İzmir Yolunda
Başlık:
İzmir Yolunda
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-10-18
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/33
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
İzmir yolunda
«İzmir 16 (Hususi) — İzmir'in imarı ile alâkalı hazırlıklar Perşembe günü Başvekilimiz Adnan Menderes'in şehrimize gelmesiyle fiilî safhasına intikal etmiş olacaktır. Şehrimizde hararetle beklenen Başvekilimiz Adnan Menderes yarın saat 11 de İstanbul'dan Güneysu Vapuru ile hareket edecek ve Perşembe günü saat 17 de İzmir Rıhtımında büyük bir törenle karşılanacaktır. Merasime yalnız İzmir değil, Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan gelecek çok kalabalık bir vatandaş kitlesinin iştirak edeceği anlaşılmaktadır. Başvekilimizi karşılıyacak olan uzak yerlerdeki vatandaşlar, bugünden itibaren gruplar halinde otobüslerle şehrimize gelmeğe başlamışlardır. Daha şimdiden otellerde izdiham başgöstermiştir.»
Bu haber dünkü Zafer Gazetesinde çıktı. Gazete, özel istihbaratına dayanarak. Başbakanın İzmir'de ne kadar kalabalık bir vatandaş kütlesi tarafından ne kadar hararetle karşılanacağım, nelerden bahsedip ne işler yapacağını bildirmekle beraber, bu haberin vatandaş zihninde uyandırması mukadder bazı soruları cevapsız bırakmaktadır: Meselâ,
1 — Güneysu Vapuru rıhtıma yanaştığında, Başbakanın vapur tamamile boşalmadan önce inmesine engel olunacak mıdır?
2— Kendisini «hararetle» bekleyen vatandaşların ellerini sıkmağa başlar başlamaz Emniyet Müdürü gelip Toplantılar ve Gösteri Yürüyüşleri hakkındaki Kanunu ihlâl ettiğini bildirerek Başbakanı mahkemeye verecek midir?
3 — Başbakanla refakatindekiler ve kendisini «hararetle» bekleyenler rıhtımdan Cumhuriyet Meydanına kadar, en çoğu üçer-beşer kişilik gruplar halinde yürümeğe zorlanacak mıdır? Bu emre uymayanlar tevkif edilecek midir?
4 — Toplu halde yürümekte ısrar edilirse emniyet kuvvetleri kanuna uyup önce halka dağılmalarını ihtar edecek, dağıtmazlarsa havaya üç el ateş edip sonra hedef gözetmeksizin kalabalığa ateş açacak mıdır?
Zafer Gazetesi, «Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan gelecek çok kalabalık bir vatandaş kitlesinin» Başbakanı karşılıyacağını bildirmekte, fakat bu «kalabalığın» rıhtımda, yollar boyunca ve Cumhuriyet Meydanında toplanmasına engel olunacağına, çünkü toplanırlarsa, daha birkaç ay önce bizzat Başbakanın isteğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkarılmış bir kanunu ihlâl etmiş sayılacaklarına dair hiç bir ihtarda bulunmamaktadır.
Gerçi böyle karşılama törenleri ve toplantılar için izin alınabileceği kanunda yazılıdır. Belki Başbakanın karşılanması ve konuşması için de vilâyetten izin alınmıştır. Fakat Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerile ilgili Kanun yürürlüğe girdiğindenberi Türkiye'nin hiç bir ilinde hiç bir valinin hiç bir muhalefet lideri için böyle bir izin vermediğini bütün vatandaşlar bilmektedir.
Demokrat Partinin iktidara gelmesini sağlayan serbest seçimler Günaltay Kabinesi başta bulunduğu sırada yapılmıştı. O Kabinenin başkanı olan kimse şimdi Ege bölgesinde dolaşırken, değil karşılama törenleri, gösteri yürüyüşleri, meydan konuşmaları için izin verilmek, uğradığı yerlerde rahatça gezinebilmesine, 2 - 3 kişiden fazla tanıdığıyla yurdunun sokaklarında yanyana yürümesine, vatandaşlarla temas edebilmesine bile fırsat verilmediğini, kendi partisinin pencere ve kapıları sımsıkı kapalı kongre salonlarında bile konuşmasına karşı türlü güçlükler çıkarıldığını vatandaşlar gazetelerde okumaktadır.
