DP'nin Derdine Çare
Başlık:
DP'nin Derdine Çare
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-07-01
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
D.P. nin derdine çare
Memurların, yargıçların, üniversite mensuplarının çoğunluğu gerçekten Cumhuriyet Halk Partisini mi tutar, bilemeyiz! Bugünkü iktidar, çeşitli işaretlere bakarak böyle olduğuna hükmediyor.
Yahut belki de, elinde hiç bir delil olmamasına rağmen, memur, yargıç, üniversite mensubu gibi aydınların Demokrat Partiyi destekliyebileceklerini kendi aklı da almadığından, bunlar herhalde C. H. P.' yi destekliyorlardır, diye düşünüyor.
İyiniyetli bir parti, memleket aydınlarının kendisini desteklemediğine kanaat getirince, onları da kazanmanın yollarını arasa gerektir!
Demokrat Parti öyle yapmıyor. Memleketteki aydın zümresini politika dışı etmek daha kolayına geliyor.
C. H. P.’nin kuvvetten düştüğü, hattâ yakın bir gelecekte iktidara gelebilmek ümidini bile pek beslemediği bir sırada, eğer bir memur, bir yargıç, bir üniversite mensubu, içinden hâlâ C. H. P.’ye bağlılık duyuyor, oyunu hâlâ C. H. P.’ye veriyorsa, bunda herhalde bir menfaat duygusunun rolü yoktur. Tersine, menfaati iktidar partisine bağlanmayı gerektirdiği ve C. H. P.’ye uzaktan bir sempati beslemenin bile meslek hayatını tehlikeye soktuğu bir sırada hâlâ C. H. P.’yi destekliyen bir aydın, okur-yazar olmanın, bilgili olmanın verdiği bir uzak ve derin görüşlülükle, D. P. İktidarını memleket için tehlikeli buluyor, tek kurtuluş ümidini C. H. P.'nin bir gün gene iktidara gelmesinde görüyor demektir.
Memleket aydınlarının kendisini tutmadığını, onlara karşı siyasî tedbirler almakla itiraf etmek durumuna düşen bir parti, bu hareketile neyi isbat etmiş, hangi derde ne çare bulmuş olmaktadır?
Kendilerini tamamen politika dışı eden yeni kanunlar çıktıktan sonra bu aydınlar artık düşünemiyecekler midir, kafalarının bir köşesinde bir siyasî kanaat besliyemiyecekler midir, seçimlerde oy kullanamıyacaklar mıdır? Yoksa, bu kanunlar çıkarılmakla hepsinin C. H. P.,den soğuyup Demokrat Partiye bağlanacakları, bu parti iktidarını memleket için hayırlı görmiye başlıyacakları mı umuluyor?
Bunların hiç biri vârit olamıyacağına göre, Demokrat Parti, yeni hazırladığı kanunlar ve aldığı tedbirlerle hiçbir şeyi kendi lehinde halledemiyecektir. Bunun için daha başka bazı yasaklar koymalıdır! Meselâ düşünmeyi, meselâ doğru görebilmeyi, hattâ meselâ okur - yazar olmayı, aydın olmayı yasak etmelidir!
Diyeceksiniz ki bunları söylemesi dile kolay, böyle yasaklar konamaz. Orası doğru!
Fakat oy kullanma yasağı da konamaz mı?
Bazı memleketlerde okuyup yazması olmıyanların oy kullanmaları yasaktır. Bizde niçin tersi olmasın? Okur-yazarların oy kullanmaları yasaktır deyip çıkalım işin içinden! O zaman Demokrat Partinin bütün meseleleri halledilmiş, bütün dertlerine en kısa yoldan çare bulunmuş olur.
Bülend ECEVİT
D.P. nin derdine çare
Memurların, yargıçların, üniversite mensuplarının çoğunluğu gerçekten Cumhuriyet Halk Partisini mi tutar, bilemeyiz! Bugünkü iktidar, çeşitli işaretlere bakarak böyle olduğuna hükmediyor.
Yahut belki de, elinde hiç bir delil olmamasına rağmen, memur, yargıç, üniversite mensubu gibi aydınların Demokrat Partiyi destekliyebileceklerini kendi aklı da almadığından, bunlar herhalde C. H. P.' yi destekliyorlardır, diye düşünüyor.
İyiniyetli bir parti, memleket aydınlarının kendisini desteklemediğine kanaat getirince, onları da kazanmanın yollarını arasa gerektir!
Demokrat Parti öyle yapmıyor. Memleketteki aydın zümresini politika dışı etmek daha kolayına geliyor.
C. H. P.’nin kuvvetten düştüğü, hattâ yakın bir gelecekte iktidara gelebilmek ümidini bile pek beslemediği bir sırada, eğer bir memur, bir yargıç, bir üniversite mensubu, içinden hâlâ C. H. P.’ye bağlılık duyuyor, oyunu hâlâ C. H. P.’ye veriyorsa, bunda herhalde bir menfaat duygusunun rolü yoktur. Tersine, menfaati iktidar partisine bağlanmayı gerektirdiği ve C. H. P.’ye uzaktan bir sempati beslemenin bile meslek hayatını tehlikeye soktuğu bir sırada hâlâ C. H. P.’yi destekliyen bir aydın, okur-yazar olmanın, bilgili olmanın verdiği bir uzak ve derin görüşlülükle, D. P. İktidarını memleket için tehlikeli buluyor, tek kurtuluş ümidini C. H. P.'nin bir gün gene iktidara gelmesinde görüyor demektir.
Memleket aydınlarının kendisini tutmadığını, onlara karşı siyasî tedbirler almakla itiraf etmek durumuna düşen bir parti, bu hareketile neyi isbat etmiş, hangi derde ne çare bulmuş olmaktadır?
Kendilerini tamamen politika dışı eden yeni kanunlar çıktıktan sonra bu aydınlar artık düşünemiyecekler midir, kafalarının bir köşesinde bir siyasî kanaat besliyemiyecekler midir, seçimlerde oy kullanamıyacaklar mıdır? Yoksa, bu kanunlar çıkarılmakla hepsinin C. H. P.,den soğuyup Demokrat Partiye bağlanacakları, bu parti iktidarını memleket için hayırlı görmiye başlıyacakları mı umuluyor?
Bunların hiç biri vârit olamıyacağına göre, Demokrat Parti, yeni hazırladığı kanunlar ve aldığı tedbirlerle hiçbir şeyi kendi lehinde halledemiyecektir. Bunun için daha başka bazı yasaklar koymalıdır! Meselâ düşünmeyi, meselâ doğru görebilmeyi, hattâ meselâ okur - yazar olmayı, aydın olmayı yasak etmelidir!
Diyeceksiniz ki bunları söylemesi dile kolay, böyle yasaklar konamaz. Orası doğru!
Fakat oy kullanma yasağı da konamaz mı?
Bazı memleketlerde okuyup yazması olmıyanların oy kullanmaları yasaktır. Bizde niçin tersi olmasın? Okur-yazarların oy kullanmaları yasaktır deyip çıkalım işin içinden! O zaman Demokrat Partinin bütün meseleleri halledilmiş, bütün dertlerine en kısa yoldan çare bulunmuş olur.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“DP'nin Derdine Çare,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/264 ulaşıldı.