Pencereden Görülen Meseleler

Başlık: 
Pencereden Görülen Meseleler 
Kaynak: 
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3 
Tarih: 
1954-07-04 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA :

Pencereden görülen meseleler

Oturduğunuz yahut çalıştığınız binanın penceresinden dışarıya 5 dakika bakınız! Bulunduğunuz şehrin herhangi bir sokağında on adım yürüyünüz! Hâlledilmemiş, hâlledilmek şöyle dursun, el bile değmemiş sayısız toplum meselesi, gözleriniz önünden geçecektir.

Şehirlerimizin en ilerisi, en bayındırı Ankara’da, kaldırımlar, boş arsalar, geceleri birer yatakhanedir. Yamalı yorganlar yerlere serilir. İşlek caddelerin bile kaldırımlarında yürürken, bu yorganlara sarınmış uyuyan insanların üstünden atlamak zorunda kalırsınız.

O insanlar, ya bir dam altına sığınamıyacak kadar yoksul, ya da bir şehrin işlek bir yerinde soyunup uzun paçalı donu, yamalı yorganıyla kaldırıma uzanmaktan rahatsız olmıyacak kadar medenî ihtiyaçlara bigânedir.

Her iki ihtimal karşısında da ilgisiz kalan devlet yahut belediye ise hikmeti vücûdundan habersizdir.

Toprağının her karışı imkânlarla dolu bu memleketin şehirlerinde, adım başında bir insanlar el açmıştır. Bunlardan bir çoğunun kolları bacakları doğdukları günden karılıp bükülmüş, acayip şekillere sokulmuştur. Bu, dünyanın neresinde olursa olsun, vahşetlerin en korkuncudur. Dilencilik müessesesinin bu şekilde gelişip yayılması, ya işsizlikten ya kayıtsızlıktandır. Türkiye’de henüz normal ve yaygın bir işsizliğin sözü edilemiyeceğine göre, geriye yalnız kayıtsızlık, devletin ve belediyelerin kayıtsızlığı kalır.

İlk öğretim mecburiyeti olan memleketimizde yüzbinlerce yalınayaklı çocuk, para kazanmak için bütün gün sokaktadır. Kimi gazete satar, kimi satıcılık, kimi sırt hamallığı yapar, kimi de, yaşının küçüklüğüne rağmen işçidir. Öte yanda, en az bu yalınayaklı çocuklar kadar yetişmiş insan, gününü kahvelerde, gecesini meyhanelerde öldürür.

Ya bu yüzbinlerce çocuk küçük yaşta evlerinin erkeği olmuşlardır, ya da evlerinin asıl erkekleri geçim yükünü onların çiliz sırtlarına yüklemiştir. Her iki hâlde de, sokaklarda görülen bu manzara bir içtimaî derttir ve bu içtimaî derdin sorumlusu devlettir.

Haykırışları ve tozlu mallarıyla sokakları dolduran seyyar satıcılar, hastahanelerde yer bulamıyan hastalar, ihtikâr yapanlar, karaborsacılık yapanlar, kaçak kat yaptıranlar, gecekondular, ve daha, pencereden baktığımız, bir sokakta on adım yürüdüğümüz zaman gözlerimiz önüne serilecek bir sürü canlı mesele ki hepsini bir kalemde geçelim!

Fakat, insanlarının geceleri sokaklarda yatmadığı, sokaklarının doğdukları gün sakat edilmiş dilencilerle dolup taşmadığı, büyükleri dalga geçerken ufacık çocuklarının sırt hamallığı yapmadığı bir Türkiye istemek, imkânsız bir şey mi istemektir?

Bülend ECEVİT 

Dosyalar

1954.07.04.RE_B.jpg
1954.07.04.RE_B.txt

Koleksiyon

Etiketler

Alıntı

“Pencereden Görülen Meseleler,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 3 Mayıs 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/267 ulaşıldı.