Lâiklik Boş mu Düşüyor?

Başlık: 
Lâiklik Boş mu Düşüyor? 
Kaynak: 
Halkçı, "Günün Işığında", s. 3 
Tarih: 
1955-04-14 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

Lâiklik boş mu düşüyor?

Bülend ECEVİT

Türkiye’de son 5-6 yıl içinde kanunsuz yoldan evlenenlerin sayısı bir buçuk milyonu, böyle evlenmelerden doğup ta tescil edilmeyen çocukların sayısı da bir milyonu bulmuş. B. M. M. de, evvelce olduğu gibi şimdi de bu evlenmelerle bunlardan olan çocukların cezasız tescili meselesi görüşülüyormuş.

Cumhuriyetin ilk 15-20 yılı Medenî Kanuna intibak devresi sayılarak imam nikâhile yetinen çiftlere böyle bir hoşgörürlük gösterilmesi belki de doğru idi.

Fakat şimdi Cumhuriyet İdaresinin 30 uncu yılını gerilerde bırakmış bulunuyoruz. Son 5-6 yılda kanunsuz yoldan evlenenlerin çoğu bu 30 küsur yıl içinde yetişmiş nesillere mensup olsalar gerektir. Artık bu nesiller için de Medenî Kanuna intibak devresi diye bir şeyden bahsetmek, Cumhuriyet devrinde yetişmiş, ömründe fes görmemiş nesillerin şapkaya intibak edebilmeleri için bir mühlet bırakılmasından bahsetmek kadar gülünç olur.

Son 5-6 yıl içinde imam nikâhile evlenenlerin sayısı, Türkiye’deki yeni düzene ayak uyduramamış olan eski nesle mensup bir kısım vatandaşların, Cumhuriyet nesilleri üzerinde kanun kuvvetinden daha çok tesiri olduğunu gösteriyor.

Bu durumda, yeni yetişen nesillerle Atatürk devrimlerinin teminat altına alınmış olacağı düşüncesi boş bir hayalden ibaret kalmaktadır.

Bazı hukukçulardan sık sık duyarız: Medenî Kanun bizim sosyal bünyemize uymuyor! derler.

Oysa ki Medenî Kanunun sosyal bünyemize uyması zaten hiç bir zaman mevzuubahis olmamıştı. Mevzuubahis olan sosyal bünyemizin Medenî Kanuna uyması idi.

Aksi hâlde devrimlerimizin devrimliği nerede kalır?

Biz ise şimdi sosyal bünyemizi değiştirme yolunda gayretlerimizi arttıracak yerde, bu bünye değişikliğini sağlamak için kabul edilmiş kanunları tesirsiz bir hâle getiriyoruz.

Kanunun ihlâlinde rolü olanlar, sadece imam nikâhile evlenenler değildir. Bu bir buçuk milyon insan, kendilerini evlendirecek imam bulamamış olsalardı, imam nikâhı kıydıramazlardı.

Ellerinde resmî nikâh muamelesi yaptırmış olduklarına dair belge bulunmayan çiftler için nikâh kıyacak imamları cezalandırmanın bir yolu bulunsa, bu da bir kanuna bağlansa, kanunsuz evlenenlerle çocuklarının cezasız tescili için ikide bir yeni bir kanun çıkartmaktan daha iyi bir iş yapılmış olmaz mı?

Yahut hiç değilse Diyanet İşleri Başkanı bir kere de Cumhuriyet rejimine hürmetkâr bir tamim çıkartıp, imamları, resmen evlenmiş olmayan çiftlerin nikâhlarını kıymamaları hususunda ikaz edemez mi?

Eğer aftan, hoşgörürlükten daha ciddî bir çareler düşünülmeyecek olursa, memleketimizde imam nikâhı usulü belli ki sürüp gidecek, ve sonunda Türk Devletinin lâikliği boş düşmüş olacaktır. 

Dosyalar

1955.04.14_B.jpg
1955.04.14.RE_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Lâiklik Boş mu Düşüyor?,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/33 ulaşıldı.