Çekimserlerin Durumu
Başlık:
Çekimserlerin Durumu
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-08-14
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/32
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Çekimserlerin durumu
Demokrat Parti Meclis Grupu üyelerinden aşağı yukarı yarısının, demokratik gelişmemizi durduran ve gerileten kanunlar görüşüldüğü sırada Meclis'te bulunmamaları veya oy kullanmamaları dikkati çekmiştir. Demokrasi denememizin sonunu merak ve kaygı ile bekliyen fakat iyimserliği bütün bütün bırakmağa henüz razı olamıyan bazı yabancı gazeteler de, bunu bir umut ışığı olarak göstermektedirler.
Şüphesiz kimsenin elinde, D.P. Meclis Grupunun yarıya yakınının sırf bu kanunları tasvip etmedikleri için oylamada bulunmadıklarına dair delil yoktur. O günlerde Meclis'te bulunmayan milletvekillerinden bazısının özel mazeretleri yüzünden gelememiş olmaları da mümkündür.
Fakat umut insanı hayata bağlayan kuvvetlerden biridir. Onun için, kendimizi aldatmak pahasına da olsa, oylamaya katılmayan Demokrat Partili milletvekillerinden büyük bir kısmının çıkarılan son kanunları tasvip etmediklerini, tasvip eder görünmeğe razı olamadıklarını ummaktan kendimizi alamamakta mazur görülmeliyiz.
Ancak bu umut, gerçeğe uygun olsa bile, oylamaya katılmayan Demokrat Partili milletvekillerinin davranışını beğenip alkışlamak için bir sebep teşkil etmez.
Milletvekili siyaset adamıdır. Bir siyaset adamı ise, en can alıcı memleket meseleleri görüşülürken çekimser kalamaz.
Basınla ve toplantılarla ilgili son kanunlar görüşüldüğü sırada Meclise gelmeyen milletvekilleri, el'an Demokrat Parti saflarında bulunduklarına, bu parti içinde en küçük bir kıpırdanış bile göstermediklerine, böylece de o partinin demokratik gelişmemizi durdurup gerileten kanunları yürürlükte tutmasına imkân verdiklerine göre, oy kulanmamış da olsalar, bu kanunları destekliyor sayılırlar.
İleride bir gün, «Ben o kanunlar görüşülürken oy kullanmamıştım, Mecliste bile yoktum demeleri, kendilerini bu kanunların sorumluluğuna ortaklıktan kurtaramıyacaktır. Açıkça kanunlar lehinde oy kullanmış milletvekillerini daha çok takdir etmek bile mümkündür. Çünkü hiç değilse onlar, yapılmasına imkân verdikleri iyi veya kötü bir işin sorumluluğuna yüklenmekten kaçınmamışlardır.
Fakat her şeye rağmen, bu kanunları memleket ve rejim hesabına lüzumsuz ve zararlı bulanlar, oy kullanmaktan kaçınan milletvekillerinin vicdanlarında bir çekişme olduğunu düşünerek avunmağa çalışabilirler.
Mesele, bu çekişmenin biran önce sona ermesindedir. Karar veremiyen, en hayatî memleket dâvalarında iyiyle kötüyü ayırt etmeyi lüzumsuz bir külfet sayan kimseler, ancak, karakterlerinin siyasete asla uygun olmadığını göstermiş olurlar. Çekimserliği siyasete rahat bir metot olarak benimser görünen bu milletvekilleri, üyesi bulundukları parti devamlı olarak iktidarda kalsa bile, pek kısa zamanda siyasete veda etmek zorunda bırakılacaklarından şüphe etmemelidirler. İlk fırsatta yerlerine, Demokrat Parti icraatının sorumluluğunu paylaşmaktan kaçınmayacak, daha sadık, daha kararlı partizanların getirildiğini görürlerse hiç şaşmamalıdırlar. |
Henüz iş işten geçmiş değildir. Demokrat Parti Meclis grupunun aşağı yukarı yarısını teşkil eden çekimser milletvekilleri, biran önce gerçek görüşlerini açığa vurmalı, durumlarını belli etmelidirler.
Yoksa, iyiliğiyle kötülüğü arasında karar veremez göründükleri kanunların tarafdarları da aleyhdarları da, bu çekimser milletvekillerinden umut keseceklerdir.
