı.
Oysa şimdi bir yabancı devletin, İngiltere'nin, «Gölge kabine» sinden bir «bakan» yurdumuza gelince, kendisinin yetkili bir resmî ziyaretçi muamelesi gördüğüne şahit oluyoruz.
Hele «Gölge bakan» Mr. Brown'un. Kıbrıs konusunda izahat verilmek üzere hükümetimizce resmen davet edilmiş olduğunu dün bizzat Türk Dışişleri Bakanının ağzından işitince şaşkınlığımız büsbütün arttı. Demek ki Türk hükümeti, İngiltere'deki muhalefete, «Majestenin muhalefeti» ne, o muhalefetin «Gölge kabine» sini bile resmen tanıyacak ve bu «kabine» üyelerinden birini resmî görüşmelerde bulunmak üzere yurdumuza davet edecek kadar itibar gösteriyordu.
Hem de hangi konuda.. Türkiye için bir millî dava olduğunu Demokrat Parti iktidarının her vesile ile dünyaya ilân ettiği Kıbrıs konusunda!
Oysa bu konuda Türk hükümeti, Türkiye'deki muhalefet liderleriyle bir defa olsun görüşmeğe ihtiyaç duymamış, görüşmek şöyle dursun, muhalefetin, Kıbrıs konusunda Büyük Millet Meclisine izahat verilmesi yolundaki isteklerini bile cevapsız bırakmıştı.
Yabancı devlet adamları yurdumuza geldiklerinde Türk muhalefeti protokole bile alınmazken, bir yabancı muhalefet temsilcisinin Türkiye'de bir resmî misafir muamelesi görüşü! Türkiye'de muhalefetin iktidar tarafından «kanunî mecburiyet» dışında tanınmadığı ve tanınamıyacağı iktidar sözcülerince âdeta öğünülerek belirtilirken, bir yabancı muhalefet temsilcisinin bir İngiliz «Gölge bakanı» nın, Kıbrıs gibi bir «millî dâva» da izahat verilmek üzere Türkiye'ye davet edilişi ve devlet adamlarımızla resmî temas imkânları buluşu; Türk muhalefetinin, yabancı devlet adamları şöyle dursun, yabancı uzmanlarla bile özel temaslarda bulunması Türk hükümetince şüpheyle karşılanır ve böyle temaslarda bulunan Türk muhalefet liderleri, «ayağa kalk, önünü ilikle ve millete hesap ver!... Kapalı kapılar ardında yabancılarla neler konuştuğunu açıkla!...» diye küstahça hitaplara maruz kalırken, yabancı muhalefet temsilcilerine, Türk devlet adamlarının, bir millî dâva üzerinde, kapalı kapılar ardında, Türk muhalefetinden esirgenen yakınlığı gösterip izahat verişi, Türk olarak bize hem acı hem de utanç verecek hareketlerdir.
Tekrar ediyoruz, Mr, Brwon'un Türkiye'ye gelişine de, Türkiye'de devlet adamlarımızla rahatça temas imkânları buluşuna da bir diyeceğimiz yok! Böyle temaslar aslında normal ve faydalıdır.
Fakat normal olmayan, Türk hükümetince bir yabancı memleket muhalefetine cömertçe gösterilen itibar ve yakınlığın, Türk muhalefetinden, hem de bugün çoğunluğu temsil eden Türk muhalefetinden, esirgenmesidir.
Bu, kendi kendimize karşı affedilmez bir saygısızlıktır. Bu, Türkiye'deki iktidar partisinin Türk milletini açıkça istiskalidir.
Kendi milletini yabancıların gözü önünde böylesine istiskal eden bir iktidarsa, herhalde, millî dâvalarda Türkiye'nin haklarını en iyi savunabilecek, Kırbıs üzerindeki resmî iddialarımıza dünya gözünde özlenen itibarı kazandırabilecek bir iktidar sayılamaz.
Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak üzere ortaya atılan bir Türk iktidarı, hür dünyada ciddiye alınabilmek için, önce Türkiye Türklerinin haklarına asgarî saygı gstermeli, millî dâvalarda olsun Türk muhalefetine de, hiç değilse İngiliz muhalefetinin bir temsilcisine verdiği kadar mevkî vermelidir!
Mr. Brown hoş geldi, sefa geldi ama, gelişiyle de içimizdeki bir yarayı deşmiş oldu.
Majestenin muhalefetine rüçhan hakkı mı?
Bülent ECEVİT
Mr. Brown'un Türkiye'ye gelişine hiç bir diyeceğimiz yok, Hoş geldi, sefa geldi! İşallah mutlu günlerimizde gene kelip bir acı kahvemizi de içebilir.
Yalnız bu gelişiyle Mr. Brown, elinde olmadan bize derin bir acı verdi.
Bu acı, İngiltere'deki muhalefetin Kıbrıs konusunda görüşünü öğrenmemizden doğmuş değil! Onu nasıl olsa biliyorduk.
