Ordu: Batı ile Aramızdaki En Geniş ve Kısa Köprü (No. 26)
Başlık:
Ordu: Batı ile Aramızdaki En Geniş ve Kısa Köprü (No. 26)
Kaynak:
Ulus, "Kanada", ss. 4, 6
Tarih:
1955-10-24
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/29
Metin:
KANADA
Yazan: Bülent ECEVİT
Ordu: Batı ile aramızdaki en geniş ve kısa köprü
Yurt dışında eğitim gören subaylarımızın memleket bakımından değeri - Onları orduya bağlamak meselesi
Tefrika No. 26
Ordu, Türkiye'nin batılaşmasında ve modernleşmesinde en çok hizmeti geçmiş kurumdur. Batının yalnız teşkilâtçılığı, çalışma tarzı ve tekniği değil, sanatı bile, Türkiye'ye ordu yolu ile gelmiştir.
Batı devletlerile aynı siyasi topluluklara girdikten, ve, vizeye varıncaya kadar, aramızdaki duvarlardan birçoğunu kaldırdıklan sonra, bu durumun değişmesi beklenirdi. Fakat bugün bile Batı ile aramızdaki en geniş ve kısa köprünün ordu olduğunu söylemekte mübalağa yoktur. sanıyorum.
Bugün Türkiye'de, yabancı dil bilgisine ençok önem verilen, batılı teknik uzmanlarla en sıkı işbirliği yapan, ve batıdaki gelişmeleri en yakından takib ederek en kısa zamanda benimseyen kurum, halâ ordudur.
Ordunun Batı ile Türkiye arasında kurduğu köprü yalnız ordumuzu modernleştirmekle de kalmıyor. Batılı müttefiklerimizle askerlik alanındaki işbirliğimizin bir yönünü, subay ve astsubaylarımızın meslek bilgilerini ilerletmek üzere Batı memleketlerine gönderilmeleri, buralarda aylar, bazan da yıllar geçirmeleri teşkil etmektedir.
Böylelikle ordu mensuplarımız, kendimize bircok alanlarda örnek tutmak istediğimiz batı memleketlerinin hayat tarzını, toplum düzenini yakından görmeğe de fırsat bulmuş oluyorlar.
Dışarda staj gören, bu stajları için geniş ölçüde para harcanan subaylarımızdan bazısının, belki de bir çoğunun, yurda döndükten sonra ilk fırsatta askerlikten ayrılıp sivil hayata atılmaları, gitgide büyüyen bir şikâyet konusudur. Ordu bakımından bu şikâyetler yerinde olsa bile, memleket ölçüsünde düşünülürse, şikâyete pek yer olmadığını, memleket kazancının ordu kayıbını karşılayacak kadar yüksek olduğunu itiraf etmek gerekir sanıyorum.
Çünkü bu subaylar sivil hayata atıldıklarında, onların ileri batı memleketleri halkının yaşama ve çalışma tarzı, teşkilâtçılığı ve toplumsal davranışı üzerindeki görgülerinden gene memleket faydalanmaktadır.
Yüksek öğrenim için Batıya giden gençlerden birçoğu, dar çevreli, hattâ bazısı kozmopolit üniversite kasabalarına kapanıp kalmak zorunda oldukları için, çokluk, o memleketler halkının nasıl yaşayıp çalıştığı ve toplumsal davranışı hakkında yeteri kadar görgü kazanamadan yurda dönerler. Genel olarak beraberlerinde ancak nazari bilgi getirirler.
Staja giden subaylarımızdan bir çoğu ise, gittikleri yerlerde, Batı memleketleri halkını daha yakından tanımak, o memleketlerin toplum yapısını daha iyi öğrenmek, çalışma tarzları hakkında daha çok görgü edinmek fırsatını bulmaktadırlar.
Onun için, yurda döndükleri zaman, orduda kalırlarsa orduya, ordudan ayrılırlarsa toplumumuzun başka iş alanlarına, ihtiyacımız olan bilgiyi, bu bilgiden istifade edilebilmesi için gerekli görgü ile birlikte getirmektedirler. Yurt dışına gidip geldikten sonra, ordu dışındaki iş alanlarından pek çekici teklifler almaları da bundandır.
Fakat, yurt dışına gidip geldikten sonra ordudan ayrılan subaylarımızın sayısı eğer Türk ordusunun selâmeti bakımından kaygı verecek kadar artmakta ise, hiç şüphesiz, bunun çarelerini düşünmek gerektir.
Bu çareler nelerdir?.. Ordudan ayrılmayı zorlaştırıcı tedbirler, herhâlde meseleyi kökünden hâlledecek bir çare sayılamaz!
Batı memleketlerinde bilgi ve görgülerini arttırmış genç subaylarımızı orduya bağlamanın çarelerini biz, gene o Batı memleketlerinde aramalıyız!
Bundan önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi, Kanada'da, devamlı olarak 100 kadar havacımız eğitim görmektedir. Onların Kanada'daki durumu, çalışmaları ve dertleri üzerine eğilmek, belki de bize bu yolda ışık tutabilir.
Subaylarımızın yurt dışındaki stajlarından yeteri kadar istifade sağlanabiliyor mu?.. Türk ordusu ile Batılı müttefiklerimizin orduları arasındaki işbirliğini zorlaştırıcı âmiller var mıdır, varsa bunlar nelerdir?.. Kanada'daki genç havacılarımızın durumu bu hususlarda da bize bazı fikirler verebilir.