Bülent ECEVİT
Çekimserlerin durumu
Demokrat Parti Meclis Grupu üyelerinden aşağı yukarı yarısının, demokratik gelişmemizi durduran ve gerileten kanunlar görüşüldüğü sırada Meclis'te bulunmamaları veya oy kullanmamaları dikkati çekmiştir. Demokrasi denememizin sonunu merak ve kaygı ile bekliyen fakat iyimserliği bütün bütün bırakmağa henüz razı olamıyan bazı yabancı gazeteler de, bunu bir umut ışığı olarak göstermektedirler.
Şüphesiz kimsenin elinde, D.P. Meclis Grupunun yarıya yakınının sırf bu kanunları tasvip etmedikleri için oylamada bulunmadıklarına dair delil yoktur. O günlerde Meclis'te bulunmayan milletvekillerinden bazısının özel mazeretleri yüzünden gelememiş olmaları da mümkündür.
Fakat umut insanı hayata bağlayan kuvvetlerden biridir. Onun için, kendimizi aldatmak pahasına da olsa, oylamaya katılmayan Demokrat Partili milletvekillerinden büyük bir kısmının çıkarılan son kanunları tasvip etmediklerini, tasvip eder görünmeğe razı olamadıklarını ummaktan kendimizi alamamakta mazur görülmeliyiz.
Ancak bu umut, gerçeğe uygun olsa bile, oylamaya katılmayan Demokrat Partili milletvekillerinin davranışını beğenip alkışlamak için bir sebep teşkil etmez.
Milletvekili siyaset adamıdır. Bir siyaset adamı ise, en can alıcı memleket meseleleri görüşülürken çekimser kalamaz.
Basınla ve toplantılarla ilgili son kanunlar görüşüldüğü sırada Meclise gelmeyen milletvekilleri, el'an Demokrat Parti saflarında bulunduklarına, bu parti içinde en küçük bir kıpırdanış bile göstermediklerine, böylece de o partinin demokratik gelişmemizi durdurup gerileten kanunları yürürlükte tutmasına imkân verdiklerine göre, oy kulanmamış da olsalar, bu kanunları destekliyor sayılırlar.
İleride bir gün, «Ben o kanunlar görüşülürken oy kullanmamıştım, Mecliste bile yoktum demeleri, kendilerini bu kanunların sorumluluğuna ortaklıktan kurtaramıyacaktır. Açıkça kanunlar lehinde oy kullanmış milletvekillerini daha çok takdir etmek bile mümkündür. Çünkü hiç değilse onlar, yapılmasına imkân verdikleri iyi veya kötü bir işin sorumluluğuna yüklenmekten kaçınmamışlardır.
Fakat her şeye rağmen, bu kanunları memleket ve rejim hesabına lüzumsuz ve zararlı bulanlar, oy kullanmaktan kaçınan milletvekillerinin vicdanlarında bir çekişme olduğunu düşünerek avunmağa çalışabilirler.
Mesele, bu çekişmenin biran önce sona ermesindedir. Karar veremiyen, en hayatî memleket dâvalarında iyiyle kötüyü ayırt etmeyi lüzumsuz bir külfet sayan kimseler, ancak, karakterlerinin siyasete asla uygun olmadığını göstermiş olurlar. Çekimserliği siyasete rahat bir metot olarak benimser görünen bu milletvekilleri, üyesi bulundukları parti devamlı olarak iktidarda kalsa bile, pek kısa zamanda siyasete veda etmek zorunda bırakılacaklarından şüphe etmemelidirler. İlk fırsatta yerlerine, Demokrat Parti icraatının sorumluluğunu paylaşmaktan kaçınmayacak, daha sadık, daha kararlı partizanların getirildiğini görürlerse hiç şaşmamalıdırlar. |
Henüz iş işten geçmiş değildir. Demokrat Parti Meclis grupunun aşağı yukarı yarısını teşkil eden çekimser milletvekilleri, biran önce gerçek görüşlerini açığa vurmalı, durumlarını belli etmelidirler.
Yoksa, iyiliğiyle kötülüğü arasında karar veremez göründükleri kanunların tarafdarları da aleyhdarları da, bu çekimser milletvekillerinden umut keseceklerdir.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Çekimserlerin Durumu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/668 ulaşıldı.