Mr. Brown'un gelişiyle biz, İngiliz muhalefetinin Türk hükümeti nezdinde Türk muhalefetinden kat kat üstün itibarı bulunduğunu öğrenmiş olduk. Acımız ondan doğmaktadır.
Bir bağımsız İstanbul gazetesi, yeni Meclis açıldıktan sonra, Cumhuriyet Halk Partisinin İngiltere'dekine benzer bir «bölge kabine» kurduğuna dair bir haber ortaya atınca, Demokrat Parti iktidarı ne gürültüler koparmış, C.H.P. yi âdeta gayrı meşru yollardan iktidarı ele geçirmek isteğiyle suçlandırmıştı.
Oysa şimdi bir yabancı devletin, İngiltere'nin, «Gölge kabine» sinden bir «bakan» yurdumuza gelince, kendisinin yetkili bir resmî ziyaretçi muamelesi gördüğüne şahit oluyoruz.
Hele «Gölge bakan» Mr. Brown'un. Kıbrıs konusunda izahat verilmek üzere hükümetimizce resmen davet edilmiş olduğunu dün bizzat Türk Dışişleri Bakanının ağzından işitince şaşkınlığımız büsbütün arttı. Demek ki Türk hükümeti, İngiltere'deki muhalefete, «Majestenin muhalefeti» ne, o muhalefetin «Gölge kabine» sini bile resmen tanıyacak ve bu «kabine» üyelerinden birini resmî görüşmelerde bulunmak üzere yurdumuza davet edecek kadar itibar gösteriyordu.
Hem de hangi konuda.. Türkiye için bir millî dava olduğunu Demokrat Parti iktidarının her vesile ile dünyaya ilân ettiği Kıbrıs konusunda!
Oysa bu konuda Türk hükümeti, Türkiye'deki muhalefet liderleriyle bir defa olsun görüşmeğe ihtiyaç duymamış, görüşmek şöyle dursun, muhalefetin, Kıbrıs konusunda Büyük Millet Meclisine izahat verilmesi yolundaki isteklerini bile cevapsız bırakmıştı.
Yabancı devlet adamları yurdumuza geldiklerinde Türk muhalefeti protokole bile alınmazken, bir yabancı muhalefet temsilcisinin Türkiye'de bir resmî misafir muamelesi görüşü! Türkiye'de muhalefetin iktidar tarafından «kanunî mecburiyet» dışında tanınmadığı ve tanınamıyacağı iktidar sözcülerince âdeta öğünülerek belirtilirken, bir yabancı muhalefet temsilcisinin bir İngiliz «Gölge bakanı» nın, Kıbrıs gibi bir «millî dâva» da izahat verilmek üzere Türkiye'ye davet edilişi ve devlet adamlarımızla resmî temas imkânları buluşu; Türk muhalefetinin, yabancı devlet adamları şöyle dursun, yabancı uzmanlarla bile özel temaslarda bulunması Türk hükümetince şüpheyle karşılanır ve böyle temaslarda bulunan Türk muhalefet liderleri, «ayağa kalk, önünü ilikle ve millete hesap ver!... Kapalı kapılar ardında yabancılarla neler konuştuğunu açıkla!...» diye küstahça hitaplara maruz kalırken, yabancı muhalefet temsilcilerine, Türk devlet adamlarının, bir millî dâva üzerinde, kapalı kapılar ardında, Türk muhalefetinden esirgenen yakınlığı gösterip izahat verişi, Türk olarak bize hem acı hem de utanç verecek hareketlerdir.
Tekrar ediyoruz, Mr, Brwon'un Türkiye'ye gelişine de, Türkiye'de devlet adamlarımızla rahatça temas imkânları buluşuna da bir diyeceğimiz yok! Böyle temaslar aslında normal ve faydalıdır.
Fakat normal olmayan, Türk hükümetince bir yabancı memleket muhalefetine cömertçe gösterilen itibar ve yakınlığın, Türk muhalefetinden, hem de bugün çoğunluğu temsil eden Türk muhalefetinden, esirgenmesidir.
Bu, kendi kendimize karşı affedilmez bir saygısızlıktır. Bu, Türkiye'deki iktidar partisinin Türk milletini açıkça istiskalidir.
Kendi milletini yabancıların gözü önünde böylesine istiskal eden bir iktidarsa, herhalde, millî dâvalarda Türkiye'nin haklarını en iyi savunabilecek, Kırbıs üzerindeki resmî iddialarımıza dünya gözünde özlenen itibarı kazandırabilecek bir iktidar sayılamaz.
Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak üzere ortaya atılan bir Türk iktidarı, hür dünyada ciddiye alınabilmek için, önce Türkiye Türklerinin haklarına asgarî saygı gstermeli, millî dâvalarda olsun Türk muhalefetine de, hiç değilse İngiliz muhalefetinin bir temsilcisine verdiği kadar mevkî vermelidir!
Mr. Brown hoş geldi, sefa geldi ama, gelişiyle de içimizdeki bir yarayı deşmiş oldu.
Koleksiyon
Alıntı
“Majestenin Muhalefetine Rüçhan Hakkı mı?,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/942 ulaşıldı.