İktidar partisi liderine tanınan siyasî faaliyet hakkının, ana muhalefet partisi ileri gelenlerinden birine tanınmayışı nedendir? Şemsettin Günaltay, Adnan Menderes'in rahatça faydalanabildiği vatandaşlık haklarından yoksun bırakılmak için nasıl bir suç işlemiştir? Şemsettin Günaltay'ın sorumlu bir devlet adamı olarak hatırda kalan son hareketi, Türkiye'de serbest seçimler yapılmasını mümkün kılmak ve bu seçimler sonunda Başbakanlık mevkiini Adnan Menderes'e bırakmak olmuştur.
Bu mudur Şemsettin Günaltay'ın suçu? Adnan Menderes'in başında bulunduğu Demokrat Parti, Şemsettin Günaltay'dan şimdi, bu hareketinin mi öcünü almaktadır?
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerile ilgili Kanun savunulurken, bu kanunla, politikacıların vatandaşları işlerinden güçlerinden alıkoymalarına engel olunacağı ileri sürülmüştü. Oysa, iktidar sözcüsü gazete, İzmir Rıhtımında Adnan Menderes'i karşılıyacak «çok kalabalık vatandaş kitlesi» nin Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan otobüslerle gelmekte olduğunu ve şimdiden «otellerde izdiham» başgösterdiğini yazıyor. «Uzak yerlerden» otobüslerle getirtilen bu vatandaşların hepsi işsiz güçsüz insanlar mıdır? Bir - iki saatlik bir konuşmayı dinlemek için ta başka illerden kaldırılıp İzmir'e kadar getirilmekle hiç biri işinden gücünden alıkonulmuş olmayacak mıdır?
Başbakan Adnan Menderes, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleriyle ilgili Kanun Meclise getirilmeden önce de bir akşam vapurdan İzmir Rıhtımına çıkmayı, Cumhuriyet Meydanına gidip orada bir konuşma yapmayı denemişti. O zaman karşılaştığı ilginin ve sevgi gösterisinin derecesinden pek hoşnut kalmadığı, hattâ o yüzden konuşma hevesinin bile kırıldığı söylenmişti.
Bundan böyle vatandaşın ilgisi ve sevgi gösterisi, kendi gönül rızasını beklemeğe ihtiyaç bırakmayan daha emin usullerle mi sağlanacaktır? Bundan birkaç ay önce İzmir halkı Cumhuriyet Meydanını doldurmağa yetmedi diye mi şimdi «Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan» İzmir'e otobüs otobüs «vatandaş kitlesi» taşınmaktadır?
Bülent ECEVİT
İzmir yolunda
«İzmir 16 (Hususi) — İzmir'in imarı ile alâkalı hazırlıklar Perşembe günü Başvekilimiz Adnan Menderes'in şehrimize gelmesiyle fiilî safhasına intikal etmiş olacaktır. Şehrimizde hararetle beklenen Başvekilimiz Adnan Menderes yarın saat 11 de İstanbul'dan Güneysu Vapuru ile hareket edecek ve Perşembe günü saat 17 de İzmir Rıhtımında büyük bir törenle karşılanacaktır. Merasime yalnız İzmir değil, Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan gelecek çok kalabalık bir vatandaş kitlesinin iştirak edeceği anlaşılmaktadır. Başvekilimizi karşılıyacak olan uzak yerlerdeki vatandaşlar, bugünden itibaren gruplar halinde otobüslerle şehrimize gelmeğe başlamışlardır. Daha şimdiden otellerde izdiham başgöstermiştir.»
Bu haber dünkü Zafer Gazetesinde çıktı. Gazete, özel istihbaratına dayanarak. Başbakanın İzmir'de ne kadar kalabalık bir vatandaş kütlesi tarafından ne kadar hararetle karşılanacağım, nelerden bahsedip ne işler yapacağını bildirmekle beraber, bu haberin vatandaş zihninde uyandırması mukadder bazı soruları cevapsız bırakmaktadır: Meselâ,
1 — Güneysu Vapuru rıhtıma yanaştığında, Başbakanın vapur tamamile boşalmadan önce inmesine engel olunacak mıdır?
2— Kendisini «hararetle» bekleyen vatandaşların ellerini sıkmağa başlar başlamaz Emniyet Müdürü gelip Toplantılar ve Gösteri Yürüyüşleri hakkındaki Kanunu ihlâl ettiğini bildirerek Başbakanı mahkemeye verecek midir?
3 — Başbakanla refakatindekiler ve kendisini «hararetle» bekleyenler rıhtımdan Cumhuriyet Meydanına kadar, en çoğu üçer-beşer kişilik gruplar halinde yürümeğe zorlanacak mıdır? Bu emre uymayanlar tevkif edilecek midir?
