Politikacı ve Kültür

Başlık: 
Politikacı ve Kültür 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11719, s. 1 
Tarih: 
1955-08-08 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/29 
Metin: 
GÜNÜN Işığında

POLİTİKACI VE KÜLTÜR

BİR yandan demokrasi görgüsü ve rejim taminatı eksik bir yandan da okur - yazar sayısı ve kültür seviyesi düşük memleketlerde demokrasi için en büyük tehlikelerden biri, kültürsüz yahut zayıf kültürlü politikacıların yüksek mevkilere kolayca geçebilmeleridir.

İyi bir politikacı ve devlet adamı olabilmek için sağlam bir kültür temeline belki de kesin bir ihtiyaç yoktur. Olağanüstü zekâlı fakat cahil bir insan belki de birçok kültürlü insandan daha iyi devlet idare edebilir.

Zaten kültür devlet adamlığında kesin bir ölçü olsa idi, bütün bilginlerin iyi birer devlet adamı olabilmeleri gerekirdi.

Bizim işaret ettiğimiz tehlike, memleket işlerinin yürütülmesi bakımından değil, ancak demokratik rejimin güvenliği bakımından varittir.

Kültürsüz bir insan politikaya atılırsa, politika onun için hayatta tek gaye, hattâ hayatın tek mânası haline gelebilir. Böyle olunca da politikada uğrıyacağı her başarısızlık onu can evinden yaralar, ona marazî bir küçüklük duygusu verir.

Eğer nüfuzlu bir mevkide değilken böyle bir basarısızlığa uğrarsa bunda memleket ve rejim hesabına kaygı duyulacak bir yön yoktur. Geçireceği mânevi sarsıntıdan ancak kendisi zarar görür.

Ancak böyle bir politikacının nüfuzlu bir mevkie geldikten sonra uğrıyacağı başarısızlıklardır ki memleket ve rejim için ciddî bir tehlike teşkil edebilir.

Bir demokratik idarede bir idareci için başarısızlığın en tabiî sonucu, mevkiinden ayrılmaktır.

Ne var ki kendi isteğiyle mevkiinden ayrılmakla başarısızlığını alenen teslim etmiş de olacaktır.

Politikadan başka mânevi hayatı, hayatının politikadan başka mânası bulunmıyan bir insan içinse, bu mânevi bir intihardır. Öyle bir insanın bu intihara içi elvermez.

Oysa hazmedilmiş bir kültürü olan, ve hazmedilmiş bir kültürün verdiği geniş bir dünya görüşü bulunan bir kimse için politika, çoğunluk, bir gaye değil, ancak bazı ülküleri gerçekleştirme yolunda başvurulmuş bir vasıta, ya da sırf topluma karşı bir vazifedir.

Politikada uğrıyacağı bir başarısızlığın sarsıntısı ne kadar ağır olursa olsun yıkıcı olamaz, çünkü onun için hayat politikadan ibaret değildir; politikadan daha başka, hattâ daha çekici yönleri de bulunan zengin bir oluştur.

Politik faaliyetinin kendini ulaştırdığı yüksek mevkiden, bir başarısızlık ya da sadece bir talihsizlik sebebiyle düşecek olursa, bir boşluğa değil, birçok başka mânevi hazların kucağına düşecektir. Düştüğü yerde onu avutacak, ona, başka yönlerde yeniden yükselme yollarını açacak sayısız imkânlar vardır.

Sırf okuma, zihin geliştirici şeyler okuma imkân ve kaabiliyeti bile, insana, politikada erişilebilecek olanlardan çok daha yüksek ve doyurucu zirvelerin yolunu açar.

Demokrasiyle idare edilen fakat demokratik hayata yeni girdiği için henüz bu rejimi sağlam temellere oturtamamış memleketlerde, yüksek mevkilerin sadece, bu mevkilere gerektiğinden fazla değer vermiyecek kadar olgun ve kültürlü insanlara emanet edilmesi, işte bunun için önemlidir.

Mânevi hayatı politikayla dolabileeek kadar dar olan insanlar yüksek mevkilere geçerlerse, onlara, başarısızlıklarını itiraf ettirip de mevkilerini bıraktırmak çok zor olur. Çünkü kendi kendilerini böyle mânevi bir ölüme mahkûm etmemek için her şeyi göze alabilir, rejimi yıkmak bahasına da olsa mevkilerine sımsıkı tutunabilir.

Bülend ECEVİD

*

Düzeltme: Dün bu sütunda [...] değiştiren bazı yanlışlarla çıkmıştır. Bunları [...] gösteriyoruz:

Sütun 4, paragraf 3, satır 3 [...] «özenmiyeceği»; sütun 4, paragraf 4, satır 3 teki «itiraz» kelimesi «itiraf»; yazının, silik çıktığı [...] kelimesi de «kalmıyacaktır» olacaktı. 

Dosyalar

1955.08.08.jpg
1955.08.08_B.jpg
1955.08.08_B.txt

Koleksiyon

Etiketler

Alıntı

“Politikacı ve Kültür,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/438 ulaşıldı.