Onun için, ilerki yazılarımızda, Kanada'daki genç havacılarımızdan bahsetmekte fayda görüyoruz.
Yazan: Bülent ECEVİT
Ordu: Batı ile aramızdaki en geniş ve kısa köprü
Yurt dışında eğitim gören subaylarımızın memleket bakımından değeri - Onları orduya bağlamak meselesi
Tefrika No. 26
Ordu, Türkiye'nin batılaşmasında ve modernleşmesinde en çok hizmeti geçmiş kurumdur. Batının yalnız teşkilâtçılığı, çalışma tarzı ve tekniği değil, sanatı bile, Türkiye'ye ordu yolu ile gelmiştir.
Batı devletlerile aynı siyasi topluluklara girdikten, ve, vizeye varıncaya kadar, aramızdaki duvarlardan birçoğunu kaldırdıklan sonra, bu durumun değişmesi beklenirdi. Fakat bugün bile Batı ile aramızdaki en geniş ve kısa köprünün ordu olduğunu söylemekte mübalağa yoktur. sanıyorum.
Bugün Türkiye'de, yabancı dil bilgisine ençok önem verilen, batılı teknik uzmanlarla en sıkı işbirliği yapan, ve batıdaki gelişmeleri en yakından takib ederek en kısa zamanda benimseyen kurum, halâ ordudur.
Ordunun Batı ile Türkiye arasında kurduğu köprü yalnız ordumuzu modernleştirmekle de kalmıyor. Batılı müttefiklerimizle askerlik alanındaki işbirliğimizin bir yönünü, subay ve astsubaylarımızın meslek bilgilerini ilerletmek üzere Batı memleketlerine gönderilmeleri, buralarda aylar, bazan da yıllar geçirmeleri teşkil etmektedir.
Böylelikle ordu mensuplarımız, kendimize bircok alanlarda örnek tutmak istediğimiz batı memleketlerinin hayat tarzını, toplum düzenini yakından görmeğe de fırsat bulmuş oluyorlar.
Dışarda staj gören, bu stajları için geniş ölçüde para harcanan subaylarımızdan bazısının, belki de bir çoğunun, yurda döndükten sonra ilk fırsatta askerlikten ayrılıp sivil hayata atılmaları, gitgide büyüyen bir şikâyet konusudur. Ordu bakımından bu şikâyetler yerinde olsa bile, memleket ölçüsünde düşünülürse, şikâyete pek yer olmadığını, memleket kazancının ordu kayıbını karşılayacak kadar yüksek olduğunu itiraf etmek gerekir sanıyorum.
Çünkü bu subaylar sivil hayata atıldıklarında, onların ileri batı memleketleri halkının yaşama ve çalışma tarzı, teşkilâtçılığı ve toplumsal davranışı üzerindeki görgülerinden gene memleket faydalanmaktadır.
Yüksek öğrenim için Batıya giden gençlerden birçoğu, dar çevreli, hattâ bazısı kozmopolit üniversite kasabalarına kapanıp kalmak zorunda oldukları için, çokluk, o memleketler halkının nasıl yaşayıp çalıştığı ve toplumsal davranışı hakkında yeteri kadar görgü kazanamadan yurda dönerler. Genel olarak beraberlerinde ancak nazari bilgi getirirler.
Staja giden subaylarımızdan bir çoğu ise, gittikleri yerlerde, Batı memleketleri halkını daha yakından tanımak, o memleketlerin toplum yapısını daha iyi öğrenmek, çalışma tarzları hakkında daha çok görgü edinmek fırsatını bulmaktadırlar.
Onun için, yurda döndükleri zaman, orduda kalırlarsa orduya, ordudan ayrılırlarsa toplumumuzun başka iş alanlarına, ihtiyacımız olan bilgiyi, bu bilgiden istifade edilebilmesi için gerekli görgü ile birlikte getirmektedirler. Yurt dışına gidip geldikten sonra, ordu dışındaki iş alanlarından pek çekici teklifler almaları da bundandır.
Fakat, yurt dışına gidip geldikten sonra ordudan ayrılan subaylarımızın sayısı eğer Türk ordusunun selâmeti bakımından kaygı verecek kadar artmakta ise, hiç şüphesiz, bunun çarelerini düşünmek gerektir.
Bu çareler nelerdir?.. Ordudan ayrılmayı zorlaştırıcı tedbirler, herhâlde meseleyi kökünden hâlledecek bir çare sayılamaz!
Batı memleketlerinde bilgi ve görgülerini arttırmış genç subaylarımızı orduya bağlamanın çarelerini biz, gene o Batı memleketlerinde aramalıyız!
Bundan önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi, Kanada'da, devamlı olarak 100 kadar havacımız eğitim görmektedir. Onların Kanada'daki durumu, çalışmaları ve dertleri üzerine eğilmek, belki de bize bu yolda ışık tutabilir.
Subaylarımızın yurt dışındaki stajlarından yeteri kadar istifade sağlanabiliyor mu?.. Türk ordusu ile Batılı müttefiklerimizin orduları arasındaki işbirliğini zorlaştırıcı âmiller var mıdır, varsa bunlar nelerdir?.. Kanada'daki genç havacılarımızın durumu bu hususlarda da bize bazı fikirler verebilir.
Onun için, ilerki yazılarımızda, Kanada'daki genç havacılarımızdan bahsetmekte fayda görüyoruz.
Koleksiyon
Alıntı
“Ordu: Batı ile Aramızdaki En Geniş ve Kısa Köprü (No. 26),” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 14 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/510 ulaşıldı.