Hâli Tarihin Çerçevesinde Görebilmek
Title:
Hâli Tarihin Çerçevesinde Görebilmek
Source:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Date:
1954-08-02
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi
Text:
GÜNÜN IŞIĞINDA :
Hâli tarihin çerçevesinde görebilmek
Eğer herkes yüzyıl ötede bir görüş noktasına erişip içinde yaşadığı güne oradan bakabilse; herkes yaşamakta olduğu karar günlerini geçmişe ve geleceğe doğru hiç değilse yüzer yıl uzanan bir tarih perspektifinde görüp değerlendirebilse; eğer bütün siyaset adamları tarihte birtakım nirengi noktaları bulup, o noktalardan ve içinde yaşadığı günden geçerek geleceğe doğru giden hattın müntehasına yönelebilse, dünya böyle mi olurdu? Bu kadar kan dökülür, bu kadar ıstırap çekilir, insanlara bedbahtlık, insanlığa felâket getiren bunca hata işlenir miydi?
Bizi yaşadığımız güne bağlıyan, sanki bütün zaman halden ibaretmiş gibi, geçmişin görgülerine ve geleceğin getireceklerine gözlerimizi körleştiren, duygularımız, heyecanımız, ihtirasımızdır.
Duyguların, heyecanın, ihtirasın ne kadar üstüne çıkabilirsek o kadar geniş bir zaman sathını kavrıyabiliriz. Kavradığımız bu zaman sathı ne kadar genişlerse yaşadığımız günün olayları gözümüzde o kadar küçülür, o kadar önemsizleşir ve nihayet bu olaylar, duygularımızın, heyecanımızın, ihtirasımızın onlara kattığı bütün renklerden, bütün ışık ve gölgelerden sıyrılarak öz nitelikleriyle ortaya çıkıp tarihin cercevesinde gerçek yerine yerleşir.
Son C.H.P. Kurultayına hâkim olan heyecan, yaşadığımız günün bize ıstırap veren olaylarını gözlerde alabildiğine büyültmüş ve bu olayların gölgesinde dün de yarın da görünmez olmuştu. Sanki bütün zaman hâlden ibaretmiş gibi, yalnız yaşadığımız günün olaylarına göre karar vermek, yolumuzu bu olayların bizi sürüklemeye çalıştığı yönde çizmek istiyorduk.
Geçmişin ve geleceğin pencerelerini Kurultaya, "Bu kürsüden sizi ikna edinceye ka konuşacağım" diyen İnönü açtı. Bizi en az yüzyıl geriye ve en a z yüzyıl ileriye götürdü; günün gözlerde büyümüş meselelerini, yüzyıl geriden ve ileriden de bize gösterdi.
Bugünkü sıkıntıları, bugünkü acıları, bugünkü çözülmez sandığımız meseleleri, insanlığın ve insanlıkla beraber Türk Milletinin, tarihî evrimi içinde gördük. Karşımızdaki bütün meselelerin ne kadar önemsiz, ne kadar geçici, ve zamanın akışı önüne bu meseleleri çıkarmak istiyen, gözlerini ihtiras bürümüş, gözleri bir adım geriye, bir adım ileriye ulaşamaz olmuş küçük insanların ne kadar zavallı olduklarını gördük.
Onbirinci Kurultayında Cumhuriyet Halk Partisi, tutacağı yolu, bunları gördükten sonra çizdi.
Onbirinci Kurultay, hâlin heyecanına kapılıp sürüklenmekten böyle kurtuldu.
Bülend ECEVİT
Hâli tarihin çerçevesinde görebilmek
Eğer herkes yüzyıl ötede bir görüş noktasına erişip içinde yaşadığı güne oradan bakabilse; herkes yaşamakta olduğu karar günlerini geçmişe ve geleceğe doğru hiç değilse yüzer yıl uzanan bir tarih perspektifinde görüp değerlendirebilse; eğer bütün siyaset adamları tarihte birtakım nirengi noktaları bulup, o noktalardan ve içinde yaşadığı günden geçerek geleceğe doğru giden hattın müntehasına yönelebilse, dünya böyle mi olurdu? Bu kadar kan dökülür, bu kadar ıstırap çekilir, insanlara bedbahtlık, insanlığa felâket getiren bunca hata işlenir miydi?
Bizi yaşadığımız güne bağlıyan, sanki bütün zaman halden ibaretmiş gibi, geçmişin görgülerine ve geleceğin getireceklerine gözlerimizi körleştiren, duygularımız, heyecanımız, ihtirasımızdır.
Duyguların, heyecanın, ihtirasın ne kadar üstüne çıkabilirsek o kadar geniş bir zaman sathını kavrıyabiliriz. Kavradığımız bu zaman sathı ne kadar genişlerse yaşadığımız günün olayları gözümüzde o kadar küçülür, o kadar önemsizleşir ve nihayet bu olaylar, duygularımızın, heyecanımızın, ihtirasımızın onlara kattığı bütün renklerden, bütün ışık ve gölgelerden sıyrılarak öz nitelikleriyle ortaya çıkıp tarihin cercevesinde gerçek yerine yerleşir.
Son C.H.P. Kurultayına hâkim olan heyecan, yaşadığımız günün bize ıstırap veren olaylarını gözlerde alabildiğine büyültmüş ve bu olayların gölgesinde dün de yarın da görünmez olmuştu. Sanki bütün zaman hâlden ibaretmiş gibi, yalnız yaşadığımız günün olaylarına göre karar vermek, yolumuzu bu olayların bizi sürüklemeye çalıştığı yönde çizmek istiyorduk.
Geçmişin ve geleceğin pencerelerini Kurultaya, "Bu kürsüden sizi ikna edinceye ka konuşacağım" diyen İnönü açtı. Bizi en az yüzyıl geriye ve en a z yüzyıl ileriye götürdü; günün gözlerde büyümüş meselelerini, yüzyıl geriden ve ileriden de bize gösterdi.
Bugünkü sıkıntıları, bugünkü acıları, bugünkü çözülmez sandığımız meseleleri, insanlığın ve insanlıkla beraber Türk Milletinin, tarihî evrimi içinde gördük. Karşımızdaki bütün meselelerin ne kadar önemsiz, ne kadar geçici, ve zamanın akışı önüne bu meseleleri çıkarmak istiyen, gözlerini ihtiras bürümüş, gözleri bir adım geriye, bir adım ileriye ulaşamaz olmuş küçük insanların ne kadar zavallı olduklarını gördük.
Onbirinci Kurultayında Cumhuriyet Halk Partisi, tutacağı yolu, bunları gördükten sonra çizdi.
Onbirinci Kurultay, hâlin heyecanına kapılıp sürüklenmekten böyle kurtuldu.
Bülend ECEVİT
Collection
Citation
“Hâli Tarihin Çerçevesinde Görebilmek,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 24, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/286.