4 — Toplu halde yürümekte ısrar edilirse emniyet kuvvetleri kanuna uyup önce halka dağılmalarını ihtar edecek, dağıtmazlarsa havaya üç el ateş edip sonra hedef gözetmeksizin kalabalığa ateş açacak mıdır?
Zafer Gazetesi, «Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan gelecek çok kalabalık bir vatandaş kitlesinin» Başbakanı karşılıyacağını bildirmekte, fakat bu «kalabalığın» rıhtımda, yollar boyunca ve Cumhuriyet Meydanında toplanmasına engel olunacağına, çünkü toplanırlarsa, daha birkaç ay önce bizzat Başbakanın isteğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkarılmış bir kanunu ihlâl etmiş sayılacaklarına dair hiç bir ihtarda bulunmamaktadır.
Gerçi böyle karşılama törenleri ve toplantılar için izin alınabileceği kanunda yazılıdır. Belki Başbakanın karşılanması ve konuşması için de vilâyetten izin alınmıştır. Fakat Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerile ilgili Kanun yürürlüğe girdiğindenberi Türkiye'nin hiç bir ilinde hiç bir valinin hiç bir muhalefet lideri için böyle bir izin vermediğini bütün vatandaşlar bilmektedir.
Demokrat Partinin iktidara gelmesini sağlayan serbest seçimler Günaltay Kabinesi başta bulunduğu sırada yapılmıştı. O Kabinenin başkanı olan kimse şimdi Ege bölgesinde dolaşırken, değil karşılama törenleri, gösteri yürüyüşleri, meydan konuşmaları için izin verilmek, uğradığı yerlerde rahatça gezinebilmesine, 2 - 3 kişiden fazla tanıdığıyla yurdunun sokaklarında yanyana yürümesine, vatandaşlarla temas edebilmesine bile fırsat verilmediğini, kendi partisinin pencere ve kapıları sımsıkı kapalı kongre salonlarında bile konuşmasına karşı türlü güçlükler çıkarıldığını vatandaşlar gazetelerde okumaktadır.
İktidar partisi liderine tanınan siyasî faaliyet hakkının, ana muhalefet partisi ileri gelenlerinden birine tanınmayışı nedendir? Şemsettin Günaltay, Adnan Menderes'in rahatça faydalanabildiği vatandaşlık haklarından yoksun bırakılmak için nasıl bir suç işlemiştir? Şemsettin Günaltay'ın sorumlu bir devlet adamı olarak hatırda kalan son hareketi, Türkiye'de serbest seçimler yapılmasını mümkün kılmak ve bu seçimler sonunda Başbakanlık mevkiini Adnan Menderes'e bırakmak olmuştur.
Bu mudur Şemsettin Günaltay'ın suçu? Adnan Menderes'in başında bulunduğu Demokrat Parti, Şemsettin Günaltay'dan şimdi, bu hareketinin mi öcünü almaktadır?
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerile ilgili Kanun savunulurken, bu kanunla, politikacıların vatandaşları işlerinden güçlerinden alıkoymalarına engel olunacağı ileri sürülmüştü. Oysa, iktidar sözcüsü gazete, İzmir Rıhtımında Adnan Menderes'i karşılıyacak «çok kalabalık vatandaş kitlesi» nin Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan otobüslerle gelmekte olduğunu ve şimdiden «otellerde izdiham» başgösterdiğini yazıyor. «Uzak yerlerden» otobüslerle getirtilen bu vatandaşların hepsi işsiz güçsüz insanlar mıdır? Bir - iki saatlik bir konuşmayı dinlemek için ta başka illerden kaldırılıp İzmir'e kadar getirilmekle hiç biri işinden gücünden alıkonulmuş olmayacak mıdır?
Başbakan Adnan Menderes, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleriyle ilgili Kanun Meclise getirilmeden önce de bir akşam vapurdan İzmir Rıhtımına çıkmayı, Cumhuriyet Meydanına gidip orada bir konuşma yapmayı denemişti. O zaman karşılaştığı ilginin ve sevgi gösterisinin derecesinden pek hoşnut kalmadığı, hattâ o yüzden konuşma hevesinin bile kırıldığı söylenmişti.
Bundan böyle vatandaşın ilgisi ve sevgi gösterisi, kendi gönül rızasını beklemeğe ihtiyaç bırakmayan daha emin usullerle mi sağlanacaktır? Bundan birkaç ay önce İzmir halkı Cumhuriyet Meydanını doldurmağa yetmedi diye mi şimdi «Ege'deki bütün vilâyet ve kazalardan» İzmir'e otobüs otobüs «vatandaş kitlesi» taşınmaktadır?
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“İzmir Yolunda,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/690 ulaşıldı.