Kaldırımsız Şehir

Başlık: 
Kaldırımsız Şehir 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11677, s. 1 
Tarih: 
1955-06-24 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/29 
Metin: 
GÜNÜN Işığında

Kaldırımsız şehir

DÜN, Ankara'nın imarı konusunda hazırladığımız yazıların sonuncusu çıkmıştı. Fakat bu seri epeyce uzun sürdüğünden olacak, tertip işindeki arkadaşlarımız el alışkanlığı ile son yazının da altına «devam edecek» diye yazmışlar.

Neyse ki Ankara'nın imarı kolay kolay tüketilemiyecek bir konu... Onun için, dünkü yazımızın sonunda biz bilmeden verilmiş söze uyarak bugün gene, Ankara'nın imarı ile olduğu kadar bakımı ile de ilgili bir yazı konusunda karar kıldık: Şehrimizin kaldırım derdi...

Bu derde, «Yayaların hakları, başlıklı bir yazı ile (1) daha önce de dokunmuştuk. Tabiî, aldırış, eden olmamıştı. İkinci defa yazarsak aldırış eden çıkacağına inandığımızdan değil ama, dertlerin halledilmesi kadar dert dökmek de bir ihtiyaç olduğu için gene yazıyoruz.

Biz, Amerikalılar gibi otomobilli bir millet değiliz. Batı Avrupa milletleri kadar da otomobilli değiliz. Caddelerimizin, trafik yüzünden ikide bir tıkanmasına, trafik kazalarımızın bolluğuna bakmayın: Bunlar motorlu taşıtlarımızın çokluğundan değil, trafiğin kötü idare edilmesindendir. Dünyanın motorlu taşıtları en bol şehri olan Nevyorkta, trafikten caddelerin tıkanmasına hemen hiç rastlanmadığı gibi, yolun bir yanından öbür yanına geçmek de meselâ İstanbul'da olduğundan çok daha kolay ve tehlikesizdir.

Trafik dertlerimizin bolluğuna rağmen bizde otomobil ve başka motorlu taşıt sayısı, Batı dünyasının ölçülerine vurulduğunda pek zavallı kalır. Şehrimizde de halkın büyük çoğunluğu yayadır. Onun için, makul olan, motorlu taşıtlardan önce yayaların düşünülmesi, yoldan önce kaldırım yapılması, ve yolların bakımından çok kaldırımların bakımına önem verilmesidir.

Oysa şimdi Ankara'ya yeni açılan yollarda, değil kaldırımlara önem verilmek, iki insanın yanyana geçebileceği kadar bir kaldırım payı bile bırakılmaz olmuştur.

Vaktiyle yapılmış, yahut yapılırken yarım bırakılmış kaldırımlarsa, inşaat sahipleri tarafından kum, taş, tuğla ve kereste gibi yapı malzemesinin yığılacağı boş sahalar olarak kullanılmaktadır.

Normal şartlar altında bir belediyeden, inşaat sahiplerinin kaldırımları bu şekilde kapatmalarına karşı tedbir alması beklenirdi. Fakat Ankara'da o normal şartlar yoktur. Çünkü Belediyenin kendisi de halkın kaldırım ihtiyaciyle ilgilenmeğe tenezzül etmemektedir. Yeni açılan yollardan bazısında kaldırım payı bile bırakılmadığı gibi eskiden açılmış daracık kaldırımlardan birçoğunu da diz boyu diken ve otlar bürümüş, bu kaldırımlar, artık üzerinde yürünemez hale gelmiştir.

Belediyeden, bu şehrin otomobilsiz insanlarına asgari bir saygı göstermesini, otomobiller ve başka motorlu taşıtlar için yapılan asfalt yolların kıyısında, biz yayalar için de, dar bile olsa, korkusuz ve rahat yürüyebileceğimiz, şöyle tozsuz, çamursuz ve dikensiz, birer geçit bırakıvermesini diliyoruz.

Bülent ECEVİT

--------

(1) «Halkçı» — 9 Nisan 955. 

Dosyalar

1955.06.24.jpg
1955.06.24_B.jpg
1955.06.24_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Kaldırımsız Şehir,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 24 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/396 ulaşıldı.